Bakan Pakdemirli Açiklamasi '100 Bin TL Hibe Veriyoruz Bunu Baba Ogluna Yapmaz'

Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli, “Bir projemiz var. 100 bin lira hibe veriyoruz. Bunu baba ogluna yapmaz. 100 bin lira tarimda bir ise baslamak için önemli bir baslangiçtir” dedi.

Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli, Türkiye tariminin genel durumu ve bakanligin çalismalari konusunda genel bir degerlendirmede bulundu. Tarim ve hayvanciligin önemine deginen Bakan Pakdemirli, “Tarimda hayat var. Son bir buçuk yildir yasadiklarimiz bize gösterdi ki hiç bitmeyecek olan bir sektör varsa gida. Asla ölmedigimiz sürece, hayatta kaldigimiz sürece bitmeyecek. Artik tarim daha önemli. Biz bunun önemini anlatmaya çalisiyorduk. Gerçekten artik herkes önemini anladi. Türkiye’de su an çiftçimizin ortalama yasi 55 civarinda. Bu ne kadar korkutucu görünse de diger ülkelerde 65 yas civarinda. Bir projemiz var. 100 bin lira hibe veriyoruz. Bunu baba ogluna yapmaz. 100 bin lira tarimda bir ise baslamak için önemli bir baslangiçtir. Son 3 senedir ben bakan oldugumdan beri 10 bin eleman aldik. Devlet ihtiyaci oldukça bu çikar. Bir de kamuda çalismak ben tercih etmedim bugüne kadar. Ilk defa bakan olarak kamuda çalisiyoruz. Ama tercih eden arkadaslarimiz varsa benim onlara tavsiyem bir yerde mutlaka topragi eksinler, biçsinler. Gerekirse sikinti çeksinler. Zarar etsinler. Ama o geçirdikleri zamani, tecrübeleri onlara memuriyetlikten daha çok kiymet verecek. Bizim kadinlarimiza, gençlerimize ihtiyacimiz var. Üretici olarak ihtiyacimiz var. Kamuda da ihtiyaç olursa aliriz. Tarim paydasiysa bizim basimizin üzerinde yeri var herkesin” ifadelerini kullandi.

“Vatandasin sagligiyla oynayan firmalara göz açtirmayacagiz”

Taklit ve tagsis ile ilgili konusan Bakan Pakdemirli, “Kolay para maalesef vatandasimizi, üreticimizi çekiyor. Böylelikle taklit bir markayi o marka olmadigi halde o markaymis gibi göstermek. Tagsis ise bu ürün budur deyip baska bir sey olmasi. Bunlarin hepsinde önemli bir miktarda bir haksiz kâr ve haksiz rekabet unsuru doguyor. Bununla ilgili bizim çok önemli bir kanunda degisiklige ihtiyacimiz yoktu. Kanun, yönetmelik vardi. Adami yakaliyorsunuz, 25 bin lira ceza kesiyorsunuz. Ama o yapmis oldugu tagsis olayindan 10 tonluk tagsis yapti. Sizin cezanizi ödüyor, ifsayi da göze aliyor bence bu rezilliktir. Sonradan firma ismini degisiyor devam ediyor. Bu artik bir milli güvenlik meselesi haline geldi. Haksiz rekabete göz açtirmayacagiz, vatandasin sagligiyla oynayan firmalara göz açtirmayacagiz. Isini dogru dürüst yapmayanlarin gida sektöründe isleri yok. Nereye giderlerse gitsinler. Vatandaslarimizin süphelendigi her konuda alo 174 var. Bizi ararlarsa gidecegiz, denetleyecegiz. Vatandaslar süphelendigi konularda bize basvursunlar” seklinde konustu.



“Türkiye’de 7’den 70’e herkes kampanyamiza katildi”

Israf sorununa da deginen Tarim ve Orman Bakani Pakdemirli, “Tüm ülkelerde israf artiyor. Orada kalan parçalarin, kirintinin önemli olmadigi düsünülüyor. Ama o parçalari bir araya getirdigimiz zaman çok israf oluyor. Senede 2,7 milyar lira çöp oluyor. Biz bir de gelecege nefes diye bir kampanya baslatmistik. O kampanya bakanligin kampanyasi olarak basladi ama vatandasin kampanyasi olarak devam ediyor. Ne için çagirirsaniz çagirin kimse gelmez ama Türkiye’de 7’den 70’e siyasi düsüncesi ne olursa olsun herkes geldi. Bu bizim önemli bir mesele olarak gördügümüz gida israfinin önüne geçer mi diye düsündük ve yola çiktik. Çitayi çok yüksek tuttuk. Sofranasahipçik.com bir online platform. Burada 10 milyon insanimiz söz verdi. Bu da dünyadaki online kampanyalardan biri haline geldi” dedi.



“Kimse bizim tabiat sevgimizi sorgulamaya kalkmasin”

Çöllesme ve erozyonla mücadele çalismalari hakkinda bilgi veren Bekir Pakdemirli, “Bu hafta çok önemli bir gün vardi. Dünya çöllesme ve kuraklikla mücadele günü. Gerçekten artik iklim degisecek. Geçen yildan bu yana Türkiye’nin 1,5 derece isisi artti. Kötü senaryolarla karsi karsiyayiz. Yagan her türlü damlaya sahip çikmamiz lazim, yesilimizi arttirmamiz lazim, sulanmayan yerleri sulamaya açmamiz lazim. Son 30-40 senede çok önemli yatirimlar yapildi. 265 baraj Cumhuriyet tarihinde 2002’ye kadar yapilan. AK Parti döneminde; biz de üzerine 600 tane baraj yapmisiz. Bizim bir davamiz var. Bu davada da vatandas, millet bizim Cumhurbaskanimizin yaninda oldu. Türkiye’de yatirimlar bitmedi. Çok hizli yapiyoruz ve yapmaya da devam edecegiz. Su 18 yilda yaptiklarimiz bundan sonra da yapacaklarimizin taahhüdüdür. Avrupa’da fidan dikiminde birinciyiz. Hiç kimse çevreyle ilgili, tabiatla ilgili bizim ve en basta Cumhurbaskanimizin sevgisini sorgulamaya kalkmasin. Bu çalisma hakikatten gelecegimizin çalismasidir. Kim için? Evlatlarimiz için. Tüm sivil toplum kuruluslarimizin basimizin üzerinde yeri var. Ama daha fazla gayret etmemiz lazim, konusmaktan daha çok is yapmamiz lazim” diye ifade etti.



“Bizim yaptigimiz çalismalardan haberleri yok”

Dijital degisimle alakali da degerlendirmelerde bulunan Bakan Pakdemirli, “Herkes bunu biliyor ki önümüzdeki 10 yil bilgi çagi olacak. Bilgi kimin elindeyse o degerli olacak. Hatta bilgi kimin bilgisayarindaysa o önemli hale gelecek. Bilgiden yeni bir karar çikarmak, yeni bir yön çikarmak mümkün. Tarim da bunlarin disinda tutulacak bir sey degil. O zaman teknolojiyle tanismamis bir kitle olma ihtimali var mi? Olamaz. 4,0 modeli hep konusulur. Pilot proje olacak diye. Çiktim dedim icraat yapin. Bizim yaptigimiz çalismalardan haberleri yok. Bana göre ilk hareket eden hem dünyada hem Türkiye’de lider olur. Bu konuda lider teknoloji ile traktör üretebilmemiz çok yüksek. Dijital pazarlamamiz var, kulak küpesi var. 18 milyon tane hayvan var. Biz bunlari takip etmeye çalisiyoruz. Hem bizim koydugumuz kurallar var, vatandasin bunlari zaman zaman esnetmesi var. Önemli olan hayvan varligini teknoloji sayesinde nasil arttiririz? Aklima bir fikir geldi; teknoloji ortada, teknoloji su her hayvanimizin kulagina bir tane cep telefonu asmak. Ama bu cep telefonlari küçültülmüs, sürekli açik olmayan, zaman araliginda açilan, merkeze bilgi veren bir küpe. Bunlari 200 hayvanda denedik, 20 bine çiktik en yakin zamanda 2 milyona çikacak sekilde arkadaslarimiz hazirlik yapiyorlar. Inanilmaz derecede bize fayda saglayacak. Teknolojiyi kullandigimiz zaman size ek getirisi olmasi lazim. Mesela Elektrikli traktör kullandiginiz zaman yakittan tasarruf edecegiz” dedi.



