10-16 Mayis Engelliler Haftasi

Fiziksel aktivite ve spor yapmanin, toplumun genel ihtiyaci oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Ergun, “Engellilik durumu yasamaya engel bir durum degildir. Engelli bireylerin aktif bir yasam sürmeleri için sosyal, mesleki ve meslek disi egitim potansiyellerinin gelistirilmesi gerekiyor” dedi.

Toplumda, fiziksel aktif yasami olusturma, uyum saglama ve katilimda motivasyon eksikligi gibi birçok engel olduguna dikkat çeken Prof. Dr. Ergun, “Fiziksel ve emosyonel anlayis kisilere; iyi bir fiziksel görüntüsünün oldugunu, sagligin korunmasini, ayrica alginin gelistirilmesini hissetmeyi ön görmektedir” ifadelerini kullandi.

Bedensel engelli bir bireyin aktivitelerinin, sahip oldugu engele bagli olarak kisitlandigini, mimari engeller, egzersiz, fiziksel aktivite ve spor konusundaki bilgi eksikligi de fiziksel performansini istedigi gibi gelistirmesine izin vermedigini belirten Prof. Dr. Ergun, sözlerini söyle sürdürdü:

“Özellikle kadinlarin fiziksel sinirliliklarinin yaninda; ekonomik problemler, aile suur düzeylerinde eksiklik, egitim yetersizligi ve engellilere yönelik tavir ve davranislarin yönetilmesindeki zorluklar gibi pek çok neden hayata entegrasyonlarini etkilemektedir. Bu problemlerin üstesinden gelebilmek için kisiye özel alinmasi gereken tedbirler belirlenerek, egitim için gerekli sartlar saglanmali, kisiye özel muhtemel komplikasyonlar tespit edilmelidir.

Böylece bireyler birbirlerinin ilgi ve ihtiyaçlarini ögrenir, kimlik duygulari gelisir, kendilerine olan özgüvenleri artar ve sonuçta fiziksel uyumlari üst seviyeye ulasir. Ayrica grup içindeki mücadele azmi sayesinde destek ve paylasimlari artar, basarili olurlar. Yapilan arastirmalar engele göre uygun ve düzenli yapilan egzersiz ya da sporun, engelli bireylerin yasam kalitesi algisini gelistirdigini ve sosyal yasama entegrasyonunu arttirdigini, anksiyete ve depresyon belirtilerini ise azalttigini göstermektedir. Bu sayede günlük yasam aktivitelerindeki fonksiyonlar ve yorgunluk olusmadan uzun süre aktiviteyi devam ettirebilme yetenegi gelismektedir.”

“Vücudunun farkinda olma, kontrol edebilme ve fonksiyonlari algilama arttikça, kisinin kendine güveni artmakta ve öz benligi gelismektedir” diyen Prof. Dr. Ergun, “Kaslarda ortaya çikan kas yapisindaki kayip yani atrofi, eklem sertligi, basinç yaralari, vücut agirligindaki artis ve benzer problemler en aza indirilebilir. Ilerleyici tipte olan hastaliklarda bile üst düzeyde fonksiyon yapabilmek mümkün olmaktadir. Özellikle tekerlekli sandalyeye bagli yasayan engellilerde olusabilecek tibbi komplikasyonlar en aza indirilebilmektedir. Omurilik yaralanmasindan sonra kas hareketlerindeki yokluga veya zayifliga bagli; eklem sertligi, spastisite, derin ven trombozu, ayak ve bacaklarda ödem gibi bazi problemler olusmaktadir, bunlar egzersizlerle önlenebilir" dedi.

Bedensel engelli bireyler hangi sporu yapabilir?

Engel gruplari içinde bedensel, zihinsel, görme ve isitme engelli bireylerin yapabilecegi çok fazla sayida spor dali oldugunu dile getiren Prof. Dr. Ergun, “Bedensel engeli olusturan hastalik ve yaralanmalar içinde; Omurilik yaralanmalari (Spina bifida, Parapleji, Kuadripleji), Çocuk felci (Poliomyelitis), Uzuv kayiplari (Amputasyonlar), Diger (Beyin felci (Cerebral Palsy), Kas hastaliklari, Dogustan gelen özürler) yer almaktadir. Tüm bu patolojilere sahip engellilerin istedikleri sporu yapma sanslari vardir” diye konustu.

Engelli bireylerin kapasitesi, yetenekleri ve ilgisi yönünde pek çok spor dalini yapabilecegini belirten Prof. Dr. Ergun, seçilecek sporun bireyin fonksiyonel iyilesmesine yardimci olacak bir spor türü olmasi gerektiginin altini çizdi.

Prof. Dr. Ergun, engelli bireyleri spora yönlendirirken dikkat edilmesi gerekenler hakkinda ise su bilgileri paylasti:

“Uygun bir spor dali seçmeden ve spor egitimine baslamadan önce bireyin fiziksel ve mental yetenekleri belirlenmeli, psikolojik ve sosyal eksiklikler tespit edilmeli, son zamanlardaki saglik durumu, yarisma seviyesi, katilacagi özel sporlar ve pozisyonlar, koruyucu ve adaptif ekipmanlar, yapilacak aktiviteler esnasinda uygun protez veya cihazlara (protez/koltuk degnegi gibi) ihtiyaci olup olmadigi tespit edilmelidir. Katilim öncesi degerlendirme engelliler konusunda deneyimli fizyoterapist, psikolog, is ugrasi terapisti ve gerekli olan personel tarafindan yapilmalidir. Engelli sporcular belirli araliklarla degerlendirilip, bu degerlendirme sonuçlarina göre egitim ve antrenman programlarinin verilmesi sporcunun hem yaralanma riskini azaltir hem de performanslarini olumlu yönde etkiler.”