'Bizim Için Hem Gürcistan'in Hem De Ukrayna'nin Toprak Bütünlügü Ve Egemenligi Önemli'

Milli Savunma Bakani Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanlari Toplantisi’nin ardindan Brüksel’de görev yapan Türk gazetecilerle bir araya gelerek sorulari yanitladi ve gündeme iliskin açiklamalarda bulundu. Türk Silahli Kuvvetleri’nin bir taraftan hudut güvenligi diger taraftan terörle mücadele faaliyetlerini kararlilikla sürdürdügünü belirten Akar, “Ayrica Libya, Azerbaycan gibi dost ve kardes ülkelerde de dostlarimizin, kardeslerimizin, hakli davalarini elimizden geldigince desteklemeye devam ediyoruz" diye konustu.



“TÜRKIYE OLARAK BUGÜNE KADAR ELIMIZDEN GELENI YAPTIK”

Bölgesel olarak hassas, kritik bir dönemden geçildigini ifade eden Akar, "Böyle bir dönemde 2 gün süreyle NATO Savunma Bakanlari Toplantisi gerçeklestirildi.

Toplantida basta Ukrayna olmak üzere ittifakin gündeminde bulunan savunma ve caydiricilik konulari ele alindi, hem bölgesel hem de küresel gelismeler degerlendirildi" dedi.

Ukrayna-Rusya arasindaki gerilime yönelik de açiklamalarda bulunan Akar, "Bizlerde, ilgili diger ülkelerde ve NATO ülkelerinde bir endise söz konusu. Bu endiseyle gelismeleri yakindan takip ediyoruz. Diplomasi ve diyalogun sürdürülmesi ve bu sekilde çözüme gidilmesi hepimizin ortak dilegi. Bunu vurguladik, vurgulamaya devam ediyoruz. Bizim için hem Gürcistan’in hem de Ukrayna’nin toprak bütünlügü ve egemenligi gerçekten çok önemli. Sayin Cumhurbaskanimizin da belirttigi gibi tansiyonun düsürülmesi için Türkiye olarak bugüne kadar elimizden geleni, üzerimize düseni yaptik, yapmaya devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

Akar, Karadeniz’de Montrö’nün getirdigi bir statüko olduguna da dikkat çekerek, "Bu statüko ile Karadeniz’de denge, güvenlik ve istikrar var. Bunun da hayati öneme haiz oldugunu her firsatta belirttik, belirtmeye devam ediyoruz" dedi.



TERÖRLE MÜCADELEDE ISBIRLIGI ÇAGRISI

Görüsmelerde Güney Kafkasya’daki bölgesel isbirliginin herkesin yararina oldugunu ifade ettiklerini de aktaran Akar, "DEAS, El-Kaide, PKK ve PKK’dan hiçbir farki olmayan YPG ve FETÖ gibi terörün her türlüsü ile mücadele ettigimizi, bunu sürdürdügümüzü ve bu alanda müttefiklerimizden daha fazla isbirligi bekledigimizi de burada yine altini çizerek muhataplarimiza ifade ettik" diye konustu.

NATO Genel Sekreteri’nin yani sira Ingiltere Romanya, Letonya, Estonya, Kuzey Makedonya, Hollanda, Yunanistan, Bulgaristan, Italya, Ispanya ve ABD’nin de aralarinda bulundugu çok sayida savunma bakani ile görüsme firsati buldugunu belirten Akar, "Hem askeri egitim isbirligi hem de savunma sanayi konularini ele alma, ana, kilit konular hakkinda görüs alisverisinde bulunma firsati edindik Bu bakimindan toplantinin son derece yararli geçtigini söyleyebiliriz" dedi.



"TUTUMUMUZ BASINDAN BERI AÇIK VE NET"

Ukrayna krizine yönelik Türkiye’nin bakisi ile bölgede daha aktif rol oynamasina yönelik planin olup olmadigi sorulan Akar, "Bizim bu konudaki tutumumuz basindan beri çok açik ve net. En üst düzeyde Cumhurbaskanimizdan baslayip bakanlar düzeyinde ve diger heyetler arasi görüsmelerde hep dile getirildi.

Biz baslangiçtan itibaren konusmalara ve görüsmelere Kirim’in isgaline karsiyiz diye basladik. Ukrayna’nin toprak bütünlügünü destekledigimizi de söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bölgedeki gerginligin sag duyulu ve dengeli bir yaklasimla çözülmesinden yanayiz ve bu manada Karadeniz’e kiyisi olan ülkelerin baris, diyalog, huzur ve refah içinde yasamasi bizim en samimi temennimiz" dedi.

“Gerginligin daha fazla artmamasi için ne yapilmasi gerekiyorsa biz bunlari konusuyoruz”

Türkiye’nin Karadeniz’deki gerginligin azaltilmasindan yana oldugunu dile getiren Akar, "Gerginligin daha fazla artmamasi için ne yapilmasi gerekiyorsa biz bunlari konusuyor, bunlari telkin ediyoruz. Bu konudaki görüs ve önerilerimizi ortaya koyup müttefiklerimizle paylasiyoruz. Gerginligi tirmandirici eylem ve söylemlerden uzak durulmasi, eylem ve söylemlerin iyi istisare edilmesi gerektigini ifade ediyoruz. Dün ve bugünkü toplantilardaki Bakan arkadaslarimizda her zaman istisareye önem erdiklerini söyledi.

