Bakan Pakdemirli Ve Bakan Kurum'dan Flamingo Ölümleriyle Ilgili Açiklama

Marmara Denizi’nde müsilajla ilgili inceleme yapan Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli ile Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, Tuz Gölü’ndeki flamingo ölümlerine iliskin yapilan incelemede herhangi bir zehirlenme olmadigini, arastirmalarin sürdügünü açikladi.

Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli ve Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum Yenikapi’da biyoçesitliligin artmasi için Marmara Denizi’ne kalkan ve levrek birakti. Yenikapi Balikçi Barinagi ve Çevresinde müsilaj incelemesi yapan Pakdemirli ve Kurum, denize yapay resif ve midye birakilmasi çalismalarina da katildi.

Gündeme iliskin konularda degerlendirmelerde bulunan Pakdemirli ve Kurum, ardindan balik ekmek yedi.

“Bu yil insallah beklentimiz yeni bir müsilaj olusumu beklemiyoruz”

Programda konusan Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, müsilaj çalismalarina iliskin bilgi vererek, "Marmara’da müsilaj 11 bin hektar iken bugün müsilajimiz yok denecek kadar az bir seviyeye ulasti. Bu mutlu edici bir durum. Uzmanlar müsilajin ilk 20 metrede rastlanmadigi, 20-30 metre arasinda kismi müsilaj oldugu, ekolojik yasamda bu müsilaji kendi kendine giderecegini ifade ediyor. Bu yil insallah beklentimiz yeni bir müsilaj olusumu beklemiyoruz. Yapilan çalismalar ve aldigimiz bilgiler bunu öngörüyor. Marmaramiz bir ay öncesinden daha temiz bir hale geldi" ifadelerini kullandi.

“Helikopterle geldim, Marmara üzerinde neredeyse müsilaj sifirlanmis”

Bakan Pakdemirli ise programa helikopterle geldigini vurgulayarak, "Buraya helikopterle gelirken Marmara üzerinde neredeyse müsilaj sifirlanmis durumda" dedi.

Marmara denizinde biyoçesitliligi arttirmak için kalkan ve levrek baliklari birakildigini söyleyen Pakdemirli, "Biyoçesitliligi ne kadar yükseltirsek yarin, bugün bu ve benzeri problemlerin üstesinden o kadar rahat gelebiliriz. Birazdan hayalet aglari temizleme kampanyamiz çerçevesinde yine bir hayalet ag toplamak maksadiyla ben de sahsen dalis yapacagim. Yapay resif ve midye yerlestirecegiz" diye konustu.



“Türkiye dünyanin en hizli seklide balik popülasyonu artan ülkelerin arasina girmeye basladi”

Müsilajin birçok sebebi olduguna dikkat çeken Bakan Pakdemirli, "Müsilaj eylem planinda 22 madde var. Bunun 6’si bizim bakanligimizla alakali. Biz organize tarim, basinçsiz sulama sistemlerine destek, organik gübreye destek veriyoruz. Marmara bölgesindeki hayvansal gübrelerin yüzde 72’si su an depolanip biogaz’a gidiyor. Yani Marmara’nin kirlenmemesi için gerekli tedbirleri önemli bir kismi alinmis oldu. Tabi denizdeki ekosistemi korumak maksadiyla isikla avciligin yasak. Marmara’da 136 tane kaçak balikçilik yapan tekneye el koymus olduk. Denetimlerde IHA kullanmaya basladik. Hayalet aglari temizliyoruz. Türkiye dünyanin en hizli seklide balik popülasyonu artan ülkelerin arasina girmeye basladi" seklinde konustu.



“Marmara’da balik tüketmekle ilgili önemli bir problem yok”

Müsilajin balikçilari etkiledigini söyleyen Bakan Pakdemirli, "10-12 metre arasi balikçi teknelerimize destek vermeye basladik. Marmara balikçilarina düne göre iki misli destek vermeye basladik. Onlar 2 bin ila 2 bin 900 arasinda destek almaya basladilar. Bu yarin resmi gazetede yayinlaniyor olacak. Marmara’da haftada bir hem balik, hem midye, hem suda analiz aliyoruz. Vatandaslarimiz gönül rahatligiyla balik tüketebilirler. Marmara’da balik tüketmekle ilgili önemli bir problem yok. Su an av sezonu yasagindayiz ama olta balikçiligi ile avlanmis baliklari vatandaslarimiz gönül rahatligi ile tüketebilirler. Marmara’da balik tüketmekle ilgili önemli bir problem yok asla da olmadi" diye konustu.



