Bursa'da Tarihi Gün
Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa’ya son 16 yılda 130 milyar liralık devlet yatırımı yapıldığını, İstanbul İzmir Otobanı ve yeni Şehir Hastanesi’nin Bursa’nın büyümesi ve gelişimine pozitif katkı yapacağını açıkladı.
- Video Bursa'da tarihi gün
Bursa Valisi Yakup Canbolat, yaptığı konuşmada, “Bölgemizde ve dünyada yaşanan bütün istikrarsızlıklara rağmen ülkemizde liderliğinizde yürütülen kalkınma hamlesi hız kesmeden devam etmektedir. Ülke genelinde hayata geçirilen devasa yatırımlardan Bursa ilimiz de payına düşeni almış, Osmnlının dibacesi kadim şehir Bursamız zatı alinizin teveccühleriyle büyük bir atılım içerisine girmiştir. Bu süre zarfında tarımdan sanayiye ulaştırmadan haberleşmeye eğitimden sağlığa kültürden turizme enerjiden ticarete kadar her alanda büyük bir gelişme göstermiştir. İlimizde özellikle 2002-2018 yılları arasında şehir hastanesi dahil 130 milyar liralık yatırım projelendirilmiş bir çoğu hayata geçirilmiştir. Bugün açılışını yaptığımız 1355 yatak kapasiteli Şehir Hastanesi’nin Bursa’yı sağlık üssü haline getireceği muhakkaktır. 5 yıldızlı otel konforunda bir sağlık hizmetine kavuşacaklardır. Toplam 11 milyar dolara mal olan 426 kilometrelik Gebze-Orhangazi İzmir otoyolu ilimizin fırsatlarına yeni fırsatlar katacaktır. Bursa İstanbul arası 1 saate, Bursa İzmir arası 2 saate inecek. Bursa ulaşım alanında çok önemli bir potansiyeli yakalamış olacaktır. 2 büyük projeyi Bursa’mıza ve ülkemize kazandırdığınız için başta siz olmak üzere devlet büyüklerimize ve yapımcı firmalara Bursalı vatandaşlarımız adına şükranlarımı arz ediyorum” dedi.
"Mevcut bütçelerle bu hizmetler yapılamazdı"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan ise, “İstanbul Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa ve İzmir gibi Marmara ve Ege bölgemiz yeni bir can damarına kavuşuyor. Gururluyuz, çünkü dünyada büyüklük açısından parmakla gösterilecek projeler arasında yer alan bu dev hizmeti milletimize ve memleketimize kazandırmak, Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda hükümetlerimize nasip olmuştur. Bunun için Rabbime binlerce defa hamd ederken, sizlere de teşriflerinizden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Dünyada vatanı milleti ve memleketi için eser inşâ edip iz bırakmak kadar güzel bir şey olamaz. Siz değil bir eser, binlerce, hatta yüzbinlerce eser inşâ ettiniz. Memlekette adım atmadığınız bir karış toprak, her memlekette büyük eserler bıraktınız. Bizler yükünüzü hafifletmek için gayret ediyoruz. Ortaya muhteşem eserler ve hizmetler çıktı. Yollar, otoyollar, köprüler, tüneller, limanlar, hava limanları, hızlı demir yolları, metrolar, iletişim hatları, uydular, barajlar, sulama sistemleri, enerji santralleri, modern şehirler, hastaneler, okullar, her alanda s aymakla bitmeyecek büyük hizmetler. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz İstanbul-İzmir otoyolu, bu hizmet kervanının son halkası. Bu otoyolun temelini atarken, başlangıçlarla değil, sonuçlarla ilgileniyorum demiştiniz, haklıydınız. Çünkü geçmişte temeller atılır, ancak sonlara bir türlü gelmezdi. Sizin liderliğinizde hükümetlerimizin üstün çaba ve gayretleriyle bu göz boyamacı anlayış artık tarih oldu. Allah’a şükür sonuca bağlamadığımız hiçbir projemiz bugüne kadar kalmadı. Bir takım gecikmeler, aksamalar olsa da bütün projelerimizden yüzümüzün akıyla çıktık. Şahsen bu projenin hazırlık aşamasından beri içinde oldum. O tarihlerde birileri projenin gereksizliği, hatta İzmir’e kadar uzaması fikrinin ekonomik olmayacağını öne sürmüştü. O zamanki başbakanımız Binali Yıldırım Bey de ve sizler projenin arkasında durdunuz. Ortaya bugünkü muhteşem eser çıktı. Biliyorsunuz, ülkemizin müstesna eserlerinden Osmangazi Köprüsü bu projenin mahyasını oluşturuyor. Proje sayesinde İstanbul-İzmir arası artık çok yakın. Bursa her ikisine de çok daha yakın. Bağlantı yolları dâhil 426 kilometre uzunluğundaki projenin yatırım tutarı, finansman maliyeti de dâhil 11 milyar dolar. Bu proje, ülkemizde yap-işlet- devret modeliyle yapılan ilk otoyol projesidir. AB’de yap-işlet-devret kapsamında gerçekleştirilen en büyük ölçekli projedir. Projede dikkat çeken bir başka özellik de şu; bu proje ileri teknoloji yenilikçi uygulamalar ve ileri yapım tekniğiyle yerli firmalarımız tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu proje millî bütçe kaynaklarıyla yapılsaydı birçok başka projemizi hayata geçirmemiz gecikecekti. Bu projeyi devletin kasasına yük olmadan 6,5 yılda tamamladık. Mevcut bütçe ödenekleriyle yapmaya kalksaydık, hangi eserleri geciktirecektir. Bölünmüş yol uzunluğumuz 2442 kilometre eksik kalacaktı. 130 kilometre viyadük, 200 kilometre tünel gibi yatırımı hizmete almakta gecikecektik. Örneğin Ovit Tüneli, Sabuncubeli, Cankurtaran, Ilgaz 15 Temmus tüneli, Misi Köprüsü, Şehzadeler Köprüsü ve çevre yollarının gerçekleşmesi mümkün olmayacaktı. Bu otoyolu ekonomimize doğrudan ve dolaylı milyarlarca dolar katkı sağlayacaktır. Bu projenin kamunun payına düşen garanti ödeme durumu vardır. Bu miktar proje maliyetinin ancak yüzde 18’ini oluşturmaktadır. Bir başka değişle buradan doğacak hizmetlerden elde edilen gelirlerle proje maliyetinin yüzde 82’sini karşılamış olacağız. Projenin kamuya devrinden sonra sağlanacak gelirler yeni yolların yapımına kaynak oluşturacak. Yine otoyol sayesinde zaman ve akaryakıt tasarrufu sağlayacağız. Emisyon salınımında yani çevreye büyük katkı sağlamış oluyoruz. Bu proje büyük bir ekmek teknesi. 8500 kişiye istihdam sağlandı. İşletme aşamasında 6100 insanımız ekmek yiyecek. Ekonomomize can, milletimize refah sağlayacak bu eser şahsınızın vizyonu, liderliği ve kararlılığı sayesinde bugün bu aşamaya gelmiştir. Elbette kıymetli bakanlarımız da önemli katkılar verdiler. Milletimizin huzurunuzda zât- âlilerinize teşekkür ediyorum. Bakanlığımız ve çalışma arkadaşlarımıza, finans kuruluşlarına, müteahhit firmalara, mühendisinden işçisine, 8 bin 500 işçimize teşekkür ediyorum. Ülkemizin aydınlık ve müreffeh istikbâlinde çok büyük katkı koyacaktır. Bütün çalışmalarımızı yapacak ve yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor hepinizi saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
