Doktorlar Yürüyemez Dedi, Ilk Adimi Annesini Aglatti

Doktorlarin "Yürümeyecek, bosuna çocuga eziyet etmeyin" dedigi, bazi insanlarin ise "Yaklasmayin, hastaligi bulasicidir" diyerek ötekilestirdigi down sendromlu Yusuf Hamza (5), aldigi egitim ile 5 ayda yürümeye ve konusmaya basladi. Yillarca hastane hastane gezen Yusuf Hamza’nin annesi, 5 yildir konusamayan ve yürüyemeyen oglunun 5 ayda gösterdigi gelisimi gözyaslariyla anlatti.

Doktorlar Yürüyemez Dedi, Ilk Adimi Annesini Aglatti
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yasayan Sabri ve Hediye Tayanç çiftinin 4. çocuklari Yusuf Hamza (5), 2016 yilinda down sendromlu olarak dünyaya geldi. Dogumdan 2 saat sonra ogullarinin down sendromlu oldugunu ögrenen çiftin adeta dünyalari basina yikildi. Yusuf Hamza’nin gelisimi için zorlu bir sürece giren aile, 5 yilda çok sayida rehabilitasyon merkezine ve hastanelere basvurdu. Yürüyemeyen, konusamayan ve bagimsiz hareket edemeyen Yusuf Hamza için doktor doktor, hastane hastane gezen aile, sifayi Kocaeli’nin Basiskele ilçesinde bulunan Atlantis Özel Egitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde buldu. Doktorlarin "Yürümeyecek, bosuna çocuga eziyet etmeyin" dedigi Yusuf Hamza, Atlantis Özel Egitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 5 ay önce almaya basladigi egitim ile hem yürümeye hem de konusmaya basladi.



"Yusuf Hamza yürümeyecek, bosuna eziyet etme çocuga’ dediler"

Yusuf Hamza’nin sürpriz bir bebek olarak dünyaya geldigini anlatan anne Hediye Tayanç (45), "Hastanede Yusuf’un hasta oldugunu ögrendim. Dogumdan 2 saat sonra ögrendim ve ögrendikten sonra bir yudum su bile içememistim. Down sendromlu denildi. Hamza dogdugu zaman hamur gibiydi. Hani sekil verseniz sekillenecek gibiydi. O derece yumusak ve kaslari gevsek bir çocuktu. Baska kurumlara, merkezlere götürdüm. Hastanelerde fizik tedavi aldik. Hiçbir sonuç alamadik. Egitim arastirma hastanesindeki bir doktor bana, ’Yusuf Hamza yürümeyecek, bosuna eziyet etme çocuga’ demisti. O zaman bunu duyunca çok üzülmüstüm. Evime gittim arastirdim. Sonra bir doktorla iletisime geçtim o da bana, ’Hamza eger iyi bir egitim alirsa yürüyecek’ dedi.

Yine arastirdik bir kurum daha bulduk. Götürdük ve yine sonuç alamadik. Sonra Atlantis’i ögrendik. Bir arkadasim tavsiye etti" dedi.



"Çocugunu esirgeyenler oldu çocugumdan"

Çok zor bir süreçten geçtiklerini anlatan Hediye Tayanç, sözlerine söyle devam etti:

