Erzurum HKMO Deprem Için Seferber Oldu

Türkiye Kahramanmaras merkezli depremlerle sarsilirken, Erzurum’da da seferberlik sürüyor. Kamu kurum ve kuruluslarinin yani sira, sicil toplum örgütleri, is dünyasi ve vatandaslar yaralari sarmak için çaba gösterirken, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasi (HKMO) Erzurum Bölge Baskanligi da bu sürece önemli katki sundu.

Erzurum HKMO Deprem Için Seferber Oldu
6 Subat tarihinde gerçeklesen Kahramanmaras merkezli depremlerden Hatay, Adiyaman, Adana, Diyarbakir, Gaziantep, Malatya, Kilis, Osmaniye, Sanliurfa ve Elazig illerinde yasayan yaklasik 14 milyon vatandas etkilendi.

Depremin ilk gününden itibaren yaralarin sarilmasi için yardim seferberligi baslatan, bölgede arama kurtarma çalismalarina katki sunan ve bilirkisiler ile teknik ekipler görevlendirerek süreçte aktif görev alan HKMO Erzurum Bölge Baskanligi çalismalariyla takdir topladi.

Yildirim süreçte aktif rol oynadi

Süreci bizzat yöneten ve geceli gündüzlü çalisarak basarili organizasyonlara imza atan HKMO Erzurum Bölge Baskani Harita Yüksek Mühendisi Bülent Yildirim, yaptiklari çalismalari ve deprem sürecinde üstlendikleri görevleri degerlendirdi.

Baskan Yildirim, birçok vatandasin hayatini kaybetmesine ve yaralanmasina neden olan Kahramanmaras merkezli depremlerin bilim ve teknigin önemini bir kez daha ortaya çikardigini söyledi.

Yildirim, “Dayanikli, dirençli yapilar olusturmak için yapilasmis ve riskli yapi stogu bulunan alanlar vakit kaybetmeden dönüsümü yapilmalidir. Deprem durumu riski dikkate alarak yapilmasi gereken önlemleri konusmak gerekir.” dedi.

3 ila 8 metre arasinda yer hareketi

Depremlerin yer hareketleri ile olustugunu, Kahramanmaras merkezli depremlerle ilgili yaptiklari deformasyon ölçümlerine göre bölgede 3 ila 8 metre arasinda bir yer hareketi oldugunu tespit ettiklerini aktaran Baskan Bülent Yildirim, “Iskenderun Limani’ndaki su taskinligi yerin çökmesinden kaynaklandigi görülmekte ve bu bölgede 35-40 santimetre arasinda çökme tespit ettik.” ifadelerini kullandi.

Koordineli ve titiz bir çalisma yürütüldü

Koordineli bir çalisma ile depremin ilk anindan itibaren titiz bir çalisma yürüttüklerini kaydeden Yildirim, “Büyük depremin sokunu yasadik. Ilk günden itibaren üyelerimizle birlikte neler yapabilecegimizi degerlendirdik. Öncelikle deprem bölgesine üyelerimizle insansiz hava araçlarimizi gönderdik. Sehirlerde, barajlarda ve riskli alanlarda IHA’larimizla uçuslar yaparak deformasyon verilerini Çevre ve Sehircilik Bakanligi CBS Genel Müdürlügüne ilettik. Ayrica IHA’larimiza takilan termal sensörlerle enkazda arama faaliyetlerine katilmis, çok sayida insanimiza ulasilarak erken müdahale ile yasatilmasina vesile olmustur. Ayni zamanda deprem arama kurtarma ekiplerinde yer alan üyelerimize destek sunmaya çalistik. Oda olarak Cografi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlügü ile görüsme yaparak onlarin koordinesinde ihtiyaç olan yerlere gönüllülük esasiyla çalisan meslektaslarimizi yönlendirdik. Bu meslektaslarimiz ilk asamada deprem bölgesindeki iki sehirde, sonrasinda diger sehirlerde insansiz hava araçlarini kullanarak hasar tespit çalismalarina esas haritalama islemleri yaptilar. Yikilan veya az yikilmis bina sayilarina iliskin veriler üretildi. AFAD ve CBS Genel Müdürlügüne iletilerek herkesin kullanimina açik bir sekilde sunuldu. Bu çalismalar hâlâ devam etmekte. Bunun disinda bölgeye lazerli tarayici özelligi olan elektronik alet destegi gönderdik. Bunun organizasyonunu Tapu Kadastro Genel Müdürlügü Kadastro Dairesi ile yürüttük. Lazerli ölçüm cihazlarini binalardaki deformasyonu tespit etmek için kullandik, kullaniyoruz. Depremde ayakta kalan binalarin deformasyonunu, düsey ve yataydaki hareketlerinin ölçülmesi çalismalarini yürüttük.” diye konustu.

Dogru yere, dogru yardimlar

Deprem bölgesinde vakit kaybetmeden otobüslerle depremzede vatandaslarin tahliyelerine katki sagladiklarina dikkat çeken Yildirim, aninda koordinasyonla direkt ihtiyaca yönelik dogru yere dogru yardimlari gönderdiklerini vurguladi.

“Erzurum merkezli HKMO Bölge Baskanligi’na bagli Erzincan, Kars, Igdir, Ardahan ve Agri illerimizle koordine olarak yardim faaliyetlerinde bulunup, deprem bölgesine yardimlarimizi ilettik ve iletmeye devam ediyoruz.” diyen Baskan Bülent Yildirim, sunlari kaydetti: “Yardimlari kendi imkanlarimizla toplamaya, ulastirmaya çalistiriyoruz. Yaptigimiz çagrilar sonrasi evlerini depremzedelere açmak isteyen üyelerimiz ile konaklama talebi olan depremzede vatandaslarimiz bulusturulmus, birçoguna kamu misafirhanelerinde yer saglanmis ve dayanismanin en güzel örneklerine taniklik edilmistir. Sehrimize gelen, bizlere ulasan depremzede ailelerin ihtiyaçlarini gidermeye devam ediyoruz.”

Hasar tespit çalismalarina katildi, deformasyonlari tespit ettiler

Depremden etkilenen sehirlerde meslek alanlariyla ilgili de çalisma gerçeklestirdiklerini kaydeden Baskan Yildirim, hasar tespit çalismalarinda yer almak üzere gönüllü meslektaslarina da duyuru yaptiklarini ve bu meslektaslarinin bölgedeki hasar tespit çalismalarina ciddi katkida bulundugunu söyledi.



Yildirim, genel merkezlerinin koordinesinde, depremlerden en çok etkilenen illerin basta Hatay’da depremin olusturdugu fiziksel yeryüzü degisimlerinin tespitine yönelik odalarinin teknik arastirma ve inceleme çalismalarinin da devam ettigini vurguladi.

Mülkiyetler de kaymalar oldu

11 ili etkileyen depremlerde mülkiyetlerde de kaymalarin yasandigina dikkat çeken Baskan Bülent Yildirim, “Parsel sinirlari etkilendi, hatta parsel sinirlari birbirine karisti. Tasinmaz sinirlarda bir bozulma oldu. Detayli çalismalar sonucunda bu kaymanin ölçüsü belirlenip, ilerleyen günlerde kadastro çalismalariyla bu mülkiyetlerin yeniden güncellenmesi gerekecek. Tasinmaz sahibi olanlarin arsa ve arazilerin metrekarelerinde ve sinirlarinda kayma oldu. Parsel parsel ölçülerek ve tespit edilerek kadastroda tescil edilecek, vatandasin mülkiyet siniri belirlenmesi gerekecek.” seklinde konustu.

Erzurum’daki yapi stoku irdelenmelidir

Erzurum’da da deprem riski oldugunun altini çizen HKMO Bölge Baskani Bülent Yildirim, Erzurum ve komsu olan illerin tarihsel dönemlerde yikici depremler ile sarsildigini, önemli hasara ugrayarak, çok sayida can kaybi yasandigini hatirlatti.

Erzurum’un deprem açisindan durumunu da degerlendiren Bülent Yildirim, “Erzurum’daki bina stoklarindan zemin durumu da dikkate alinarak kötü durumda olanlarin, bir an önce riskli yapi tespitinin yapilmasi gerekmektedir. Erzurum’da ve ülkemizde fay hatlari belli. Nerelerde deprem olacagi biliniyor, ancak ne zaman ve hangi siddette olacagi bilinmiyor. Deprem gerçegini hepimiz kabul etmeliyiz. Deprem konusunda riskleri de dikkate alarak tedbirlerin vakit kaybetmeden alinmasi gerekir. Yapilmasi gereken de akil ve bilimle hareket etmektir. Ilimizin içinden ve güneyinden geçen faylar mevcuttur. Güneyde yer alan Palandöken Fay zonu Palandöken dagi boyunca uzanmaktadir. Kuzeyde yer alan Erzurum Fay Zonu ise birbirine paralel çok sayida faydan olusmaktadir. Kentimizin güneydogusunda Börekli ve Tuzcu mahallelerinden geçen fay kent merkezine dogru uzanarak, Kuzeydogu’ya dogru devam etmektedir.” dedi.

“Kent merkezimizin zemini alüvyon olan illerimizden biridir.” diyen Baskan Yildirim, sözlerine söyle devam etti: “Erzurum kent merkezinin zayif zeminler üzerinde yer alan kisminin kaya üzerinde yer alan kesimlerden daha siddetli olarak sarsilacagi, bunun sonucunda da hasar oraninin fazla olacagi bilimsel olarak nettir. Erzurum kent merkezinin bilhassa ova içerisinde kalan kesimlerinde sivilasma olaylarinin da yasanabilecegini göstermektedir. Olasi büyüklüge ulasan depremlerde belli kosullara sahip zeminlerde meydana gelebilen sivilasma, zeminin üstündeki yapilari tasiyamamasina neden olmakta, yapilar depremler sonucunda hasar almaktadir. Bunu arazi yönetimi ölçeginde ele alip gerekli çalismalara zaman kaybetmeden baslamaliyiz. Bu bir süreç. Erzurum’da depreme dayanikli bir kent olusturmak 6 ay veya 1 yilda gerçeklesemez. Belki 5-10 senelik bir projelendirme yapilmasi lazim. Ama bir an önce tespitler yapilabilir. Yapilarin tespiti, iyilestirilmesi ve yikip tekrar yapmak bir süreçtir. Harita ve Kadastro mühendisleri olarak, her türlü veri ve gelismis teknolojiyi kullanabilen ve veri olusturan bir meslek alanina sahibiz. Bu noktada da tüm birikimimizle elimizden gelen destegi sunmaya haziriz.”

