Sivrihisarlilar Baskente Damga Vurdu

Eskisehir’in Sivrihisar ilçesinin kültürünü ve degerlerini tanitmak amaciyla gerçeklestirilen Sivrihisar Tanitim Günleri Ankara’da basladi.

Sivrihisarlilar Baskente Damga Vurdu
Sivrihisar Tanitim Günleri, Ankara’da bulunan bir alisveris merkezinde basladi.

Açik alevde cam sanati, ebru sanati, Sivrihisar cebesi (bileklik), filografi sanati gibi birçok sanat dali yer aldi. Etkinlikte çocuklar için Nasreddin Hoca fikralari anlatildi. Vatandaslar keyifli vakit geçirdi. 23-25 Aralik tarihleri arasinda gerçeklesecek olan tanitim, ilçenin kültürünü, geleneklerini, degerlerini ve yöresel lezzetlerini tanitmayi amaçliyor.

Eskisehir’e bagli Sivrihisar ilçesinin kültürünü ve degerlerini Ankaralilar ile bulusturmak için Sivrihisar tanitim günleri düzenlediklerini belirten Sivrihisar Belediye Baskani Hamid Yüzügüllü, "Sivrihisar tarihi eskilere dayanan bir ilçemizdir. Ilçemizin degerlerini ve sanatlarini Ankaralilar ile bulusturmayi hedefledik. Sivrihisar’da belediye bünyesinde kadinlara dayanikli açmis oldugumuz kurslar var. Bu kurslarda yaptiklari el islerini tüm Ankaralilara sergiliyorlar ve satisini gerçeklestiriyorlar" seklinde konustu.



"Evde durmayim bir ugras olsun diye basladim"

Cami isleyebilmek için açik alev kullandigini belirten cam sanati ustasi Maksude Karaer, "Severek yapiyorum. 4 senedir yapiyorum. Ögrenci olarak basladim ve ilerledi. Bastan hobi olarak basladim ama is degisti baska yerlere dogru gitmeye basladi.

Evde durmayim bir ugras olsun diye basladim. Biz Sivrihisar’da oturuyoruz. Belediyemiz böyle bir kurs baslatti ve ben de baslamak istedim" diye konustu.



"Eskiden gelin olan kizlar bu cebe olmadan asla evlenmiyorlarmis"

Ürünlerinin çok fazla ilgi gördügünün altini çizen bakir ve gümüs ustasi Nihal Ergün, "Sivrihisar cebesinin ögreticisiyim. Sivrihisar’da unutulmaya yüz tutmus el sanatlari olarak bunun kursunu vermekteyiz. 15 yildan fazla bu isi yapiyorum. Tezgahimizin üzerinde zembereklerimiz var. Zemberekleri gümüs, altin, pirinç, bronz ve bakir, bu sekilde dokuyabiliyoruz. Genelde istek üzerine dokuyoruz. Kaç santim istediklerini bilek ölçüsü dogrultusunda yapiyoruz. Siparisle çalisiyoruz. Çok fazla ilgi görüyor, çünkü bu unutulmaya yüz tutmus el sanatlari oldugu için insanlar asiri derecede ilgi gösteriyor. Eskiden gelin olan kizlar bu cebe olmadan asla evlenmiyorlarmis. Bunu gün yüzünde tutmamizda benim de katkim oldugu için çok mutluyum" dedi.



"Herkese bir terapi niteliginde olabilecek bir sanat"

Filografi sanatinin, tasarlanmis herhangi bir motifin ahsap zemin üzerine farkli malzemeler kullanarak çivi ve tellerle yapildigini dile getiren filografi usta ögreticisi Nesrin Genç, sözlerine söyle devam etti:

"Akliniza gelebilecek her türlü deseni çalisabiliyoruz. Bizim için ebatlinin küçük olmamasi gerekiyor. Onun haricinde çok rahat çalisabilecek, herkese bir terapi niteliginde olabilecek bir sanat. Aslinda desenini hazirlamak çok zor degil. Tasarlanma asamasi en fazla 3-4 saat sürüyor. Biz tahtamizi önce kapliyoruz. Zeminimizi her türlü zemin kullanabiliyoruz. Kanvas baski çalisabiliyoruz, normal boyanin üzerine çalisabiliyoruz. Göze hitap ediyoruz, bizim için çok önemli bu. Bir bütünlük olmasi gerekiyor. Teknikleri olan bir sanat, onlari bilmek gerekiyor."
Kaynak: İHA