Sehit Ogullarinin Emaneti Bahçeye Gözleri Gibi Bakiyorlar
Sehit polis memuru Gökhan Emre Örül'ün Kirsehir'de yasayan ailesi, merkeze bagli Özbag beldesinde çocuklarinin emaneti bahçeyi Türk bayraklari ve sehidin emanetleriyle donatti Baba Selçuk Örül: 'Iki günde bir buraya geliyorum. Cennet bahçesine çevirdigim bu bahçede sehidimin hatiralariyla avunuyorum, yasiyorum. Emre'nin misafirlerini agirliyoruz' Anne Seniha Örül: 'Buralari çiçek bahçesi yapti ama esas çiçek olan Emre'm yok. Belki de Emre'm geliyor buraya, ben görmüyorum'
ABDULLAH YILDIZ - Kirsehir'in Mucur ilçesi yakinlarinda yedi yil önce çevik kuvvet otobüsünün devrilmesi sonucu sehit olan polis memuru Gökhan Emre Örül'ün ailesi, evlatlarinin emaneti bahçeye gözü bakiyor.
Anne Seniha ve baba Selçuk Örül, Gökhan Emre'nin sehit olmadan önce aldigi merkeze bagli Özbag beldesinde girisinde "Gökhan Emre'nin bagi" yazan bahçe ve içine yaptiklari evi, ayakkabidan uçurtmaya, fotograflardan giysilere kadar ogullarinin emanetleriyle süsledi.
Oturduklari kent merkezinden iki günde bir beldeye giderek bahçenin bakimini yapan Örül çifti, sehidin hatiralariyla günlerini geçiriyor.
Girisinde büyük bir Türk bayragi asili olan bahçenin her yerini bayraklarla donatan aile, buradan elde ettikleri sebze ve meyvelerin bir kismini da onun ruhu için ihtiyaç sahiplerine dagitiyor.
Bahçenin içindeki küçük evin bas kösesinde duran büfede, "Gönlüm hep seni ariyor neredesin Emre" yazisi dikkati çekiyor.
Basta vali ve belediye baskani olmak üzere devlet yetkilileri de özel günlerde Örül ailesini bahçede ziyaret ederek yakindan ilgileniyor.
Sehidin babasi Selçuk Örül, AA muhabirine, kazanin üzerinden yaklasik 7 yil geçmesine ragmen halen taze olan acilarini, Gökhan Emre'nin hatiralariyla dolu bahçede dindirdiklerini söyledi.
Gökhan Emre'nin polis olduktan sonra aldigi ve büyük emegi olan bahçeyi özenle düzenlediklerini belirten Örül, "Emre polis olmustu, 'baba bana bir bahçe alalim' dedi, aldik. Kendi usta oldu ben de amele, burayi yaptik. Iki günde bir buraya geliyorum. Cennet bahçesine çevirdigim bu bahçede sehidimin hatiralariyla avunuyorum, yasiyorum. Emre'nin misafirlerini agirliyoruz." dedi.
Anne Seniha Örül de kazadan sonra yasadiklari üzüntüyle esinin felç geçirdigini, kendisinin hastaliginin da ilerledigi anlatarak, iki sene Gökhan Emre ile oturduklari bahçenin her tarafinda oglunun hatiralari oldugunu, buraya geldiginde kendisini çok iyi hissettigini ifade etti.
- "Ikimizin ömrü burada geçiyor"
Sehit ogluna kavusmanin hayaliyle yasadigini aktaran Örül, sunlari kaydetti:
"Allah arazi olsun valimiz, emniyet müdürümüz, baska yetkililer anneler gününde, özel günlerde hep gelirler ama ates sirtinda yaniyor. Allah ciger acisini kimseye vermesin. Emre yakti gitti yüregimizi. Baba felç oldu ben de kanserim. Belimde torba ile yasiyorum. Hastaydim, Emre sehit olduktan sonra daha beter oldum. Ikimizin ömrü burada geçiyor. Bize bahçede ne yapiyorsunuz diyorlar. 'Biz Emre ile oturduk geldik' diyorum. Kayseri'de polis olarak çalistiginda her cuma geliyordu, pazartesi ezanla gidiyordu. Bahçede çalisiyordu. Sirtlari yara olmustu bu bahçede çalismaktan."
