Adalet Bakani Tunç Açiklamasi 'Arabuluculuga Gelen Dosyalarin Yüzde 70'I Anlasmayla Sonuçlandi'
Adalet Bakani Yilmaz Tunç, “Arabuluculuk taraflar arasinda barisi saglayan ve dolayisiyla toplumsal uzlasmayi saglayan çok önemli bir yöntem. 2013 yilindan bu yana arabuluculuk sistemine 4 milyon 477 bin basvuru yapildi ve 2 milyon 840 bini anlasmayla sonuçlandi bu dosyalarin” dedi.
Ticaret ve sözlesme hukuku çerçevesinde yasanan isveren sorunlari ve uyusmazlik çözüm yöntemlerinin münazara edilmesi için düzenlenen programda konusan Adalet Bakani Yilmaz Tunç, isçilerinde sorunlarinin savunulmasi gerektigini ve isçilere her zaman hakkinin verilmesi gerektigini belirtti.
“Adana’ya 1.7 milyar TL yatirim”
Adalet Bakanliginin bugüne kadar Adana’ya 1.7 milyar TL yatirim yaptigini vurgulayan Bakan Tunç, “Deprem bölgesinde bugüne kadar 31 yeni mahkeme kurduk. Bunlarin 2 tanesi adli ve 2 tanesi idari istinaf mahkemesi. Yarginin is yükü giderek artmakta. Hasar tespitleriyle ilgili idari ve tazminata iliskin davalar yogunlasacak. 12 bin 638 tutuklu ve hükümlüsü baska cezaevlerine naklettik. Hasarli ve az hasarli olanlari hizli bir sekilde tamir ettik. Deprem bölgesine bugüne kadar 473 milyon lira harcama yaptik. Adana’mizda Adalet Bakanligimizin yatirimlari hiz kesmeden devam ediyor. Bugüne kadar Adalet Bakanligi olarak 1.7 milyar yatirim gerçeklestirdik. Bu rakami revize ettigimizde çok daha yüksek bir rakam ortaya çikacaktir. Kozan adliye binasinin yapimi devam ediyor. 2024 yilinda hizmete açacagiz. Karaisali ve Yumurtalik adliye binalari insaatlari devam ediyor. Karatas’in adliye problemini çözecegiz. Yargi çalisanlari için 232 adet konut ihtiyaci var bunu da yatirim programina dahil ettik” ifadelerini kullandi.
“Yatirimci, keyfi uygulamalarla karsilasmayacagi ortam ister”
Türkiye’nin bir hukuk devleti oldugunu ve herkesin hukuken güvende oldugunu anlatan Bakan Tunç, “Hukuk ve ekonomi iliskisi önemli. Yatirimci öngörülebilirlik ister. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Her bir fert hayatinin her aninda hukuken güvende oldugunu hissetmelidir. Yatirimcida keyfi uygulamalarla karsilasmayacagi bir ortam ister. Hepimizin ortak kabul edecegi, ekonominin ana sütunu güvendir. Bunlarda hukuk devleti olmakla mümkündür” dedi.
“Yargimiz, kuyumcu terazisi titizligiyle hareket etmeye devam edecek”
Hain darbe girisiminde yargi mensuplarinin çok önem arz ettigini anlatan Adalet Bakani Yilmaz Tunç, daha sonra sunlari söyledi:
“Yarin 15 Temmuz. Hain FETÖ darbe kalkismasinin üzerinden 7 yil geçti. Bu kalkismayi milletimiz büyük bir kahramanlikla önledi. Milletimiz meydanlara kostu ve çiplak elleriyle tanklarin önüne kostu. O gecenin zifiri karanligini aydinliga çevirdi. Milletimiz liderinin sözünü, görüntüsünü bekledi. Lideri milletine, milleti liderine güvendi. Her 2 güven basariyi sagladi ve ülkemizin uçurumdan dönmesi saglandi. Bu vatan için canlarini feda eden sehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz gecesi kahramanlik gösteren yargi mensuplarini da kutluyorum. O gece cübbelerini giyip ’hazir ol’da bekleyen bir yargi sistemi degil, milletin hakkina, hukukuna tecavüz edenleri sorusturan ve millet adina hesap soran bir yargi sistemini gördük. O gece kahramanca mücadele eden yargi mensuplarimizi kutluyorum. Iste demokrasi ve insan haklarina sahip çikmak budur. Milletimiz bütün dünyaya büyük bir mesaj verdi. Insan haklari mücadelesinin, demokrasi mücadelesinin nasil yapildigini gösterirken yargimizda demokrasinin nasil korunacagini göstermis oldular. Katkisi olan herkese sükranlarimizi sunuyoruz. Burada mücadele bitmedi. Yarginin sorusturmalari basladi.
