Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Arıcan'dan Ramazan Bayramı Mesajı Açıklaması
'Müslüman ülkelerin yöneticileri ve Müslümanların temel sorunlarına çözüm bulunması için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatından, Türkiye'nin Filistin konusunda gösterdiği hassasiyeti ve duyarlılığı bekliyoruz'.
Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan, "Müslüman ülkelerin yöneticileri ve Müslümanların temel sorunlarına çözüm bulunması için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatından, Türkiye'nin Filistin konusunda gösterdiği hassasiyeti ve duyarlılığı bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Arıcan, Ramazan Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, büyük coşku ve heyecanla bekledikleri bayramı, Türk-İslam coğrafyasında yaşanan mezalimler nedeniyle buruk ve büyük üzüntüyle karşıladıklarını belirtti.
"Bir yanda Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik uyguladığı baskı ve zulümlerle canımız yanıyor diğer yanda Suriye'den Irak'a, Yemen'den Filistin'e kadar Müslüman milletler çok zor süreçlerden geçiyor, derin acılar yaşıyor, ağır kayıplar veriyor." değerlendirmesinde bulunan Arıcan, gözünü nefret ve öfke bürümüş işgalci İsrail'in ise ramazanın ilk günlerinde başlattığı saldırıları şiddetlendirerek devam ettirdiğini anımsattı.
Gazze'ye atılan füze ve bombalarla masum, günahsız çocuklar hedef alınırken, Mescid-i Aksa ve Filistinlilere yönelik saldırılarda kan ve gözyaşının akmaya devam ettiğini belirten Arıcan, şunları kaydetti:
"Bu tablonun sorumlusu ve suçlusu elbette dağdan gelip bağdakini kovmaya çalışan İsrail’dir. Ancak bildik söylemler, sıradanlaşan kınamalarla adaletsizlik ve zulme duyarsız kalan, başta dağınık ve bölünmüş dünya Müslümanları olmak üzere Batılı devletlerin, dünya barışını, güvenliğini korumak için kurulan Birleşmiş Milletler teşkilatının hiç mi sorumluğu yok? Müslüman ülkelerin yöneticileri ve Müslümanların temel sorunlarına çözüm bulunması için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatından, Türkiye’nin Filistin konusunda gösterdiği hassasiyeti ve duyarlılığı bekliyoruz. Din kardeşliği bunu gerektirmez mi?
Her şeye rağmen iman edenlerin hayatında ümitsizliğe ve karamsarlığa yer yoktur. Sabırla, azimle kazanılmayacak bir savaş da yoktur. Bu, bugün olmazsa elbette yarın olacak, mazlumlar kazanacak zalimler kaybedecektir. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek ramazanın sonunda kavuştuğumuz bu bayram günlerinde, dünyanın farklı yerlerinde şiddete, işkenceye, baskıya ve zulme maruz kalan kardeşlerimizin mağduriyetlerinin son bulması, kan ve gözyaşlarının dinmesi için hep birlikte dua edelim."
Kaynak: AA
Arıcan, Ramazan Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, büyük coşku ve heyecanla bekledikleri bayramı, Türk-İslam coğrafyasında yaşanan mezalimler nedeniyle buruk ve büyük üzüntüyle karşıladıklarını belirtti.
"Bir yanda Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik uyguladığı baskı ve zulümlerle canımız yanıyor diğer yanda Suriye'den Irak'a, Yemen'den Filistin'e kadar Müslüman milletler çok zor süreçlerden geçiyor, derin acılar yaşıyor, ağır kayıplar veriyor." değerlendirmesinde bulunan Arıcan, gözünü nefret ve öfke bürümüş işgalci İsrail'in ise ramazanın ilk günlerinde başlattığı saldırıları şiddetlendirerek devam ettirdiğini anımsattı.
Gazze'ye atılan füze ve bombalarla masum, günahsız çocuklar hedef alınırken, Mescid-i Aksa ve Filistinlilere yönelik saldırılarda kan ve gözyaşının akmaya devam ettiğini belirten Arıcan, şunları kaydetti:
"Bu tablonun sorumlusu ve suçlusu elbette dağdan gelip bağdakini kovmaya çalışan İsrail’dir. Ancak bildik söylemler, sıradanlaşan kınamalarla adaletsizlik ve zulme duyarsız kalan, başta dağınık ve bölünmüş dünya Müslümanları olmak üzere Batılı devletlerin, dünya barışını, güvenliğini korumak için kurulan Birleşmiş Milletler teşkilatının hiç mi sorumluğu yok? Müslüman ülkelerin yöneticileri ve Müslümanların temel sorunlarına çözüm bulunması için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatından, Türkiye’nin Filistin konusunda gösterdiği hassasiyeti ve duyarlılığı bekliyoruz. Din kardeşliği bunu gerektirmez mi?
Her şeye rağmen iman edenlerin hayatında ümitsizliğe ve karamsarlığa yer yoktur. Sabırla, azimle kazanılmayacak bir savaş da yoktur. Bu, bugün olmazsa elbette yarın olacak, mazlumlar kazanacak zalimler kaybedecektir. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek ramazanın sonunda kavuştuğumuz bu bayram günlerinde, dünyanın farklı yerlerinde şiddete, işkenceye, baskıya ve zulme maruz kalan kardeşlerimizin mağduriyetlerinin son bulması, kan ve gözyaşlarının dinmesi için hep birlikte dua edelim."