İBB'nin zorbalığını savunmak onlara düştü!

Şile'de İBB bünyesinde çalışan can kurtaranların gazetecilere saldırmasını İYİ Partililer savundu. İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Twitter mesajında zorbalara sahip çıkmak için dün bütün gününü Şile Adliyesi’nde geçirdiğini gururla duyurdu.

İBB'nin zorbalığını savunmak onlara düştü!
İBB'nin zorbalığını savunmak onlara düştü!
Şile'da A Haber muhabiri Çağdaş Evren Şenlik ile kameraman Ayhan Arıtürk'i darp eden İBB'ye bağlı cankurtaranlara İYİ Parti sahip çıktı.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ve İYİ Parti Şile İlçe Başkanı Kamil Koç'un, saldırganlara destek olmak için Şile Adliyesi'ne gittiği öğrenildi.

Nuhoğlu, Twitter'dan 'Şile'de bir günümüz adliyede geçti. Cankurtaranlara bir TV kanalındaki haksız suçlama, Şile emniyetindeki haksız uygulama ve iktidarın mesnetsiz tavrına tepki gösteren ilçe başkanımız Kamil Koç ve İYİ Parti teşkilatımızla destek olduk. Sonuçta arkadaşlarımız serbest bırakıldı' mesajını paylaştı.

İBB'nin zorbalığını savunmak onlara düştü!

İYİ Parti Şile İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Merve Uçar ise 'Terör suçundan değil, cinayetten değil A Haber muhabirlerinin şikayeti üzerine başsavcılık talimatıyla bir gece gözaltında kaldıktan sonra adli kontrole ters kelepçeyle götürülen Atakan Çetiner'in yaşadığı bu haksız muamelenin takipçisi ve arkadaşımızın arkasındayız' diyerek algı mühendisliğine soyundu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, A Haber muhabiri Çağdaş Evren Şenlik ile kameraman Ayhan Arıtürk'ün, Şile sahilinde, haber takibi yaparken İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bağlı cankurtaranlar tarafından darp edilmesine tepki gösterdi. Altun mesajında şunları söyledi:

A Haber ekibinin Şile'de haber takibi yaparken İBB çalışanları tarafından hakaret ve fiziksel saldırıya uğramalarını kınıyorum. Darp edilen kameraman Ayhan Arıtürk ve muhabir Çağdaş Evren Şenlik ile A Haber ailesine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Görevinin başındaki habercilere yönelik şiddet, asla kabul edilemez. Bu vandallık aynı zamanda medya özgürlüğüne de bir saldırıdır. Basın özgürlüğünü dilinden düşürmeyenlerin, bu saldırıya seslerini çıkarmamaları onlar adına bir utanç vesikası olarak kalacaktır.