Google’ın algoritma yalanı! Tarihi sızıntı ortaya çıktı: Binlerce sayfalık belge ifşa oldu!

Dünyanın en büyük arama motoru ve teknoloji şirketi Google, büyük bir skandalla gündeme oturdu. Google'ın özgün içeriği sıralamak için kullandığı algoritmalarının Search Engine Optimization (SEO) konusunda nasıl çalıştığını detaylı şekilde anlatan binlerce sayfalık belge ifşa oldu. Sızan belgeler Google tarafından söylenen SEO ipuçlarının tamamen yalandan ibaret olduğunu gözler önüne serdi. İfşa olan belgelerin ardından SEO veri analizi platformu SEOArt'ın kurucusu Oktay Çomak konuyu sabah.com.tr'ye değerlendirdi.

Google’ın algoritma yalanı! Tarihi sızıntı ortaya çıktı: Binlerce sayfalık belge ifşa oldu!
Dünya gündemi, arama motoru ve teknoloji şirketi Google'ın ifşa skandalıyla çalkalanıyor. Dünya çapında yüz milyonlarca kullanıcıya sahip olan Google'ın algoritmasının nasıl çalıştığına dair resmi belgeler, internete sızdı. Google'ın özgün içeriği sıralamada kullandığı algoritmalarının Search Engine Optimization (SEO) konusunda nasıl çalıştığının arka planını gösteren 2 bin 500 sayfalık belge ifşa oldu. İnternet dünyasının tanınan ismi olan Rand Fishkin'in ünlü forum sitesi Reddit üzerinden yaptığı paylaşımın ardından açığa çıkan olay, bilinen tüm SEO gerçeklerini yerle bir etti.

SEO İPUÇLARI YALANDAN İBARET

Fishkin, kendisine kimliği belirsiz kişiler tarafından bir mail geldiğini ve bu mailde Google'dan birçok önemli belgenin çalındığının belirtildiğini söyledi. Buna göre gönderilen mailde Google'ın siteleri nasıl sıraladığına dair 2 bin 500 sayfalık API belgesi de yer alıyordu. Ortaya çıkan belgeler, Google tarafından yıllardır söylenen SEO ipuçlarının tamamen yalandan ibaret olduğunu da gözler önüne serdi.

Yaptığı SEO açıklamalarında sık sık arama algoritmasının, içeriğin konuyla olan ilgisine içeriğin kalitesine, kullanıcı deneyimine ve yazı düzenine baktığını öne süren Google'ın yalanları da böylece çürümüş oldu. Sızan belgelere göre bunlar, algoritma tarafından değerlendirilmeye alınmıyor. Google algoritması, siteleri öne çıkarmak için tıklama verileri ve sitenin aldığı etkileşimi baz alıyor.

Google’ın algoritma yalanı! Tarihi sızıntı ortaya çıktı: Binlerce sayfalık belge ifşa oldu!

UZMAN İSİMDEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

SEO veri analizi platformu SEOArt'ın kurucusu Oktay Çomak, Google'ın arama algoritmalarına dair sızdırılan belgelerin SEO dünyasında nasıl bir devrim yarattığını ve stratejilerin nasıl şekillendirileceğini Sabah.com.tr'ye değerlendirdi.

'Google'ın İçerik Deposu API'sine ait dokümantasyonun sızdırılması, birçok önemli bilginin gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Bu dokümantasyon, Google'ın iç mikro hizmetlerinin, Google Cloud Platform'un sunduklarıyla nasıl paralel çalıştığını gösteriyor. Sızdırılan belgelerde, Google'ın içerik, bağlantılar ve kullanıcı etkileşimleri için sakladığı veriler hakkında zengin bilgiler bulunuyor. Örneğin, Google'ın 'sıralama faktörleri' olarak adlandırılabilecek birçok özellik ve modülün tanımlamaları yer alıyor. Ancak, Google'ın bu faktörlerin bazılarını kullanmadığına dair yaptığı açıklamalar, bu sızıntıyla çelişiyor.

