Akciger Kanserlerinin Yaklasik Yüzde 90'I Tütün Ve Tütün Ürünlerinin Kullanimi Ile Olusuyor

Erzincan Il Saglik Müdürlügü 2022 yili “Akciger kanseri farkindalik ayi” münasebetiyle bilgilendirme mesaji yayimladi.

Akciger Kanserlerinin Yaklasik Yüzde 90'I Tütün Ve Tütün Ürünlerinin Kullanimi Ile Olusuyor
Erzincan Il Saglik Müdürlügü 2022 yili “Akciger kanseri farkindalik ayi” münasebetiyle sosyal medya üzerinden akciger kanseri ile ilgili bilinmesi gerekenleri paylasarak vatandaslara bilgilendirmede bulundu.

Yayimlanan bilgilendirme mesajinda su ifadelere yer verildi;

“Bilindigi üzere kanser, beraberinde getirdigi saglik sorunlarinin yani sira, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalik grubudur. Dünya Saglik Örgütü’nün yayinladigi 2020 yili verilerine göre dünya genelinde yilda 19 milyon kisi kanser tanisi almakta ve yine takriben 10 milyon kisi bu sebeple hayatini kaybetmektedir. Hastalik; cinsiyet, dil, din, irk ayirimi yapmaksizin tüm insanlari etkilemektedir. Kanserde benzer seyrin devam etmesi halinde, 2040 yilinda 28,9 milyon yeni vakanin ortaya çikmasi ön görülmektedir. Yapilan tahminler, önümüzdeki yillarda gelisecek olan kanser olgularinin önemli bir bölümünün az gelismis ülkelerde ortaya çikacagini ortaya koymaktadir.

Çalismalarin gösterdigi gibi Dünya genelinde erkekler arasinda en sik görülen kanser türü akciger kanseri iken kadinlarda 3. sirada yer almakta ve önemini korumaktadir. 2020 yilinda dünyada 2.2 milyon yeni vakanin ortaya çiktigi ve akciger kanserine bagli 1.8 milyon ölümün gerçeklestigi tahmin edilmektedir.

Akciger kanseri, gerek dünyada gerekse Türkiye’de kanser kaynakli ölümlerin en yaygin nedenidir. Türkiye’de erkeklerde trakea, brons ve akciger kanseri (55,5/100.000 kiside YSH) en sik izlenen kanserler içerisinde ilk sirada yer alirken, kadinlarda (10,9/100.000 kiside YSH) en sik görülen 5. kanser türü olmustur. Erkeklerde tütüne bagli kanserler özellikle erkeklerde önemini korumaya devam etmektedir. Ancak son yillarda kadinlarda da akciger kanseri insidansinda artis söz konusudur.

Hastaligin Türkiye’de tani alma medyan yasi 64 olup, 40 yas alti bireylerde daha nadir olarak rastlanilmaktadir. Yine söz konusu hastalik genellikle ileri evrelerde teshis edilmektedir. Ülkemizde vakalarin yüzde 19,4’ü lokalize evrede saptanmisken yüzde 27,9’unun bölgesel, yüzde 52,7’sinin ise uzak yayilim grubunda oldugu tespit edilmistir.

Pek çok popülasyon için bu kanser türünün yüzde 80’inde sorumlu etken tütün kullanimidir. Nitekim tütün tüketimindeki azalmayla akciger kanseri görülme sikligi da azalmaktadir. Akciger kanserinin diger nedenleri arasinda mesleki (asbest, agir metaller) ve çevresel risk faktörlerine maruziyet (pasif içicilik, radon) yer almaktadir. Toplumsal ve bireysel farkindalik ile akciger kanseri sikliginin azaltilabilecegi unutulmamalidir.

Henüz etkin bir tarama yöntemi bulunmuyor olsa da tütün kontrolünün akciger kanserine karsi mücadelenin en temel ve en etkin araci oldugu bilinmektedir. Ulusal Tütün Kontrol Programimiz ile toplumdaki tüm bireylerin, tütün ürünlerinin saglik, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarindan korunmasi hedeflenmektedir.

Akciger kanseri; yapisal olarak normal akciger dokusunda bulunan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol disi çogalarak akciger içinde bir kitle (tümör) olusturmasidir. Olusan kitle öncelikle bulundugu ortamda büyür. Ileriki asamalarda ise çevre dokulara veya dolasim yoluyla uzak organlara yayilarak (karaciger, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açar. Bu yayilima metastaz adi verilmektedir.

‘Akciger kanseri risk faktörleri’

Akciger kanserlerinin yaklasik yüzde 90’i tütün ve tütün ürünlerinin kullanimi ile olusmaktadir. Dolayisiyla sigara içiminin engellenmesiyle akciger kanseri tanisinin yüzde 90’a kadar önlenebilecegi tahmin edilmektedir. Akciger kanseri için diger risk faktörleri arasinda; pasif içicilik (sigara), akciger kanseri yönünden aile öyküsünün varligi, bazi vitaminler, radon/asbest gibi kimyasallara maruziyet, arsenik gibi endüstriyel ürünlere maruziyet, radyasyon maruziyeti, bazi organik kimyasallar, hava kirliligi, HIV enfeksiyonu ve tüberküloz yer almaktadir. Bu etkenlerden bazisi kaçinilabilir risk faktörleri (tütün ve tütün ürünleri kullanimi gibi) iken bazisi degistirilemez risk faktörüdür (ailesel akciger kanseri öyküsünün varligi gibi).

