Hülya Hökenek'ten TOFED başkanına sert tepki! 'Siz niye varsınız?'

Son zamanlarda yaşanan otobüs kazalarının ardından, otobüslerde ve yollarda alınan tedbirler de gündeme geldi.

Çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği otobüs kazalarının temel nedenleri arasında gösterilen şoförlerin sefer saatleri gibi durumlar, hangi kurumlar tarafından denetleniyor merak konusu oldu.

Habertürk'te Hülya Hökenek'in sunduğu Gün Ortası programına konuk olan Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Yönetim Kurulu Başkanı Birol Özcan, söylemleriyle Hülya Hökenek'in tepki göstermesine neden oldu.

'DEVLETİN KONTROL ETMESİ LAZIM'

SRC belgesi üzerine başlayan tartışmada Birol Özcan, 'Eğitim verilmeden para karşılığı SRC belgesi veriliyorsa o da devletin kabahati. Devletin kontrol etmesi lazım.' dedi.

'SİZ NİYE VARSINIZ O ZAMAN ALLAH AŞKINA'

'Devletin kabahati' sözlerine sinirlenen Hülya Hökenek, 'İyi de siz de her şeyi devlet kontrol etsin, onu da devlet kontrol etsin, bunu da devlet kontrol etsin... Siz niye varsınız o zaman. TOFED Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizde hiçbir denetleme mekanizması yok. Bütün şoförler size bağlı. 4 gündür bu kadar canımız gitti. Ne şoförde sorun var, ne otobüste problem var. Siz niye varsınız o zaman Allah aşkına. Sizi suçlamıyorum. Size soruyorum 'Siz niye varsınız?'... Sağlam bir gerekçe sunun o zaman.' ifadelerini kullandı.

'HER ŞEYİ YOLLARA ATTINIZ FARKINDA MISINIZ?'


Özcan'ın 'Hülya Hanım, yolun kontrolü kime ait' sorusu üzerine Hökenek, 'Her şeyi yollara attınız farkında mısınız? Ne şoförlerin çalışma koşullarına, ne onların ekonomik koşullarına, ne dinlenip dinlenmemelerine, ne otobüslerin eski olmasına değinmiyorsunuz.' cevabını verdi.

'ÖLÜM SAYILARI ÜÇ, BEŞ SENE ÖNCESİNE GÖRE DÜŞTÜ'

Özcan, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

'Bütün firmaları topluyoruz, eğitimler veriyoruz ama bizim arkamızda da bir destek olması lazım. Sn. Süleyman Soylu'ya yaptığımız toplantı için teşekkür ediyorum. Ölüm sayıları üç sene öncesine beş sene öncesine kadar çok düştü. ama şimdi öyle değil, daha da düşürülmesini istiyoruz. Sıfır noktaya getirmek istiyoruz.'