'Türkiye Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri'
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, büyük hedefleri olan Türkiye'nin 2023 yılında dünyada en büyük ekonomiye sahip ilk 10 ülke arasına gireceğine inandığını söyledi.
Bakan Eroğlu, Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi'nin kuruluşunun 15. yılı etkinlikleri çerçevesinde 'Çevre ve Ormancılıkta Stratejik Yönetim' konulu bir konferans verdi.
Üniversitenin kongre salonundaki konferansta konuşan Bakan Eroğlu, fakültenin 15. yılı etkinliklerine katılmasından duyduğu memnuniyetini dile getirdi. Eroğlu, Düzce Üniversitesi'nin kısa süre içerisinde gösterdiği gelişmenin takdire şayan olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin büyük hedefleri olduğunu hatırlatan Çevre ve Orman Bakanı, "Türkiye olarak 2023 yılında dünyada en büyük ekonomiye sahip olan ilk 10 ülke arasına girmek istiyoruz. Bu hedefi de yakalayacağız. Çünkü ancak hedefi olan milletler yükselir. Hedefi olmayan şirketler olsun ülkeler olsun mahvolmaya mahkûmdurlar. 21.asır da büyük düşünenlerin asrı olacaktır. Büyük düşünenler kazanacak, küçük düşünenler mahvolmaya yüz tutacaklardır. Tüm bunların gerçekleşmesi için de insan en önemli unsur. İnsanın kendine güvenmesi gerekir ki bizim ülkemizdeki en büyük sorun bence budur. Ülkemizde bir güven eksikliği var. 'Başkaları yapar biz yapamayız' diye bir düşünce var. Bunun ortadan kaldırılması gerekir ve planlı bir şekilde hareket etmek gerekir."" diye konuştu.
Yeni fikirlere açık olmak gerektiğini belirten Veysel Eroğlu, "Ortaya yeni fikirler konulduğunda daha geniş bir açıdan olaylara bakma şansınız olabilir. Bu sayede ortaya çok daha iyi fikirler ortaya çıkmış olur. Bir de hızlı karar vermek gerekir. İstanbul'un tüm su kaynaklarını kurtarmış isek bunun altında hızlı karar verebilmiş olmamız yatıyor." dedi.
HÜKÜMET OLARAK TÜRKİYE'NİN GELİŞİMİ İÇİN BÜYÜK ÇABA GÖSTERİYORUZ
Hükümet olarak Türkiye'nin gelişimi için büyük çaba gösterdiklerini ve bu sayede dışarıda Türkiye'nin daha etkin hale geldiğini kaydeden Eroğlu, "Dış ilişkilerde kilit ülke konumundayız. Eğitime çok büyük önem veriyoruz. Toplam 132 bin 790 derslik kazandırdık. 740 milyona yakın ders kitaplarını 6 yıl içinde ücretsiz dağıttık. Bu 6 yılda 722 bin 240 bilgisayarı da okullara gönderdik. Mesleki eğitime de bunların yanında büyük önem veriyoruz. Türkiye genelinde 41'i devlet 22'si vakıf üniversitesi olmak üzere 63 yeni üniversiteyi hizmete açtık. Üniversitesiz hiçbir ilimiz kalmadı. Öğrencilerimizin burslarını 45'ten 180'e yükselttik." açıklamasında bulundu.
Türkiye'de bulunan orman alanlarının korunması ve geliştirilmesi için çok büyük gayretlerde bulunduklarını aktaran Eroğlu, orman alanlarının korunması ve yapılması gerekenler hakkında bilgiler verdi.
Ormanların Türkiye'nin en önemli kaynakları olduğuna dikkat çeken Bakan Eroğlu şöyle devam etti: Ormanlar hava kirliliğinin yüzde 20'sini tutuyor. Küresel iklim değişikliklerinin önlenmesi açısından çok büyük öneme sahipler. Bir profesörün araştırmasına göre 3-5 dakika ağaçlara bakmanın insana sinir ilacı almışçasına rahatlatıcı etkisi yaptığını belirlenmiş. Ülkemizin yüzde 27'si yani 21,2 milyon hektar ormanlık alan. Ancak bunun da yüzde 50'si verimli orman diğer yüzde 50'si bozuk alan. Bunun düzelmesi için orman mühendislerimize çok büyük işler düşüyor."
