(ÖZEL) Dolgu Yaptirmak Isterken Çenesinde Bakin Ne Çikti?
Çenesinde bulunan 7,5 santimetrelik kist için gittigi birçok saglik merkezinden olumsuz dönüs alan Tugçe Tüfek, Eskisehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Dis Hekimligi Fakültesi’nde sagligina kavustu.
Eskisehir’de yasayan 18 yasindaki Tugçe Tüfek, yillar önce dolgu yaptirmak için gittigi bir hastanede çene bölgesinde kist oldugunu ögrendi. Basvurdugu birçok hastanede kistin dogustan var oldugu ve tedavisinin yapilamayacagini söylenerek geri çevrildi. Eskisehir Osmangazi Üniversitesi Dis Hekimligi Fakültesi’ne gelen Tugçe Tüfek, ilk kez olumlu dönüs alinca tedavi sürecine basladi.
Çene bölgesinde sagdan sola uzanan 7,5 santimetrelik kist için iki asamali baslatilan tedavide ilk önce küçültme operasyonu yapildi. Uzun soluklu takip ve kontrollerin ardindan tedavinin üçüncü yilinda küçülen kistin alinmasi için biçak altina yatan Tugçe Tüfek, basarili bir operasyonla sagligina kavustu.
“Yapamayacaklarini söyleyerek baska sehirlerdeki hastanelere yönlendirdiler”
Eskisehir’de gittigi birçok tedavi merkezinden geri çevrilerek baska sehirlerdeki hastanelere yönlendirilen Tugçe Tüfek, ESOGÜ Dis Hekimligi Fakültesi’nde tedavi sürecine girdi. Kist küçültme operasyonlarindan sonra yapilan basarili ameliyatla sagligina kavusan 18 yasindaki Tüfek, “Çenemdeki kisti bir dolgu sayesinde ögrendim. Dogustan oldugunu söylediler. Beni rahatsiz etmiyordu. Eskisehir’de özel ve devlet olmak üzere birkaç hastane arastirdim. Yapamayacaklarini söyleyerek baska sehirlerdeki hastanelere yönlendirdiler. Osmangazi Üniversitesi Tip Fakültesi’ni arastirdim. Hocalar ile görüstüm. Direk ameliyata baslanilmadi. Ilk önce kisti küçülttüler. Üçüncü seneye girerken ameliyat oldum. Iyice küçüldükten sonra ameliyat yaptilar. Ameliyatim da gayet basarili geçti ve kontrollerim devam ediyor. Gayet memnunum. Diger arastirdigim yerlere göre çok daha iyiydi. Arastirma hastanesi oldugu için de detaylica incelediler. Içim çok rahatti. Baslarda agrim falan hiç yoktu. Ameliyat sürecinde ve sonrasinda da sorun yasamadim. Suanda da agrim yok” ifadeleriyle memnuniyetini dile getirdi.
“Hem sinirle iliskiliydi, hem de alt çene kemigini zayiflatmisti”
Gömülü bir disle birlikte 7,5 santimetrelik kistin çene bölgesindeki sinirleri ve kemik yapisini etkiledigini belirten ESOGÜ Agiz, Dis ve Çene Cerrahisi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr. Nesrin Saruhan, hazirliksiz yapilacak ameliyatin büyük risk tasidigini belirtti.
Sinirlerde uyusukluk ve çene kemiginde kirik olusmasini engellemek için kist küçültme ameliyati yaptiklarini belirten Doç. Dr. Nesrin Saruhan, “Tugçe bize geldiginde 15 yasindaydi. Alt çenesinde sagdan sola uzanan 7,5 santimetrelik oldukça büyük bir kisti vardi. Bununla ilgili birkaç merkeze gitmis ama Eskisehir’de bu tedavinin yapilamayacagi bilgisi verilmis. Kendisi klinigimize geldiginde önce radyolojik muayenelerimizi yaptik. Oldukça büyük bir kist vardi. Hem sinirle iliskiliydi hem de alt çene kemigini zayiflatmisti. Bir de gömülü disi vardi. Ilk etapta parça alip biyopsisini yaptik. Kist tanisini koyduktan sonra iki asamali tedavi planladik. Çünkü mevcut 7,5 santimetrelik kistle ameliyat yapsaydik hem sinirlerde uyusukluk kalacakti hem çene kemiginde kirilma riski olusacakti hem de yaklasik 10 tane disini kaybetme riski ortaya çikacakti. Hastamizin yasi da küçüktü” dedi.
“Kisti hem sinirden uzaklastirdik, hem de alt çenede yeni kemik olusumunu bekledik”
Yapilan iki asamali tedaviyle kisti, küçülttükten sonra ameliyata hazir hale getirdiklerini belirten Doç. Dr. Nesrin Saruhan, uzun hazirlik sürecinin riskleri ortadan kaldirdigini söyledi.
Bu tarz durumlarda hastalarin korkmadan biran önce tedavi için basvurmasi gerektigini belirten Saruhan, su ifadeleri kullandi:
“Ilk etapta kisti küçültme ameliyati yaptik. Ayda bir kontrollere geldi. Var olan 7,5 santimetrelik kisti oldukça küçük hale getirdik. Böylece kisti hem sinirden uzaklastirdik hem de alt çenede yeni kemik olusumunu bekledik. Sonrasinda ise genel anestezi ile ameliyati yaptik. Hem kisti çikarttik hem de kiste neden olan gömülü disi çikarttik. Geri kalan dislerinde de kayip yasamadik. Sinirle alakali bir sorun da olusmadi. Uyusuklugu olmadan disler agizdaki yerinde bulunuyordu. En önemlisi de alt çenede hiçbir kirik olmadi ve kendiliginden kemik olusumu saglandi. Kist küçültme tedavileri zaman alabiliyor ama sonuçta hasta daha basarili bir yöntemle tedavi oluyor. Hem hekim hem de hasta için oldukça iyi bir tedavi protokolü olmus oldu. Bu tip durumlarda hastalarin korkmamalari ve ilerlemesini engellemek adina mutlaka yapilmasi gereken oral patolojileri yaptirmasi gerekiyor.”