Herkes bunun bilincinde Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde Türkiye olarak üzerimize düsen siyasi, insani, hukuki, yapilmasi gereken ne varsa yaptik, yapmaya devam ediyoruz." Gelismeleri yakindan takip ettiklerini vurgulayan Akar, "Gelismelere göre bizim almamiz gereken tedbirler neyse bunlari bugüne kadar aldik, almaya devam edecegiz" dedi.

Karadeniz’e en uzun kiyisi olan ülkenin Türkiye oldugunu dile getiren Akar, "Tüm taraflarin sükûnet, isbirligi, istisare, diyalog içinde faaliyetlerini yürütmelerinin herkesin yararina oldugunu söyledik, söylüyoruz" ifadesini kullandi.

YUNAN BAKAN ILE GÖRÜSME

Bir gazetecinin Yunanistan ile iliskilerin gerginlestigi bir dönemde Yunan mevkidasiyla yaptigi görüsmeye iliskin sorusu üzerine Akar, "Yunanistan Savunma Bakani Nikolaos Panagiotopoulos ile gayet olumlu, yapici bir görüsme yaptik. Spontane gerçeklesti, gerçekçi bir görüsme oldu" diye konustu.

Akar, görüsmede, Türkiye ve Yunanistan arasindaki güven artirici önlemler toplantisinin 4’üncüsünün Ankara’da yapilmasi için Yunan heyete yönelik davetlerini yinelediklerini de belirtti.

Akar, Türkiye’nin uluslararasi hukuk, ikili anlasmalar ve iyi komsuluk iliskileri çerçevesinde, barisçil yol ve yöntemlerle, diyalogla sorunlarin çözebilecegine yönelik inancini yineleyerek, “Farkliliklarimiz var, dogru ama bir araya gelelim, bunlari tartisalim diyoruz. Amacimiz baris ve istikrar içinde, uluslararasi hukuk dahilinde taraflarin bölgenin zenginliklerinden istifade etmesi. Bunu kaç kere dile getirdik. Birlikte yapabilecegimiz çok sey var. Ege’de, Akdeniz’de zenginlikleri adil sekilde paylasalim diyoruz. Bunlarin karsilik bulmasini bekliyoruz. Tüm bu iyi niyetli yaklasimimiza ragmen müttefiklik ruhuna aykiri sekilde provokatif, gerginligi tirmandirici eylem ve söylemlere maalesef devam ediyorlar. Bunlarla ilgili uluslararasi hukuk ve ikili anlasmalarimiz var. Siz Lozan Antlasmasi’ni, Paris Antlasmasi’ni yok sayamazsiniz. Altinda imzaniz olan bu anlasmalarin istediginiz maddelerini uygulayacaksiniz, istemediklerinizi uygulamayacaksiniz, Dünyada böyle bir sey yok" ifadelerine yer verdi. Bazi Yunan siyasilerin konusmalarinin ve eylemlerinin temelinde yayilmaci bir anlayisin oldugunu belirten Akar, Türkiye’ye yönelik suni bir tehdit algisi olusturulmaya çalisildigini söyledi.

Buna bagli olarak bir silahlanma sevdasina giren Yunanistan’in birtakim ittifaklar pesinde kosmaya çalistigina dikkat çeken Akar, "Biz de ’Bunlar beyhude gayretler’ diyoruz. Zaten akil, akli basinda Yunanlar da bunu ifade ediyorlar. Bu kadar ekonomik problem varken bir silahlanma sevdasiyla Yunan halkinin imkanlarini, firsatlarini, maddi kaynaklarini heba etmek öncelikle ve özellikle Yunan halkini rahatsiz ediyor, onun yükünü artiriyor" dedi.



"TÜRKIYE GÜVENILIR, GÜÇLÜ VE ETKIN BIR MÜTTEFIK"

Türkiye’nin Yunanistan basta olmak üzere tüm komsularinin sinirlarina, toprak bütünlügüne saygili oldugunu vurgulayan Akar, "Türkiye cografyasi, nüfusu, ordusu, ekonomisi, tarihi ve degerleriyle güçlü bir devlet. Fakat Türkiye hiç kimseye karsi bir tehdit degil. Bunun görülmesi, bilinmesi lazim. Türkiye hem bölgesel hem de küresel barisin ve istikrarin teminati olmaya veya küresel ve bölgesel barisa katki saglamaya devam ediyor. Bizim durumumuz budur. Türkiye güvenilir, güçlü ve etkin bir müttefik. Bunu herkesin bilmesi lazim" ifadelerini kullandi. Yunanistan’in Türkiye ile olan sorunlarini Türkiye-NATO, Türkiye-AB, Türkiye-Avrupa sorunu haline dönüstürmeye çalismasini büyük bir yanlis olarak nitelendiren Akar, "Diger taraftan bazi Avrupali dostlarimizin, AB’deki, NATO’daki bazi dostlarimizin bunu böyle algilamasi da esef verici. Taraf tutmamalari lazim. Bu konuda maalesef AB mensuplarinin özellikle bazilari Türk-Yunan meselelerinde önyargili, tek yanli ve körü körüne Yunan yanlisi. Gerçekleri bir tarafa birakmak, göz ardi etmek suretiyle adeta olayi çözmemek için atese benzin dökmek seklinde bir yaklasim sergiliyorlar" diye konustu.