“Bir senede 1 milyar metreküp üzerinde bir su temizlenmesi midye ile yapilacak”

Yapay resif projesiyle ilgili bilgiler aktararak konusmasini sürdüren Bakan Pakdemirli, “Yapay resif projemiz var. Sayin Bakan nasil vatandaslara TOKI yapiyorsa, bizimki de bir nevi baliklara TOKI. Baliklarin yuvalanmasi için, kendilerine yer bulabilmesi için resiflerin önemli bir özelligi var. Biyoçesitligin artmasinda son bir iki senede birakmis oldugumuz resiflerin büyük katkisi oldugunu gözledik. Bugüne kadar 480 yapar resif, 36 tane antitrol biraktik. Bugün de suradaki teknede gördügünüz 30 resif 3 antitrolü birakacagiz. Müsilaj için biyolojik aritma. Sanki bir biyolojik aritma tesisi gibi bir is yapacagiz bugün. O da Marmara’ya midye birakacagiz. Bugün biraktigimiz midyeler çok sayili. Ama bu ay içinde birakacagimiz midyelerle toplam 155 ton midye birakip 17 milyon midye ayda 3.3 milyon metreküp suyu temizleyecek. Bir senede 1 milyar metreküp üzerinde bir su temizlenmesi midye ile yapiliyor olacak. Bundan dolayi da mutluyuz. Bu dünyada örnekleri olan bir is, sadece bizim yaptigimiz bir is degil. Amerika’da Hadson River midyelenme ile zamaninda temizlenmistir” seklinde konustu.



“Bin kadar yavru ölümü var gibi gözüküyor, yapilan incelemeye göre herhangi bir zehirlenme yok”

Tuz gölünde flamingo ölümleriyle ilgili açiklama yapan Bakan Pakdemirli, “Konu çevreden açilmisken, Tuz Gölündeki Flamingo ölümleriyle ilgili birkaç kelime etmek isterim. Gerekli incelemeleri yaptiriyoruz. Daha önceden de bu tarz ölümlerin yavrularda ölümlerin takip edildigi yillar oldu. Bin kadar yavru ölümü var gibi gözüküyor. Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nin yapmis oldugu incelemeye gören herhangi bir zehirlenme yok. Buradaki suyun azalmasi ve sudaki konsantrasyonun artmasi ile birlikte susuz kalan ve uçamayan yavrularda ölümler gözleniyor. Bu konuda gerekli tedbirler alindi. Bu konunun çevredeki kuyularla veya tarimsal sulamayla dogrudan ve dolayli bir bagi olmadigini ifade etmek isterim” dedi.



“Flamingolarin ölümleriyle ilgili bütün arastirmalari yapiyoruz”

Flamingo ölümleriyle ilgili konusan Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum ise, “18 tane özle çevre koruma bölgesi var. Bunlardan bir tanesi de Tuz Gölü özel koruma çevre bölgesi. 2000 yilinda ilan ettik ve Tuz Gölü alani gerek orada yasayan endemik bitki türleri, gerek yaban hayati, gerekse flamingolarin Türkiye’de ve dünyada ender üredikleri alanlardan bir tanesi. Biz 2000 yilindan beri bakanligimiz Tuz Gölü özel çevre bölgesini korumak adina atilmasi gereken bütün adimlari atiyoruz. Gerek gölün etrafindaki nüfusun aritma sularinin aritilarak göle birakilmasi, gerek yaban hayatinin korunmasi, gerek gelen misafirlerin bilinçlendirilmesi ve bu bölgenin korunmasi adina bir çok adim attik. 1997 yilinda buradaki flamingo sayisi yaklasik 4 bin civarinda iken 2020 yilinda 20 bin tane flamingo tespit edildi. Dün aldigimiz haber bizi üzdü. Yavru flamingolarin ölüm haberi üzdü. Haberi alir almaz Konya Valiligimiz ölüm nedenlerine iliskin arastirmayi baslatti. Bu çerçevede gerek üniversitelerimiz, gerek bakanliklarimiz nezdinde tüm arastirmalar yapilmaktadir. Ölüm nedenlerinin ne oldugu, buna iliskin sorumlular, bu sorumluluklarla ilgili problemler neyse arastirmasini yapiyoruz. Iklimin degistigini her ortamda dile getiriyoruz. Iklim degisikligi Orta Anadolu Bölgesinde su kaynaklarinin azalmasi gibi problemleri beraberinde getiriyor. Iklim Degisikligi etkilerini aza indirmek adina adimlar atiyoruz. Artik bazi olaylar sadece kendisini ilgilendirmiyor, birçok etkenle birlikte sehre bitki türüne zarar verebiliyor. Bunlari korumak adina iklim degisikligiyle mücadelemizi topyekün sürdürmek zorundayiz. Küçücük flamingolar gibi baska türler yok olmasin diye gerekli çalismalari sürdürecegiz” diye konustu.

Kaynak: İHA