'GOOGLE HERKESİ BİLİNÇLİ OLARAK YANILTTI'

Google'ın iç mühendislik dokümantasyonunun sızdırılması, şirketin arama algoritmaları konusunda kamuoyuna sunduğu bilgilerle gerçekler arasında büyük bir uçurum olduğunu açıkça gösteriyor. Bu durum, Google'ın uzun yıllardır kullanıcıları, SEO uzmanlarını ve pazarlamacıları sistematik olarak yanılttığını ortaya koyuyor. Örneğin, 'domain authority' gibi metriklerin kullanılmadığı iddiası, sızdırılan belgelerle çelişiyor ve Google'ın aslında bu tür metrikleri sıralama algoritmalarında kullandığını gösteriyor. Bu, Google'ın arama algoritmalarını şeffaf bir şekilde paylaşmak yerine, bilinçli olarak yanıltıcı bilgiler sunduğunu kanıtlıyor.

'KULLANICIYI MANİPÜLE EDİYOR'

Tıklama verilerinin sıralama faktörü olarak kullanılmadığını iddia eden Google, sızdırılan dokümanlarla bu iddianın tam tersini yapmış. 'NavBoost' gibi sistemlerin, kullanıcı tıklamalarını analiz ederek sıralamaları yeniden düzenlediği ortaya çıkmıştır. Bu, Google'ın kullanıcı davranışlarını manipüle ederek arama sonuçlarını kasıtlı olarak yönlendirdiğini gösterir. Böyle bir durum, kullanıcıların ve işletmelerin Google'a olan güvenini ciddi şekilde sarsabilir.

'YENİ İÇERİKLER GERİ PLANDA TUTULUYOR'

Son olarak, küçük kişisel sitelerin ve yeni içeriklerin 'sandbox' adı verilen bir süreçle sıralamalarda geri planda tutulduğu gerçeği, Google'ın küçük ve yeni siteleri büyük markalar lehine dezavantajlı duruma düşürdüğünü göstermektedir. Bu, Google'ın arama sonuçlarında adil bir rekabet ortamı sağlamadığı anlamına gelir ve birçok küçük işletme için ciddi bir engel teşkil eder.

'ADİL REKABET YOK, ŞEFFAFLIK YOK'

Bu sızıntılar, Google'ın arama algoritmalarını ve kullanıcı verilerini etik dışı bir şekilde manipüle ettiğini, kamuoyunu yanıltarak kendi ticari çıkarlarını koruduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle, Google'ın arama algoritmalarındaki şeffaflık eksikliği ve etik dışı uygulamaları konusunda hesap vermesi gerekmektedir.'

Google'ın algoritma yalanı! Tarihi sızıntı ortaya çıktı: Binlerce sayfalık belge ifşa oldu!
Çomak, sızıntının detaylarıyla ilgili de ayrıntılı açıklamalarda bulundu. Çomak'ın araştırmalarına göre sızan belgelerle açığa çıkan kilit konular şöyle:

DOMAIN AUTHORITY KULLANIMI

Google, kamuoyuna sıkça 'domain authority' kullanmadığını belirtmiştir. Ancak, sızdırılan belgeler, Google'ın 'siteAuthority' adı verilen bir metriği hesapladığını ve kullandığını gösteriyor. 'Domain Authority' terimi genellikle Moz tarafından geliştirilen ve bir sitenin genel gücünü ölçen bir metrik olarak bilinir. Google'ın bu metriği kullanmadığını iddia etmesi, aslında bu terimin Moz'un belirlediği spesifik metrikle sınırlı olduğunu ima edebilir. Ancak, belgeler Google'ın 'siteAuthority' adı altında benzer bir konsepti kendi sistemlerinde kullandığını doğrulamaktadır. Bu metrik, bir sitenin genel kalitesini ve güvenilirliğini ölçmek için kullanılan bir sinyaldir ve Google'ın sıralama algoritmalarında önemli bir rol oynamaktadır.