Bunlar hukuk içerisinde gerçeklesen sorusturmalardi. Birileri farkli elestiriler yapabilir ancak kati suretle böyle bir sey söz konusu degil. OHAL ilan edildikten sonra OHAL kararnameleri yargiya getirilemezdi ancak biz o kararnameleri TBMM’ye tasidik ve TBMM’nin denetiminden geçen kararnameler anayasa mahkemesinin denetimine açilmis oldu. Hak arama yolunu yargiya açmis olduk. 120 bin kamu görevlisi ihraç edilmisti. Bunlardan 20 bini OHAL komisyonunda mesleklerine geri iade edildiler. Bu mücadeleyi hukuk içerisinde yaptik. Hukuk disina çikmadan bu mücadeleyi yaptik. Bundan sonra da yine titiz davranmaya devam edecegiz. Yargimiz, kuyumcu terazisi titizligiyle hareket etmeye devam edecek.”
“Kiraci ve ev sahipleri de artik arabulucuya gidecek”
‘Adalet Komisyonu’nda kabul edilen arabuluculuk sistemi sayesinde yarginin birçok konuda yükünün hafifledigini anlatan Bakan Tunç, “Biz ahilik geliyoruz. Biz bu konuda daha basarili olmaliyiz. Biz bu konuda dünya ülkelerine örnek olmaliyiz. Onlar bizden almalilar. Bu anlamda da arabuluculugu en yatkin millet biziz. Dolayisiyla arabuluculugu gelistirmeye devam edecegiz. Çünkü arabuluculuk taraflar arasinda barisi saglayan ve dolayisiyla toplumsal uzlasmayi saglayan çok önemli bir yöntem. Biz arabuluculugun gelismesi noktasinda bakanlik olarak gerek yasal düzenleme gerekiyorsa ki bazi hususlar da gerekiyor. Bunlara düzenleme yapacagiz. Is mahkemelerinde ilk çiktiginda, zorunluydu. Dava sartiydi. Tüketici mahkemeleri ve ticaret mahkemelerinde de dava sarti oldu. 1 Eylül’den itibaren de kira uyusmazliklarinda ara buluculukta, dava sarti olacak. Yani taraflar dava açmadan önce arabulucuya gitmek zorunda kalacak. Bu anlamda hem kiraci ve kiralayan mahkemeye düsmeden sorunun daha barisçil bir sekilde çözülmesini saglayacak hem de daha kisa ve daha az masrafla çözülmesini saglayacak. Kisa sürede haklarina kavusmalarini saglayacak. Sadece kira degil, komsuluk hukukundan kaynaklanan uyusmazliklar olabilir, yine ticari alanda ortakligin giderilmesi davalari da zorunlu ara buluculuk çerçevesine alindi. 1 Eylül’den itibaren de bu sistem uygulanmaya baslayacak” ifadelerini kullandi.