"En yakin, çok samimi oldugum ‘arkadasim’ dedigim ailenin içerisinde olan birisiyle 4 buçuk yildir görüsmüyorum. Canimdan çok sevdigim bir arkadasim Hamza’yi ötekilestirdi. Çocugumun iyi olmasi için çevremi tamamen degistirdim. Çok zor süreçlerden geçtim. Hamza’yi evlattan saymayanlar, ’Hamza’nin hastaligi bulasici’ deyip de çocugunu esirgeyenler oldu çocugumdan. ’Gitmeyin Hamza’nin hastaligi bulasicidir’ dediler. Hayir bulasici degil. Hamza, kromozom hastasi. O zamanlar Hamza gerçekten çok kötüydü. Hamur gibi bir çocuktu. Sonra buraya geldik. Buradaki egitimin farkini 5-6 ay sonra fark ettim. Biz özel annelerin beklentileri gerçekten çok yüksek. ’Çocugumuz hemen iyi olsun da belirli bir yere gelsin’ diyoruz ama bu yanlis. Biraz sabretmek lazim, ben de sabrettim egitime devam ettim. Araya pandemi girdi. Hamza yürümüyordu. Kurum bize iki telefon numarasi verdi. ’Bir sikintiniz olursa bize ulasabilirsiniz’ dediler. Bende rahatsiz etmekten çekiniyordum ama yine de aradim. Baktim onlar da bana dönmeye basladi.

’Hamza’nin bu hareketi var, ne yapabilirim?’ dedim. Beni yönlendirdiler. Bende söyledikleri her seyi harfi harfine yaptim."

"Kelimelere sigdiramam"

Hediye Tayanç, aldiklari egitim ile Hamza’nin çok iyi oldugunu belirterek, "Hamza oturma dengesi olmayan bir çocuktu. Agzina bir kasik yemek koyuyorsun, daha sonra 10 kere toplayip tekrar agzina geri koyuyorsun. Yutmayi bilmiyordu, çignemeyi bilmiyordu. Oyuncak bebek gibiydi. Ayakta durmasi yoktu, emeklemiyordu. Hamza ilk yürüdügü zaman hissettiklerimi anlatmam çok zor. Kelimelere sigdiramam. 4 buçuk sene bekledim. ’Anne’ demesini bilmiyordu, simdi ’anne’ diyor, yürüyor. Bu mutlulugu yasamak çok güzel bir sey. Tabii ki bununla beraber çok sikinti da yasadim. Burasi çocugumdan çok bana iyi geldi. Hasta çocuklarin burada iyi olmasini görmek bana umut verdi, umudum çogaldi. Zor bir duygu anlatamiyorum ama sadece Atlantis diyorum" diye konustu.



"Okullarda özel bireyler ile ilgili egitim verilmeli"

Çevresindeki insanlarin Hamza hakkindaki kötü düsüncelerinin kendisini çok üzdügünün altini çizen anne Tayanç, okullarda özel bireyler ile ilgili egitimlerin verilmesini istedi. Özel bireylerin ötekilestirilmemesi gerektigine dikkat çeken Tayanç, ayni zamanda Yusuf Hamza gibi çocuklari olan ailelerin mutlaka Atlantis Özel Egitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne basvurmalari gerektigini söyledi.



"At terapisi ile denge koordinasyonu saglandi"

Yusuf Hamza’nin egitim almadan önce bagimsiz sekilde yürüyemedigini ve kaslarinin gevsek oldugunu söyleyen Fizyoterapist Cansel Özbek, fizik tedavi ve dersler arasi at terapisi ile denge koordinasyonunu sagladigini belirtti.

Özbek, "Yusuf Hamza için diger kurumlarda yürüyemez denilmis. Aile de egitimde 4 yil kaybettigini söylüyor. Aile için de yük, biz de daha önce olmasi gereken gelisimleri bu yasta yakalayabildik. Birçok çocukta örnegini gördük. Yürüyemez denilenlerin merkezimizde yürüdügünü, otizmli olup konusamaz denilen çocuklarimizin burada konustuguna çok sahit olduk" ifadelerini kullandi.

"Ailenin yüzündeki tebessümü gördügümüzde mutlu oluyoruz"

Özbek, Irak’tan Amerika’ya kadar birçok ülkeden ailelerin Atlantis’e basvurdugunu ifade ederek, "Aileler, Yusuf Hamza’daki gibi birçok örnegi görerek kurumumuza basvuru yapiyorlar. Bizler de isimizi severek yapiyoruz. Ailenin de yüzündeki tebessümü gördügümüz zaman biz de çok mutlu oluyoruz" dedi.

Kaynak: İHA