DPÜ'de 'Akademide Üç Kusak Bilim, Kültür Ve Sanat' Konulu Sempozyum

Kütahya Dumlupinar Üniversitesi (DPÜ) Lisansüstü Egitim Enstitüsü tarafindan çevrim içi ortamda düzenlenen ve üç gün sürecek “Akademide Üç Kusak Bilim, Kültür ve Sanat” sempozyumunun ikincisi basladi.

DPÜ'de 'Akademide Üç Kusak Bilim, Kültür Ve Sanat' Konulu Sempozyum
Çevrim içi olarak düzenlenen ve 26 bildiri, 78 katilimcinin yer aldigi ve üç günde 28 oturumun düzenlenecegi sempozyuma doktora danismani, bu danismaninin yetistirdigi akademisyen ve bu akademisyenin ögrencisi olan yüksek lisans veya doktora ögrencileri tarafindan hazirlanan bildiriler kabul edildi. Böylece etkinlikte bilim adami ve sanatçilardan üç farkli kusaktan bilim adamlari ve ögrenciler ayni zaman ve yerde bir araya getirilerek kusaklar arasinda bilimsel etkilesim saglanmasi amaçlandi.

Sempozyumda konusan Rektör Kazim Uysal, ”Lisansüstü Egitim Enstitümüz tarafindan ikincisi düzenlenen Akademide Üç Kusak Bilim, Kültür ve Sanat Sempozyumu’na hos geldiniz. Sempozyuma katilan, destek veren herkesi kiymetli bilim adamlarini en kalbi duygularla selamliyorum. Ülkemizde bilimin gelismesine ve bilginin paylasilmasina hizmet edecegine inandigim Akademide Üç Kusak Bilim, Kültür ve Sanat Sempozyumu’nu Kütahya Dumlupinar Üniversitesinde yapmaktan sahsim ve kurumum adina son derece memnuniyet duydugumu ifade etmek istiyorum. Sempozyumda emegi geçen basta Lisansüstü Egitim Enstitümüz idarecileri ve personeli olmak üzere herkese tesekkür ediyorum. Kiymetli katilimcilar, Akademide Üç Kusak Bilim, Kültür ve Sanat Sempozyumu ile bilim adami ve sanatçilardan tesekkül eden üç farkli kusagi ayni zaman ve zeminde bir araya getirmeyi ve bilimsel etkilesime vesile olmayi, alaninda uzun yillar çalismalar yürütmüs tecrübeli bilim adamlarinin sempozyum vesilesiyle genç kusaklara rehberlik etmesini ve genç kusaklarin akademik çalismalara özendirilmesini, akademide kusaklar arasinda vefa duygusunu gelistirmeyi, bilimi ve bilim adamini tesvik etmeyi amaçladik. Sempozyumun amacina ulasmasini ve verimli geçmesini diliyorum” dedi.



“DPÜ ülkemizin güzide egitim kurumlari arasindadir”

Rektör Kazim Uysal, “Kütahya Dumlupinar Üniversitesi yaklasik 50 bin ögrencisi, 2300 civarinda personeli, 11 fakültesi, 1 yüksekokulu, 14 meslek yüksekokulu, 27 Arastirma ve Uygulama Merkezi, mevcut hizmet binasi dolan ve ek bina insaatina baslanan 1 TEKNOKENT’i olan ülkemizin güzide egitim kurumlari arasindadir. Kütahya Dumlupinar Üniversitesi ilmin ilerlemesi, insanligin saadeti ve milletimizin refahi için çalismakta ve her geçen gün daha iyiye gitmektedir. Üniversitemizde 80 farkli ülkeden 8 bini askin uluslararasi ögrenci egitim ögretim görmektedir. Üniversitemiz Yüksekögretim Ögrenci ve Personel Hareketliligi faaliyetleri kapsaminda en yüksek hibe alan ilk 10 üniversite arasina girmis ve Avrupa fonlarindan en çok yararlanan üniversitelerden biri olmustur. Geçen yil 33 takim ve 1000’den fazla ögrencimizle girdigimiz dünyanin en büyük havacilik, uzay ve teknoloji festivali olan Teknofest’te 14 takimimiz finale kaldi. Karanda takimimiz, Serbest Görev IHA katagorisinde sampiyon oldu. Bu yil hem takim sayisini hem de takimlarda görev alan ögrenci sayisini daha da arttirdik. Insallah Cumhuriyetimizin 100. Yili olan 2023 de yapilacak Teknofest yarislarinda üniversitemizi ve milletimizi daha güçlü temsil edecek ve daha iyi basarilara imza atacagiz” dedi.



“Teknokent kisa sürede yüzde 100 doluluga ulasti”

Rektör Uysal, “Bilim ve teknoloji üreten, üniversite-sanayi arasinda köprü görevi gören Teknokentimiz kisa sürede yüzde 100 doluluga ulasti. Bu basariyi gören Sanayi ve Teknoloji Bakanligimiz hazirladigimiz Teknokent ek bina projemizi desteklemeyi kabul etti. Ihalemizi yaptik ve temelini attik. Insallah kisa sürede bitirecek Kütahya’yi bilgi ve teknoloji üreten bir merkez haline getirecegiz” dedi.



“Üniversiteler bilgi ve teknoloji üreten kurumlardir”

Uysal,” Çok önemli gördügüm bir husus da sudur. Türk Dünyasi ve Islam Alemi 18. Yüzyilda baslayan sanayi devrimine ayak uyduramadi, bilim ve teknoloji üretemedi. Agirlikli olarak materyalist felsefenin hakim oldugu milletlerde üretilen ve materyalist felsefe kilifinda takdim edilen bilgiyi aldi ve kullandi. Hal böyle olunca bilim ile din çatisiyor algilandi. Bilim, aslinda yaraticiyi anlamaya, isim ve sifatlarini tanimaya en iyi vasitadir, bu manada en hakiki mürsittir. Mesela yaraticinin var oldugunu, sonsuz ilim ve kudret sahibi oldugunu içinde yasadigimiz sistemden ve sistem içindeki varliklardan elde ettigimiz ilim ile anliyoruz. Ilmi gerçekler kadim medeniyetimizin ve hak dinimizin ögretilerine uygunken, biz maalesef bilim adi altinda nesillerimize materyalist felsefeyi takdim ettik. Tüm canlilar yaraticiya ait mucize eserler olmasina ragmen okullarimizda çocuklarimiza okuttugumuz Biyoloji kitaplarinda bir kere bile yaraticinin geçmemesi is yapanin sebepler ve tabiat olarak gösterilmesi Islam âlemi adina ne hazin ve ne utanilacak bir durumdur. Iste bilgiyi üretmeden ve medeniyetimize uygun bir bilim felsefesi insa etmeden nesillerimizi de kaybediyoruz. Medeniyetimizden ve ecdadimizdan kopariyoruz. Bundan dolayi akademi camiasinin bilim üretmesi ve kadim medeniyetimize uygun bir bilim felsefesi insa etmesi son derece önemlidir. Marifet iltifata tabidir. Bilim ve sanat deger gördügü yerde kök salar ve yeserir. Bu sempozyumla bilgi ve teknoloji üretmek için çalisan akademi camiasina destek vermeyi ve motive etmeyi amaçladik. Hocalarimiza vefa borcumuz oldugunu ve bunun ifade edilmesi gerektigini düsündük. Minnet ve sükran duygularimizi ifade etmek istedik” diye konustu.

Kaynak: İHA