Salgin Döneminde Omurga Kiriklari Artis Gösterdi
Bayindir Içerenköy Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Baskani Prof. Dr. Murat Servan Dösoglu: 'Salgin döneminde osteoporotik kiriklar ve buna bagli ameliyat sayilari oldukça artti. Kovid19 nedeni ile hastaneye gitme korkusu ve agriya razi olarak evinde bekleme karari, taninin gecikmesine ve kirigin ilerleyerek omurganin kamburlasmasina neden oluyor' 'Oysaki erken tani ile hastalar hem agridan kurtulabilir hem de geç dönemde olusabilecek kamburlasma, durus ve yürüyüs bozukluklari engellenebilir'
Bayindir Içerenköy Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Baskani Prof. Dr. Murat Servan Dösoglu, "Salgin döneminde osteoporotik kiriklar ve buna bagli ameliyat sayilari oldukça artti. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeni ile hastaneye gitme korkusu ve agriya razi olarak evinde bekleme karari, taninin gecikmesine ve kirigin ilerleyerek omurganin kamburlasmasina neden oluyor." ifadelerini kullandi.
Türkiye Is Bankasi grup sirketleri arasinda yer alan Bayindir Saglik Grubu'ndan yapilan açiklamaya göre, yas ile birlikte ortaya çikan ve yasam kalitesini etkileyen birçok hastalik bulunuyor.
Bunlar arasinda ilk akla gelenler kalp ve damar hastaliklari, tümöral hastaliklar, solunum hastaliklari, obezite, akil sagligi hastaliklari olsa da iskelet sisteminin tasima kalitesini ve kapasitesini azaltarak bozan kemik erimesini (osteoporoz) unutmamak gerekiyor.
Açiklamada görüslerine yer verilen Bayindir Içerenköy Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Baskani Prof. Dr. Murat Servan Dösoglu, son 1,5 yildir savas verilen Kovid-19 salgininin, yasam seklini degistirerek günlük rutin aktiviteleri ve spor aliskanliklarini sinirlandirdigini belirtti.
Özellikle 65 yas üstü bireylerin, evde geçirilen uzun sürelerin bir yansimasi olarak hareketsiz hayat yasamaya basladigini ifade eden Dösoglu, bu inaktivasyon halinin ileri yas insanlarda kemik sagligini etkileyerek, osteoporoza ve buna bagli kirik olgularinda artisa neden oldugunu aktardi.
Dösoglu, kisitlamalarin ve disarida hastalik kapma korkusu ile evde geçirilen bir yasam tarzinin yaninda Kovid-19 tedavisinde kullanilan kortizon ilaçlarinin da osteoporoz gelisimini tetikledigine isaret ederek, “Salgin döneminde osteoporotik kiriklar ve buna bagli ameliyat sayilari oldukça artti. Kovid-19 nedeni ile hastaneye gitme korkusu ve agriya razi olarak evinde bekleme karari, taninin gecikmesine ve kirigin ilerleyerek omurganin kamburlasmasina neden oluyor. Oysa ki erken tani ile hastalar hem agridan kurtulabilir hem de geç dönemde olusabilecek kamburlasma, durus ve yürüyüs bozukluklari engellenebilir." ifadelerini kullandi.
Osteoporozun, kemigin iç kisim kitlesinde azalma yaparak iskelet sisteminin tasima kalitesini ve kapasitesini azaltarak bozdugunu, kemik içerigindeki bu azalmanin, kemikte kirilganliga ve dolayisiyla da kiriklara yol açtigini aktaran Dösoglu, osteoporozun baslangiç dönemlerinde dayanilabilir siddette ve yaygin agrilar olusturdugunu, ileri dönemde ise siddetli agriya neden olan kiriklara yol açtigini belirtti.
Prof. Dr. Dösoglu, “Osteoporotik kiriklar, baslangiçta genellikle bir travma sonrasi görülürken, ileri dönemde ciddi bir travma olmadan da görülebilir. Düsük enerjili kiriklar olarak tanimlanan bu tipte kiriklar otururken, yatarken ve hatta dönerken bile olusabiliyor. Kiriklar en çok omurgada veya uzun kemiklerde görülüyor.” ifadelerini kullandi.
