STK'lardan Yürüyüş Bildirisi
Bir araya gelen 124 sivil toplum kuruluşu, LGBTİ'nin İstanbul'da yarın yapacağını duyurduğu yürüyüşe izin verilmemesi kararını desteklediklerini açıkladı Bildiriden: 'İnsan hakları paketiyle karşımıza çıkarılan bu yapı, bahsedilen sektörleri büyütmek için insanları, aileleri ve toplumu parçalamaktadır. Neslin devamını engellemekte, bulaşıcı hastalıkları yaygınlaştırmaktadır'
Aralarında Eğitimciler Birliği Sendikası, Türk Gençlik Vakfı, Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, İMKANDER ve Milli Türk Talebe Birliği'nin de bulunduğu 124 sivil toplum kuruluşu, LGBTİ'nin İstanbul'da yarın yapılacağını duyurduğu yürüyüşe izin verilmemesi kararını desteklediklerini açıkladı.
Sivil toplum kuruluşlarının ortak imzasıyla yayımlanan bildiride, yürüyüşün toplumsal değerlere, aile yapısına ve inanca meydan okuma olduğu belirtildi.
Geçmiş yıllarda bu yürüyüşlerde ahlak ve değerlerin ayaklar altına alındığı, özgürlüğün kuralsızlık kılıfıyla sergilendiği söylem ve görüntülerin kaygıyla izlendiği aktarılan bildiride, "Ana temasını 'sınırlarla savaşmak' şeklinde ifade eden organizatörler bu savaşı kime karşı yürütüyor? Yaratılıştan sahip olduğumuz cinsiyetlere, toplum değerlerine, ahlaka yönelik bu savaşın bedelini çocuklarımızın ve gençlerimizin ödemesine izin vermeyeceğiz." denildi.
Bu hareketin pornografiye, fuhşa ve daha birçok sektöre "kurban" devşirdiği vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:
"İnsan hakları paketiyle karşımıza çıkarılan bu yapı bahsedilen sektörleri büyütmek için insanları, aileleri ve toplumu parçalamaktadır. Neslin devamını engellemekte, bulaşıcı hastalıkları yaygınlaştırmaktadır. Yürüyüşlerde slogan, duruş ve söylemlerle İslam'a aleni hakaret edilerek, Türk Ceza Kanunu'nda madde 216/3'te belirtilen 'Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' hükmü uyarınca açıkça suç işlenmektedir. Bizler aşağıda imzaları bulunan Türkiye'nin farklı illerinden 124 sivil toplum kuruluşu olarak toplum değerlerimizin korunması adına bu ve bu tür etkinliklerin gerçekleşmesine izin vermeyen sayın yetkililerimize şükranlarımızı sunuyoruz."
Kaynak: AA
Sivil toplum kuruluşlarının ortak imzasıyla yayımlanan bildiride, yürüyüşün toplumsal değerlere, aile yapısına ve inanca meydan okuma olduğu belirtildi.
Geçmiş yıllarda bu yürüyüşlerde ahlak ve değerlerin ayaklar altına alındığı, özgürlüğün kuralsızlık kılıfıyla sergilendiği söylem ve görüntülerin kaygıyla izlendiği aktarılan bildiride, "Ana temasını 'sınırlarla savaşmak' şeklinde ifade eden organizatörler bu savaşı kime karşı yürütüyor? Yaratılıştan sahip olduğumuz cinsiyetlere, toplum değerlerine, ahlaka yönelik bu savaşın bedelini çocuklarımızın ve gençlerimizin ödemesine izin vermeyeceğiz." denildi.
Bu hareketin pornografiye, fuhşa ve daha birçok sektöre "kurban" devşirdiği vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:
"İnsan hakları paketiyle karşımıza çıkarılan bu yapı bahsedilen sektörleri büyütmek için insanları, aileleri ve toplumu parçalamaktadır. Neslin devamını engellemekte, bulaşıcı hastalıkları yaygınlaştırmaktadır. Yürüyüşlerde slogan, duruş ve söylemlerle İslam'a aleni hakaret edilerek, Türk Ceza Kanunu'nda madde 216/3'te belirtilen 'Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' hükmü uyarınca açıkça suç işlenmektedir. Bizler aşağıda imzaları bulunan Türkiye'nin farklı illerinden 124 sivil toplum kuruluşu olarak toplum değerlerimizin korunması adına bu ve bu tür etkinliklerin gerçekleşmesine izin vermeyen sayın yetkililerimize şükranlarımızı sunuyoruz."