Kisisel Gelisim Uzmanindan Ailelere Z Ve Y Kusagi Uyarisi

Kisisel Gelisim Uzmani Hacer Bülbül, Y ve Z kusagi arasinda inanilmaz bir iletisimsizligin oldugunu belirterek, en büyük sorunun aile içerisinde teknolojinin dogru kullanilmamasi oldugunu vurguladi.

Kisisel Gelisim Uzmanindan Ailelere Z Ve Y Kusagi Uyarisi
Kisisel Gelisim Uzmani Hacer Bülbül, ailelere uyarilarda bulunarak, Y kusaginin su anki yasam sekline göre Z kusagina gelenek ve görenekleri aktarmasi gerektiginin altini çizdi. En büyük sorunun aile içerisinde teknolojinin dogru kullanilmamasi oldugunu dile getiren Bülbül, “Aileler çocuklariyla iletisim kuramadiklari için bize danismaya geliyorlar. Aileler bize geldiginde en büyük problemin aslinda aile içerisinde teknolojinin dogru kullanilmamasi karsimiza çikiyor. Y kusagi ve Z kusagi arasinda inanilmaz bir iletisimsizlik var. Bunun derinligine indigimiz zaman karsimiza teknolojinin dogru anlamda kullanilmadigi çikiyor” dedi.



“Yeni nesil kolay para kazanma pesinde”

Yeni neslin kolay para kazanma pesinde oldugunu ifade eden Bülbül, ”10 yil öncesine gittigimizde nesil meslek edinme çabasi içerisindeydi. Kendi parasini kendisi kazanma çabasi içerisindeydi. Devamli bir meslek için bir kuruma girmek için elinden geleni yapan bir nesildi. Fakat 2 yildan buyana nesil, kolay para nasil kazanilir. Nasil fenomen, nasil Youtuber olurum, nasil Tiktokker olurum derdinde çocuklarimiz. Bunun sebebi de pandemi sürecinde 2 yildir evin içerisinde tikilmalaridir. Bu dünya çapinda olusan bir sorundur. Bu sorunun içerisinde maalesef ki çocuklarimiz en çok ezilen kitle oldu. Biz Y kusagi özgürce sokaklarda oyun oynayabiliyorduk. Özgürce kendi oyunumuzu olusturabiliyorduk. Ama simdiki Z kusaga bakacak olursak son 2 yilda bizimle beraber çocuklar da eve mahkum edildi. Bunda çocuklarimizi maalesef dogru kontrol edemiyoruz. Teknolojinin nimetlerinden yararlanmak yerine çocuklarimiz bazen saptirilmis teknolojiye gidebiliyorlar" dedi.



“Gelenek görenekleri yumusatilmis bir sekilde çocuklara aktarmak gerekiyor”

Gelenek görenekleri yumusatilmis bir sekilde çocuklara aktarmak gerektigini savunan Bülbül, “Çözüme gelirsek, çocuklarimizi kontrollü bir sekilde yetistirmemiz gerekiyor. Artik nesil eski nesil degil, devir degisti. Suan ki yasam seklimize göre çocuklarimiza gelenek göreneklerimizi aktarmamiz gerekiyor. Gelenek göreneklerimizi yumusatilmis bir sekilde çocuklarimiza aktarmamiz gerekiyor. Örf ve adetlerimizi çocuklarimiza sevmeleri için hikaye gibi anlatmamiz gerekiyor. Iq ve Iq’nün ayirimini önce ailelerin ögrenmesi gerekiyor ki bunu çocuklarina dogru bir sekilde aktarabilsinler. Iq’sü yüksek olan çocuk okuldan mezun olur. Iq’sü yüksek olan çocuk hayattan mezun olur. Bunun için çocuklarimizla iletisimimizi dogru ve düzgün kurmamiz gerekiyor. Onlara bizim anlayacagimiz dilden degil, çünkü bizim kusagimiz farkli onlarin anlayacagi dilden çocuklarimizla konusmamiz gerekiyor ki, saglam bireyler yetistirelim ve gelecegi emanet edecegimiz nesli dogru yetistirelim. Çocuklarin bosluga düsmesinin sebebi, inanç kavramini dogru empoze edemedigimiz için, kendi özgüvenimizi çocuklarimiza aktaramadigimiz için, çocuklarimizi her istedigini yaparak ödüllendirip her istediklerini yaptigimiz için. Bunlarin önüne geçmezsek hiç kimse aileler arasindaki çatismayi engelleyemez” diye konustu.

Kaynak: İHA