- "Hareketli bir hayat, beslenme kadar önemlidir"
Prof. Dr. Murat Servan Dösoglu, vücuttaki kalsiyum ve fosfor dengesi ile bu dengenin kontrolünü yapan parathormon ve kalsitonin isimli hormonlarin kemik sagligi için oldukça önemli oldugunu belirtti.
Ayrica D vitamin düzeyinin, günesten faydalanma ve daha da önemlisi hareketli bir yasam tarzinin kemik yapimini uyaran, kemik sagligini koruyan ve osteoporozu engelleyen en önemli etmenler oldugunu vurgulayan Dösoglu, "Iskelet sagliginin korunmasi ve sürdürülebilmesi için kosmak, yürümek, çalismak hatta oturmak dahil kemiklerin mekanik olarak uyarilmasi ile hareketli bir hayat, beslenme kadar önemlidir. Yatmak, yatalak hale gelmek ise hareketsizlik ile hizla kemik yikimina, kemik içeriginde gözenekler olusmasina ve erimeye neden olacaktir. Sigara, içki, dengesiz beslenme, asiri kilo ve solunum hastaliklari kemik sagligi üzerinde olumsuz etkiler birakir. Ayrica ailede osteoporoz varligi da kirik olusumunda önemli risk faktörlerindendir." degerlendirmelerinde bulundu.
- "Genelde kamalasma seklinde meydana geliyor"
Dösoglu, omurganin osteoporotik kiriklarinin birkaç çesidi olduguna, ancak genelde kamalasma seklinde meydana geldigine isaret ederek, sunlari kaydetti:
“Kamalasma kiriklari olanlar sadece siddetli sirt veya bel agrisi ile hastaneye basvururken, diger tipte çökme kiriklari olanlarda ise agri disinda omurilik ve sinir basisi bulundugundan ezilen sinire ait degisik siddette kuvvet ve duyu kusurlari, idrar ve diski kontrol sorunlari ve benzeri yakinmalar ortaya çikar. Omurga kiriklarinin tipine bagli olarak tedavileri de degisiklik gösterir. Kamalasma kiriklari, eskiden 6-8 hafta yatakta veya bir alçi yataginda yatirilarak tibbi yöntemlerle tedavi edilirdi. Bu yöntemde hasta bu süreyi agrilarla geçirir, yatmaya ragmen kirikta artis ile baslangiçta olmayan yeni bulgularin ortaya çikmasina neden olabilirdi. Günümüzde ise kamalasma kiriklari omur içine verilen sement (çimento) ile tedavi edilmekte ve hasta hem agridan hemen kurtulmakta hem de hemen ayaga kalkabilmektedir.”
Prof. Dr. Dösoglu, çökme kiriklarinin tedavisinin hem acil hem de zor oldugunu belirterek, tasiyici sistemde olusan hasarlanma agirlastikça omuriligin ezilmesine ve omurgada oynakliga neden olabilecegini bildirdi.
Bu hastalarin yürümelerinin, oturmalarinin omurgada kaymaya ve nörolojik bulgularin ortaya çikmasina veya var olanlarin artmasina yol açabileceginin altini çizen Dösoglu, "Bu sebeple oynaklik olusturan kirikli hastalarin ayaga kalkmalari engellenir ve bu kiriklar ancak vidalama-cihaz takma gibi daha güç ve agir bir cerrahi ile tedavi edilirler. Kamalasma kiriklari ise daha hafif tipte oldugundan ve sadece agri yakinmasi olusturdugundan hasta için daha avantajli kiriklardir. Bu kiriklar oynak olmadiklari için tedavileri daha kolaydir. Ancak tedavi edilmediklerinde zor tipe degisebilir, ilerleyebilirler.” ifadelerini kullandi.
