Cumhurbaskanligi Iletisim Baskani Altun, Nisantasi'ndaki Siddet Olayini Telin Etti Açiklamasi
'Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmis olanlara birakmayacagiz'.
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskani Fahrettin Altun, Istanbul Nisantasi'nda yasanan siddet olayini telin ederek, "Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmis olanlara birakmayacagiz." ifadesini kullandi.
Altun, sosyal medyadan yaptigi paylasimda, Kanada'da Islam karsitligi yüzünden 4 Müslüman'in öldürülmesine üzülürken, Nisantasi'nda ayni saiklerle basörtülü bir kadin akademisyene saldirildigini belirtti.
Irkçiligin en büyük hastalik oldugunu vurgulayan Altun, sunlari kaydetti:
"Bu barbarligi kabul etmemiz mümkün degildir. Bu barbarligi telin ediyorum. Ülkemizde ne yazik ki yillar yili birileri topluma yersiz korkular zerk ettiler. Kirli ve hastalikli ruh hallerini ideoloji diye pazarladilar. Dini degerleri benimseyen genis toplum kesimlerini ötekilestirerek toplumsal huzuru bozdular. Iste onlar bugün Nisantasi'nda yasanan siddetin ortagidir.
Bir de buradan sunu sormak istiyorum. Bu siddete maruz kalan kisi basörtülü oldugu için mi bazi 'insan haklari' savunuculari, 'kadin haklari' aktivistleri seslerini çikarmiyorlar? Nedir bu onaylayici sessizligin sirri? Insan, esrefi mahlukattir. Kisi kendisi için istedigini digeri için istemedikçe gerçek huzur ve güven ortaminin olusmasi mümkün degildir. Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmis olanlara birakmayacagiz. Huzur için, güven için, istikrar için, istikbalimiz için daha çok çalisacagiz."
Kaynak: AA
Altun, sosyal medyadan yaptigi paylasimda, Kanada'da Islam karsitligi yüzünden 4 Müslüman'in öldürülmesine üzülürken, Nisantasi'nda ayni saiklerle basörtülü bir kadin akademisyene saldirildigini belirtti.
Irkçiligin en büyük hastalik oldugunu vurgulayan Altun, sunlari kaydetti:
"Bu barbarligi kabul etmemiz mümkün degildir. Bu barbarligi telin ediyorum. Ülkemizde ne yazik ki yillar yili birileri topluma yersiz korkular zerk ettiler. Kirli ve hastalikli ruh hallerini ideoloji diye pazarladilar. Dini degerleri benimseyen genis toplum kesimlerini ötekilestirerek toplumsal huzuru bozdular. Iste onlar bugün Nisantasi'nda yasanan siddetin ortagidir.
Bir de buradan sunu sormak istiyorum. Bu siddete maruz kalan kisi basörtülü oldugu için mi bazi 'insan haklari' savunuculari, 'kadin haklari' aktivistleri seslerini çikarmiyorlar? Nedir bu onaylayici sessizligin sirri? Insan, esrefi mahlukattir. Kisi kendisi için istedigini digeri için istemedikçe gerçek huzur ve güven ortaminin olusmasi mümkün degildir. Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmis olanlara birakmayacagiz. Huzur için, güven için, istikrar için, istikbalimiz için daha çok çalisacagiz."