Dünya Turizm Forumu
Birlesmis Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün Eski Genel Sekreteri ve Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Genel Sekreteri Talep Rifai: 'Hem asilama hem de test sonuçlarinin tek bir pasaportta gösterildigi hibrit bir sistem olusturulabilir. Bütün ülkelerde geçerli olacak uluslararasi çapta kabul görmüs bir sistemin olusturulmasi önemli. Bunun için uluslararasi dünya liderlerinin bir araya gelerek karar vermesi gerekiyor' 'Asilanmis destinasyondan asilanmamis destinasyonlara seyahat etmek ya da tam tersi için seyahat engeli konulursa turizm sektörü sekteye ugrayacaktir'
Birlesmis Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) Eski Genel Sekreteri ve Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Genel Sekreteri Talep Rifai, “Hem asilama hem de test sonuçlarinin tek bir pasaportta gösterildigi hibrit bir sistem olusturulabilir. Bütün ülkelerde geçerli olacak uluslararasi çapta kabul görmüs bir sistemin olusturulmasi önemli. Bunun için uluslararasi dünya liderlerinin bir araya gelerek karar vermesi gerekiyor.” dedi.
Rifai, Bodrum’da gerçeklestirilen Dünya Turizm Forumu’nda yaptigi konusmada, Türkiye’nin çok sevdigi bir ülke oldugunu belirtti.
Çevresel sürdürülebilirlik kadar ekonomik sürdürülebilirligin önemli oldugunu vurgulayan Rifai, “Çevreyi iyilestirmek için adimlar atmamiz gerekiyor. Sürdürülebilirlik büyüme ve ilerleme karsiti degildir. Karbon emisyonlarinin yüzde 75’i sehirlerden çikiyor, dünya nüfusunun yarisindan fazlasinin 2030’a kadar sehirlerde yasayacagi tahmin ediliyor ve karbon emisyonunun artacagi görülüyor. Hayati devam ettirmek için sehirlerin degismesi gerekiyor.” diye konustu.
Rifai, seyahat ve turizm sektörü salgindan en çok etkilenen sektörler oldugunu, her hükümetin kendi ülkesi için elinden geleni yaptigini ifade ederek, sunlari kaydetti:
“Türkiye hükümeti ve kendi ülkem Ürdün hükümetine baktigimizda gerçekten güzel isler çikardigini görüyorum. Ülkeler kendi cografyalarina, komsularina odaklaniyor daha sonra uluslararasi sulara açiliyor. Turizm sektöründe asgari bazi prosedürler üzerinde hemfikir olmamiz gerekiyor. Bu standartlari uluslararasi seviyeye aktarmamiz gerekiyor. Daha uyumlulastirilmis ve daha esitlikçi bir sisteme ihtiyacimiz var. Her ülke kendi basina hareket ediyor ama tabii ülkeler birbirine muhtaç. Özellikle seyahat söz konusu oldugunda ülkeleri münferit düsünemeyiz.”
Asilama bu hizda giderse 5 sene içerisinde dünya nüfusunun yüzde 70’inden azinin asilanmis olacagini belirten Rifai, “Bütün dünya tek bir sistem altinda seyahate hazir olmadan, seyahat ve turizm sektörü açilamayacak. Sadece asilama sistemlerine güvenmek yetmeyecektir. Daha farkli tedbirler ortaya çikarmamiz gerekiyor.” dedi.
- “Uluslararasi çapta kabul görmüs bir sistem olusturulmali”
Rifai, yoksul ülkeler ve nüfusunun çogunu asilayamayan ülkelerin oldugunu aktararak, “Bunun siyasi bir oyuna dönüsmesine izin vermememiz gerekiyor. 'Asilanmayan giremez, asilananlar girebilir' gibi bir sisteme dönüsmemesini saglamamiz lazim. Aksi takdirde dünya tamamen kaybeder. Asilanmis destinasyondan asilanmamis destinasyonlara seyahat etmek ya da tam tersi için seyahat engeli konulursa turizm sektörü sekteye ugrayacaktir.” degerlendirmesinde bulundu.
Hem asilama hem de test sonuçlarinin tek bir pasaportta gösterildigi hibrit bir sistem olusturulabilecegini anlatan Rifai, bütün ülkelerde geçerli olacak uluslararasi çapta kabul görmüs bir sistemin olusturulmasinin önemli oldugunu, bunun için uluslararasi dünya liderlerinin bir araya gelerek karar vermesi gerektigini vurguladi.
