Uzuncaburç'da MS 7. Yüzyildaki Bir Tahribin Izlerine Ulasildi

Kültür ve Turizm Bakanligi ile İçel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ögretim üyesi Prof. Dr. Ümit Aydinoglu baskanliginda İçel’in Silifke ilçesinde bulunan Uzuncaburç (Diocaesarea) Antik Kenti’ndeki kazi çalismalarinda Hellenistik Kule yapisinda zengin bir buluntu grubu tespit edildi.

Uzuncaburç'da MS 7. Yüzyildaki Bir Tahribin Izlerine Ulasildi
Antik kentteki, 23 metre yüksekliginde korunmus durumdaki kule yapisinin restorasyon ve kazi çalismalarinda kulenin içi tamamen kazildi ve kulenin iç odalarindan birinde MS 7. yüzyildaki bir tahribin izleriyle karsilasildi. Kulede yapilan kazilarda korunmus durumda kolyeler, kolye uçlari, küpeler, amuletler (muska), boru biçimli bilezikler, gögüs zinciri gibi eserler yer aliyor. Kazilarda tespit edilen Imparator Herakleios Dönemi sikkeleri ise bu eser grubunun Bizans-Sasani savaslarinin yasandigi (MS 602-628) döneme ait oldugunu ortaya koyuyor. Kulede tespit edilen yangin ve tahribatin bu kargasa dönemine ait oldugu, Sasani etkilerinin Anadolu’da oldugu gibi Silifke ve Uzuncaburç’da da görüldügü, Kule’deki yikimin da bu süreçle alakali oldugu düsünülüyor. Kulede depolanan eserlerin, tahribat sirasinda çikan yanginda kulenin katlarinin çökmesiyle toprak altinda kaldigi tespit edilirken, ortaya çikarilan bir iskelete ait parçalar da yangin sirasinda kulede bir kisinin bulundugu ve burada hayatini kaybettigi seklinde yorumlaniyor.

Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsari, kazi çalismalarinda elde edilen bulgularin İçel’in tarihi ve kültürel degerine önemli bir katki sagladigini ifade etti.

Çamsari, “Bugüne kadar tüm amacimiz diger alanlarda oldugu gibi arkeoloji alaninda da kentimize deger katabilmekti. İçel’in arkeoturizm açisindan bir cazibe merkezi haline gelmesi için bu tür projelerin hayati öneme sahip oldugu bilinciyle hareket ediyoruz ve çok sükür güzel sonuçlar elde ediyoruz. Kazi ekibinin canla basla çalismasi ile elde edilen bu ilk bulgular bundan sonraki süreçte de Uzuncaburç’ta arkeolojik zenginligin daha da detayli bir biçimde gün isigina çikacagini müjdeliyor. Emegi geçen tüm kazi ekibine, projemize is birligi ve katkilariyla deger katan Kültür ve Turizm Bakanligimiz basta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluslarimiza tesekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Kazi çalismalarinda heyecan verici buluntulara ulastiklarini söyleyen Kültür Varliklari ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgi ise yapilacak karbon testleri ve bilimsel raporlar çerçevesinde buluntulara iliskin bilgilerin ortaya çikarilacagini, elde edilen iskelet parçalarinin da bir rahibe ait olabilecegi yönünde tahminlerinin bulundugunu dile getirdi. Çok heyecanli bir çalisma süreci yürüttüklerini vurgulayan Yazgi, "Arkeolojinin temelinde gizemin çözülmesinin heyecani var. Bu tür buluntularla birlikte bütün çalisma arkadaslarimiz heyecan içerisinde buluntularin hikayesini ve gerçek anlamda o dönemde yasanan olaylari tanimlamaya çalisiyorlar. Bu objeler bizim için o yüzden çok önemli" diye konustu.

Kaynak: İHA