'Vefat Eden Kisinin Idari Borçlari Mirasçilardan Talep Edilemez'
Kayseri Baro Avukati Emir Akpinar, vefat eden kisilerin idari borçlari ile ilgili yaptigi açiklamasinda, “Vefat eden kisinin idari borçlari mirasçilardan talep edilemez” dedi.
Para cezasinin yalnizca davaciyi ilgilendirdigini söyleyen Emir Akpinar, “Danistay 14. Daire 2015/3791 Esas 2015/4273 Karar ve 21.05.2015 tarihli karari açiklayacak olursak, somut olayda davaci taraf kendi aleyhine idare tarafindan tahakkuk ettirilen ve ödemesi emredilen imar para cezasinin iptaline iliskin idare aleyhine yerel mahkemeye basvurmus ve iptal davasi açmistir. Lakin ilk derece yargilamasinin ardindan temyiz incelemesi gerçeklesmeden vefat etmis dosya bu haliyle Danistay’in önüne gelmistir. Danistay 14. Hukuk dairesi ise yukarida künyesi belirtilen dosyada yerinde ve dogru bir karar vererek dava konusu idari para cezasinin ’cezalarin sahsiligi ilkesi’ geregi vefat eden davacinin mirasçilarindan tahsil edilemeyecegi ve dava konusu imar para cezasinin yalniz davaciyi ilgilendiren nitelikte oldugundan bahisle IYUK md.26/2 uyarinca dava konusu idari para cezalarinin iptali ile dava dilekçesinin iptaline karar vererek hakli olarak yerel mahkemenin kararini bozmustur” dedi.
Akpinar, cezanin vefat eden kisinin yakinlarindan talep edilmesinin hukuka aykiri oldugunu söyleyerek sözlerine su sekilde devam etti:
“Öncelikle Danistay’in bu yöndeki karari 2577 sayili Idari Yargilama Usulü Kanunu 26. Maddesi ’’Taraflarin Kisiliginde ve Niteliginde Degisiklik’’ baslikli düzenlemesinde yer alan ’’dava esnasinda ölüm veya herhangi bir sebeple taraflarin kisilik veya niteliginde degisiklik olursa, davayi takip hakki kendisine geçenin basvurmasina kadar; gerçek kisilerden olan tarafin ölümü halinde, idarenin mirasçilar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanin islemden kaldirilmasina ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemis ise, varsa yürütmenin durdurulmasi karari kendiliginden hükümsüz kalir’ düzenlemesi ile idari para cezalarinin mirasçilardan talep edilip edilmeyecegine iliskin anilan maddenin 2. fikrasi uyarinca, ’’Yalniz öleni ilgilendiren davalara iliskin dilekçeler iptal edilir’’ düzenlemelerine istinaden alinmistir. Bununla birlikte unutulmamali ki tüm bu degerlendirmeler kapsaminda söyleyebiliriz ki vatandaslarimiz hakkinda idare tarafindan tahakkuk ettirilen idari para cezalarinin muhatabi yalnizca o idari para cezasina çarptirilan kisidir. Ilgili cezanin vatandasin yakinlarindan, mirasçilarindan talep edilmesi hukuka aykiri olup hak ve hakkaniyetle bagdasmayarak, hukukun temel ilkelerine, Anayasa’ya ve Yüksek yargi mercilerinin kararlarina da aykirilik teskil etmektedir.”
Kaynak: İHA
Akpinar, cezanin vefat eden kisinin yakinlarindan talep edilmesinin hukuka aykiri oldugunu söyleyerek sözlerine su sekilde devam etti:
“Öncelikle Danistay’in bu yöndeki karari 2577 sayili Idari Yargilama Usulü Kanunu 26. Maddesi ’’Taraflarin Kisiliginde ve Niteliginde Degisiklik’’ baslikli düzenlemesinde yer alan ’’dava esnasinda ölüm veya herhangi bir sebeple taraflarin kisilik veya niteliginde degisiklik olursa, davayi takip hakki kendisine geçenin basvurmasina kadar; gerçek kisilerden olan tarafin ölümü halinde, idarenin mirasçilar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanin islemden kaldirilmasina ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemis ise, varsa yürütmenin durdurulmasi karari kendiliginden hükümsüz kalir’ düzenlemesi ile idari para cezalarinin mirasçilardan talep edilip edilmeyecegine iliskin anilan maddenin 2. fikrasi uyarinca, ’’Yalniz öleni ilgilendiren davalara iliskin dilekçeler iptal edilir’’ düzenlemelerine istinaden alinmistir. Bununla birlikte unutulmamali ki tüm bu degerlendirmeler kapsaminda söyleyebiliriz ki vatandaslarimiz hakkinda idare tarafindan tahakkuk ettirilen idari para cezalarinin muhatabi yalnizca o idari para cezasina çarptirilan kisidir. Ilgili cezanin vatandasin yakinlarindan, mirasçilarindan talep edilmesi hukuka aykiri olup hak ve hakkaniyetle bagdasmayarak, hukukun temel ilkelerine, Anayasa’ya ve Yüksek yargi mercilerinin kararlarina da aykirilik teskil etmektedir.”