Tahran nükleer diplomasiye hız verdi
İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye'de depolanması fikrinin mümün olmadığını belirtti. Mutteki, Tahran ile Washington arasında “ortak zemin” bulunması için aktif diplomasiye hız verdiklerini söyledi.
Ortak zemin bulunabilirse, 1979’dan beri ABD ve İran ilk kez müzakere masasına oturacaklar.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçen yılın son haftasında ABD Başkanı Barack Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli general Jim Jones, ardından da Mutteki ile yaptığı telefon görüşmelerinde, İran’ın vereceği ve alacağı uranyumun değiş-tokuşu ile ilgili teknik ayrıntılara ilişkin “ortak zemin” arayışı yapıldığı bildirildi.
Ortak zemin aranıyor
Diplomatik kaynaklar, ortak zeminin bulunması halinde, 1979 yılından bu yana İran ve ABD’nin bir sorunu çözmek için ilk kez müzakere masasında buluşabileceklerini, ancak bunun hemen gerçekleşmesinin beklenmediğini söylediler. İki tarafın buluşmasının Türkiye’de olup olmayacağı sorusuna ise aynı kaynaklar şu yanıtı verdiler:
“Ortada bir sorun var. Önce sorunu görüşmek için ortak zemin aranacak, daha sonra müzakere masasına oturulması uygun bulunacak. Bunlar sağlandıktan sonra da müzakere masasının nerede kurulacağına taraflar karar verecek. Bu uzun bir süreç. Bu nedenle söylenecek her şey spekülasyondan öteye gitmez. Gerçek olan tek şey ise Türkiye’nin sorunun diplomasi yöntemiyle çözülmesini istemesidir. Bunun için iki tarafla da sürekli ilişki içindeyiz.”
Değiş tokuş nasıl olacak
Türkiye’nin planları arasında, İran’ın yüzde 3.5 oranında zenginleştirilmiş uranyumuna karşılık, Uluslararası Atom Enejisi Kurumu’nun (UAEK) onayıyla verilecek daha fazla miktarda zenginleştirilmiş uranyumun, Türkiye topraklarında, Türkiye’den yetkililerin gözetiminde ve eş zamanlı olarak değiş-tokuşu da bulunuyor. Değiş-tokuşun Doğu Anadolu’daki bir askeri üste Türk uzmanların denetiminde yapılması da plan içinde yer alıyor. Türkiye’nin depolama için düşündüğü Küçükçekmece’deki Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin 1.2 tonluk ve yüzde 3.5 oranında zenginleştirilmiş uranyumu saklayabilecek kapasitede olduğu bildirildi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçen yılın son haftasında ABD Başkanı Barack Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli general Jim Jones, ardından da Mutteki ile yaptığı telefon görüşmelerinde, İran’ın vereceği ve alacağı uranyumun değiş-tokuşu ile ilgili teknik ayrıntılara ilişkin “ortak zemin” arayışı yapıldığı bildirildi.
Ortak zemin aranıyor
Diplomatik kaynaklar, ortak zeminin bulunması halinde, 1979 yılından bu yana İran ve ABD’nin bir sorunu çözmek için ilk kez müzakere masasında buluşabileceklerini, ancak bunun hemen gerçekleşmesinin beklenmediğini söylediler. İki tarafın buluşmasının Türkiye’de olup olmayacağı sorusuna ise aynı kaynaklar şu yanıtı verdiler:
“Ortada bir sorun var. Önce sorunu görüşmek için ortak zemin aranacak, daha sonra müzakere masasına oturulması uygun bulunacak. Bunlar sağlandıktan sonra da müzakere masasının nerede kurulacağına taraflar karar verecek. Bu uzun bir süreç. Bu nedenle söylenecek her şey spekülasyondan öteye gitmez. Gerçek olan tek şey ise Türkiye’nin sorunun diplomasi yöntemiyle çözülmesini istemesidir. Bunun için iki tarafla da sürekli ilişki içindeyiz.”
Değiş tokuş nasıl olacak
Türkiye’nin planları arasında, İran’ın yüzde 3.5 oranında zenginleştirilmiş uranyumuna karşılık, Uluslararası Atom Enejisi Kurumu’nun (UAEK) onayıyla verilecek daha fazla miktarda zenginleştirilmiş uranyumun, Türkiye topraklarında, Türkiye’den yetkililerin gözetiminde ve eş zamanlı olarak değiş-tokuşu da bulunuyor. Değiş-tokuşun Doğu Anadolu’daki bir askeri üste Türk uzmanların denetiminde yapılması da plan içinde yer alıyor. Türkiye’nin depolama için düşündüğü Küçükçekmece’deki Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin 1.2 tonluk ve yüzde 3.5 oranında zenginleştirilmiş uranyumu saklayabilecek kapasitede olduğu bildirildi.