Türkiye'nin hem orman hem odun servetini arttıran nadir ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Veysel Eroğlu, "Ormanlardan şehirde yaşayan insanların faydalanması şarttır. İşte bu sebeple kent ormanları kuruyoruz. Mesire yeri sayısını da 144'ten 441'e yükselttik. 1992-2002 yılları arasında 75 bin hektar alan üzerinde ağaçlandırma, erozyon ve toprak kontrolü programları yapılırken, 2008 yılında 420 bin hektar alana karşılık 463 bin hektara çıkarttık. " açıklamasında bulundu.
Bozuk orman alanları için köy tüzel kişiliklerinin özel ağaçlandırma çalışmalarına hibe kaynak sağladıklarını kaydeden Eroğlu," "Diğer özel ve tüzel kişilere de çok düşük faizle kredi veriyoruz. Engellerin kaldırılması sonrası özel ağaçlandırma 5 kat artmıştır." tespitinde bulundu.
ORMANLARIMIZIN YÜZDE 60'I YANGIN RİSKİ ALTINDA
Türkiye ormanlarının yüze 60'ı olan 12 milyon hektarlık alanın yangın riski altında bulunduğuna işaret eden Çevre ve Orman Bakanı, "Yılda ortalama 10 bin hektarlık alanı yangınla kaybediyoruz. Yangınlarla mücadele için 3 temel stratejimiz var. Bunların ilki önleme, ikincisi söndürme çalışmaları, üçüncüsü de bu alanların yeniden ağaçlandırılması çalışmaları. Bazı riskli bölgelere 27 adet gözetleme kulesi 64 adet de kamera yerleştirdik. Bu sayede kameralarda en ufak bir dumanın gözükmesi sonrası kule alarm sistemi ile haberdar ediliyor. Oradan da Ankara'ya kadar bilgi veriliyor. Dolayısı ile yangına müdahale etmekte çok daha hızlı hareket edebiliyoruz. Araç takip ve yangın izleme sistemi ilk kez kuruldu. Bu sistemle yangına dahil olan bütün araçlar harita koordinat vasıtasıyla uydudan takip edilebiliyor. Bu sistem ülke geneline kapsayacak şekilde yaygınlaştırıldı. Sistem 2008 yılında e-Türkiye ödülü de kazanmıştır." şeklinde konuştu.
Bakan Eroğlu'nun verdiği konferansa Düzce Valisi Bülent Kılınç, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, AK Parti Düzce milletvekilleri Yaşar Yakış, Celal Erbay ve Metin Kaşıkoğlu, belediye başkanları, daire müdürleri, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Konferansın ardından Bakan Eroğlu Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi bünyesinde kurulan Biyoteknik Laboratuarı'nın açılışını gerçekleştirdi. Eroğlu ardından üniversiteden ayrılarak Düzce Belediyesi'ne geçti.
DÜZCE BELEDİYESİ'Nİ ZİYARET ETTİ
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, konferansın ardından geldiği Düzce Belediyesi'nde Başkan İsmail Bayram tarafından karşılandı.
Bakan Eroğlu, basın mensuplarının Büyük Melen Çayı üzerine yapılması düşünülen baraj nedeniyle yapılacak kamulaştırmalarla ilgili sorularını cevaplandırdı.
