Mersin Barosundan 'Kadın Cinayetleri' Açıklaması
İçel Barosu Kadın Hakları Merkezi, Kırıkkale’de boşandığı eşi tarafından vahşice katledilen Emine Bulut cinayetini ve tüm kadınlara yönelik yapılan şiddeti kınadı.
İçel Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, “Ülkemizde kadın cinayetlerinin adeta normalleştiği bugünlerde yitirdiğimiz son canımız Emine Bulut, yıllar önce boşandığı eski eşi tarafından 10 yaşındaki kızının gözleri önünde ‘ölmek istemiyorum’ çığlığı ile vahşice katledildi. İnsanlığın vicdanını sızlatan o feryat ‘anne lütfen ölme’ kulaklarımızda hep çınlayacak. Kamuoyunda kadının yasal haklarının tartışıldığı şu dönemde meydana gelen Emine Bulut cinayeti bir kez daha göstermiştir ki, hükümet politikaları kadınların korunmasında yetersiz kalmaktadır" ifadeleri yer aldı.
"6284 sayılı yasanın yeniden düzenlenmesi, 4 yıldır yürürlükte olmasına rağmen uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasını geri çekmesi ve kadının nafaka hakkının kısıtlanması gibi son derece talihsiz olan bu tartışmalar gündeme getirilmiştir. Bu yasaların hiçe sayılması, kadının şiddet karşısında hukuken korunmasız kalmasına yol açmaktadır” diye devam eden açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Herkesin anlaması gereken temel husus; kadın insandır. Kadının, yaşam hakkı başta olmak üzere yasal hakları vardır. Boşanma da bu haklardan biridir. Boşanmak gayri ahlaki bir durum değildir. Biz kadın hakları savunucuları olarak, 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere, kadın haklarını koruyan yasaların uygulanması için var gücümüzle çalışacağız. Çünkü biz, bugüne kadar katledilen tüm kadınlara, Tuba Erkol’a ‘ben annemsiz uyuyamam ki’ diyen kızına, doğum sonrası hastane odasında bıçaklanan Güldane’ye, kızı Emine Beykoz ile beraber katledilen Meryem Beykoz’a, Emine Bulut’a ve geride kalan 10 yaşındaki küçük kıza adalet borçluyuz. Çünkü şiddet görmek istemiyoruz, çünkü ölmek istemiyoruz. İçel Barosu olarak, kadın hakları mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Emine Bulut’u katleden caninin en ağır şekilde cezalandırılması için davanın takipçisi olacağız.”
Kaynak: İHA
"6284 sayılı yasanın yeniden düzenlenmesi, 4 yıldır yürürlükte olmasına rağmen uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasını geri çekmesi ve kadının nafaka hakkının kısıtlanması gibi son derece talihsiz olan bu tartışmalar gündeme getirilmiştir. Bu yasaların hiçe sayılması, kadının şiddet karşısında hukuken korunmasız kalmasına yol açmaktadır” diye devam eden açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Herkesin anlaması gereken temel husus; kadın insandır. Kadının, yaşam hakkı başta olmak üzere yasal hakları vardır. Boşanma da bu haklardan biridir. Boşanmak gayri ahlaki bir durum değildir. Biz kadın hakları savunucuları olarak, 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere, kadın haklarını koruyan yasaların uygulanması için var gücümüzle çalışacağız. Çünkü biz, bugüne kadar katledilen tüm kadınlara, Tuba Erkol’a ‘ben annemsiz uyuyamam ki’ diyen kızına, doğum sonrası hastane odasında bıçaklanan Güldane’ye, kızı Emine Beykoz ile beraber katledilen Meryem Beykoz’a, Emine Bulut’a ve geride kalan 10 yaşındaki küçük kıza adalet borçluyuz. Çünkü şiddet görmek istemiyoruz, çünkü ölmek istemiyoruz. İçel Barosu olarak, kadın hakları mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Emine Bulut’u katleden caninin en ağır şekilde cezalandırılması için davanın takipçisi olacağız.”