TIKLAMALAR VE SIRALAMA

Google'ın tıklamaları sıralama faktörü olarak kullanmadığı iddiası da bu sızıntıyla çürütülüyor. 'NavBoost' adlı bir sistemin, kullanıcı tıklamalarını analiz ederek sıralamaları yeniden düzenlediği ortaya çıktı. Bu sistem, kullanıcıların arama sonuçları üzerinde yaptığı tıklamaları izleyerek, sayfaların sıralamasını artırmak veya düşürmek için kullanılıyor. Örneğin, bir sayfa sürekli olarak yüksek tıklama oranları alıyorsa, bu sayfa NavBoost sistemi tarafından daha üst sıralara taşınabiliyor. Bu durum, Google'ın sıralama algoritmalarında kullanıcı davranışlarının önemli bir rol oynadığını gösteriyor.

SANDBOX KULLANIMI

Google'ın 'sandbox' diye bir şey olmadığını iddia etmesine rağmen, sızdırılan belgeler, 'hostAge' adı verilen bir özelliğin, yeni ve güvenilmez içeriklerin sıralamada geri planda tutulduğunu gösteriyor. 'Sandbox' terimi, yeni veya düşük kaliteli web sitelerinin arama sonuçlarında belirli bir süre boyunca düşük sıralamalarda tutulması anlamına gelir. Google yetkilileri bu tür bir uygulamayı reddetse de, 'hostAge' özelliği, yeni içeriklerin başlangıçta daha düşük sıralamalarda yer aldığını ve zamanla güvenilirlik kazandıkça sıralarının arttığını ortaya koyuyor.

CHROME VERİLERİ

Google, Chrome verilerini organik arama sıralamalarında kullanmadığını belirtmiştir. Ancak, sızdırılan belgeler, Chrome'dan gelen verilerin sayfa kalitesi puanlamasında kullanıldığını gösteriyor. Google'ın 'RealTime Boost' sistemi, kullanıcıların Chrome tarayıcısındaki davranışlarını izleyerek sayfa kalitesi hakkında veriler topluyor. Bu veriler, sayfaların ne kadar süreyle görüntülendiği, kullanıcıların sayfada ne kadar süre kaldığı ve hangi sayfalara tıkladıkları gibi bilgileri içerir. Bu bilgiler, Google'ın sıralama algoritmalarını optimize etmek için kullanılıyor ve dolayısıyla Chrome verilerinin arama sonuçlarını etkilediği ortaya çıkıyor.

DOMAIN KAYIT BİLGİLERİ

Google'ın, alan adı kayıt bilgilerini de sakladığı ortaya çıktı. Bu bilgiler, yeni içeriklerin sandbox'a alınması veya sahibi değişen eski alan adlarının sandbox'a alınması gibi durumlar için kullanılabilir. Bu, Google'ın bir alan adının güvenilirliğini belirlemek ve potansiyel spam içerikleri engellemek için alan adı kayıt bilgilerini kullandığını gösterir.'

Çomak, gündemi sarsan sızıntının ardından alınması gereken önlemlerin de altını çizdi.

'DENETİM MEKANİZMALARI OLUŞTURULMALI'

Çomak, Google'ın manipülatif eylemlerinin engellenmesine yönelik, 'Bu bilgiler ışığında, Google'ın arama sonuçlarında adil ve şeffaf bir yaklaşımı benimsemesi için daha güçlü düzenlemeler ve denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Sonuç olarak, Google'ın arama algoritmasıyla ilgili bu sızıntılar, SEO stratejilerinin nasıl şekillendirilmesi gerektiğine dair önemli ipuçları sunuyor. Ancak, bu bilgileri etik ve kullanıcı odaklı bir şekilde kullanmak, sürdürülebilir başarı için vazgeçilmezdir.' ifadelerini kullandı.