Baldiza Evlilik Teklifi, Bosanma Sebebi
Torununa bakmak için baska sehre giden 38 yillik esinin evi terk ettigini öne sürerek mahkeme karariyla terk ihtari gönderen kocanin, baldizina evlilik teklifi ettigi ortaya çikti. Yillar süren bosanma davasina son noktayi koyan Yargitay, baldizina evlilik teklif eden erkegin kusurlu olduguna hükmetti.
Içtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre; 38 yillik evli kadin., torununa bakmak için baska bir sehirdeki kizinin yanina gitti. Aile Mahkemesi’nin yolunu tutan adam., esinin evden ayrildigini öne sürerek terk ihtarinda bulundu. Bunun üzerine 4. Aile Mahkemesi’nin kapisini çalan kadin, kocasinin sürekli hakaret içerikli mektuplar yazdigini, kiz kardesine evlilik teklifi ettigini öne sürdü.
Davaci karsi davali kadin., sorunlarin 2009 yilinda basladigini, torununa bakmak üzere kizinin yanina gitmek zorunda kaldigini, davalinin ise eve tadilat yaptirmak bahanesiyle baska sehre gittigini, bu tarihten sonra kendisini arayip sormadigini, ilgilenmedigini, ihtiyaçlarini karsilamadigini, kiz kardesine evlenme teklif ettigini, hakaret ve küfür içerikli mesajlar çektigini dile getirdi. Davali-karsi davaci adam ise davacinin evine ve kendisine karsi ilgisiz oldugunu, 1979 yilindan beri yatagini ayirdigini, son olarak torununa bakma bahanesi ile evi terk ettigini, bir daha dönmedigini öne sürdü. 4. Aile Mahkemesi, erkek esin baldizina evlilik teklifinde bulunmasina ragmen davanin reddine hükmetti. Davaci kadin karari temyiz edince devreye giren Yargitay 2. Hukuk Dairesi, karari bozdu. Aile Mahkemesi, ilk kararinda direnince bu kez devreye Yargitay Hukuk Genel Kurulu girdi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan genel Kurul, erkek esin kusurlu olduguna hükmetti. Kararda söyle denildi: “Bosanmaya sebep olan olaylarda erkegin baldizina evlenme teklif ettigi hususunda yerel mahkeme ve Özel Daire arasinda uyusmazlik bulunmamaktadir. Erkek esin, gerek ortak çocuguna azdigi mektubunda, gerekse kadina SMS olarak gönderilen mesajlarinda esini ilk nisanlisini unutamamakla ve bu nedenle kadin görevlerini yerine getirmemekle suçladigi, ayrica hakaret içerikli sözler söyledigi anlasilmistir. Tüm bu hususlar birlikte degerlendirildiginde; baldizina evlenme teklif etmek suretiyle zaten kusurlu durumda olan erkegin, bu hakli nedenle evine dönmeyen esine terk ihtarinda bulundugu ortadadir. Erkegin; bosanmaya neden olan olaylara, baldizina evlenme teklif etmesi ve ayrica esine hakaret içeren mektup ve mesajlar yazmasi seklinde gerçeklestirdigi kusurlu davranislariyla sebep oldugu, hâl böyle olunca taraflar arasinda ortak hayati temelinden sarsacak derecede ve birligin devamina imkân vermeyecek nitelikte geçimsizligin var oldugu, olaylarin akisi karsisinda davacinin dava açmakta hakli oldugu ve bu sartlar altinda esleri birlikte yasamaya zorlamanin kanunen mümkün olmadigi açiktir. Mahkeme hükmünün bozulmasina oy birligi ile karar vermistir.”
Kaynak: İHA
Davaci karsi davali kadin., sorunlarin 2009 yilinda basladigini, torununa bakmak üzere kizinin yanina gitmek zorunda kaldigini, davalinin ise eve tadilat yaptirmak bahanesiyle baska sehre gittigini, bu tarihten sonra kendisini arayip sormadigini, ilgilenmedigini, ihtiyaçlarini karsilamadigini, kiz kardesine evlenme teklif ettigini, hakaret ve küfür içerikli mesajlar çektigini dile getirdi. Davali-karsi davaci adam ise davacinin evine ve kendisine karsi ilgisiz oldugunu, 1979 yilindan beri yatagini ayirdigini, son olarak torununa bakma bahanesi ile evi terk ettigini, bir daha dönmedigini öne sürdü. 4. Aile Mahkemesi, erkek esin baldizina evlilik teklifinde bulunmasina ragmen davanin reddine hükmetti. Davaci kadin karari temyiz edince devreye giren Yargitay 2. Hukuk Dairesi, karari bozdu. Aile Mahkemesi, ilk kararinda direnince bu kez devreye Yargitay Hukuk Genel Kurulu girdi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan genel Kurul, erkek esin kusurlu olduguna hükmetti. Kararda söyle denildi: “Bosanmaya sebep olan olaylarda erkegin baldizina evlenme teklif ettigi hususunda yerel mahkeme ve Özel Daire arasinda uyusmazlik bulunmamaktadir. Erkek esin, gerek ortak çocuguna azdigi mektubunda, gerekse kadina SMS olarak gönderilen mesajlarinda esini ilk nisanlisini unutamamakla ve bu nedenle kadin görevlerini yerine getirmemekle suçladigi, ayrica hakaret içerikli sözler söyledigi anlasilmistir. Tüm bu hususlar birlikte degerlendirildiginde; baldizina evlenme teklif etmek suretiyle zaten kusurlu durumda olan erkegin, bu hakli nedenle evine dönmeyen esine terk ihtarinda bulundugu ortadadir. Erkegin; bosanmaya neden olan olaylara, baldizina evlenme teklif etmesi ve ayrica esine hakaret içeren mektup ve mesajlar yazmasi seklinde gerçeklestirdigi kusurlu davranislariyla sebep oldugu, hâl böyle olunca taraflar arasinda ortak hayati temelinden sarsacak derecede ve birligin devamina imkân vermeyecek nitelikte geçimsizligin var oldugu, olaylarin akisi karsisinda davacinin dava açmakta hakli oldugu ve bu sartlar altinda esleri birlikte yasamaya zorlamanin kanunen mümkün olmadigi açiktir. Mahkeme hükmünün bozulmasina oy birligi ile karar vermistir.”