Türkiye'nin Kahraman Gazileri Madalyalarini Ilk Günkü Duyguyla Tasiyor
Kore Savasi ve Kibris Baris Harekati'nda görev alan kahraman gaziler, savas sirasi ve sonrasinda yasadiklarini ilk günkü gibi hatirliyor 93 yasindaki Kore Gazisi Necmettin Çatalbas: 'Biz süngüleri taktik ve 'Allah Allah' sesleriyle gerimizdeki düsmana hücuma geçtik. Süngü kullanarak oradan çiktik. Süngüde bizimle bas edemediler ama 325 sehit verdik' Kibris Gazisi Hüseyin Süngü: 'Özellikle ikinci harekatta karsilastigimiz Kibrisli soydaslarimizla karsilikli aglastik. Niye agladigini da bilmiyorsun. O sevincinden agliyor, sen onun maruz kaldigi duruma agliyorsun. Böyle birçok karsilasmamiz oldu'
SITKI YILDIZ - Türk askerinin geçmiste gösterdigi kahramanliklarin en önemli taniklari olan gaziler, Kore Savasi ile Kibris Baris Harekat'indaki anilarini Anadolu Ajansi ile paylasti.
Türkiye'nin 1950 yilinda katildigi Kore Savasi ve 1974'teki Kibris Baris Harekati'nda Mehmetçigin gösterdigi kahramanliklarin canli taniklari gaziler, yasanan basarilari anlatti.
Özellikle düsman askerleri tarafindan kusatilan ve süngü muhaberesiyle kusatmayi yaran Türk Tugayi, Mehmetçigin verdigi destansi mücadeleye en iyi örneklerden biri olarak tarihte yerini aldi.
Kore Savasi'nda Türk Tugayi'nda bulunan Bayburtlu 93 yasindaki Kore Gazisi Necmettin Çatalbas, AA muhabirine, savas sirasinda ve kusatmada yasadiklarini anlatti.
Istanbul'da askerlik yaptigi dönemde Türkiye'nin Kore'ye asker gönderecegini duydugunda gönüllü oldugunu belirten Çatalbas, "4 bin 500 kisilik bir tugayi tamamladik ve Iskenderun'dan üç gemi ile yola çiktik. 30 gün sonra Kore'ye ulastik. Bizi liman sehrinden alip Suwan sehrine götürdüler. 15 gün Amerika silahlarinin kullanimi bize ögrettiler. Sonra bizi cepheye sürdüler. Savasta en fazla dikkatimi çeken, savasta maneviyatin gücünü görmek oldu." diye konustu.
- Kusatmadan "süngü tak" emriyle kurtuldular
Erzincanli Muharrem Çavus'un yikanmak için girdigi derede esir düstükten sonra bir odun parçasiyla esir aldigi Çinli askerleri birlige getirdigini anlatan Çatalbas, söyle konustu:
"Komutanimiz Çinli askerlere 'Sizi nasil bir parça odunla teslim alip buraya getirdi?' sorusunu sordu. Çinliler ayaklarini yere vurarak 'Bir tane degil, üç asker süngülerini dayadi bize' dediler. Iste bu savasta maneviyatin etkisinin ne kadar oldugunu anladim. Düsmani aksama kadar 20 kilometre uzaklastiriyoruz ama 'Türk tugayi geri çekil' diye emirler geliyor. Tahsin Yazici, 'Ben, askerimin cani pahasina aldigim yeri düsmana terk etmem.' deyip geri çekilmedi. Düsmana yakin yerde savunma hattina geçtik. Sagimizda Güney Kore, solumuzda ABD'nin Filipin askerleri var. Onlar bizim kadar ilerleyemiyor. Onlar ilerleyemeyince gece düsman askeri etrafimizi sardi. Sabaha kadar savastik ve mermimiz bitiyordu. Düsman hem önden hem arkadan geliyordu. Bize süngü tak emri geldi. Biz süngüleri taktik ve 'Allah Allah' sesleriyle gerimizdeki düsmana hücuma geçtik. Süngü kullanarak oradan çiktik. Süngüde bizimle bas edemediler ama 325 sehit verdik."
