Profesör Açikladi Açiklamasi 'Beklemedigimiz Bir Iklimle Karsi Karsiyayiz'

Ondokuz Mayis Üniversitesi (OMÜ) Çevre Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Ardali, "Kar yagisinin az olmasi bize gelecek için iyi sinyaller vermiyor. Beklemedigimiz bir iklimle karsi karsiyayiz" dedi.

Profesör Açikladi Açiklamasi 'Beklemedigimiz Bir Iklimle Karsi Karsiyayiz'
Türkiye’de hava sicakliklarinin mevsim normallerinin üzerinde seyrettigine dikkat çeken Prof. Dr. Yüksel Ardali, "Günümüzde iklim degisikligi ile birlikte pek çok etkiyi yasamaya basladik. Aslinda 1800’lerden endüstriyel devrim ile birlikte bir sera gazi salinimi ve buna bagli olarak ilk basta küresel isinma diye baslayan problem daha sonra iklim krizi seklinde vücut buldu. Son günlerde havanin biraz daha sicak olmasi, kar yagisinin daha az olmasi bize gelecek için çok iyi sinyaller vermiyor" diye konustu.



"Dünya daha da isinacak"

1980’lerden itibaren kar miktarinin toprakta kalis süresinin yüzde 20 oraninda azaldigini, 2000’li yillarindan itibaren yurt disinda yapilan çalismalarda yüzde 8 oranina düstügünü belirten Ardali, "Ilk basta ilkim degisikligi ile kar miktarinin azalmasi arasindaki süreyi bulmakta zorlanmislar. Son yapilan çalismalarda ise birbiri ile çok yakin iliski içinde oldugu, dünya için Türkiye için de geçerli büyük bir tehlike arz ettigi, kurakliga giden bir süreç oldugu söyleniyor. Açikçasi bu konuda uyarilar var. Karin uzun süre kalisi bizim için, ilkbahar ve yaz için bir su rezervuaridir. Eger bu su rezervuarini kar olarak tutamazsak diger sular akip gidiyor. ’Karadeniz’de çok sik yagmur yagiyor’ diyebilirsiniz ama o suyu tutmak önemlidir. Kar bunun için iyi bir rezervuardi. Bir bilim insani yaptigi çalismada sunu söylüyor: ‘Kar topragi kaplayinca günesin bir kismini geri yansitiyor. Eger bu alanlar karla kaplanmazsa bu alanlar günesi emecek dünya daha da isinacak.’ Karin olmamasi sadece su rezervuari olarak degil, ayni zamanda bitkilerin agaçlarin, birbiri ile iliskili, bu çesitliligi var olan sistemin bozulmasiyla birlikte zarar görmesi gibi bizim ilk anda göremedigimiz pek çok etkisinde bahsediliyor" seklinde konustu.



"Beklemedigimiz bir iklimle karsi karsiyayiz"

Kar yagisinin çok azaldigini, ileride daha da azalabilecegini ifade eden Prof. Dr. Yüksel Ardali, söyle devam etti:

"Mus’ta bir ögrencim vardi. ‘Hocam diz boyu kar olan yerde artik çok az kar var’ dedi.

Artik iklim degisikligi ve etkileri sadece verilerde ve bir takim modellerde varken simdi artik yasiyoruz. Yaklasik 10 ile 20 yil içerisinde de kar miktarinin çok daha azalacagi, bununla birlikte pek çok gida kitligi, su kitligi, çesitli hastaliklar, biyoçesitliligin azalmasi gibi problemlerle karsi karsiya kalacagimizi söylüyorlar. Iklim degisikligi ile ilgili çok acil önlemlerin alinmasi gerekiyor. Bugün önlem alirsa hem doganin, topragin, okyanuslarin, atmosferin 40- 50 yillik bir tolerans siniri var. Ancak 40- 50 yilda kendine gelecegi düsünülürse, bugün önlem alinmazsa yarin insanligin hayatta kalma mücadelesi gibi, insanligin yasamasi için gerekliliklerin saglanamamasi gibi bir sorunla karsi karsiya gelebilecegimizi söyleyebiliriz. Hem Türkiye genelinde hem de Samsun genelinde beklemedigimiz bir iklimle karsi karsiyayiz."

"Yagmur Karadeniz için bir tehlike arz ediyor"

Kar yagmayinca bunun yagmura döndügüne dikkat çeken Ardali, "Yagmur da Karadeniz için bir tehlike arz ediyor. Altyapinin yetersiz olmasi veya iklim degisikligi ile birlikte 1 günde yagacak yagmurun 10 dakikada yagmasi gibi problemlerle karsi karsiya kalmamiz söz konusudur. Paris Antlasmasi, Kyotolarda ve KOP çalismasi toplantilarinda ’1 buçuk santigrat derecenin üzerinde çikarmamiz gerekiyor, sabit tutmamiz’ deniliyordu. Gelecek yillar için 3 ve 3,5 santigrat artistan bahsediliyor. Bu da bizim o hissettigimiz o hava durumunu dünyada nasil yasaniyorsa, Samsun’da da yasanacaktir" ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA