Kardes Kent Saraybosna Için Izmir'den Direkt Uçus Atagi

Izmir Büyüksehir Belediye Baskani Tunç Soyer ve Izmir heyeti, hem Srebrenitsa soykirimini yerinde anmak hem de Bosna Hersek’in baskenti Saraybosna’da ikili iliskilerde bulunmak üzere ziyaret gerçeklestirdi.

Ziyaretin son gününde basin mensuplarina degerlendirmede bulunan Baskan Soyer, üçüncü gün Saraybosna Belediyesi ile yapilan kardes kent protokolüne degindi. Iki sehir arasinda direkt uçus baglantilarini kurmak için çalismalar yapacaklarini kaydeden Baskan Soyer, bu direkt uçuslari Balkan ülkelerinin geneline yaymak hedefinde olduklarini söyledi.



"Direkt uçuslar 12 aya yayilabilir"

Baskan Soyer, “Saraybosna Belediye Baskani ile birçok seyi konustuk. Bir tanesi de turizm konusu oldu. Bu konuda yapacagimiz ilk is Izmir’deki tur operatörlerini, seyahat acentelerini buraya getirmek. Izmir’in Saraybosna’ya tanitilmasi için çalismalar yapacagiz. Ayni sey Saraybosna için de olacak. Bütün bunlar direkt uçus baglantisini gerektiriyor ama tabii bu biraz yumurta-tavuk meselesi gibidir. Biz bu baglantiyi kuracagiz ve dogrudan uçus baglantisini da bir mecburiyet haline getirecegiz. Buranin bir avantaji da kis turizmi. O nedenle yapacagimiz uçus baglantilari 12 aya yayilabilir. ‘Direct Izmir’ adiyla baslattigimiz proje çerçevesinde hizla görüsmeler yapip çalismalara baslayacagiz" dedi.



"Balkanlara agirlik verecegiz"

Turizm çalismalarina iliskin degerlendirmesine devam eden Soyer, "Turizm, en yakindan baslar. En yakinda bir potansiyel olusturursaniz onu büyütebilirsiniz. Izmir, dünyada Balkan nüfusun en yogun oldugu sayili sehirlerden biridir. Bunu sadece ekonomik sektör olarak da görmüyoruz. Turizm ayni zamanda bir baris projesidir. Turizm, insanlarin birbirleriyle olan iletisimini kolaylastirir ve medeni bir seviyeye getirir. Farkliliklari zenginlige dönüstürür. Bu nedenle turizme özellikle agirlik veriyoruz. Direkt uçuslari tüm Balkan ülkelerine yaymak gibi bir hedefimiz var. Balkanlara agirlik verecegiz. Bu, hem turizm sektörüne yeni bir kaynak saglayacak hem de bölgedeki barisa hizmet edecek" diye konustu.



Mobilya sektörü vurgusu

Su anda Bosna’dan Izmir’e gelenlerin sayisinin ölçü olmadigini vurgulayan Baskan Soyer, söyle konustu: "Bugün bunu kendimize sifir noktasi olarak aliyoruz. Bunun üzerine bana bir sene sonra ’Bir sene içinde ne yaptiniz?’ diye sormalisiniz. Biz karsilikli çikarlar baglaminda bu konuya bakmak mecburiyetindeyiz. Pek çok baslik var ama özetle egitim, spor, turizm, ticaret, sanayi gibi konularda çalismalar olacak. Dönüste yapacagimiz en önemli islerden biri mobilya sektörü. Burasi kisi basina düsen orman metrekaresi baglaminda Avrupa lideri. Fakat agaci sadece kereste olarak kullaniyorlar. Mesela buna bizim mobilya sektörünün el atmasi lazim. Buradaki üretici ile bizim sektörümüzü bulusturmamiz lazim. Bizim mobilya sektörümüzle bu varligin birlikte kullanilmasi gerekiyor. Bu gibi birçok detay var ve üzerinde çalisacagiz."

