EKODOSD'tan Deniz Çayirlarini Koruma Çagrisi

Deniz ekosistemi için çok önemli olan ve bulundugu kiyilardaki denizel biyoçesitliligin zenginlesmesine yol açan deniz çayirlari (posidonia oceanica), oksijen üretmeleri nedeniyle Akdeniz’in cigeri olarak adlandiriliyor. Karbon tutmalari nedeniyle iklim degisikligi için çok önemli olan deniz çayirlarini birçok deniz canlisi barinma, beslenme ve üreme alani olarak kullaniyor. EKODOSD Baskani Bahattin Sürücü kumu tutarak denizalti erozyonunu da önleyen deniz çayirlarinin, Akdeniz disinda dünyanin baska yerinde bulunmamasi ve yararlari nedeniyle Bern Sözlesmesi kapsaminda korunmasi gereken bir tür olduguna dikkat çekerek çagrida bulundu.

Birlesmis Milletler (BM) Genel Kurulu tarafindan, deniz çayirlarinin korunmasina dikkat çekmek ve farkindalik olusturmak için 1 Mart ’Dünya Deniz Çayirlari Günü’ olarak ilan edildigini belirten EKODOSD Baskani Bahattin Sürücü, "BM Çevre Programi’na göre; her 30 dakikada bir futbol sahasi büyüklügünde deniz çayirinin yok oldugu ve her yil dünya genelinde deniz çayirlarinin yüzde 7’sinin kayboldugu açiklandi. Adini Yunan Mitolojisi’ndeki deniz tanrisi Poseidon’dan alan Posidonia oceanica adi verilen Akdenize özgü endemik bir bitki türü olan deniz çayirlarinin en yogun görüldügü yerlerden biri de Kusadasi Körfezi olarak biliniyor. Deniz ekosistemi için çok önemli olan ve bulundugu kiyilardaki denizel biyoçesitliligin zenginlesmesine yol açan Posidonia oceanica’lar, oksijen üretmeleri nedeniyle Akdeniz’in cigeri olarak adlandirilmaktadir. Karbon tutmalari nedeniyle iklim degisikligi için çok önemlidir. Deniz çayirlarini birçok deniz canlisi barinma, beslenme ve üreme alani olarak kullanmaktadir. Yuvalama alanlari genellikle Dogu Akdeniz ve Güney kiyilari olan Chelionia mydas türü (otçul) Yesil Deniz Kaplumbagalarinin, beslenme ve kislama için Kusadasi Körfezi’nde yogun olarak görülmelerinin nedeni zengin deniz çayirlarinin oldugu düsünülmektedir. Kumu tutarak denizalti erozyonunu da önleyen deniz çayirlari, Akdeniz disinda dünyanin baska yerinde bulunmamasi ve yararlari nedeniyle Bern Sözlesmesi kapsaminda korunmasi gereken bir türdür" dedi.



Denizdeki ekolojik yasamin devamliligi bu bitkilere bagli olduguna dikkat çeken Sürücü, "Balik popülasyonunu arttirmasi, balikçiligin gelismesini saglamasi, dalis turizmine katki yapmasi gibi pek çok yarari da bulunmaktadir. Geçmis tarihlerde gemi limani insaatlarindan çikarilan çamurlarin bilinçsizce körfezdeki Ada Bango’ya dökülmesi, buradaki deniz çayirlarina zarar vermistir. Eski yillarda Güvercinada mendireginin dogu yakasi, deniz çayirlari açisindan zengin yataklara sahipti. Her yil buraya gelen trol ve girgir teknelerinin çapalari, suya atilan araç lastikleri ve kati atiklarla bu bölge adeta çöle dönüsmüstür. Güvercinada mendireginin batisinda kalan bölge Posidonia açisindan zengin olup, özellikle baliklarin üreme alani oldugundan burada tür çesitliligi ve yavru balik yogunlugu görülmektedir. Yavru balik üretim merkezi halinde olan bu bölge yerel balikçiligin gelismesi açisindan da çok önemlidir. Deniz çayirlari açisindan zengin olan bu alandaki deniz çayirlarinin yok olmamasi için, bu bölgenin deniz koruma alani olarak ilan edilmesiyle ilgili ilgili kurumlara müracaat ettik. Aydin Büyüksehir Belediyesi’nin Yilanci Burnu-Güvercinada arasinda küçük bir modelini baslattigi, teknelerin çapa atmasi yerine yüzer samandiralara baglanmasi uygulamasinin gelistirilerek, deniz çayirlarinin korunmasi için bu uygulamanin her yerde yapilmasi saglanmalidir" diye konustu.



Deniz çayirlarinin en yogun görüldügü alanlardan biri, derinlik limitinin az oldugu ve tatli su kaynaklarinin denize karistigi Yavansu bölgesi olduguna sözlerine ekleyerek denize atilan plastikler ve kati atiklarin burada toplanmasi deniz çayirlarini olumsuz etkiledigine dikkat çeken Sürücü, "Dilek Yarimadasi Milli Parki’nda bulunan Alçak Su Adasi’nin etrafinin sig su olmasi ve Nero koyunun dogu bölgesinden gelen tatli su kaynaklarinin deniz eristelerinin saglikli olmasini ve birçok deniz canlisinin burada barinmasini sagladigi görülmektedir. Bu bölgede demir atan tekneler için Milli Parkin bir önlem almasi gerekmektedir. Akdeniz’in denizdeki ormanlari olan deniz çayirlarinin tahribati insan kaynaklidir. Ilgili kurumlarin gerekli denetimleri yaparak korumaya yönelik projeler gelistirmeli, gerekli önlemleri almali ve bilinçlendirme çalismalari yapmalidir" ifadelerine yer verdi.