YUNANISTAN’IN MÜLTECILERE MÜDAHALESI

Türkiye’nin 9 milyon Suriyeli mülteciye göz kulak oldugunu ve insani yardimda bulundugunu ifade eden Akar, "Hal böyleyken Yunanistan’a girmeye çalisanlara silahla, botlarini delmek, bazen ates etmek suretiyle karsi koymak gerçekten hiç yakisik almayan, bu çagda olmamasi gereken, uluslararasi hukuk, insani degerler, insan haklari bakimindan kabulü mümkün olmayan davranislardir. Son 3 yilda, 85 bin mülteciyi özellikle denizde acimasiz, canice, insanlik disi sekilde karsilamislar, ittirmislerdir. Bunun baska yolu olmasi lazim. Buna derhal son verilmeli" dedi.



"KIMSE YOKKEN BIZ VARDIK"

Ipsala’da Yunan sinir unsurlari tarafindan geri itilen 19 kisinin donarak öldügünü hatirlatan Akar, "AB’de, baska yerlerde insan haklarinin en önde savunucusu olarak ortaya çikanlar nerede? Avrupa’nin göbeginde insanlar hayatlarini kaybettiler. Sag kalanlarin ifadeleri var, ’Soydular, bizi çiplak tuttular, paramiz pulumuz gitti. Çolugumuz çocugumuzla ölüme terk ettiler’ diyorlar. Yunan muhataplarimizdan bunlara bir çare bulunmasini istiyoruz. Bu, insan haklarinin kesin ihlalidir" ifadelerini kullandi.

Kibris’taki gelismelere yönelik soru üzerine de Akar, "Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin esit hak sahibi oldugunu anlamalari, Türk varligini kabul etmeleri lazim. Türk varligini içlerine sindirmeleri lazim. Kimseler yokken biz vardik orada. Dolayisiyla bu tarihi arka planiyla, sosyal yapisiyla, degerleriyle, gelisimiyle bunlari görmek lazim. Oradaki insanlarin da Kibrisli kardeslerimizin de haklarina saygi göstermeleri lazim" yanitini verdi.

"NATO’NUN GÜVENLIGININ TAM MERKEZINDEYIZ"

Türkiye’nin NATO üyeliginin 70’inci yilina yönelik degerlendirmesi sorulan Akar, "NATO basarili bir savunma ittifaki. Biz de buranin tam üyesiyiz. Dolayisiyla buradaki haklarimiz, sorumluluklarimiz var. Hem haklarimizi sonuna kadar kullanmak hem de sorumluluklarimizi sonuna kadar yerine getirmek için elimizden gelen gayreti gösterdik, gösteriyoruz" diye konustu.

NATO’nun birlik, uyum içinde, istisareyle çalismalarini yürütmesinin önemine isaret eden Akar, "NATO’ya 70 yil boyunca gerçekten etkin, güçlü ve kesintisiz bir destek sagladik. Bunu da halen sürdürüyoruz. Önemli katkilarimiz oldu, NATO yöneticileri de bunun farkinda. NATO’nun degerlerini ve sorumluluklarini paylastik, paylasmaya devam ediyoruz. Türk Silahli Kuvvetleri, NATO içinde 2’nci büyük ordu. NATO’nun güvenliginin tam merkezindeyiz. Üstlenmis oldugumuz görev ve misyonlari da gerçekten büyük bir basariyla yerine getirdik. Türkiye NATO’ya en çok katki veren ilk 5 ülke arasinda, mali katki bakimindan da 8. sirada. Bu, önemli bir sey. Bizim ortaya koydugumuz ciddi bir fedakarlik, ciddi bir potansiyel var. Ayrica burada NATO misyonunda çalisan büyükelçilerimizi, askerlerimizi, temsilciligimizdeki arkadaslarimizi, geçmiste görev yapanlari saygi ve sükranla aniyorum. Gerçekten burada ciddi ve agir bir mücadele var. Görünen ve görünmeyen mücadele var. Buradaki arkadaslar çok ciddi gayret içindeler. Onlara tesekkür ediyorum. Birlik ve beraberlik içinde ülkemizin ve milletimizin, 85 milyon olduk artik, hak ve menfaatlerini, onurunu, prestijini, bayragini yükseklerde dalgalandirmak için bugüne kadar çalistik, ayni sekilde çalismaya devam edecegiz" dedi.