‘Tütün ve tütün ürünleri kullanimi’

Sigara kullanimi akciger kanserinin en sik görülen nedenidir. Günlük içilen sigara sayisi, sigara içme süresi, sigaraya baslama yasi (ne kadar erken baslanirsa risk o oranda artar), dumani derin çekme, sigaranin içerigindeki katran miktari ile kanser gelisme riski artar. Sigara dumaninda 4000’den fazla kimyasalin ve 70’den fazla kanserojen madde oldugu uzun yillardir bilinmektedir. Sigara dumanina pasif olarak maruz kalinmasi da akciger kanseri riskini arttirmaktadir. Kendileri sigara içmedikleri halde ev veya isyerlerinde pasif olarak dumana maruz kalan kisilerde akciger kanseri gelisme riski yüzde 20-30 oraninda artmaktadir. Sigaranin birakilmasi durumunda akciger kanseri riskini zamanla azalmakta, sigara birakildiktan 10-20 yil sonra hiç içmemislerin düzeyine yaklasmaktadir. En önemli risk faktörü tütün kullanimi olmakla birlikte, akciger kanserinin hiç sigara kullanmamis kisilerde de görülebilecegi unutulmamalidir.

Asbest: Bazi toprak ve kayalarda bulunan, saç gibi ince liflerden olusan asbest dogal bir mineral olup yanmaz ve yalitkan özellikleri nedeniyle tüm dünyada insaat ve bazi üretim islerinde (gemi, izolasyon ve otomotiv) uzun yillar yaygin sekilde kullanilmistir. Bu tür islerde çalisan kisilerde mesleksel olarak asbest liflerine temas söz konusu olabilmektedir. Sanayilesmis ülkelerde maruziyet genellikle endüstriyel alanda gerçeklesirken ülkemizde daha çok kirsal kesimde çevresel temas seklinde gerçeklesmistir. Topragin dogal yapisinda bulunan asbest lifleri solunum havasi ile alindiginda akcigeri zedeler ve sonunda akciger zari kanseri olan mezotelyoma gelisir. Asbest temasi tek basina akciger kanseri riskini1.5-5.4 kat arttirirken, sigara içen kisilerde bu risk daha da fazla olmaktadir.

Radon Gazi: Toprakta dogal olarak bulunan ve kokusuz radyoaktif bir gaz olan radon; bina zeminindeki çatlaklardan, bina yapiminda kullanilan yapi malzemelerinden, dogalgaz ve su borularindan ev içlerine sizarak görünmez bir tehlike olusturabilmektedir. Ev içi radon maruziyetinin en önemli bileseni binanin temelindeki toprak ve kayalardir. Tüm akciger kanserlerinin %3 ila 15’inde sebebin tek basina radona maruziyet oldugu, sigara kullanim öyküsü bulunmayan vakalarda önemli bir kanser etkeni oldugu bilinmektedir.

Verem hastaligi (tüberküloz): Bu hastaligin yerlestigi akciger alaninda sonradan akciger kanseri gelisebilmektedir.

Daha önceden akciger kanseri geçirmis olmak: Bir kere akciger kanseri nedeniyle ameliyat olmus veya isin tedavisi uygulanmis olan kisilerde ikinci bir kanser gelisme riski vardir. Sigara içmek bu riski ayrica arttirir.

Bazi kimyasallarin uzun süreli solunmasi (arsenik, berilyum, kadmiyum, uranyum, vinil klorid, nikel kromat, kömür ürünleri, petrol ürünleri gibi kansere yol açan kimyasallara maruziyet).

Radyoterapi öyküsü, yüksek düzeyde hava kirliligi, ailede akciger kanseri öyküsü olmasi, erken tani, kanserin erken evrede iken tespiti, basarili bir sekilde tedavi edilme olanagini arttirir.

‘Akciger kanseri belirtileri nelerdir?’

Genellikle akciger kanserinin neden oldugu bulgu ve sikâyetlerin olusumu için birkaç yil geçer ve hastalik ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebilir. Baska bir rahatsizlik ya da kontrol için çekilen akciger grafisinde görülebilir.

Akciger kanseri tanisi konulan hastalarda belirtiler tümörün akciger içindeki yerlesimine, büyüklügüne, yayilim yerine ve yayilma derecesine bagli olarak çesitlilik gösterir.

Tümörün kendisinin ve gögüs içi yayiliminin yol açtigi, en sik izlenen belirtiler ise, geçmeyen veya giderek kötülesen öksürük, öksürürken kan veya kanli balgam çikarmak, derin nefes alirken, öksürürken veya gülerken kötülesen gögüs agrisi, istahsizlik, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybi, ses kisikligi, nefes darligi, sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronsit ve/veya zatürre gibi akciger enfeksiyonlaridir.

‘Tani nasil konulur?’

Akciger kanserinin tani ve evrelemeye yönelik testleri genellikle ayni zaman diliminde yapilir. Düz akciger röntgenleri ile akcigerde kitle tespit edilen hastalarda öncelikle bilgisayarli tomografi çekilir. Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasil ulasilabilecegine karar verilir. Hastadan ya tomografi rehberliginde ya da bronkoskopi dedigimiz ince bükülebilir bir tüple akcigerine ulasilarak igneyle parça alinir. Bu isleme biyopsi adi verilir. Gerekli görüldügü takdirde farkli görüntüleme tetkikleri de yapilabilir. Tani konulduktan sonra, kanser hücrelerinin vücudun diger kisimlarina yayilip yayilmadigini tespit etmek için testler yapilir.

‘Tedavi’

Hastadan hastaya farklilasabilmekle birlikte tedavi kararinda; hastaligin yeri, evresi, hastanin yasi ve diger saglik sorunlarinin varligi gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalisma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farkli seçenekleri içermektedir.”
Kaynak: İHA