Binalari para kazanmak için degil, insanlarin yasamasi için yapmaliyiz

Baskan Bülent Yildirim sözlerini söyle sürdürdü: “Kentsel dönüsüm alanlarinda veri analizleri yaparak mülkiyet durumlarini olusturan, yapilacak islemlerin alt yapisini irdeleyen bir meslek grubuyuz. Haritasini çikarir, parselasyonu ve imar uygulamasinda görev yapmaya yetkiliyiz. Binalarin ruhsat sürecinde kontrollerimiz olur. Kat mülkiyetine geçise kadar diger meslek disiplinleriyle beraber ortak çalisiriz. Bunlar çok ciddi süreçler. Binalari para kazanmak için degil de insanlarin yasamasi için yapmaliyiz. Imar planlarinda ve durum krokilerinde deprem fay hatlari gösterilmeli. Yapi aplikasyonlarinda deprem fay hatlari gösterilmelidir. Erzurum’da zaman kaybetmeden bunlarin uygulamaya geçilmesi lazim, çalismalara bir an önce baslanmali, acilen bu kentin dönüsümü için adim atilmalidir. Bu durumda en akillica yaklasim yapilarin deprem sarsintisini karsilayacak biçimde kurallara uygun hale getirilmesidir. Deprem üretme potansiyeli olan diri faylar belirlenmeli, planlama dogru bir temel üzerine oturtulmalidir. Aktif fay hatlarinin bulundugu alanlar, taskin riskli alanlar ve sivilasma riski yüksek alanlarda yapilacak etütler dogrultusunda gerekli önlemlerin plan kararina dönüstürülmesi gerekmektedir. Akil ve bilimle hareket ettikten sonra, Japonya veya baska bir yeri örnek almamiza gerek yok. Ilimden, bilimden, mühendislikten sasmadigimizda zaten gerekli tedbiri almis olacagiz. Devletin tüm kurumlarinin, stratejilerini, planlamalarini, uygulamalarini bu gerçekleri dikkate alarak yapmalari da bir zorunluluktur. Fay hatlarini haritalarin üzerine isledigimizde imar planlarinizi buna göre belirleyebilirsiniz. Fay hattinin nereden geçtiginizi görür oraya yapi yapmazsiniz. Riski düsük yere yüksek kat verir temelini ona göre ayarlarsiniz. Riski yüksek yerde ona göre statik hesaplama yaparsiniz. Söyleyecek çok daha fazla sey var, yeri ve zamani geldikçe konusmaya devam edecegiz. Bu kentte yasayan insanlarin afetlere karsi can ve mal güvenligi saglanarak kayiplari en aza indirebilmek için; tecrübe, ahlak, liyakat. Her önüne gelen proje üretmemeli, insaat bilgisinden uzak kimseler insaat yapmamalidir. Daha az demir çikaririm diyen daha hiçbir sey tecrübe etmeden ben yaparim ben bilirim diyenlere gerekli tedbirler önlemler alinmalidir. Binalari para kazanmak için degil de, insanlarin yasamasi için yapmaliyiz. Imar planlarinda ve durum krokilerinde deprem fay hatlari gösterilmeli. Yapi aplikasyonlarinda deprem fay hatlari gösterilmelidir. Bu durum artik salt meslek odalari tarafindan dile getirilen degil, devletin tüm kurumlari tarafindan da, yerel yönetimler tarafindan da, hatta vatandaslarimiz tarafindan da bilince tasinmasi gereken bir gerçekliktir. Yer seçimi noktasinda; deprem bölgesinde yeni yapilacak yapilar ilimin bilimin aklin isiginda yön verilmelidir. Deprem bölgesindeki illerde toplumsal ve sosyal yasamin yani sira ticari, ekonomik ve tüm mesleki faaliyetler de durmustur. Bu baglamda yeni yerlesim yerlerinin kültürel, ticari, ekonomik ve sosyal akisin önemi de bulunmakta oldugu dikkate alinmalidir. Yer seçimleri için akilcil ve bilim isiginda hareket edilmelidir. Ayni acilarin yasanmamasi için kamu kurumu niteliginde olan meslek odalarinin alinan kararlarda söz sahibi olmasi gerekmektedir. Planlamanin gerek altyapi ve üstyapi tesislerinin, ekonomik, kültürel, tarihi iliskileri, risk açisindan sakinilmasi, dogal nitelikleri açisindan korunmasi gereken basta tarim, orman, mera, sulak alanlar, kiyi alanlari ile mülkiyet iliskilerinin bütün olarak ele alindigi bölgesel, kentsel ve kirsal ölçeklerde karsilikli iliskilerin düzenlendigi, bilimsel, teknik ve hukuki niteligi yok sayilmamalidir. Bilimi, teknigi ve hukuku reddetmek sadece yeni afetlere zemin hazirlamaktadir. Bu süreç bizlere en iyi gösterdigi tablo milletimizin dayanismasidir. Herkesim varini yogunu koyarak, ne yapabilirim diyerek gerekeni yaptigini gördük. Ayni dayanismayi ülkemizde riskli illerimizde bölgelerde devlet kurumlarimizla birlikte göstererek tedbirlerimizi alip, afet ya da diger olaylarda çok katmanli tedbirleri almak içinde göstermemiz gerekiyor. Bizler ülkemizin her zaman emrindeyiz ve yardima her daim hazir oldugumuzu bildiriyoruz. Bu yasanan afetlerden dolayi ülkemize, milletimize geçmis olsun dileklerimizi iletiyoruz. Vefat eden vatandaslarimiza Allahtan rahmet, yaralilara acil sifa diliyoruz.”
Kaynak: İHA