“Arabuluculuk yüzde 70 anlasma sagliyor”
2013 yilindan bu yana arabuluculuk sistemine 4 milyon 477 bin basvuru yapildigini vurgulayan Adalet Bakani Yilmaz Tunç, “2 milyon 840 bini anlasmayla sonuçlandi bu dosyalarin. Yüzde 70’i bu dosyalarin anlasma ile sonuçlanmis. 1 mahkeme yilda bin dosya çözümlese 2 bin 800 mahkemenin is yükünün azalmasina vesile oldu. Singapur sözlesmesini imzalayan 55 ülkenin en önde gelenlerinden biriyiz. Ticaret artik cografyadan ibaret degil. Dolayisiyla bu anlamda da ticari uyusmazliklarda uluslararasi hukuk sistemi olan Singapur sözlesmesine taraf olmamiz çok önemli. Bu anlamda da ticaret ve yatirim alakali sözlesmesinin uygulanmasi ülkemiz açisindan da faydali olacagina inaniyoruz. Tabii yine is dünyasini ilgilendiren yargida özellikle dijitallesme ticari davalarda hem arabuluculuk sisteminin gelmesi dijital dönüsümün saglanmasi hem yarginin hizlanmasini saglamis olacak hem de vatandaslarimiz için, sirketlerimizin haklarina kavusabilmesi için önemli düzenlemeler. E-durusma sayesinde avukatlarimiz, sirketlerin de avukatlari kendi ofislerinden, Türkiye’deki baska bir ildeki durusmaya baglanabiliyorlar ve böylece zaman kaybindan kurtulmus oluyorlar. 15 Eylül 2020 yilindan bu yana 932 bin 981 e-durusma gerçeklesmis 2 bin 645 mahkemede. 1 milyon avukatimiz adliyelere kosmaktan kurtulmus. E-tebligatta çok önemli. Orada da 160 milyon 515 bin e-tebligat gerçeklemis. 5 bin 618 ton kagit tasarrufu demek. Bu önemli bir maliyet” dedi.
Öte yandan Adalet Bakani Yilmaz Tunç, insan haklari eylem plani hazirliklari oldugunu sözlerine ekledi.
“Arabuluculuk ile yargi üzerindeki yük azaldi”
TOBB Baskani Rifat Hisarciklioglu ise Adalet Bakanligi ile her zaman görüstüklerini ve sorunlarina çok çabuk çözüm bulduklarini söyledi.
Hisarciklioglu, “Adaletin zamaninda tecelli etmesini saglayacak yöntemlerin yayginlasmasina gayret ediyoruz. Ticari itiraflar ahilikte çözülürdü. Biz bunu unuttuk ancak bati bunu bizden alip gelistirdi. Biz ise geçmisimize tekrardan dönüyoruz. Odalarimiz internet ve DASK çerçevesinde bütün uyusmazliklarda arabuluculuk yapmaya basladi.
Bugün 65 ilde 120 oda ve borsa bünyesinde arabuluculuk ve tahkim merkezi bulunmaktadir. Bu sistemin kullanilmasi her geçen gün artiyor. 4 milyona yakin dosya anlasmayla sonuçlandi. Bugüne kadar en az 8 milyon vatandasimiz mahkemeye gitmeden arabuluculuk yolunda anlasma sagladi. 8 milyon kisi helalleserek anlasti. Bundan güzel bir sey olamaz. Adalete erisim hizlandi. Gelen dosyalarin yüzde 70’inde uzlasma saglandi. Yüzde 30 yargiya gidiyor. Yarginin üzerindeki yükte azaltildi” ifadelerini kullandi.
“Bir ülkede adalet güçlüyse ekonomide güçlüdür”
Is dünyasini arabuluculuga tesvik eden Hisarciklioglu, daha sonra sunlari kaydetti:
“Tüm ticari ihtilaflarinizi burada hem daha hizli hem de daha ucuz bir sekilde çözeceksiniz. Odalarimizin sizlere sundugu imkandan muhakkak faydalanin. Ticari hayatta zaman en önemli sermayedir. Her düzenleme bizim için önemli ve degerlidir. Zaten bu nedenle gelismis ekonomilerde ticari uyusmazliklarin yüzde 75’i arabuluculuk ile sonuçlanmaktadir. Is baglantilarimizi kurarken güvencede olmak isteriz. Yatirim yapmak risk almak demektir. Baska ülkede yatirim yapmak ise daha büyük risktir. Ancak tahkim gibi bir yargi merciinin bulunmasi is yapmanin olmazsa olmazi olmustur. TOBB Tahkim Divani ile is dünyamizin ve yatirim yapacak insanlarin yaninda olduk. Hukuk güçlü olursa insanlarin birbirine ve kurumlara olan güveni artar. Adalet bir ülkede güçlüyse o ülkenin ekonomisi de güçlü olur. Bizim kültürümüzde hukukun yeri çok önemli. Mülkün temelinde adalete inanan bir milletiz. Adalet terazisinin dengesini korumaliyiz. Haklinin güçlü oldugu bir ülke istiyoruz.”
Düzenlenen programa Adana Valisi Süleyman Elban’in yani sira kent protokolü, yargi ve is dünyasi temsilcileri katildi.
Konusmalarin ardindan program basina kapali devam etti.