Anne Örül, oglunun bahçede çok emegi oldugunu dile getirerek, "Buralari çiçek bahçesi yapti ama esas çiçek olan Emre'm yok. Belki de Emre'm geliyor buraya, ben görmüyorum. Bahçesini temizliyorum, çiçeklerini suluyorum. Bazen ögle yemegi bile yemiyorum, Emre'm bize tesekkür edecek, 'temiz bakmissiniz' diyecek diye. Buralari badana ediyorum, gelen misafirlerini agirliyorum." diye konustu.
Kaynak: AA
Anne Seniha ve baba Selçuk Örül, Gökhan Emre'nin sehit olmadan önce aldigi merkeze bagli Özbag beldesinde girisinde "Gökhan Emre'nin bagi" yazan bahçe ve içine yaptiklari evi, ayakkabidan uçurtmaya, fotograflardan giysilere kadar ogullarinin emanetleriyle süsledi.
Oturduklari kent merkezinden iki günde bir beldeye giderek bahçenin bakimini yapan Örül çifti, sehidin hatiralariyla günlerini geçiriyor.
Girisinde büyük bir Türk bayragi asili olan bahçenin her yerini bayraklarla donatan aile, buradan elde ettikleri sebze ve meyvelerin bir kismini da onun ruhu için ihtiyaç sahiplerine dagitiyor.
Bahçenin içindeki küçük evin bas kösesinde duran büfede, "Gönlüm hep seni ariyor neredesin Emre" yazisi dikkati çekiyor.
Basta vali ve belediye baskani olmak üzere devlet yetkilileri de özel günlerde Örül ailesini bahçede ziyaret ederek yakindan ilgileniyor.
Sehidin babasi Selçuk Örül, AA muhabirine, kazanin üzerinden yaklasik 7 yil geçmesine ragmen halen taze olan acilarini, Gökhan Emre'nin hatiralariyla dolu bahçede dindirdiklerini söyledi.
Gökhan Emre'nin polis olduktan sonra aldigi ve büyük emegi olan bahçeyi özenle düzenlediklerini belirten Örül, "Emre polis olmustu, 'baba bana bir bahçe alalim' dedi, aldik. Kendi usta oldu ben de amele, burayi yaptik. Iki günde bir buraya geliyorum. Cennet bahçesine çevirdigim bu bahçede sehidimin hatiralariyla avunuyorum, yasiyorum. Emre'nin misafirlerini agirliyoruz." dedi.
Anne Seniha Örül de kazadan sonra yasadiklari üzüntüyle esinin felç geçirdigini, kendisinin hastaliginin da ilerledigi anlatarak, iki sene Gökhan Emre ile oturduklari bahçenin her tarafinda oglunun hatiralari oldugunu, buraya geldiginde kendisini çok iyi hissettigini ifade etti.
- "Ikimizin ömrü burada geçiyor"
Sehit ogluna kavusmanin hayaliyle yasadigini aktaran Örül, sunlari kaydetti:
"Allah arazi olsun valimiz, emniyet müdürümüz, baska yetkililer anneler gününde, özel günlerde hep gelirler ama ates sirtinda yaniyor. Allah ciger acisini kimseye vermesin. Emre yakti gitti yüregimizi. Baba felç oldu ben de kanserim. Belimde torba ile yasiyorum. Hastaydim, Emre sehit olduktan sonra daha beter oldum. Ikimizin ömrü burada geçiyor. Bize bahçede ne yapiyorsunuz diyorlar. 'Biz Emre ile oturduk geldik' diyorum. Kayseri'de polis olarak çalistiginda her cuma geliyordu, pazartesi ezanla gidiyordu. Bahçede çalisiyordu. Sirtlari yara olmustu bu bahçede çalismaktan."
Anne Örül, oglunun bahçede çok emegi oldugunu dile getirerek, "Buralari çiçek bahçesi yapti ama esas çiçek olan Emre'm yok. Belki de Emre'm geliyor buraya, ben görmüyorum. Bahçesini temizliyorum, çiçeklerini suluyorum. Bazen ögle yemegi bile yemiyorum, Emre'm bize tesekkür edecek, 'temiz bakmissiniz' diyecek diye. Buralari badana ediyorum, gelen misafirlerini agirliyorum." diye konustu.
