ÜRETIMDEN IHRACATA TARIM - Ege Tarimsal Arastirma Enstitüsü Gelistirdigi Tohumlarla Çiftçiye Destek Veriyor

Bugüne kadar tarla bitkilerinde 180, bahçe bitkilerinde ise 130'un üzerinde çesit gelistiren Ege Tarimsal Arastirma Enstitüsü, aricilik alaninda da faaliyet gösteriyor Enstitü Müdürü Ali Peksüslü: 'Su anda Anadolu arisi üzerinde çalisiyoruz. Bahçe bitkilerinde yeni biber çesidini çiftçinin kullanimina sunduk. Bunun yaninda da domateste yeni çesitlerimiz geliyor. Bugdayda da yeni çesitleri çiftçimizle bulusturacagiz'

YUSUF SAHBAZ - Izmir'de bulunan Ege Tarimsal Arastirma Enstitüsünde gelistirilen yerli tohumlara yenilerinin eklenmesi için çalisma yürütülüyor.

Menemen'de 1963 yilinda kurulan enstitü, Türkiye'nin tarim stratejilerinde önemli rol aldi. Basta tohumlu bitkileri muhafaza ederek gelecek nesillere aktarmak amaciyla faaliyetlerine baslayan enstitü, zamanla hastaliklara dayanikli çesitleri çiftçilerin kullanimina sundu.

Bugüne kadar tarla bitkilerinde 180, bahçe bitkilerinde ise 130'un üzerinde çesit gelistiren enstitü, aricilik alaninda da faaliyet gösterdi.

Islah çalismalari sonucu "Efe arisi"nin tescillenmesini saglayan, yerli yem bitkilerine yenileri ekleyen enstitü, süs bitkilerinde de önemli çalismalara imza atti.

Anadolu verimli topraklarinda yetisen, bugünün sartlarinda yok olma riski tasiyan tohumlar, enstitüdeki "ulusal gen bankasi"nda korunakli özel odalarda saklaniyor.

Ege Tarimsal Arastirma Enstitüsü Müdürü Ali Peksüslü, AA muhabirine, Tarim ve Orman Bakanligi Tarimsal Arastirmalar ve Politikalar Genel Müdürlügü (TAGEM) bünyesine faaliyetlerine devam ettiklerini belirtti.

Bugdayda 1970'li yillarda dekar basina 250-300 kilogram civarinda rekolte alindigini hatirlatan Peksüslü, "Bugün 800 kilograma kadar çikarildi. Hastaliklara dayanikli, verimli çesitler gelistirildigi için rekolte artisi saglandi." dedi.

- "Yerli tohumlarimizi çiftçimize ulastiriyoruz"

Enstitüde projelerin hiç durmadan devam ettiginin altini çizen Peksüslü, kisa, orta ve uzun vadeli planlari hayata geçirdiklerini ifade etti.

Kurakliga dayanikli çesitler gelistirmek için de çalistiklarini aktaran Peksüslü, "Bundan 20-25 yil önce tohumda disa bagimliligimiz çok yüksekti. Bugün artik yerli tohumlarimizi çiftçimize ulastiriyoruz. Genetik kaynaklarimizi da kullanarak ata tohumlarimizi muhafaza ettik. Örnegin, gelistirdigimiz arpa çesitlerinin verimi yüzde 30-40 artirdigini gördük." diye konustu.

Kurakliga dayanikli çesitler gelistirmek için yillar öncesinde çalismalar baslatildigina, TAGEM bünyesinde Konya'da bir merkez kurulduguna dikkati çeken Peksüslü, bu konuda kendilerinin de bir projesinin oldugunu, yakin zamanda bununla ilgili sonuçlari kamuoyuyla paylasacaklarini aktardi.

Bal arisi "Efe"nin ardindan daha iyisini gelistirmek için çalistiklarini vurgulayan Peksüslü, "Su anda 'Anadolu arisi' üzerinde çalisiyoruz. Bahçe bitkilerinde yeni biber çesidini çiftçinin kullanimina sunduk. Bunun yaninda domateste ve bugdayda da yeni çesitleri çiftçimizle bulusturacagiz." ifadelerini kullandi.

Anadolu genelinde yaygin olan "Apis mellifera anatoliaca" türündeki arinin nektar toplama gücü, kislama yetenegi ve olumsuz çevre kosullarina adaptasyon yeteneginin yüksek olduguna isaret eden Peksüslü, sert iklim kosullarina sahip bölgelerde daha fazla propolis toplama egilimindeki bu türün islahiyla yetistiricinin gelirinin artirilmasinin hedeflendigini bildirdi.

Tohumu sadece üretmekle degil gelistirmekle sorumlu olduklarini aktaran Peksüslü, yeni tip koronavirüs sürecinde çalismalarini hiç aksatmadiklarini dile getirdi.

Türkiye'nin tohum ithal eden degil ihraç eden bir ülke haline geldigini ifade eden Peksüslü, "Bundan 20 yil önce sadece tahil grubunda çesidimiz vardi. Bahçe bitkilerinde, sebzede disa bagimliydik. Bugün ise tohumculuk konusunda güzel çalismalara imza atan bir ülkeyiz." diye konustu.
Kaynak: AA