Eroğlu, daha önce planlanan bir Melen Barajı olduğunu, belirterek," Tabi önce İstanbul'un içme suyu ihtiyacı acil olduğu için, oraya önce bir regülatör yaparak suyu aldık. Geçen bu suyu İstanbul Büyükşehir Belediyesi aldı. Şu anda barajlarda su olduğu için su basılmıyor. Ancak, ihtiyaç olduğu anda basılacak. Tabii ki burası çok masatlı bir baraj yapılması için uygun. Bazı vatandaşlar baraj yapılacağını bile bile niyeti olmasa da fındık ve kavak dikiyor. Buradan 'ileride para alayım' diye yapıyor bunları. Tabii ki böyle bir şey söz konusu değil. Bunun planlaması yapılıyor. Karar verildikten sonra bunun istimlâk bedelleri vatandaşa ödenecektir. Ama lüzumsuz bir şey yaparak 'ileride para almak için yapılması doğru değildir' diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Üniversitenin kongre salonundaki konferansta konuşan Bakan Eroğlu, fakültenin 15. yılı etkinliklerine katılmasından duyduğu memnuniyetini dile getirdi. Eroğlu, Düzce Üniversitesi'nin kısa süre içerisinde gösterdiği gelişmenin takdire şayan olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin büyük hedefleri olduğunu hatırlatan Çevre ve Orman Bakanı, "Türkiye olarak 2023 yılında dünyada en büyük ekonomiye sahip olan ilk 10 ülke arasına girmek istiyoruz. Bu hedefi de yakalayacağız. Çünkü ancak hedefi olan milletler yükselir. Hedefi olmayan şirketler olsun ülkeler olsun mahvolmaya mahkûmdurlar. 21.asır da büyük düşünenlerin asrı olacaktır. Büyük düşünenler kazanacak, küçük düşünenler mahvolmaya yüz tutacaklardır. Tüm bunların gerçekleşmesi için de insan en önemli unsur. İnsanın kendine güvenmesi gerekir ki bizim ülkemizdeki en büyük sorun bence budur. Ülkemizde bir güven eksikliği var. 'Başkaları yapar biz yapamayız' diye bir düşünce var. Bunun ortadan kaldırılması gerekir ve planlı bir şekilde hareket etmek gerekir."" diye konuştu.
Yeni fikirlere açık olmak gerektiğini belirten Veysel Eroğlu, "Ortaya yeni fikirler konulduğunda daha geniş bir açıdan olaylara bakma şansınız olabilir. Bu sayede ortaya çok daha iyi fikirler ortaya çıkmış olur. Bir de hızlı karar vermek gerekir. İstanbul'un tüm su kaynaklarını kurtarmış isek bunun altında hızlı karar verebilmiş olmamız yatıyor." dedi.
HÜKÜMET OLARAK TÜRKİYE'NİN GELİŞİMİ İÇİN BÜYÜK ÇABA GÖSTERİYORUZ
Hükümet olarak Türkiye'nin gelişimi için büyük çaba gösterdiklerini ve bu sayede dışarıda Türkiye'nin daha etkin hale geldiğini kaydeden Eroğlu, "Dış ilişkilerde kilit ülke konumundayız. Eğitime çok büyük önem veriyoruz. Toplam 132 bin 790 derslik kazandırdık. 740 milyona yakın ders kitaplarını 6 yıl içinde ücretsiz dağıttık. Bu 6 yılda 722 bin 240 bilgisayarı da okullara gönderdik. Mesleki eğitime de bunların yanında büyük önem veriyoruz. Türkiye genelinde 41'i devlet 22'si vakıf üniversitesi olmak üzere 63 yeni üniversiteyi hizmete açtık. Üniversitesiz hiçbir ilimiz kalmadı. Öğrencilerimizin burslarını 45'ten 180'e yükselttik." açıklamasında bulundu.
Türkiye'de bulunan orman alanlarının korunması ve geliştirilmesi için çok büyük gayretlerde bulunduklarını aktaran Eroğlu, orman alanlarının korunması ve yapılması gerekenler hakkında bilgiler verdi.
Ormanların Türkiye'nin en önemli kaynakları olduğuna dikkat çeken Bakan Eroğlu şöyle devam etti: Ormanlar hava kirliliğinin yüzde 20'sini tutuyor. Küresel iklim değişikliklerinin önlenmesi açısından çok büyük öneme sahipler. Bir profesörün araştırmasına göre 3-5 dakika ağaçlara bakmanın insana sinir ilacı almışçasına rahatlatıcı etkisi yaptığını belirlenmiş. Ülkemizin yüzde 27'si yani 21,2 milyon hektar ormanlık alan. Ancak bunun da yüzde 50'si verimli orman diğer yüzde 50'si bozuk alan. Bunun düzelmesi için orman mühendislerimize çok büyük işler düşüyor."