“Dünyada örnek gösterilecek bir proje”

Dijital tarim uygulamasi hakkinda bilgi veren Bakan Pakdemirli, “Dijital tarim uygulamamiz var. Bizim ana amacimiz dijital tarim çiftçiye ne sagliyor? Herkesi bir araya getiren bir sistem. Çiftçinin finansman problemini çözüyor, çiftçinin fiyat riski problemini çözüyor. Sözlesmeli üretimde tohumu yere atarken ne kadar oldugunu bilecek. Allah’tan bir felaket, kuraklik gelmezse kârini bilecek. TM olarak ben çiftçiye fiyati halen açiklamiyorum. Dijital tarim pazari özetle su; yere atilmis bir tohum. Dünyada örnek gösterilecek bir proje. Siki bir ekibimiz var. Insallah dijital tarim pazarimizi biz istedigimiz noktalara getirmek için çalisiyoruz. Amacimiz çiftçiyi korumak” ifadelerini kullandi.

“Bunlarin hepsi bu topraklarin hazinesi”

Önem verdigim en önemli konulardan bir tanesi tohum diyen Pakdemirli, “Bununla ilgili ekstra projeler de baslattik. Buradaki en önemli olan sey geçmis olan gen kaynaklarini korumak. Bunlari korumak, muhafaza etmek ve en iyi sekilde üretim saglamak. Bunlar da biraz verim kaybi olabilir ama arkeolojik kazidan çikan da önemli. Bundan ne yapabiliriz diye bakmak bizim için son derece önemli. 55 tane enstitümüz var. Bizim bakanligimiz ayri zamanda bir bilim merkezi. Ben bu enstitülere gidip geldigimde bir eksiklik görmüyorum. 2 bankada 4 bin 500 türe ait 120 bin tohum sakliyoruz. Diger dis etkenlerden arindirilmis ortamlarda bunlari sakliyoruz. Ayrica 107 türe de ait 9 bin 800 canlinin örnegini tasiyoruz buralarda. Bunlarin hepsi bu topraklarin hazinesi. Bu topraklarda öyle bitkiler var ki sadece bu topraklarda olan bitkiler. Biz mücadelemize devam ediyoruz, mücadelemizden vazgeçmeyiz. Arkadaslarimiz iyi is yapiyorlar” ifadelerini kullandi.

“Buradaki meselelerden bir tanesi eldeki suyu iyi kullanmak”

Iklim sartlarindaki degisiklikler hakkinda açiklamalarda bulunan Pakdemirli, “Kuraklikla mücadele için önemli adimlar atmamiz gerekiyor. Kuraklik artiyor. Bu, dünyanin gerçegi. Ülkemiz de su stresi yasayan ülkelerden bir tanesidir. Bunun anlami da, bir adim sonrasi kurak ülkedir. Yarin da kurak ülke olma adayiyiz. Tarimsal üretimin sürdürülebilirligini korumamiz gerekecek. Bununla ilgi en büyük mücadele, baraji yapacaksin. Yagdigi zaman tut, ihtiyaci oldugu zaman kullan. Komsularimizin da ihtiyaçlarini gözetecek sekilde projelerimizi yapiyoruz, uyguluyoruz. Tüm projelerimiz bittigi zaman 275 barajdan 875 baraja son 18 yilda geldik. Cumhuriyet tarihinde yapilan 275 üstüne 600 barajda koyduk. Bana göre bu en büyük eylem plani. Buradaki meselelerden bir tanesi eldeki suyu iyi kullanmak. Depolamayi arttir, kullanimi azalt. Bunu yapmamiz lazim. Bu vahsi sulamayla devam ettigimiz sürece Atatürk Baraji’ndaki suyumuzda yetmeyecek. Türkiye bugün yeni yaptigi yatirimlarin hemen hepsinde kapali sulama sistemlerini uyguluyor. Biz DSI olarak açik sulama sistemi yapmiyoruz. Ama halen açik olanlarin kapaliya dönmesiyle alakali çok ciddi bir yatirim bizi bekliyor. Sudan ucuz terimini bir kenara birakmamiz lazim. Su altin kadar degerli. Bu göz ile bakmak lazim” dedi.



