Prof. Dr. Adas'tan 'Kök Hücre' Açiklamasi Açiklamasi 'Türkiye'nin Basarisi Çok Daha Artacak'
Bu yil 5’ncisi gerçeklestirilen Ulusal Kök Hücre ve Hücresel Tedaviler Kongresi’nin Baskanligini yapan Prof. Dr. Gökhan Tolga Adas, “Covid’de kullandik, kök hücre ve hücresel tedavilerle yaklasik 7 tane uluslararasi yayin çikti. Viral akciger hastaliklarda etkisi ve basarisi büyük oldu. En son, daha önce yapilmamis bir çalisma; DNA tamir genleri üzerine de olumlu etkisi var, onu da gösterdik. Türkiye tedavide ilk 10’da diyebiliriz, daha planli giderse Türkiye’nin basarisi da çok daha artacaktir. Birçok konuda kullaniliyor, 5-10 yil içinde her alanimiza girecek” dedi.

Osmanli Arsivi Külliyesi’nde gerçeklestirilen kongrede farkli disiplinlerden arastirmacilar bir araya gelirken is birliginin önemine dikkat çekildi.
“DNA tamir genleri üzerine de olumlu etkisi var”
Kök hücreye yönelik çalismalarin sürdügü ilerleyen süreçte çok daha fazla alanda kullanilacagini söyleyen Kongre Baskani Prof. Dr. Gökhan Tolga Adas, “Türkiye ve yurt disindan birçok kisi bu kongremize katiliyor. Birçok bilim adami da aramizda, kök hücrenin dünyada geldigi yeri ve bugüne kadar yapilmis, bizim yaptigimiz ya da yapacagimiz çalismalari ve deneyimleri paylasacagiz. Kök hücrenin onarici, tamir edici, yenileyici bütün özelliklerini kozmetik alan bizden daha hizli alip kullaniyor, genel cerrahisinden tutun, gögüs hastaliklari, beyin, plastik cerrahi, ortopedi de çalisiyor, kadin dogum bölümü ve üroloji onlar da basladi.
Bütün klinikler çalismalara baslamis durumda ama bunlar süreç alacaktir. Covid’de hastanede kullandik, Kök hücre ve hücresel tedavilerle yaklasik 7 tane uluslararasi yayin çikti. Biz hem kullandik, faydasini gösterdik hem de kullanirken kök hücrenin hangi alanlara etki ettigini gösterdik. En son yaptigimiz bir çalismada, daha önce yapilmamis bir çalisma; DNA tamir genleri üzerine de olumlu etkisi var, onu da gösterdik. Covid insan vücuduna girdikten sonra birçok organi yetmezlige sokuyor; basta akciger sonra kalp, karaciger, pankreas hepsini, bu organlari yenileyen, tedavisini düzenleyen ya da immün sistemi düzenleyen bir tedavi sistemi yoktu, kök hücre bunlari yapiyor. Virüslere karsi kök hücreler çok dayanikli, hem interferon üretiyorlar ve ayrica da verilen kök hücreleri akciger çok siki bir sekilde kapiyor. Bu yüzden viral akciger hastaliklarda etkisi ve basarisi büyük oldu ve bunlar da yayinlandi” dedi.
“Birçok konuda kullaniliyor, 5-10 yil içinde her alanimiza girecek"
Türkiye’nin yasadigi deprem felaketi sonrasi hastanelerine getirilen hastalarda kök hücre tedavisini kullandiklarini anlatan Prof. Dr. Adas, enkaz altinda uzun süre kalmaya bagli birçok problemin meydana gelebildigini söyleyerek sözlerini söyle sürdürdü: “Crush sendromu dedigimiz hastalik oluyor, enkaz altindan kurtarma uzadigi zaman travmanin etkisi daha da artiyor. Nekroz, damarlarin tikanmasi, bütün bu problemler, dokularin ölmeye baslamasi yasaniyor. Bize de hem kol hem bacaktan bu tip agir hastalar geldi, Bakanliga basvurduk. Kök hücre tedavisiyle ilgili izin de aldik, hastalara bu tedavileri yaptik. Cerrahi olarak kesilmeye gitmeden hepsini sapasaglam taburcu ettik. Yanlis anlasilmasin; kök hücrenin disinda diger tedavilerin hepsi de yapildi. Türkiye’ kök hücre tedavisinde ilk 10’da diyebiliriz, eskiden biraz daha konumumuz iyi pozisyondaydi. Bazi ülkeler su anda çok hizli bir gelisim içindeler, dünya hücresel tedavilerle ilgili planlamalara çok önem vermeye basladi.
Güney Kore ve Çin, komsumuz Iran çok hizli bir sekilde geliyor. ABD’de, Avrupa’da gelecege yönelik çok büyük yatirimlar yapiliyor. Türkiye daha planli ve organize giderse kendi cografyamizda çok etkin bir konuma gelebilir. Balkanlardan, Orta Dogu’dan gelen hastalar var, savas öncesi Ukrayna’dan da gelen hasta oluyordu. Planlamalarin hepsi düzgün bir sekilde yapilip devamliligi gelirse Türkiye’nin basarisi da çok daha fazla artacaktir. Birçok konuda kullaniliyor, 5-10 yil içinde her alanimiza girecek”
“ABD’den, Avrupa’dan da hastalari tedavi ediyoruz"
Kongre farkli disiplinlerden birçok uzmanin bir araya gelerek gelismeleri birlikte degerlendirmesinin çok önemli oldugunu söyleyen dernek baskani, Beyin Cerrahisi Uzmani Prof. Dr. Serdar Kabatas, “2007-2008 yillari arasinda Harvad’da omurilik yaralanmasi konusunda çalistim. Tedavisi zor olan hastaliklar, ALS, MS bunlarda su anda Faz-2 çalisma dedigimiz kontrollü çalisma durumundayiz. 3-5 sene sonra Faz-3,4 çalismalari olacaktir. Hepsini de yayinladik, en son serebral palsi konusunda yayin yaptik, Türkiye’de bu noktadaki klinik anlamda, çalisma olarak ilk yayin. O anlamda degerli, literatürde de 8 veya 10’uncu yayin olmasi gerekiyor. Belli bir zaman sonra zaten bunlarin standart tedavi olabilecegini düsünüyoruz. Basindan beri hep hedefledigim nokta; nasil su an antibiyotik kullaniyorsunuz ayni sekilde yarin öbür gün su kadar kök hücre verelim veya egzozom (hücrelerin salgiladigi kesecikler) verelim, su anda revaçta olan seyler bunlar. ABD’den de Avrupa’dan da bu hastalar tedavi olmak üzere bizleri buluyorlar, onlari tedavi ediyoruz. Portakal kök hücreyse bunun suyu egzozom. Sadece tek basina kök hücre vermek sorunu çözmez, altta yatan nedeni arastirmak gerekiyor. Kanser de insandaki kök hücreden kaynaklaniyor, bu sorunun temeline inip çözüldükten sonra da kanser noktasinda da hizlica bir ilerleme olacagini düsünüyorum” seklinde konustu.
