Yargitay'dan Kiracilari Üzen Haber
Yargitay, mülk sahibinin baska bir evde kiraci olarak oturmasi durumunda kiradaki evin bosaltilmasi gerektigine hükmetti. Yüksek Mahkeme, konut tahliye davalarinda ev sahibinin kirada oturmasinin ihtiyacin varliginin baslica kaniti oldugunu vurguladi.
Türkiye Kahramanmaras merkezli depremlerin yarasini sarmaya çalisirken, son günlerin tartisma konusu olan kiralik evlerle alakali Yargitay’dan emsal nitelikte bir karar çikti. Isten çikarilmasiyla bulundugu kentten kirada evi bulunan ilçeye tasinan mülk sahibi, kiracisina ’Isimi kaybettim, evi bosalt’ dedi.
Kiracisinin evi bosaltmaya yanasmamasi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kapisini çalan davaci ev sahibi, isten çikartilmasi sebebiyle çalistigi ilçeden tasinarak dava konusu tasinmazin bulundugu ilçeye yerlestigini, halen baska bir konutta kiraci olarak yasadigini belirtti.
Ev sahibi, oglunun konut ihtiyaci sebebiyle kiralanan evin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Davali kiraci ise davanin reddini istedi.
Mahkeme, davaci tarafin ihtiyaç iddiasini kanitlayamamis olmasi sebebiyle davanin reddine karar verdi. Davaci karari temyiz edince devreye Yargitay 3. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda, mülk sahibinin baska bir dairede kiraci olarak oturmasi yeterli delil olarak sayildi. Kararda su ifadelere yer verildi:
"Ihtiyaç iddiasina dayali davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacin gerçek, samimi ve zorunlu oldugunun kanitlanmasi gerekir. Devamlilik arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye sebebi yapilamayacagi gibi henüz dogmamis veya gerçeklesmesi uzun bir süreye bagli olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanin açildigi tarihte ihtiyaç sebebinin varligi yeterli olmayip, bu ihtiyacin yargilama sirasinda da devam etmesi gerekir. Somut olayda kira sözlesmesinin varligi hususunda uyusmazlik bulunmamaktadir. Dava, davacinin oglunun konut ihtiyacinin dogmasina dayanmakta olup, ihtiyaçlinin kirada oturduguna iliskin akit dosya arasinda bulunmaktadir. Konut sebebine dayali tahliye davalarinda kirada oturan ihtiyaçlinin kirada oturmasi, ihtiyacin varliginin baslica kanitidir. Dinlenilen davaci taniklarinin da ihtiyaç iddiasini dogruladiklari anlasilmaktadir. Bu durumda ihtiyacin samimi, gerçek ve zorunlu oldugunun kabulü icab eder. Mahkemece ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazili sekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykiri olup, bozmayi gerektirmistir."
Kaynak: İHA
Kiracisinin evi bosaltmaya yanasmamasi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kapisini çalan davaci ev sahibi, isten çikartilmasi sebebiyle çalistigi ilçeden tasinarak dava konusu tasinmazin bulundugu ilçeye yerlestigini, halen baska bir konutta kiraci olarak yasadigini belirtti.
Ev sahibi, oglunun konut ihtiyaci sebebiyle kiralanan evin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Davali kiraci ise davanin reddini istedi.
Mahkeme, davaci tarafin ihtiyaç iddiasini kanitlayamamis olmasi sebebiyle davanin reddine karar verdi. Davaci karari temyiz edince devreye Yargitay 3. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda, mülk sahibinin baska bir dairede kiraci olarak oturmasi yeterli delil olarak sayildi. Kararda su ifadelere yer verildi:
"Ihtiyaç iddiasina dayali davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacin gerçek, samimi ve zorunlu oldugunun kanitlanmasi gerekir. Devamlilik arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye sebebi yapilamayacagi gibi henüz dogmamis veya gerçeklesmesi uzun bir süreye bagli olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanin açildigi tarihte ihtiyaç sebebinin varligi yeterli olmayip, bu ihtiyacin yargilama sirasinda da devam etmesi gerekir. Somut olayda kira sözlesmesinin varligi hususunda uyusmazlik bulunmamaktadir. Dava, davacinin oglunun konut ihtiyacinin dogmasina dayanmakta olup, ihtiyaçlinin kirada oturduguna iliskin akit dosya arasinda bulunmaktadir. Konut sebebine dayali tahliye davalarinda kirada oturan ihtiyaçlinin kirada oturmasi, ihtiyacin varliginin baslica kanitidir. Dinlenilen davaci taniklarinin da ihtiyaç iddiasini dogruladiklari anlasilmaktadir. Bu durumda ihtiyacin samimi, gerçek ve zorunlu oldugunun kabulü icab eder. Mahkemece ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazili sekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykiri olup, bozmayi gerektirmistir."