Bakan Pakdemirli Açiklamasi 'Yesil Kalkinma Devrimi'ni Gerçeklestirmede Türkiye Öncü Rolü Üstelenecek'

'Sürdürülebilir tarim uygulamalarinin gelistirilmesi ve iklim degisikligi ile mücadele açisindan, AB'nin 'Avrupa için Yesil Mutabakat' kapsaminda, saglikli ve çevre dostu bir gida sistemi için çalismalarimiza basladik'.

Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin "Yesil Kalkinma Devrimi"ni gerçeklestirmede öncü rol üstelenecegini belirterek, "Sürdürülebilir tarim uygulamalarinin gelistirilmesi ve iklim degisikligi ile mücadele açisindan, AB'nin 'Avrupa için Yesil Mutabakat' kapsaminda, saglikli ve çevre dostu bir gida sistemi için çalismalarimiza basladik." dedi.

Pakdemirli, çevrim içi düzenlenen "Gidanin Gelecegi" temali "7.Sürdürülebilir Gida Zirvesi ve Dünya Gida Günü Bulusmasi"na katildi.

Iklim degisikliginden en fazla etkilenecek sektörlerin basinda tarim ve gidanin geldigine dikkati çeken Pakdemirli, iklim degisikliginin etkisiyle, 2050'ye kadar tarimsal verimde yüzde 10-25 düsüs beklendigini söyledi.

Türkiye'nin Paris Iklim Anlasmasi'nin tarafi olduguna isaret eden Pakdemirli, söyle devam etti:

"Insallah önümüzdeki dönem, 'Yesil Kalkinma Devrimi'ni gerçeklestirmede Türkiye öncü rolü üstelenecektir. Sürdürülebilir tarim uygulamalarinin gelistirilmesi ve iklim degisikligi ile mücadele açisindan, AB'nin 'Avrupa için Yesil Mutabakat' kapsaminda, saglikli ve çevre dostu bir gida sistemi için çalismalarimiza basladik. Iklim degisikligine yönelik daha genis çapli bir farkindaligin olusmasini önemsiyoruz ve bu konuda her türlü çalismaya ve destege de açik oldugumuzu özellikle vurgulamak istiyorum."

- "Toprak verimliliginin artirilmasina önem veriyoruz"

Pakdemirli, saglanan destekler ve egitim çalismalari sonucunda, son 10 yilda, iyi tarim üretim alaninin 42 kat artarak 2,6 milyon dekara, organik tarim üretim alaninin da 2,5 kat artisla 3,9 milyon dekara çiktigini bildirdi.

Iyi tarim uygulamalari ve organik tarim faaliyetinin gelistirilmesi ve yayginlastirilmasi amaciyla çok sayida projenin devam ettigini dile getiren Pakdemirli, gidalarin yüzde 90'inin dogrudan ve dolayli olarak topraktan üretildigini belirtti.

Tarimsal faaliyetlerde toprak ve su kaynaklarini kirletmeden efektif kullanmak gerektigini kaydeden Pakdemirli, su degerlendirmelerde bulundu:

"Hayvansal ve tarimsal atiklarin, enerji alaninda modern biyokütle yöntemleriyle verimli olarak degerlendirilmesine yönelik çalismalarimiz giderek artiyor. Yine tarimsal kaynakli kirliligin tespiti ve nitrata hassas bölgelerin belirlenmesi amaciyla 4 bin 836 istasyonda izleme çalismalari yapiyoruz. Bitkisel üretimde artis saglamanin yollarindan biri olarak toprak verimliliginin artirilmasina önem veriyoruz. Çiftçimize toprak analizine dayali gübre kullanim bilinci kazandirmak ve topraklarimizin verimliligini sürdürülebilir kilmak amaciyla, 2005 yilinda baslayan toprak analizi destegini sürdürüyoruz."

- Toprak veri tabani olusturulacak

Tarim topraklarinin korunmasi ve uygun planlamalarin yapilabilmesi için öncelikle bu topraklarin özelliklerinin bilinmesi ve kalitesinin belirlenmesi gerektigini belirten Pakdemirli, bu amaçla 50 bin toprak örneginde "Türkiye Tarim Topraklarinin Toprak Veri Tabaninin Olusturulmasi ve Haritalanmasi Ülkesel Projesi"nin yürütüldügünü aktardi.

Pakdemirli, üretimin ve üreticinin yaninda olduklarina dikkati çekerek, tarimsal desteklerin artarak devam ettigini ifade etti.

Ülkede 145 firma tarafindan, 211 noktada, toplam 8 milyon ton depo kapasitesiyle lisansli depoculuk faaliyetlerinin yürütüldügüne isaret eden Pakdemirli, lisansli depoculuga yapilan toplam destegin yaklasik 440 milyon lira oldugunu anlatti.

Pakdemirli, "Gidani Koru Sofrana Sahip Çik" sloganiyla yola çikarak ülke genelinde büyük bir tasarruf kampanyasi baslattiklarini animsatarak, sunlari kaydetti:

"Söz Ver Rekor Gelsin! hareketiyle 790 bin kisi, gidasini israf etmeyecegine dair söz verdi ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda dünyada en çok söz verilen kampanya alaninda Guiness dünya rekorunu kirdik. Kampanyayla bireysel israfi azaltarak 664 milyon liralik tasarruf sagladik. Son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi kavramlarina yönelik farkindaligi yüzde 20 oraninda artirdik."

Kaynak: AA