Düsman askerleri tarafindan sarildiklari sirada emirlerine verilen bir ABD albayinin tanka binip kaçmak istedigini, Albay Celal Dora'nin ise onu kaçmamasi için uyardigini belirten Çatalbas, "Telsizin basina geçip ordu karargahina bilgi vermesini istedi ama kaçmak isteyince Celal Dora onu vurdu. Celal Dora'yi divani harpte yargiladilar. Türk Kara Kuvvetleri Komutanligi, bizim harp kanunlarimizi alip mahkemeye sundu ve Celal Dora beraat etti." dedi.
Savas sonunda savasi ve Türk askerinin kahramanligini anlatan siirini de okuyan Çatalbas, siirinin, Kore'ye gelen Türk gazeteciler tarafindan Türkiye'de de yayinlandigini aktararak, aldigi madalyalar ve kendisinin de bulundugu tarihi fotograflarin oldugu kitabi gösterdi.
- "Karaya adim attigimizda silah ve cephanelerini geride birakip kaçmislardi"
Türkiye'nin en önemli tarihi zaferlerinden biri olan Kibris Baris Harekati'na katilan Gazi Hüseyin Süngü ise adaya ilk çikan birlikte görev aldigini söyledi.
Adaya çikana kadar savasin ne anlama geldigini tam olarak anlamadigini anlatan Süngü, sunlari kaydetti:
"O tarihte deniz o kadar sakindi ki anlatamam. Ancak adaya yaklastigimizda öyle bir dalga yükselmeye basladi ki bizi adaya dogru itiyordu. Komutanlarimiz Kibris'ta olup bitenleri, Türklere yapilan soykirim ve katliamlari bize anlattilar. Biz de, hemen gidelim yardim edelim, onlari koruyalim istiyorduk. Bizim uçaklarimiz çok yogun bir destek verdi bize. Adaya çiktigimizda bize atis yapiyorlardi ama sabit atislardi. Komutanlarimiz çok zekiydi ve sabit atisin yapildigini görünce süratli bir sekilde ilerledik. Biz karaya adim attigimizda silah ve cephanelerini geride birakip kaçmislardi."
-"Uçaklarimizin sesi duyuldu mu tik ses yoktu karsi tarafta"
Bir gece sabaha kadar çatistiklarini ve sabah saatlerinde kontrolleri altinda olan köprüye iki düsman tankinin hizla ilerledigini vurgulayan Süngü, söyle konustu:
"Yasar diye bir kardesimiz vardi. Küçük tanksavarla köprüye ilerleyen öndeki tanki sol paletinden vurdu. Paleti kaybeden tank yolu kapatti. Arkadan gelen tank ise ona çarparak durdu. Yani, hazirlasaniz bu kadar yapamazsiniz. O tanklarin sesi kesildi ama çatisma sabaha kadar devam etti. Ondan sonra da ateskese kadar ciddi bir çatisma yasamadik. Uçaklarimizin sesi duyuldu mu tik ses yoktu karsi tarafta. Türk Hava Kuvvetlerini o zaman hayranlikla izlemistim. Özellikle ikinci harekatta karsilastigimiz Kibrisli soydaslarimizla karsilikli aglastik. Niye agladigini da bilmiyorsun. O sevincinden agliyor, sen onun maruz kaldigi duruma agliyorsun. Böyle birçok karsilasmamiz oldu."
- "Isteseydik karsimizda duran da yoktu, geçer giderdik"
Türk askerinin bugüne kadar kadin, çocuk ve yaslilar ile sivil halka kursun sikmadigina vurgu yapan Süngü, ancak Kibris Türkü'nün maruz kaldigi soykirim karsisinda agladigini söyledi.
