Erdogan Ve Azerbaycan Cumhurbaskani Ilham Aliyev'in Imzaladigi Susa Beyannamesi Açiklandi

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ve Azerbaycan Cumhurbaskani Ilham Aliyev’in imzaladigi Susa Beyannamesi’nde, taraflardan herhangi birinin kanaatine göre onun bagimsizligina, egemenligine, toprak bütünlügüne, uluslararasi düzeyde taninmis sinirlarinin dokunulmazligina veya güvenligine karsi üçüncü bir devlet veya devletler tarafindan tehdit ve saldiri gerçeklestirildiginde taraflarin ortak istisareler yapacagi ve bu tehdit veya saldirinin önlenmesi amaciyla BM Sarti’nin amaç ve ilkelerine uygun girisimlerde bulunacagi, birbirine BM sartina uygun sekilde gerekli yardimi yapacagi belirtildi.

Erdogan Ve Azerbaycan Cumhurbaskani Ilham Aliyev'in Imzaladigi Susa Beyannamesi Açiklandi
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Azerbaycan’in kültür baskenti Susa’da Azerbaycan Cumhurbaskani Ilham Aliyev ile bir araya geldi. Erdogan ve Aliyev ikili görüsmenin ardindan Susa Beyannamesi’ni imzaladi. Türkiye ile Cumhuriyeti arasinda imzalanan beyannamede, Cumhurbaskani Erdogan’in ve Aliyev’in Türk dünyasinin eski kültür besigi Susa kentinde görüsmesinin tarihi önemine vurgu yapilarak, iki dost ve kardes ülke arasinda imzalanmis tüm uluslararasi belgelere, bununla ilgili 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlasmasi’na sadik olduklari bir kez daha onaylandi.

Beyannamede, 9 Subat 1994 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasinda Dostluk ve Çok Yönlü Isbirliginin Gelistirilmesine Iliskin Anlasma” ile “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasinda Isbirligi ve Karsilikli Yardimlasma Protokolü”, ayrica 16 Agustos 2010 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasinda Stratejik Ortaklik ve Karsilikli Yardim Anlasmasi”na dayanarak, Iki ülke ve halklari arasindaki dostluk ve kardeslik baglarindan hareketle Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasindaki iliskilerin niteliksel olarak yeni, müttefiklik düzeyine çikarilmasinin iki ülke ve halklarinin çikar ve menfaatlerine hizmet ettiginin alti çizilerek, ortak çikarlarin korunmasinda her iki ülkenin siyasi, ekonomik, savunma, kültür, insani, saglik, egitim, sosyal, gençlik ve spor alanlarindaki imkân ve potansiyelinin birlestirilmesinin önemine dikkat çekildi.

Uluslararasi hukukun ilke ve normlarinin yani sira, Birlesmis Milletler Sarti’na uygun olarak küresel ve bölgesel baris, istikrar ve güvenligin saglanmasinda ortak çabalarin sürdürülmesinin öneminin vurgulandigi beyannamede, ortak çikarlara dayali bölgesel ve uluslararasi stratejik konulardaki faaliyetlerin karsilikli sekilde koordinasyonunun gerekliligi ifade edildi. Beyannamede su ifadelere yer verildi:

“Taraflar, Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bagimsizligi, egemenligi, toprak bütünlügü, uluslararasi düzeyde kabul görmüs sinirlarinin dokunulmazligi gibi milli çikarlara dayanan konularda ikili ve çoklu formatlarda dayanisma ve karsilikli yardim ilkelerinden yola çikarak, Türk dünyasinin sürekli olarak gelisimine yönelik karsilikli faaliyetlerin bölgesel ve uluslararasi düzeyde ileriye götürülmesiyle ilgili çabalari birlestirerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Azerbaycan Halkinin Umummilli lideri Haydar Aliyev’in bilgece söyledikleri ‘Azerbaycan’in sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir’ ve ‘Tek millet, iki devlet’ sözlerinin halklarimizin milli-manevi serveti olarak degerlendirildigini özellikle vurgulayarak, Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasindaki ikili iliskilerin daha da genisletilmesi ve derinlestirilmesi perspektiflerini her yönüyle inceleyerek, beyan ederler.”