Dösoglu, kamalasma kiriklarinin ise ameliyathanede, lokal veya genel anestezi ile ve skopi (röntgen) kontrolünde tedavi edildigini belirterek, “Kifoplasti veya vertebroplasti denilen yöntemlerle kamalasan kemik içine bir igne yardimi ile girilmekte ve kemik içine çimento verilerek çökük kemik çati yükseltilmekte ve güçlendirilmektedir. Bu islemde hastada bulunan siddetli sirt veya bel agrisi, çökmenin giderilmesi ve kemik morfolojisinde saglanan normallesme ile hemen düzelir, geç dönemde olusabilecek kamburlasma riski bertaraf edilir. Islem sonrasi hasta kolaylikla ayaga kalkabilir ve yürütülebilir. Omurganin kendisi güçlendirildiginden korse gibi dis destek ihtiyaci ortadan kalkar ve hastaya uygulanan sinirlamalar kaldirilir.” degerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Türkiye Is Bankasi grup sirketleri arasinda yer alan Bayindir Saglik Grubu'ndan yapilan açiklamaya göre, yas ile birlikte ortaya çikan ve yasam kalitesini etkileyen birçok hastalik bulunuyor.
Bunlar arasinda ilk akla gelenler kalp ve damar hastaliklari, tümöral hastaliklar, solunum hastaliklari, obezite, akil sagligi hastaliklari olsa da iskelet sisteminin tasima kalitesini ve kapasitesini azaltarak bozan kemik erimesini (osteoporoz) unutmamak gerekiyor.
Açiklamada görüslerine yer verilen Bayindir Içerenköy Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Baskani Prof. Dr. Murat Servan Dösoglu, son 1,5 yildir savas verilen Kovid-19 salgininin, yasam seklini degistirerek günlük rutin aktiviteleri ve spor aliskanliklarini sinirlandirdigini belirtti.
Özellikle 65 yas üstü bireylerin, evde geçirilen uzun sürelerin bir yansimasi olarak hareketsiz hayat yasamaya basladigini ifade eden Dösoglu, bu inaktivasyon halinin ileri yas insanlarda kemik sagligini etkileyerek, osteoporoza ve buna bagli kirik olgularinda artisa neden oldugunu aktardi.
Dösoglu, kisitlamalarin ve disarida hastalik kapma korkusu ile evde geçirilen bir yasam tarzinin yaninda Kovid-19 tedavisinde kullanilan kortizon ilaçlarinin da osteoporoz gelisimini tetikledigine isaret ederek, “Salgin döneminde osteoporotik kiriklar ve buna bagli ameliyat sayilari oldukça artti. Kovid-19 nedeni ile hastaneye gitme korkusu ve agriya razi olarak evinde bekleme karari, taninin gecikmesine ve kirigin ilerleyerek omurganin kamburlasmasina neden oluyor. Oysa ki erken tani ile hastalar hem agridan kurtulabilir hem de geç dönemde olusabilecek kamburlasma, durus ve yürüyüs bozukluklari engellenebilir." ifadelerini kullandi.
Osteoporozun, kemigin iç kisim kitlesinde azalma yaparak iskelet sisteminin tasima kalitesini ve kapasitesini azaltarak bozdugunu, kemik içerigindeki bu azalmanin, kemikte kirilganliga ve dolayisiyla da kiriklara yol açtigini aktaran Dösoglu, osteoporozun baslangiç dönemlerinde dayanilabilir siddette ve yaygin agrilar olusturdugunu, ileri dönemde ise siddetli agriya neden olan kiriklara yol açtigini belirtti.
Prof. Dr. Dösoglu, “Osteoporotik kiriklar, baslangiçta genellikle bir travma sonrasi görülürken, ileri dönemde ciddi bir travma olmadan da görülebilir. Düsük enerjili kiriklar olarak tanimlanan bu tipte kiriklar otururken, yatarken ve hatta dönerken bile olusabiliyor. Kiriklar en çok omurgada veya uzun kemiklerde görülüyor.” ifadelerini kullandi.
- "Hareketli bir hayat, beslenme kadar önemlidir"
Prof. Dr. Murat Servan Dösoglu, vücuttaki kalsiyum ve fosfor dengesi ile bu dengenin kontrolünü yapan parathormon ve kalsitonin isimli hormonlarin kemik sagligi için oldukça önemli oldugunu belirtti.
Ayrica D vitamin düzeyinin, günesten faydalanma ve daha da önemlisi hareketli bir yasam tarzinin kemik yapimini uyaran, kemik sagligini koruyan ve osteoporozu engelleyen en önemli etmenler oldugunu vurgulayan Dösoglu, "Iskelet sagliginin korunmasi ve sürdürülebilmesi için kosmak, yürümek, çalismak hatta oturmak dahil kemiklerin mekanik olarak uyarilmasi ile hareketli bir hayat, beslenme kadar önemlidir. Yatmak, yatalak hale gelmek ise hareketsizlik ile hizla kemik yikimina, kemik içeriginde gözenekler olusmasina ve erimeye neden olacaktir. Sigara, içki, dengesiz beslenme, asiri kilo ve solunum hastaliklari kemik sagligi üzerinde olumsuz etkiler birakir. Ayrica ailede osteoporoz varligi da kirik olusumunda önemli risk faktörlerindendir." degerlendirmelerinde bulundu.
- "Genelde kamalasma seklinde meydana geliyor"
Dösoglu, omurganin osteoporotik kiriklarinin birkaç çesidi olduguna, ancak genelde kamalasma seklinde meydana geldigine isaret ederek, sunlari kaydetti:
“Kamalasma kiriklari olanlar sadece siddetli sirt veya bel agrisi ile hastaneye basvururken, diger tipte çökme kiriklari olanlarda ise agri disinda omurilik ve sinir basisi bulundugundan ezilen sinire ait degisik siddette kuvvet ve duyu kusurlari, idrar ve diski kontrol sorunlari ve benzeri yakinmalar ortaya çikar. Omurga kiriklarinin tipine bagli olarak tedavileri de degisiklik gösterir. Kamalasma kiriklari, eskiden 6-8 hafta yatakta veya bir alçi yataginda yatirilarak tibbi yöntemlerle tedavi edilirdi. Bu yöntemde hasta bu süreyi agrilarla geçirir, yatmaya ragmen kirikta artis ile baslangiçta olmayan yeni bulgularin ortaya çikmasina neden olabilirdi. Günümüzde ise kamalasma kiriklari omur içine verilen sement (çimento) ile tedavi edilmekte ve hasta hem agridan hemen kurtulmakta hem de hemen ayaga kalkabilmektedir.”
Prof. Dr. Dösoglu, çökme kiriklarinin tedavisinin hem acil hem de zor oldugunu belirterek, tasiyici sistemde olusan hasarlanma agirlastikça omuriligin ezilmesine ve omurgada oynakliga neden olabilecegini bildirdi.
Bu hastalarin yürümelerinin, oturmalarinin omurgada kaymaya ve nörolojik bulgularin ortaya çikmasina veya var olanlarin artmasina yol açabileceginin altini çizen Dösoglu, "Bu sebeple oynaklik olusturan kirikli hastalarin ayaga kalkmalari engellenir ve bu kiriklar ancak vidalama-cihaz takma gibi daha güç ve agir bir cerrahi ile tedavi edilirler. Kamalasma kiriklari ise daha hafif tipte oldugundan ve sadece agri yakinmasi olusturdugundan hasta için daha avantajli kiriklardir. Bu kiriklar oynak olmadiklari için tedavileri daha kolaydir. Ancak tedavi edilmediklerinde zor tipe degisebilir, ilerleyebilirler.” ifadelerini kullandi.
Dösoglu, kamalasma kiriklarinin ise ameliyathanede, lokal veya genel anestezi ile ve skopi (röntgen) kontrolünde tedavi edildigini belirterek, “Kifoplasti veya vertebroplasti denilen yöntemlerle kamalasan kemik içine bir igne yardimi ile girilmekte ve kemik içine çimento verilerek çökük kemik çati yükseltilmekte ve güçlendirilmektedir. Bu islemde hastada bulunan siddetli sirt veya bel agrisi, çökmenin giderilmesi ve kemik morfolojisinde saglanan normallesme ile hemen düzelir, geç dönemde olusabilecek kamburlasma riski bertaraf edilir. Islem sonrasi hasta kolaylikla ayaga kalkabilir ve yürütülebilir. Omurganin kendisi güçlendirildiginden korse gibi dis destek ihtiyaci ortadan kalkar ve hastaya uygulanan sinirlamalar kaldirilir.” degerlendirmesinde bulundu.