"Hele hele annesinin kucaginda bebek katletmek bize ve insanliga has olamaz." diyen Süngü, sunlari kaydetti:
"Hangi duyguyla bunu yaptilar? Karsi gelmeyen, zarar vermeyen insanlara bunu yaptilar. Sahsen o insanlari görünce ben orada çok agladim. Iyi ki bu harekati yapmisiz, dedim. Umarim orada yasayan soydaslarimiz bu durumu devam ettirirler. Isteseydik karsimizda duranda yoktu, geçer giderdik. Ama belirli bir bölgede durduk ve kendi soydaslarimizi güvence altina aldik. Orada benim gibi Hüseyin Süngü adinda bir kardesimi sehit verdik. Onun haberi de bana geldi sonradan."
Kaynak: AA
Türkiye'nin 1950 yilinda katildigi Kore Savasi ve 1974'teki Kibris Baris Harekati'nda Mehmetçigin gösterdigi kahramanliklarin canli taniklari gaziler, yasanan basarilari anlatti.
Özellikle düsman askerleri tarafindan kusatilan ve süngü muhaberesiyle kusatmayi yaran Türk Tugayi, Mehmetçigin verdigi destansi mücadeleye en iyi örneklerden biri olarak tarihte yerini aldi.
Kore Savasi'nda Türk Tugayi'nda bulunan Bayburtlu 93 yasindaki Kore Gazisi Necmettin Çatalbas, AA muhabirine, savas sirasinda ve kusatmada yasadiklarini anlatti.
Istanbul'da askerlik yaptigi dönemde Türkiye'nin Kore'ye asker gönderecegini duydugunda gönüllü oldugunu belirten Çatalbas, "4 bin 500 kisilik bir tugayi tamamladik ve Iskenderun'dan üç gemi ile yola çiktik. 30 gün sonra Kore'ye ulastik. Bizi liman sehrinden alip Suwan sehrine götürdüler. 15 gün Amerika silahlarinin kullanimi bize ögrettiler. Sonra bizi cepheye sürdüler. Savasta en fazla dikkatimi çeken, savasta maneviyatin gücünü görmek oldu." diye konustu.
- Kusatmadan "süngü tak" emriyle kurtuldular
Erzincanli Muharrem Çavus'un yikanmak için girdigi derede esir düstükten sonra bir odun parçasiyla esir aldigi Çinli askerleri birlige getirdigini anlatan Çatalbas, söyle konustu:
"Komutanimiz Çinli askerlere 'Sizi nasil bir parça odunla teslim alip buraya getirdi?' sorusunu sordu. Çinliler ayaklarini yere vurarak 'Bir tane degil, üç asker süngülerini dayadi bize' dediler. Iste bu savasta maneviyatin etkisinin ne kadar oldugunu anladim. Düsmani aksama kadar 20 kilometre uzaklastiriyoruz ama 'Türk tugayi geri çekil' diye emirler geliyor. Tahsin Yazici, 'Ben, askerimin cani pahasina aldigim yeri düsmana terk etmem.' deyip geri çekilmedi. Düsmana yakin yerde savunma hattina geçtik. Sagimizda Güney Kore, solumuzda ABD'nin Filipin askerleri var. Onlar bizim kadar ilerleyemiyor. Onlar ilerleyemeyince gece düsman askeri etrafimizi sardi. Sabaha kadar savastik ve mermimiz bitiyordu. Düsman hem önden hem arkadan geliyordu. Bize süngü tak emri geldi. Biz süngüleri taktik ve 'Allah Allah' sesleriyle gerimizdeki düsmana hücuma geçtik. Süngü kullanarak oradan çiktik. Süngüde bizimle bas edemediler ama 325 sehit verdik."
Düsman askerleri tarafindan sarildiklari sirada emirlerine verilen bir ABD albayinin tanka binip kaçmak istedigini, Albay Celal Dora'nin ise onu kaçmamasi için uyardigini belirten Çatalbas, "Telsizin basina geçip ordu karargahina bilgi vermesini istedi ama kaçmak isteyince Celal Dora onu vurdu. Celal Dora'yi divani harpte yargiladilar. Türk Kara Kuvvetleri Komutanligi, bizim harp kanunlarimizi alip mahkemeye sundu ve Celal Dora beraat etti." dedi.