Kaynak: İHA
Çene bölgesinde sagdan sola uzanan 7,5 santimetrelik kist için iki asamali baslatilan tedavide ilk önce küçültme operasyonu yapildi. Uzun soluklu takip ve kontrollerin ardindan tedavinin üçüncü yilinda küçülen kistin alinmasi için biçak altina yatan Tugçe Tüfek, basarili bir operasyonla sagligina kavustu.
“Yapamayacaklarini söyleyerek baska sehirlerdeki hastanelere yönlendirdiler”
Eskisehir’de gittigi birçok tedavi merkezinden geri çevrilerek baska sehirlerdeki hastanelere yönlendirilen Tugçe Tüfek, ESOGÜ Dis Hekimligi Fakültesi’nde tedavi sürecine girdi. Kist küçültme operasyonlarindan sonra yapilan basarili ameliyatla sagligina kavusan 18 yasindaki Tüfek, “Çenemdeki kisti bir dolgu sayesinde ögrendim. Dogustan oldugunu söylediler. Beni rahatsiz etmiyordu. Eskisehir’de özel ve devlet olmak üzere birkaç hastane arastirdim. Yapamayacaklarini söyleyerek baska sehirlerdeki hastanelere yönlendirdiler. Osmangazi Üniversitesi Tip Fakültesi’ni arastirdim. Hocalar ile görüstüm. Direk ameliyata baslanilmadi. Ilk önce kisti küçülttüler. Üçüncü seneye girerken ameliyat oldum. Iyice küçüldükten sonra ameliyat yaptilar. Ameliyatim da gayet basarili geçti ve kontrollerim devam ediyor. Gayet memnunum. Diger arastirdigim yerlere göre çok daha iyiydi. Arastirma hastanesi oldugu için de detaylica incelediler. Içim çok rahatti. Baslarda agrim falan hiç yoktu. Ameliyat sürecinde ve sonrasinda da sorun yasamadim. Suanda da agrim yok” ifadeleriyle memnuniyetini dile getirdi.
“Hem sinirle iliskiliydi, hem de alt çene kemigini zayiflatmisti”
Gömülü bir disle birlikte 7,5 santimetrelik kistin çene bölgesindeki sinirleri ve kemik yapisini etkiledigini belirten ESOGÜ Agiz, Dis ve Çene Cerrahisi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr. Nesrin Saruhan, hazirliksiz yapilacak ameliyatin büyük risk tasidigini belirtti.
Sinirlerde uyusukluk ve çene kemiginde kirik olusmasini engellemek için kist küçültme ameliyati yaptiklarini belirten Doç. Dr. Nesrin Saruhan, “Tugçe bize geldiginde 15 yasindaydi. Alt çenesinde sagdan sola uzanan 7,5 santimetrelik oldukça büyük bir kisti vardi. Bununla ilgili birkaç merkeze gitmis ama Eskisehir’de bu tedavinin yapilamayacagi bilgisi verilmis. Kendisi klinigimize geldiginde önce radyolojik muayenelerimizi yaptik. Oldukça büyük bir kist vardi. Hem sinirle iliskiliydi hem de alt çene kemigini zayiflatmisti. Bir de gömülü disi vardi. Ilk etapta parça alip biyopsisini yaptik. Kist tanisini koyduktan sonra iki asamali tedavi planladik. Çünkü mevcut 7,5 santimetrelik kistle ameliyat yapsaydik hem sinirlerde uyusukluk kalacakti hem çene kemiginde kirilma riski olusacakti hem de yaklasik 10 tane disini kaybetme riski ortaya çikacakti. Hastamizin yasi da küçüktü” dedi.
“Kisti hem sinirden uzaklastirdik, hem de alt çenede yeni kemik olusumunu bekledik”
Yapilan iki asamali tedaviyle kisti, küçülttükten sonra ameliyata hazir hale getirdiklerini belirten Doç. Dr. Nesrin Saruhan, uzun hazirlik sürecinin riskleri ortadan kaldirdigini söyledi.
Bu tarz durumlarda hastalarin korkmadan biran önce tedavi için basvurmasi gerektigini belirten Saruhan, su ifadeleri kullandi:
“Ilk etapta kisti küçültme ameliyati yaptik. Ayda bir kontrollere geldi. Var olan 7,5 santimetrelik kisti oldukça küçük hale getirdik. Böylece kisti hem sinirden uzaklastirdik hem de alt çenede yeni kemik olusumunu bekledik. Sonrasinda ise genel anestezi ile ameliyati yaptik. Hem kisti çikarttik hem de kiste neden olan gömülü disi çikarttik. Geri kalan dislerinde de kayip yasamadik. Sinirle alakali bir sorun da olusmadi. Uyusuklugu olmadan disler agizdaki yerinde bulunuyordu. En önemlisi de alt çenede hiçbir kirik olmadi ve kendiliginden kemik olusumu saglandi. Kist küçültme tedavileri zaman alabiliyor ama sonuçta hasta daha basarili bir yöntemle tedavi oluyor. Hem hekim hem de hasta için oldukça iyi bir tedavi protokolü olmus oldu. Bu tip durumlarda hastalarin korkmamalari ve ilerlemesini engellemek adina mutlaka yapilmasi gereken oral patolojileri yaptirmasi gerekiyor.”