Taraflarin iki dost ve kardes ülke arasindaki stratejik düzeyde gelismekte olan iliskilerin durumundan memnuniyetlerini ifade ederek siyasi diyalogun her düzeyde sürdürülmesinin ve yüksek düzeyli karsilikli ziyaretlerin önemini belirttigi beyannamede, “Taraflar büyük gururla, Azerbaycan’in 44 gün süren Vatan Savasi’nda zafer kazanarak Ermenistan’in 30 yildir süren saldirgan politikasini durdurdugunu, topraklarini isgalden kurtardigini, tarihi adaleti ve uluslararasi hukuku yeniden sagladigini ifade ederler. Azerbaycan, Ermenistan’in 30 yil süren saldirisina son verilmesinde, isgal edilmis topraklarin kurtarilmasinda, Azerbaycan’in toprak bütünlügünün saglanmasinda Türkiye Cumhuriyeti’nin manevi-siyasi destegine yüksek deger vermektedir. Taraflar, Kafkasya bölgesinde istikrar ve güvenligin pekistirilmesi, ekonomi ve ulastirma alanindaki tüm baglarin yeniden saglanmasi, ayrica bölge devletleri arasindaki iliskilerin normale dönüstürülmesi ve uzun vadeli barisin saglanmasi yönündeki çabalarini sürdüreceklerdir. Bu kapsamda, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Nahçivan Özerk Cumhuriyeti’nin özel cografi konumu dikkate alinacaktir” ifadelerine yer verildi.

Taraflarin Azerbaycan’in isgalden kurtarilan topraklarinda Türkiye-Rusya Ortak Merkezi’nin faaliyetlerine Türkiye’nin katkilarinin bölgedeki baris, istikrar ve refahin saglanmasinda önemli rol oynadigina vurgu yaptigi beyannamede su ifadelere yer verildi:

Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti bagimsizlik, egemenlik, toprak bütünlügü, uluslararasi düzeyde taninmis sinirlarin dokunulmazligi, devletlerin iç islerine karismama ilkelerine dayanarak müttefiklik iliskilerinin kurulmasinin siyasi ve hukuki mekanizmalarini belirler. Taraflar, dis politika alanindaki koordinasyonun ve düzenli ikili siyasi istisarelerin gerçeklestirilmesinin önemini belirtir ve bu yönde Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasinda Yüksek Düzeyli Stratejik Isbirligi Konseyi çerçevesindeki faaliyetlerin önemini vurgular. Taraflar, kendi ulusal çikar ve menfaatlerini koruma ve saglamaya yönelik bagimsiz dis politika yürütürler. Taraflar, bölgesel ve uluslararasi düzeyde istikrar ve refah üzerinden baris, dostluk ve samimi komsuluga dayali uluslararasi iliskilerin gelistirilmesi, ayrica ihtilaflar ile bölgesel ve küresel güvenlik ve istikrar meselelerinin çözümlenmesi yönünde ortak çaba gösterirler. Taraflar, güncel, karsilikli ilgi uyandiran uluslararasi konularda dayanisma ve karsilikli destek sergileyerek yakin veya örtüsen tutumlardan yola çikarak ikili isbirligini derinlestireceklerdir ve BM, AGIT, Avrupa Konseyi, Türk Dili Konusan Ülkeler Isbirligi Konseyi, IIT dahil uluslararasi ve bölgesel kuruluslar çerçevesinde birbirine karsilikli destek vereceklerdir.”

