Varlık Yönetim Şirketleri Derneği, Pwc İle Sektöre Yeni Bir Çözüm Model Önerdi

VYŞD Başkanı Sezin Ünlüdoğan: 'Sektör, satın aldığı 62,6 milyar lira anaparası olan tahsili gecikmiş alacaklar karşılığında bugüne kadar finans sektörüne 5,3 milyar lira kaynak aktardı' 'Takipteki alacakların çözümünün ekonomik durumu iyileştirmesi, vergi gelirlerini artırarak devletin bütçe gelirini artırması ve kamu yararına katkı sağlaması beklenmektedir'.

Varlık Yönetim Şirketleri Derneği (VYŞD), dünyanın önde gelen danışmanlık şirketi Pricewaterhouse Coopers (PwC) ile topluma, ekonomiye ve ülkeye katkı sağlayacak, tüm paydaşların kazandığı yeni bir model önerisi sundu.

Varlık Yönetim Şirketleri Derneği ve dünyanın önde gelen danışmanlık şirketi PwC'nin katılımıyla gerçekleştirilen çevrim içi basın buluşmasında, Türkiye'deki tahsili gecikmiş alacak yönetimine ilişkin tüm paydaşları ve tüm segmentleri kapsayacak, bütünsel bir bakış açısıyla alacakların devri ve geri ödenmesi ile ilgili engellere çözüm üretecek yeni bir modelin sunumu yapıldı.

VYŞD Başkanı Sezin Ünlüdoğan, VYŞD Başkan Yardımcısı Selçuk Tuncalı ve PwC Türkiye Danışmanlık Bölümü Başkanı Serkan Tarmur'un katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, hem sektörün güncel durumuna ışık tutuldu hem de çözüm modelinin detayları aktarıldı.

Ünlüdoğan, yaptığı konuşmada, varlık yönetim sektörünün yıllar içinde bankacılık sektörü ve ülke ekonomisindeki istikrarın sürdürülebilirliği için önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

Bugün itibarıyla sektörün, satın aldığı 62,6 milyar lira anaparası olan tahsili gecikmiş alacaklar (TGA) karşılığında bugüne kadar finans sektörüne 5,3 milyar lira kaynak aktardığını belirten Ünlüdoğan, "Alacakları VYŞ’ye devredilen 3 milyondan fazla müşterinin 1,2 milyonu finansal özgürlüklerine kavuşturulmuştur. Mevcut 2,1 milyon müşterimizin sorunlu alacaklarına çözüm yaratmak üzere 2 binden fazla kişiye istihdam sağlamaya devam ediyoruz. Müşterilerimizin 1,9 milyonunu bireysel, yaklaşık 250 bin adedini ticari müşteriler oluşturmaktadır." ifadelerini kullandı.

Çözüm modelinin topluma, ekonomiye ve ülkeye katkısı olacağının altını çizen Ünlüdoğan, takipteki alacaklar sorununun kapsayıcı çözümünün, işsizlik oranını düşürebileceğini dile getirdi.

Örneğin takipteki kredilerin yüzde 7 azalmasının işsizlik oranında yüzde 2’den fazla düşüşü sağladığının gözlendiğini aktaran Ünlüdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ülkenin ve toplumun dengeli kalkınmasında önemli bir etkisi olan KOBİ ve benzeri ticari işletmelerin çözüme kavuşması ve faaliyetlerine devam edebilmelerinde etkili rol oynayacaktır. Bankaların bilançosundaki aktif (kredi) kalitesinin artması, sermayenin rahatlaması ve kredi verme iştahının artması, kredi arzındaki büyümeyi tetikleyecektir. Artan kredi hacminin ve daha pozitif bir ekonomik durumun tetikleyeceği düşük faiz oranları kuruluşları daha fazla yatırım yapmaya teşvik edecektir. Yatırımların, üretimin ve tüketimin artması sonucu Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) büyümesi beklenmektedir. Örneğin takipteki kredilerin yüzde 7 azalması sonucu GSYH büyüme oranının yüzde 1,5 arttığı gözlemlenmiştir. Takipteki alacakların çözümünün ekonomik durumu iyileştirmesi, vergi gelirlerini artırarak devletin bütçe gelirini artırması ve kamu yararına katkı sağlaması beklenmektedir."

- "Tüm paydaşlar için kazan-kazan modeli"

PwC Danışmanlık Bölümü Başkanı Sayın Serkan Tarmur da bir çözüm modeline neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, ülkede TGA'ların toplamının 153 milyar lira civarında olduğunu söyledi.

II. Grup yapılandırılmış, ödemelerinde gecikme olan kredilerin 363 milyar lira olduğunu belirten Tarmur, 3,5 trilyon liralık kredi büyüklüğü baz alındığında TGA oranının yüzde 5 civarında bulunduğunu ifade etti.

Tarmur, şöyle devam etti:

"Özetle burada her iki gruptaki krediler toplandığında 516 milyar liralık çözümlenmesi gereken bir kredi miktarı olduğu ortaya çıkmaktadır. Salgınla birlikte Türkiye ekonomisi 2020 yılında yüzde 1,8 büyüdü. Şu anda da aşılamayla birlikte yılın ikinci yarısında toparlanma beklenilmekte ancak ekonomideki sıkıntıların etkisi devam etmektedir. Bu bağlamda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sorunlu alacaklarda önümüzdeki dönemde artış olacağı öngörülmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak PwC tarafından tüm paydaşları da içeren ve tüm paydaşlar için kazan-kazan doğuracak bir model kurgulanarak tüm paydaşlara sunulmuştur."

VYŞD Başkan Yardımcısı Selçuk Tuncalı ise toplantıda modelin işleyiş detaylarını paylaştı.

Bu modelin hem TGA’lar hem de yakın izlemedeki krediler için tahsilat ve rehabilitasyon seçenekleri sunduğunu vurgulayan Tuncalı, "Özellikle yabancı yatırımcıların çok önem verdiği segment tercihlerine göre ve portföy bazında yatırım yapma olanağı sağlar. Fon yapısı giriş/çıkış esnekliği sağlar ve alacakları korur. Farklı risk grubunda menkul kıymet ihraç edilebilmesi bankaların TGA’larını ve yakın izlemedeki kredilerini daha kolay bir şekilde ve ciddi bir zarara maruz kalmadan elden çıkarmalarına olanak tanır. Bankaların kredi hacmini büyütmeye ve verimliliği artırmaya odaklanmalarını sağlar." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA