İnsan Hakları İzleme Örgütünden Pekin Ve Hong Kong Yönetimlerine Temel Özgürlükler Çağrısı
HRW Çin Koordinatörü Sophie Richardson: 'Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesinden Hong Kong'a kadar saldırgan hak ihlallerine karşı dünya çapında karşılık verilmemesi yalnızca Çin hükümetini cesaretlendirdi'.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Çin'in Ulusal Güvenlik Yasası'nın, temel özgürlükleri tehdit ettiğini bildirdi.
Merkezi ABD'nin New York kentinde bulunan HRW'nin internet sitesinde yapılan açıklamada, Hong Kong yönetimi ve Çin hükümetine, Hong Kong'daki insanların temel özgürlüklerini tehdit eden önlemleri iptal etmeleri çağrısı yapıldı.
Hong Kong'da 9 Haziran 2019'da, şüphelilerin adaletsiz ceza yargılama sistemiyle yüzleşecekleri Çin'e iadesi tasarısına karşı düzenlenen geniş çaplı barışçıl protestoların yıl dönümünde yapılan açıklamada, Pekin yönetiminin Ulusal Güvenlik Yasası'nın temel özgürlükleri tehdit ettiği belirtildi.
Açıklamada, Hong Kong yönetiminin, aylarca süren protestoların ardından tasarıyı ertelediği Eylül 2019'dan sonra da Hong Kong ve Pekin yönetimlerinin, kentte özgürlüğü bastırma çabalarını arttırdığı vurgulandı.
Haziran-Aralık 2019'daki protestolarda çoğu gösterici barışçıl davransa da Hong Kong polisinin aşırı güç kullanımına maruz kaldığı anımsatılan açıklamada, ancak bazı göstericilerin de polise molotofkokteyli atarak şiddete başvurduğu kaydedildi.
Açıklamada, Çin hükümeti ile Hong Kong yönetimine, Hong Kong'daki kişilerin haklarını korumalarına yardımcı olmak için somut eylemlerde bulunması çağrısı yapıldı.
Ayrıca açıklamada, Pekin ve Hong Kong yönetimlerine, Hong Kong'daki insan hakları ihlallerinden sorumlu olan üst düzey yetkililerine, seyahat yasağı ve varlıklarını dondurma gibi yaptırım uygulamaları istendi.
Söz konusu bu yönetimlerden insan haklarını kullandıkları için zarar gören Hong Konglulara güvenli bir bölge sağlamaları istenen açıklamada, Hong Kongluların hala sahip olduğu bazı özgürlükleri de incelemeleri ve bunları korumak için strateji geliştirmeleri çağrısı yapıldı.
HRW Çin Koordinatörü Sophie Richardson da şunları kaydetti:
"Hong Konglular geçen yıllarda barışçıl özgürlük ve bağımsızlık taleplerini açık açık gösterdiler. Ancak Pekin ve Hong Kong'daki yetkililer, daha da büyük bir baskı ve şiddetle karşılık vermeyi tercih ettiler. Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesinden Hong Kong'a kadar saldırgan hak ihlallerine dünya çapında karşılık verilmemesi yalnızca Çin hükümetini cesaretlendirdi. Hong Kong'daki özgürlüklere yönelik bu büyük tehdit ile harekete geçen yabancı hükümetler, Pekin'e insan hakları ihlalleri nedeniyle baskı yapılması konusunda süratle eyleme geçmelidir."
Kaynak: AA
Merkezi ABD'nin New York kentinde bulunan HRW'nin internet sitesinde yapılan açıklamada, Hong Kong yönetimi ve Çin hükümetine, Hong Kong'daki insanların temel özgürlüklerini tehdit eden önlemleri iptal etmeleri çağrısı yapıldı.
Hong Kong'da 9 Haziran 2019'da, şüphelilerin adaletsiz ceza yargılama sistemiyle yüzleşecekleri Çin'e iadesi tasarısına karşı düzenlenen geniş çaplı barışçıl protestoların yıl dönümünde yapılan açıklamada, Pekin yönetiminin Ulusal Güvenlik Yasası'nın temel özgürlükleri tehdit ettiği belirtildi.
Açıklamada, Hong Kong yönetiminin, aylarca süren protestoların ardından tasarıyı ertelediği Eylül 2019'dan sonra da Hong Kong ve Pekin yönetimlerinin, kentte özgürlüğü bastırma çabalarını arttırdığı vurgulandı.
Haziran-Aralık 2019'daki protestolarda çoğu gösterici barışçıl davransa da Hong Kong polisinin aşırı güç kullanımına maruz kaldığı anımsatılan açıklamada, ancak bazı göstericilerin de polise molotofkokteyli atarak şiddete başvurduğu kaydedildi.
Açıklamada, Çin hükümeti ile Hong Kong yönetimine, Hong Kong'daki kişilerin haklarını korumalarına yardımcı olmak için somut eylemlerde bulunması çağrısı yapıldı.
Ayrıca açıklamada, Pekin ve Hong Kong yönetimlerine, Hong Kong'daki insan hakları ihlallerinden sorumlu olan üst düzey yetkililerine, seyahat yasağı ve varlıklarını dondurma gibi yaptırım uygulamaları istendi.
Söz konusu bu yönetimlerden insan haklarını kullandıkları için zarar gören Hong Konglulara güvenli bir bölge sağlamaları istenen açıklamada, Hong Kongluların hala sahip olduğu bazı özgürlükleri de incelemeleri ve bunları korumak için strateji geliştirmeleri çağrısı yapıldı.
HRW Çin Koordinatörü Sophie Richardson da şunları kaydetti:
"Hong Konglular geçen yıllarda barışçıl özgürlük ve bağımsızlık taleplerini açık açık gösterdiler. Ancak Pekin ve Hong Kong'daki yetkililer, daha da büyük bir baskı ve şiddetle karşılık vermeyi tercih ettiler. Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesinden Hong Kong'a kadar saldırgan hak ihlallerine dünya çapında karşılık verilmemesi yalnızca Çin hükümetini cesaretlendirdi. Hong Kong'daki özgürlüklere yönelik bu büyük tehdit ile harekete geçen yabancı hükümetler, Pekin'e insan hakları ihlalleri nedeniyle baskı yapılması konusunda süratle eyleme geçmelidir."