Beyannameye göre, taraflardan herhangi birinin kanaatine göre onun bagimsizligina, egemenligine, toprak bütünlügüne, uluslararasi düzeyde taninmis sinirlarinin dokunulmazligina veya güvenligine karsi üçüncü bir devlet veya devletler tarafindan tehdit ve saldiri gerçeklestirildiginde taraflar, ortak istisareler yapacak ve bu tehdit veya saldirinin önlenmesi amaciyla BM Sarti’nin amaç ve ilkelerine uygun girisimlerde bulunacak, birbirine BM Sarti’na uygun sekilde gerekli yardimi yapacaklar. Bu yardimin kapsam ve biçimi ivedi yapilan görüsmeler yoluyla belirlenerek ortak tedbirlerin alinmasi için savunma ihtiyaçlarinin karsilanmasina karar verilecegi ve Silahli Kuvvetlerin güç ve yönetim birimlerinin koordineli faaliyeti saglanacaginin belirtildigi beyannamede, “Taraflarin Güvenlik Konseylerinin milli güvenlik konularinda düzenli olarak ortak toplantilari düzenlenecektir ve bu toplantilarda ulusal çikarlarin, Taraflarin çikarlarini etkileyen bölgesel ve uluslararasi güvenlik konularinin müzakeresi gerçeklestirilecektir. Taraflar, iki kardes ülke silahli kuvvetlerinin çagin gereklerine uygun olarak yeniden yapilandirilmasi ve modernizasyonuna yönelik olarak ortak çaba göstermeye devam edecektir. Taraflar, Ermeni isgalinden kurtarilan rayonlarda basta mayinli arazilerin temizlenmesi olmak üzere hayatin normallestirilmesi faaliyetlerini destekleyeceklerdir. Taraflar, savunma yeteneklerinin ve askeri güvenligin güçlendirilmesine yönelik personel mübadelesini, ortak egitim ve tatbikatlarin düzenlenmesini, iki ülke silahli kuvvetlerinin birlikte çalisabilirliginin artirilmasini, modern teknolojilere dayali silah ve mühimmatlarin yönetilmesinde yakin isbirligini ve bu amaçla yetkili kurum ve kuruluslarin koordineli faaliyetinin saglanmasini tesvik edeceklerdir. Türkiye ve Azerbaycan diger dost devletlerin ordulari ile birlikte askeri tatbikatlarin düzenlenmesini destekleyeceklerdir” ifadelerine yer verildi.

Taraflar beyannameye göre, ulusal ve uluslararasi yükümlülüklerini göz önünde bulundurmak suretiyle, deniz, hava ve uzay alaninda karsilikli teknoloji paylasiminda bulunarak, müsterek yeteneklerin gelistirilmesi maksadiyla ortak projelerin yürütülmesini tesvik edecek ve karsilikli savunma sanayii teknolojilerinin gelistirilmesine olumlu katki saglayacak; sahip olduklari silah ve mühimmatla teçhiz edecek, bunlarin üretim teknolojilerini karsilikli sekilde tesvik edecek ve hâlihazirda ülkelerinde mevcut olmayan üretim alanlarinin olusturulmasini, ortak arastirma ve üretim faaliyetleri gerçeklestirilmesini, iki ülke savunma sanayi kurumlarinin teknoloji, askeri ürünler ve hizmetler alaninda yerli ve uluslararasi pazarda isbirligi yapmasini destekleyecekler.