Savas sonunda savasi ve Türk askerinin kahramanligini anlatan siirini de okuyan Çatalbas, siirinin, Kore'ye gelen Türk gazeteciler tarafindan Türkiye'de de yayinlandigini aktararak, aldigi madalyalar ve kendisinin de bulundugu tarihi fotograflarin oldugu kitabi gösterdi.
- "Karaya adim attigimizda silah ve cephanelerini geride birakip kaçmislardi"
Türkiye'nin en önemli tarihi zaferlerinden biri olan Kibris Baris Harekati'na katilan Gazi Hüseyin Süngü ise adaya ilk çikan birlikte görev aldigini söyledi.
Adaya çikana kadar savasin ne anlama geldigini tam olarak anlamadigini anlatan Süngü, sunlari kaydetti:
"O tarihte deniz o kadar sakindi ki anlatamam. Ancak adaya yaklastigimizda öyle bir dalga yükselmeye basladi ki bizi adaya dogru itiyordu. Komutanlarimiz Kibris'ta olup bitenleri, Türklere yapilan soykirim ve katliamlari bize anlattilar. Biz de, hemen gidelim yardim edelim, onlari koruyalim istiyorduk. Bizim uçaklarimiz çok yogun bir destek verdi bize. Adaya çiktigimizda bize atis yapiyorlardi ama sabit atislardi. Komutanlarimiz çok zekiydi ve sabit atisin yapildigini görünce süratli bir sekilde ilerledik. Biz karaya adim attigimizda silah ve cephanelerini geride birakip kaçmislardi."
-"Uçaklarimizin sesi duyuldu mu tik ses yoktu karsi tarafta"
Bir gece sabaha kadar çatistiklarini ve sabah saatlerinde kontrolleri altinda olan köprüye iki düsman tankinin hizla ilerledigini vurgulayan Süngü, söyle konustu:
"Yasar diye bir kardesimiz vardi. Küçük tanksavarla köprüye ilerleyen öndeki tanki sol paletinden vurdu. Paleti kaybeden tank yolu kapatti. Arkadan gelen tank ise ona çarparak durdu. Yani, hazirlasaniz bu kadar yapamazsiniz. O tanklarin sesi kesildi ama çatisma sabaha kadar devam etti. Ondan sonra da ateskese kadar ciddi bir çatisma yasamadik. Uçaklarimizin sesi duyuldu mu tik ses yoktu karsi tarafta. Türk Hava Kuvvetlerini o zaman hayranlikla izlemistim. Özellikle ikinci harekatta karsilastigimiz Kibrisli soydaslarimizla karsilikli aglastik. Niye agladigini da bilmiyorsun. O sevincinden agliyor, sen onun maruz kaldigi duruma agliyorsun. Böyle birçok karsilasmamiz oldu."
- "Isteseydik karsimizda duran da yoktu, geçer giderdik"
Türk askerinin bugüne kadar kadin, çocuk ve yaslilar ile sivil halka kursun sikmadigina vurgu yapan Süngü, ancak Kibris Türkü'nün maruz kaldigi soykirim karsisinda agladigini söyledi.
"Hele hele annesinin kucaginda bebek katletmek bize ve insanliga has olamaz." diyen Süngü, sunlari kaydetti:
"Hangi duyguyla bunu yaptilar? Karsi gelmeyen, zarar vermeyen insanlara bunu yaptilar. Sahsen o insanlari görünce ben orada çok agladim. Iyi ki bu harekati yapmisiz, dedim. Umarim orada yasayan soydaslarimiz bu durumu devam ettirirler. Isteseydik karsimizda duranda yoktu, geçer giderdik. Ama belirli bir bölgede durduk ve kendi soydaslarimizi güvence altina aldik. Orada benim gibi Hüseyin Süngü adinda bir kardesimi sehit verdik. Onun haberi de bana geldi sonradan."