Türkiye'nin hem orman hem odun servetini arttıran nadir ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Veysel Eroğlu, "Ormanlardan şehirde yaşayan insanların faydalanması şarttır. İşte bu sebeple kent ormanları kuruyoruz. Mesire yeri sayısını da 144'ten 441'e yükselttik. 1992-2002 yılları arasında 75 bin hektar alan üzerinde ağaçlandırma, erozyon ve toprak kontrolü programları yapılırken, 2008 yılında 420 bin hektar alana karşılık 463 bin hektara çıkarttık. " açıklamasında bulundu.
Bozuk orman alanları için köy tüzel kişiliklerinin özel ağaçlandırma çalışmalarına hibe kaynak sağladıklarını kaydeden Eroğlu," "Diğer özel ve tüzel kişilere de çok düşük faizle kredi veriyoruz. Engellerin kaldırılması sonrası özel ağaçlandırma 5 kat artmıştır." tespitinde bulundu.
ORMANLARIMIZIN YÜZDE 60'I YANGIN RİSKİ ALTINDA
Türkiye ormanlarının yüze 60'ı olan 12 milyon hektarlık alanın yangın riski altında bulunduğuna işaret eden Çevre ve Orman Bakanı, "Yılda ortalama 10 bin hektarlık alanı yangınla kaybediyoruz. Yangınlarla mücadele için 3 temel stratejimiz var. Bunların ilki önleme, ikincisi söndürme çalışmaları, üçüncüsü de bu alanların yeniden ağaçlandırılması çalışmaları. Bazı riskli bölgelere 27 adet gözetleme kulesi 64 adet de kamera yerleştirdik. Bu sayede kameralarda en ufak bir dumanın gözükmesi sonrası kule alarm sistemi ile haberdar ediliyor. Oradan da Ankara'ya kadar bilgi veriliyor. Dolayısı ile yangına müdahale etmekte çok daha hızlı hareket edebiliyoruz. Araç takip ve yangın izleme sistemi ilk kez kuruldu. Bu sistemle yangına dahil olan bütün araçlar harita koordinat vasıtasıyla uydudan takip edilebiliyor. Bu sistem ülke geneline kapsayacak şekilde yaygınlaştırıldı. Sistem 2008 yılında e-Türkiye ödülü de kazanmıştır." şeklinde konuştu.
Bakan Eroğlu'nun verdiği konferansa Düzce Valisi Bülent Kılınç, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, AK Parti Düzce milletvekilleri Yaşar Yakış, Celal Erbay ve Metin Kaşıkoğlu, belediye başkanları, daire müdürleri, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Konferansın ardından Bakan Eroğlu Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi bünyesinde kurulan Biyoteknik Laboratuarı'nın açılışını gerçekleştirdi. Eroğlu ardından üniversiteden ayrılarak Düzce Belediyesi'ne geçti.
DÜZCE BELEDİYESİ'Nİ ZİYARET ETTİ
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, konferansın ardından geldiği Düzce Belediyesi'nde Başkan İsmail Bayram tarafından karşılandı.
Bakan Eroğlu, basın mensuplarının Büyük Melen Çayı üzerine yapılması düşünülen baraj nedeniyle yapılacak kamulaştırmalarla ilgili sorularını cevaplandırdı.
Eroğlu, daha önce planlanan bir Melen Barajı olduğunu, belirterek," Tabi önce İstanbul'un içme suyu ihtiyacı acil olduğu için, oraya önce bir regülatör yaparak suyu aldık. Geçen bu suyu İstanbul Büyükşehir Belediyesi aldı. Şu anda barajlarda su olduğu için su basılmıyor. Ancak, ihtiyaç olduğu anda basılacak. Tabii ki burası çok masatlı bir baraj yapılması için uygun. Bazı vatandaşlar baraj yapılacağını bile bile niyeti olmasa da fındık ve kavak dikiyor. Buradan 'ileride para alayım' diye yapıyor bunları. Tabii ki böyle bir şey söz konusu değil. Bunun planlaması yapılıyor. Karar verildikten sonra bunun istimlâk bedelleri vatandaşa ödenecektir. Ama lüzumsuz bir şey yaparak 'ileride para almak için yapılması doğru değildir' diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.