"Karsilik gördük"

Ziyaretin genel bir degerlendirmesini yapan Baskan Soyer, su ifadelere yer verdi: "Son derece önemli bir ziyaret oldu. Çünkü Bosna Hersek, Türkiye’nin dogrudan dogruya hem güvenligiyle hem gelecegiyle çok ilgili bir ülke. Saraybosna da çok önemli bir baskent. Izmir’in bundan sonra Saraybosna ile çok daha güçlü iliskileri olmasi gerektigine inandik. Biliyoruz ki bölgedeki baris bizim ülkemiz için de son derece kiymetli. Bölgedeki barisi saglamanin yolu da yerelde kurulan güçlü iliskilerden geçiyor. Sporda, egitimde, turizmde, tarimda, ticarette insanlarimiz arasinda güçlü baglar kurabilirsek bunlar bölgedeki barisi da güçlendirecek çalismalar olacak. O nedenle özen gösteriyoruz. Saraybosna Belediye Baskanimiz ile bugün yaptigimiz protokol, bu anlamda siradan kardeslik protokolü gibi degil. Onun açisindan da bu böyle. Çok kisa sürede çok güzel isler yapacagimiza inandik. Kardes kent iliskilerinde sadece bir tarafin iyi niyeti yeterli olmuyor. Mutlaka karsilikli olmasi lazim. O karsiligi görmemiz nedeniyle çok mutluyuz. Çesitli ziyaretlerimiz oldu, hepsi de verimli oldu."

"Hiçbir gezimiz turistik degildir"

En önemli ziyaretin de Srebrenitsa anma töreni oldugunu vurgulayan Baskan Soyer, sözlerini söyle sürdürdü: "Oradaki tören hepimizi derinden etkiledi. Bu kardeslik baglarinin bu kadar güçlü kurmak istenmesinin temel sebebi de bir kardeslik duygusunu tasiyor olmak. Onlarin acisini hepimiz içimizde hissettik. Gördük ki 20. yüzyilda Avrupa’nin göbeginde böyle bir soykirim yasandiysa hiç kimse böyle büyük tehlikelerden muaf degil. Bunun tek bir panzehiri var, o da güçlü kardeslik baglari. Son derece yararli bir ziyaret oldu. ’Balli geziler’ ifadeleri kullanildi. Onlari da duyduk ama burada sadece bir derdimiz var; bizim yasadigimiz yogun duygu ve heyecani Izmir’e aktarmak. Baska bir derdimiz yok. Hiçbir gezimiz turistik degildir. Yaptigimiz tüm geziler ’Izmir’e ne fayda getirebiliriz?’ kaygisiyla yapilir. Bu da öyle oldu."

"Öncelikli görevim"

Saraybosna’daki tarihi yapilarin ve tarihi dokunun korunmasina iliskin degerlendirmesi sorulan Baskan Soyer, "Böyle eski sehirlerde belediye baskanligi yapmak o sehrin tarihini, kültürünü, dogasini, dokusunu, tarihini koruma zorunlulugunu getiriyor. 8 bin 500 yillik bir kente belediye baskanligi yapiyorsunuz. Sonuçta tarihi perspektif içerisinde kisacik bir döneme tekabül ediyor. Yapabileceginiz en iyi sey, ne kadar iyi korudugunuzdur. Onlar da buna özen gösteriyor. Bizim de en çok özen gösterdigimiz mesele bu. Geçmise çare bulmak çok kolay degil. Geçmiste kendi ayagimiza sikmisiz ama kendi görev yaptigim süre içinde kentin dokusunu, tarihini, kültürünü, dogasini korumayi öncelikli görevim olarak görüyorum" ifadelerini kullandi.

"Ders çikartmak lazim"

Ziyaret boyunca kendisini en çok etkileyen olayin Strebrenitsa soykirimi anmalari oldugunu ifade eden Baskan Soyer, “Çok trajik. Bütün dünya seyirci kalmis. Bu çok zor anlasilir bir sey. Birlesmis Milletler, Avrupa, herkes seyirci kalmis. Bu kadar göstere göstere gelen bir katliamda bir günde 8 binin üzerinde can katledilmis. Ders çikartmak lazim. Yalniz birakmamak, sahip çikmak, korumak lazim. Çatismaya izin vermemek, barisi öne çikartmak lazim. Bu katliamin acisi o kadar büyük ki tarifi mümkün degil. Benim en çok düsündügüm konu ’Ne yapmaliyiz?’di. Biz ne yapmaliyiz da bunlari bir kez daha yasamayalim” sözlerine yer verdi.