DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, Partisinin 1. Olağan Kongresinde Konuştu Açıklaması

'Birebir duyduğumuz, gördüğümüz ve dinlediğimiz insanların derdi artık bizim derdimizdir. Bütün dertlerin çaresi olmak, bu ülkenin devası olmak boynumuzun borcudur' 'Bu ülkenin daha iyi bir yönetimi, demokrasiyi, adaleti ve refahı hak ettiğini çok iyi biliyoruz. Bu ülkede yaşayan tek bir insanın adaletsizliği, yoksulluğu, yoksunluğu hak etmediğine inandığımız için buradayız'

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Birebir duyduğumuz, gördüğümüz ve dinlediğimiz insanların derdi artık bizim derdimizdir. Bütün dertlerin çaresi olmak, bu ülkenin devası olmak boynumuzun borcudur." dedi.

Atatürk Spor Salonu'nda, "Türkiye Konuşacak Herkes Kazanacak" sloganıyla düzenlenen DEVA Partisi 1. Olağan Kongresi, Genel Başkan Ali Babacan'ın delegeleri selamlamasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Babacan, kongrede yaptığı konuşmada, 2020 yılındaki sıkıntılara rağmen Türkiye'nin derdine derman olmak için yola çıktıklarını söyledi.

Türkiye'nin çok zor ve karanlık dönemlerden geçtiğini belirten Babacan, "Hiçbir zorluk umudumuzu kaybetmemize neden olmadı. Hiçbir karanlık sonsuza dek sürmedi." diye konuştu.

Babacan, 28 Şubat'taki zorbalığı hep birlikte yaşadıklarına dikkati çekerek, "Benim o dönemlerde siyasete girmem, tüm bu yaşananlara karşı bir isyandı. Siyasete girdim, ülkemizi hak ettiği adalet, özgürlük ve refah seviyesine taşımak ve 2001 krizinden çıkarmak için mücadele ettim." değerlendirmesinde bulundu.

- "Memur ve işçiye gururunu aşağılayan ücretler reva görülüyor"

Ülkenin yeniden ekonomik krize girdiğini ifade eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yoksulluk ve gelir adaletsizliği tüm toplumda derinden hissediliyor. Kötü yönetim yüzünden yoksulluk hızla yaygınlaşıyor. Çiftçiler, üreticiler elindekini kaybediyor. Esnaf günlerce siftah yapamıyor. Emeklilerin aldığı maaş günbegün eriyor. Memur ve işçiye onurunu ve gururunu aşağılayan sefalet ücretleri reva görülüyor. Gençlerimiz işsiz ve umutlarını yitiriyorlar. Hazinenin borcu son iki yılda tam ikiye katlandı. Yazık günah değil mi?"

Ali Babacan, Türkiye'deki eğitim sisteminin fırsat eşitliği sağlamadığını, bazı medya organlarının ise susturulduğunu savundu.

Gittikleri tüm il ve ilçelerde "başı dik", "alnı açık" yürüdüklerini aktaran Babacan, şunları kaydetti:

"Birebir duyduğumuz, gördüğümüz ve dinlediğimiz insanların derdi artık bizim derdimizdir. Bütün dertlerin çaresi olmak, bu ülkenin devası olmak boynumuzun borcudur. Biz bu ülkenin hangi yolda gitmesi gerektiğini biliyoruz. Sevgi, saygı ve adaletin egemen olduğu refah devleti için hakikatin yolundan bir an bile ayrılmayacağımızı biliyoruz. Bu ülkenin daha iyi bir yönetimi, demokrasiyi, adaleti ve refahı hak ettiğini çok iyi biliyoruz. Bu ülkede yaşayan tek bir insanın adaletsizliği, yoksulluğu, yoksunluğu hak etmediğine inandığımız için buradayız."

Kaynak: AA