Taraflarin iki devlet arasinda gelistirilen ve onlarin çikarlarina uygun askeri-siyasi isbirliginin üçüncü devletlere karsi olmadigini belirttikleri beyannamede, “Taraflar, siber güvenlik alaninda isbirliginin daha da gelistirilmesinin önemini vurgular ve bu alanda ortak bilimsel arastirma çalismalari, uzman egitimi gerçeklestirecek, karsilikli teknik isbirligini tesvik edeceklerdir. Taraflar, ticari-ekonomik iliskilerde ulusal ekonomilerinin ve ihracatin çesitlendirilmesi, ayni zamanda gelecege dönük alanlarda ortak üretimin olusturulmasi, yatirim alanindaki isbirliginin karsilikli faydali gelisimi için daha elverisli ortamin gelistirilmesi yönünde çabalarini yogunlastiracaklardir. Bu hususta, Türkiye ve Azerbaycan ürünlerin serbest dolasiminin saglanmasi mekanizmalarinin olusturulmasi yönünde gerekenleri yapacaklardir. Taraflar, bölgenin ve Avrupa’nin enerji güvenligine katki veren, dogal gaz kaynak ve güzergâh çesitlendirmesi saglayan stratejik Güney Gaz Koridorunun hayata geçirilmesinde Türkiye ve Azerbaycan’in öncü rolünü vurgularlar. Taraflar, Güney Gaz Koridorunun etkili biçimde kullanilmasi ve daha da gelistirilmesine yönelik çabalari koordineli sekilde sürdüreceklerdir. Taraflar ayrica küresel enerji sektöründeki gelismeleri de dikkate alarak, bölgenin enerji arz güvenliginin pekistirilmesini teminen elektrik alaninda da bölgesel isbirligine katki saglayacak çabalarin arttirilarak sürdürülmesi konusundaki niyetlerini ortaya koyarlar. Taraflar, iki ülke topraklarindan geçen Dogu-Bati/Orta uluslararasi ulastirma koridorunun rekabet kabiliyetinin artirilmasi amaciyla karsilikli isbirligini pekistireceklerdir. Türkiye ve Azerbaycan akilli ulasim sistemleri teknolojilerinden istifade ederek, uluslararasi ulastirma koridorlarinin Türkiye-Azerbaycan bölümlerinde transit-ulastirma potansiyelini daha da gelistireceklerdir” denildi.

Taraflarin Türkiye ve Azerbaycan’i birlestiren Azerbaycan Cumhuriyeti Bati rayonlari ile Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Nahçivan Özerk Cumhuriyeti arasindaki koridorun (Zengezur Koridoru) açilmasinin ve söz konusu koridorun devami olarak Nahçivan-Kars demiryolunun insaatinin iki ülke arasindaki ulastirma-iletisim iliskilerinin yogunlastirilmasina önemli katki saglayacaginin belirtildigi beyannamede, “Taraflar, Türkiye ile Azerbaycan arasindaki iliskilerin mevcut seviyesinin genel bölgesel ve uluslararasi baris ve istikrara katkida bulunmakta oldugunu, iliskilerin sadece iki ülkeye degil, ayni zamanda bölgeye baris ve istikrar getirerek, basta bölge ülkeleri olmak üzere uluslararasi toplumun huzur, baris ve çikarlarina da hizmet edecegini vurgular. Taraflar, bölgesel ve uluslararasi istikrar ve güvenligi olumsuz sekilde etkileyen çesitli tehdit ve çagrilara, özellikle terör, onun tüm sekil ve tezahürlerine, finansmanina, ayni zamanda kitle imha silahlarinin yayilmasina, organize suçlara, kara para aklanmasina, uyusturucu kaçakçiligina, insan ticaretine, yasadisi göçe karsi mücadele alaninda ortak çaba ve isbirliklerini genisletecek ve derinlestirecekler” ifadelerine yer verildi.

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenligine, toprak bütünlügüne, sinirlarinin dokunulmazligina, istikrar ve güvenligine yönelik tüm eylemleri, ayni zamanda terörün tüm sekil ve tezahürlerini kinadiginin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin terörizme karsi yürüttügü mücadeleyi kati surette desteklediginin bildirildigi beyannamede, taraflarin çesitli ülkelerde yasayan Türk ve Azerbaycan diasporalari arasindaki isbirliginin daha siki sekilde gelistirilmesi, onlarin maruz kaldiklari genel sorunlar karsisinda birlikte adim atilmasi ve devamli dayanisma sergilenmesi amaciyla gayretlerini birlestirecekleri kaydedildi.