Rifai, turizmde komsular arasi rekabetin olmamasi gerektigini ifade ederek, “Komsum için iyi olan benim için de iyi olacaktir.” dedi.
Yabancilar için sigorta poliçelerinin düzenlenebilecegini aktaran Rifai, Çince’de kriz ve firsatin tek bir kelime ile ifade edildigini, bu sürecin firsat olabilecegini dile getirdi.
Kaynak: AA
Rifai, Bodrum’da gerçeklestirilen Dünya Turizm Forumu’nda yaptigi konusmada, Türkiye’nin çok sevdigi bir ülke oldugunu belirtti.
Çevresel sürdürülebilirlik kadar ekonomik sürdürülebilirligin önemli oldugunu vurgulayan Rifai, “Çevreyi iyilestirmek için adimlar atmamiz gerekiyor. Sürdürülebilirlik büyüme ve ilerleme karsiti degildir. Karbon emisyonlarinin yüzde 75’i sehirlerden çikiyor, dünya nüfusunun yarisindan fazlasinin 2030’a kadar sehirlerde yasayacagi tahmin ediliyor ve karbon emisyonunun artacagi görülüyor. Hayati devam ettirmek için sehirlerin degismesi gerekiyor.” diye konustu.
Rifai, seyahat ve turizm sektörü salgindan en çok etkilenen sektörler oldugunu, her hükümetin kendi ülkesi için elinden geleni yaptigini ifade ederek, sunlari kaydetti:
“Türkiye hükümeti ve kendi ülkem Ürdün hükümetine baktigimizda gerçekten güzel isler çikardigini görüyorum. Ülkeler kendi cografyalarina, komsularina odaklaniyor daha sonra uluslararasi sulara açiliyor. Turizm sektöründe asgari bazi prosedürler üzerinde hemfikir olmamiz gerekiyor. Bu standartlari uluslararasi seviyeye aktarmamiz gerekiyor. Daha uyumlulastirilmis ve daha esitlikçi bir sisteme ihtiyacimiz var. Her ülke kendi basina hareket ediyor ama tabii ülkeler birbirine muhtaç. Özellikle seyahat söz konusu oldugunda ülkeleri münferit düsünemeyiz.”
Asilama bu hizda giderse 5 sene içerisinde dünya nüfusunun yüzde 70’inden azinin asilanmis olacagini belirten Rifai, “Bütün dünya tek bir sistem altinda seyahate hazir olmadan, seyahat ve turizm sektörü açilamayacak. Sadece asilama sistemlerine güvenmek yetmeyecektir. Daha farkli tedbirler ortaya çikarmamiz gerekiyor.” dedi.
- “Uluslararasi çapta kabul görmüs bir sistem olusturulmali”
Rifai, yoksul ülkeler ve nüfusunun çogunu asilayamayan ülkelerin oldugunu aktararak, “Bunun siyasi bir oyuna dönüsmesine izin vermememiz gerekiyor. 'Asilanmayan giremez, asilananlar girebilir' gibi bir sisteme dönüsmemesini saglamamiz lazim. Aksi takdirde dünya tamamen kaybeder. Asilanmis destinasyondan asilanmamis destinasyonlara seyahat etmek ya da tam tersi için seyahat engeli konulursa turizm sektörü sekteye ugrayacaktir.” degerlendirmesinde bulundu.
Hem asilama hem de test sonuçlarinin tek bir pasaportta gösterildigi hibrit bir sistem olusturulabilecegini anlatan Rifai, bütün ülkelerde geçerli olacak uluslararasi çapta kabul görmüs bir sistemin olusturulmasinin önemli oldugunu, bunun için uluslararasi dünya liderlerinin bir araya gelerek karar vermesi gerektigini vurguladi.
Rifai, turizmde komsular arasi rekabetin olmamasi gerektigini ifade ederek, “Komsum için iyi olan benim için de iyi olacaktir.” dedi.
Yabancilar için sigorta poliçelerinin düzenlenebilecegini aktaran Rifai, Çince’de kriz ve firsatin tek bir kelime ile ifade edildigini, bu sürecin firsat olabilecegini dile getirdi.