“Şehir Hastanesi’nin sağlık hizmetlerine büyük katkısı olacak”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, “Şehir Hastanemiz 1355 yatağıyla Bursa’mızın sağlık hizmetlerine hem sayısal anlamda, hem de kalite anlamında büyük katkısı olacak bir tesisimizdir. Şehir Hastanemiz yaklaşık 475 bin metrekare kapalı alanı olup, 403 poliklinik, 217 yoğun bakım yatağı olmak üzere tamamı hasta mahremiyetine özen gösteren, nitelikli olarak 1355 yatağı mevcuttur. 6 blokta inşa edilen kompleksimiz genel hastane, kadın doğum, kalp damar, onkoloji, fizik tedavi ile yüksek güvenlikli adlî psikiyatri hastanesinden oluşmaktadır. İstanbul-İzmir otoyolunun kritik noktasındadır. Sadece Bursa’ya değil Güney Marmara’nın tamamına hizmet verecektir. Şehir Hastanelerimizi ileri seviye hastane olarak tanımlıyoruz. En yüksek standartta en ileri teknolojinin kullanıldığı hizmet ve eğitimin verildiği merkezler olmasını hedefliyoruz. Bursa şehir Hastanemiz de önemli bir örnek olarak hizmet verecektir. Kamu özel iş birliği sayesinde kısa sürede böyle bir tesisin açılması ayrıca iftihar kaynağımızdır. Emeği geçen her seviyede görev yapanlara teşekkür ediyorum. Bu vizyonun ortaya konulması, projenin tasarımında ve hizmete alınmasında öncülük eden başta zât- âliniz olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Şehir Hastaneleri, zât-ı âliniz himayelerinde gerçekleşen sağlık sistemimizin bir armağanıdır. Bu müesselerimiz millete hayırlı olsun. Ülkemizde kamu hastaneleri, özel hastaneler, üniversite hastaneleri başta olmak üzere ilgili tüm paydaşlarla nitelikli sağlık hizmeti için çalışıyoruz. Yeni hastanelerimizi bir fırsata dönüştürüp üniversitelerle sinerji oluşturacak bir modelle en modern teknoloji ve en yüksek nitelikteki insan kaynağıyla vatandaşımızın hizmetine sunulduğu bir döneme geçmek istiyoruz. Şehir Hastaneleri bir hayalin gerçek olmasıdır. Şehir Hastaneleri sadece kamu özel iş birliğiyle yapılan hastaneler değil, yeni dönemde farklılık gösteren, bulunduğu bölgede son noktada sağlık hizmetinin verildiği, hastanın artık başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmediği, üniversitenin de olduğu, eğitim ve araştırmanın olduğu merkezler olacaktır. Şehir Hastanelerini üniversitelere açmanın kaliteli hizmete dönüşeceğine, üniversitelere yeni fırsat sağlayacağına inanıyorum. Özellikli tıbbî hizmetlerin başarıyla verildiği mükemmeliyet merkezlerini kurmamızı kolaylaştıracaktır. Son model teknoloji ve fizikî konforla sağlık alanında ulaşılan en son merhalesidir. Bu cihazları ve binaları canlı kılan, içinde hizmet verecek kaliteli hizmet personelimizdir. Bu seviyede fedakâr sağlık personeline dünyada çok az milletler sahiptir. Bu hizmeti modern mekânlarla sağlayan belki de tek ülkeyiz. Bakanlığımız merkez teşkilatı ve taşra teşkilatı bir bütündür. Sadece Bursa’da değil, ülkemizin en ücra köşesindeki sağlık kuruluşunda sorumluluk hepimizindir. Bütün sağlık teşkilatı olarak aynı heyecanla aynı yöne koşmak aynı dili konuşmalı, aynı vizyonu paylaşmalıyız. Nihaî vizyonumuz, bütün toplum olarak sağlıklı hayat tarzının benimsendiği, herkesin sağlık hakkının korunduğu, herkesin vaktinde ve kaliteli sağlık hizmetine kolayca eriştiği bir Türkiye’ye sahip olmaktır. Yöneticimiz, doktorumuz, hemşiremiz tüm personelimizle bütün gücümüzü seferber edip, ülkemizin en ücra köşesine ulaşan verimli hakkaniyetli sürdürülebilir sağlık modelini kalıcı âale getirmeliyiz. Bunu yaparken vatandaşımızın alışkanlıkları, inançları ve beklentilerine saygı gösterecek hizmet anlayışı şiârımız olmalıdır. Türkiye bugün gurur vesilesi olan eserlere kavuşuyor” dedi.