Ülkelerinin tanitimi ve ulusal çikarlarinin korunmasina dair tarihi gerçeklerin dünya kamuoyuna duyurulmasinda diaspora faaliyetinin koordinasyonunu ve karsilikli destegi tesvik edeceklerini beyan ettigi bildiride, “Taraflar, Ermenistan’in Türkiye’ye karsi asilsiz iddialarinin, tarihin çarpitilmasi ve tarihi gerçeklerin tahrif edilerek siyasallastirilmasi girisimlerinin bölgede baris ve istikrara zarar verdigini vurgulamakta, bu çerçevede 1915 yili olaylarina iliskin olarak kendi arsivlerini açan Türkiye’nin, Ermenistan’daki ve diger ülkelerdeki arsivlerin açilmasi ve bu konuda tarihçiler tarafindan arastirmalarin yapilmasina yönelik çabalarini desteklemektedirler. Taraflar, 10 Aralik 2020 tarihinde imzalanan ‘Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasinda Medya Alaninda Stratejik Isbirligine Dair Mutabakat Zapti’na uygun olarak Türkiye-Azerbaycan Medya Platformunun olanaklarini göz önünde bulundurarak, iki ülkenin ilgili kurumlari arasinda enformasyon, iletisim ve sosyal diplomasi alanlarindaki isbirligini daha da güçlendirecek ve bu çerçevede Disisleri Bakanliklari arasinda sürekli olarak enformasyona iliskin sik görüsmeler ve degisimler yapilacaktir. Taraflar, parlamentolararasi isbirliginin daha da güçlendirilmesi ve bu yönde karsilikli faaliyetin artirilmasini tesvik ederler. Taraflar, iki halkin ortak degerlerinin önemli tezahürlerine gerekli sosyal destegin gösterilmesini saglayacak, tarihi ve kültürel miraslarin korunmasi için ortak faaliyet gerçeklestireceklerdir” ifadelerine yer verildi.

Taraflarin Türk dünyasinin birlik ve refahina hizmet edecek ulusal ve uluslararasi çabalarin artirilmasina dikkat çektigi beyannamede, taraflarin Türk kültür mirasinin uluslararasi düzeyde tanitimi ve tesviki alaninda ortak isbirligini güçlendirecekleri vurgulandi. Beyannameye göre, taraflar, Türk dayanismasinin daha da pekistirilmesi amaciyla Türk Dili Konusan Ülkeler Isbirligi Konseyi, Türk Akademisi, Türk Kültür ve Mirasi Vakfi, TÜRKSOY ve Türk Dili Konusan Ülkeler Parlamenter Asamblesi çerçevesinde gerçeklestirilen faaliyetlere ivme kazandiracaklar.

Taraflarin bir tarafin vatandaslarinin diger tarafin topraklarina kimlik karti ile seyahat etmelerine dair kabul edilen anlasmadan duyduklari memnuniyetin ifade edildigi beyannamede, “Söz konusu anlasmanin halklarimiz arasindaki yakinlik ve insanlar arasindaki iliskiler açisindan müstesna önemini ifade ederek, bir tarafin vatandaslarinin diger tarafin topraklarinda ikamet etme hakki elde etmelerini mütekabiliyet ilkesine dayali olarak kolaylastirmak için gerekli çalismalarin yapilmasini takdir ederler. Taraflar, gerekli devlet destegini saglayarak halklari arasindaki ortak degerlere dayali yakin iliskileri insani, sosyal güvenlik, bilimsel, egitim, saglik, kültür, gençlik ve spor alanlarinda daha da gelistirecek ve derinlestireceklerdir. Bu amaçla, iki ülkenin ilgili kurumlari tarafindan ortaklasa olarak sürekli faaliyetler gerçeklestirilecektir” denildi.

(Kamil Nadirli /IHA)
Kaynak: İHA