“Kimse kendine rant çikarmaya kalkmasin”

Kurbanlik sayilari ile ilgili bilgi veren Bakan Pakdemirli, “Her sene kurbana yaklasirken sorarlar; 2020’de kesilen hayvan 2,8 milyon küçükbas ve 960 bin büyük bas. Toplamda 3 milyon 744 bin hayvanimiz kesilerek vatandaslarimiz dini vecibelerini yerine getirmisler. 2021 yilinda 5 milyon kurbanlik hayvanimiz hazir. Bunun anlami geçen sene kesilenin yüzde 50’si hazir. Vatandaslarimiz hiç endise etmesinler, dini vecibelerini yerine getirsinler. Biz hayvanlarin ulasmasi için çalismalarimizi yapiyoruz. Yem fiyatinin artisi; süt ve etin maliyetine sirayet ediyor. Biz son 3 senedir dünyanin içinde bulundugu konjonktürden dolayi artisa maruz kaldik. Elimizdeki dogru maliyetlendirilmis ürünleri üreticinin daha az fiyatta tüketebilmesi için piyasaya ürün sagladik, ürün saglamaya da devam ettik. Bu sene bunu biraz daha genisletiyoruz. Ayda 200 bin ton arpa, 200 bin ton da misir. Sübvanse fiyatlardan vermek kaydiyla bunun yarisini üretici yarisini da yem sanayicilerine verecegiz. Yem fiyatlarinin da buradan sabit kalmasi, düsmesi ve bir sonraki hasada kadar da artmamasini saglamaya çalisacagiz” seklinde ifade etti.



“Türkiye’nin saman ihtiyaci yoktur”

Türkiye’nin samana ihtiyaci olmadigini ifade eden Bakan Pakdemirli sunlari dedi:

"Türkiye 25 milyon ton kaba yem üretir. Türkiye’nin saman ihtiyaci yoktur. Istisnai bir dönem vardir yaparsiniz Türkiye’nin böyle bir gündemi yok. Bunlarin hepsi sahtedir. Bir bilgi kirliligi içerisinde vatandasimizin, çiftçimizin mutlu olmasini beklememiz lazim. Yalana inanmiyorlar ama sunu da söyleyeyim; bizim burada bir pozitif ortam yaratmamiz gerekmiyor mu? Tarimla ilgili de iyi bir hikaye ortaya koymamiz lazim. Bütün rakamlar tarimin büyüdügünü gösteriyor, dünyada ilk 10’da oldugumuzu gösteriyor. Biz ilk 10’dayiz. Hatali kisim varsa söylesinler. Düzeltin desinler. Biz elestiriye son derece açigiz. Kimse kendine rant çikarmaya kalkmasin. Biz ne zaman Cumhurbaskanimiza gitsek, çiftçimizin bir problemi var desek. Bize ‘çözün’ der. Para sormaz. ‘Çiftçimizle ilgili bir problem istemiyorum’ der."

“Çiftçimizi memnun etmek maksadiyla elimizden ne gelirse yapariz”

Çay ve findik fiyatlarina da deginen Bakan Pakdemirli, “Çayla ilgili mesele, 4 lira fiyat bence de iyi bir fiyat. Burada 4 lira olmasinda en büyük katkiyi Cumhurbaskanimiz yapmistir. Son derece iyi bir fiyat. Eminim ki özel sektördeki firmalarimiz da bunu kabullendi. ÇAYKUR’da isleyebildigi kadarini alma konusunda is yapiyor. Her gün daha fazla alma gayreti içerisinde arkadaslarimiz çalisiyorlar. Biz burada bakanlik olarak dayatici bir çalisma yerine üniversitemize çalisma yaptirdik. Bir çalisma yapildi. Arkadaslarimiz inceliyor. Bu isi daha sürdürülebilir bir noktaya ortak akil çikarabilirsek çalismamizi yapacagiz. Teknik çalismalarin ötesinde biraz daha bizim orada üreticiyle, sivil toplumla, yerel siyasette bu konularin konusulmasi lazim. Findikta da muhtemelen yine ayni politikalari sürdürecegiz. TMO’nun hububat alimi sürekli görevidir. Ama findik alimi için biz her sene Cumhurbaskanimiza gider müsaade aliriz. Biz yine Cumhurbaskanimiza gideriz. Çiftçimizi memnun etmek maksadiyla elimizden ne gelirse yapariz. Yine çalismamiza basladik. Bizim burada rekolteyi görmemiz lazim” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA