Batıdan Doğuya 'Mutluluk Köprüsü' Kurdular
İzmir'de lösemi tedavisi gören hastaların kan ve trombosit ihtiyacını karşılamak için kurulan Kan Ordusu Kanser Derneği, Van ve Erzurum'daki hastanelerde tedavi gören çocuklara hediyeler dağıttı Çocuklara 'Seni en çok hangi hediye mutlu eder?' sorusuna verilen yanıtlara göre alınan hediyeleri İzmir'de tedavi gören çocuklar paketledi Hastanede tedavi gören Değer Varol: 'Ben bir tabletimin olmasını çok istediğimi söyledim. Onlar da benim hayalimi gerçekleştirdi'
TEZCAN EKİZLER/ÖZKAN BİLGİN - Lösemi tedavisi gören hastaların kan ve trombosit ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan Kan Ordusu Kanser Derneği, Van ve Erzurum'daki hastanelerde tedavi gören çocuklara hayallerindeki hediyeleri, İzmir'de tedavi gören çocukların yardımıyla ulaştırdı.
Bornova ilçesinde yaşayan Serhat Aytan, 2015 yılında bir arkadaşına lösemi teşhisi konmasının ardından kan ve trombosit bağışçısı oldu.
Hastanelerde hasta yakınlarının kan ve trombosit bulabilmek için verdiği mücadeleyi gören Aytan, 2015 yılında 9 arkadaşıyla beraber İzmir Kan Ordusu Kanser Derneğini kurdu.
Kısa sürede sosyal medya üzerinden örgütlenen dernek, 4 yıl gibi kısa sürede binlerce kişinin kan ve trombosit bağışçısı olmasını sağladı.
Hastaların kan ihtiyaçlarının dışında özellikle hastanelerde tedavi gören kanser hastası çocuklar için de bir şeyler yapmaya karar veren dernek, onlar için moral günleri düzenlemeye başladı.
Minik yüreklerin istedikleri hediyeleri hayırseverlerin desteğiyle alan dernek, İzmir'de görev yapıp daha sonra tayinleri Erzurum ve Van'a çıkan doktorlar aracılığıyla Atatürk ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerini "kardeş hastane" olarak belirledi.
Dernek, çocukların istedikleri oyuncak ya da kıyafetleri hayırseverlerin desteği ile alarak İzmir'de tedavi gören çocuklarla birlikte paketleyip tıra yüklüyor. Hastane bahçelerine kadar tırla götürülen hediyeler daha sonra hasta sedyeleriyle çocukların tedavi gördüğü servislere götürülüp dağıtılıyor.
Son 2 yıldır hayal ettikleri hediyelere kavuşan minikler, büyük bir heyecanla paketleri açıp derneğe ve İzmir'deki arkadaşlarına teşekkür ediyor.
- "Bir çocuk güler dünya değişir"
İzmir Kan Ordusu Kanser Derneği Başkanı Serhat Aytan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dernek olarak hayırseverlerle hasta çocuklar arasında köprü olduklarını, her yıl yüzlerce çocuğun yüzünü güldürdüklerini söyledi.
Kanser tedavisi gören hastalarda mutluluğun tedavi sürecine olumlu yansıdığını belirten Aytan, "Onları mutlu edebilmek içinde hayallerini gerçekleştirmekten yanayız. Kafamıza göre aldığımız hediyeler sizi tatmin eder ama hayalleri gerçekleşen çocuklar daha mutlu olur. Biz bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ben hep şunu söylüyorum, bir çocuk güler dünya değişir." dedi.
Aytan, çocukların daha çok akülü araba, bilgisayar, kıyafet ve oyuncak istediklerini, hediyelerini açmalarının ardından onlardaki mutluğu görünce ne kadar doğru bir iş yaptıklarını anladıklarını ifade etti.
- "Hedefimiz hematoloji ve onkoloji köyü kurmak"
Dernek olarak kanser tedavisi gören hastaların her zaman yanında olduklarını vurgulayan Aytan, şöyle devam etti:
"İzmir'de derneğimize ait 4 evimiz var. Kent dışından gelen aileleri evlerimizde ücretsiz barındırabiliyoruz. Çocuklarımızın Almanya'da yapılan tahlillerine destek oluyoruz. Yılda dört kez yılbaşı, ramazan ve kurban bayramları ile 23 Nisan'da çocuklarımızın hediye listelerini temin ediyoruz. Bizim için önemli olan çocukların bir nebze de olsa mutluluğu ve hayallerinin gerçekleşmesinin hazzını yaşamaları. Hedefimiz tüm Türkiye'de lösemi tedavisi gören çocuklara dokunabilmek ve İzmir'de hematoloji ve onkoloji köyü kurarak 40 aileyi burada babalarıyla beraber misafir etmek. Lösemi sürecinde çocuklar babalarını göremiyor ve aile parçalanıyor. Bu projemizi hayata geçirmek istiyoruz."
- "Seni en çok hangi hediye mutlu eder ?"
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi'nde tedavi gören 14 yaşındaki Değer Varol, 2 ay önce doktorlarının "Seni en çok hangi hediye mutlu eder?" diye sorduğunu aktararak "Ben bir tabletimin olmasını çok istediğimi söyledim. Onlar da benim hayalimi gerçekleştirerek bana hediye etti. Derneğe ve hayırseverlere çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Hasta annelerinden Deniz Sencer ise çocuğunun 4 yaşında olduğunu, 6 aydan bu yana hastanede lösemi tedavisi gördüğünü anlatarak "Evladım sürekli internetten bakıp, 'Anne bana akülü araba al.' diyordu. Akülü araba çocuğumun hayaliydi. Allah onlardan razı olsun, çocuğumun hayallerini gerçeğe dönüştürdüler." dedi.
Kaynak: AA
Bornova ilçesinde yaşayan Serhat Aytan, 2015 yılında bir arkadaşına lösemi teşhisi konmasının ardından kan ve trombosit bağışçısı oldu.
Hastanelerde hasta yakınlarının kan ve trombosit bulabilmek için verdiği mücadeleyi gören Aytan, 2015 yılında 9 arkadaşıyla beraber İzmir Kan Ordusu Kanser Derneğini kurdu.
Kısa sürede sosyal medya üzerinden örgütlenen dernek, 4 yıl gibi kısa sürede binlerce kişinin kan ve trombosit bağışçısı olmasını sağladı.
Hastaların kan ihtiyaçlarının dışında özellikle hastanelerde tedavi gören kanser hastası çocuklar için de bir şeyler yapmaya karar veren dernek, onlar için moral günleri düzenlemeye başladı.
Minik yüreklerin istedikleri hediyeleri hayırseverlerin desteğiyle alan dernek, İzmir'de görev yapıp daha sonra tayinleri Erzurum ve Van'a çıkan doktorlar aracılığıyla Atatürk ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerini "kardeş hastane" olarak belirledi.
Dernek, çocukların istedikleri oyuncak ya da kıyafetleri hayırseverlerin desteği ile alarak İzmir'de tedavi gören çocuklarla birlikte paketleyip tıra yüklüyor. Hastane bahçelerine kadar tırla götürülen hediyeler daha sonra hasta sedyeleriyle çocukların tedavi gördüğü servislere götürülüp dağıtılıyor.
Son 2 yıldır hayal ettikleri hediyelere kavuşan minikler, büyük bir heyecanla paketleri açıp derneğe ve İzmir'deki arkadaşlarına teşekkür ediyor.
- "Bir çocuk güler dünya değişir"
İzmir Kan Ordusu Kanser Derneği Başkanı Serhat Aytan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dernek olarak hayırseverlerle hasta çocuklar arasında köprü olduklarını, her yıl yüzlerce çocuğun yüzünü güldürdüklerini söyledi.
Kanser tedavisi gören hastalarda mutluluğun tedavi sürecine olumlu yansıdığını belirten Aytan, "Onları mutlu edebilmek içinde hayallerini gerçekleştirmekten yanayız. Kafamıza göre aldığımız hediyeler sizi tatmin eder ama hayalleri gerçekleşen çocuklar daha mutlu olur. Biz bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ben hep şunu söylüyorum, bir çocuk güler dünya değişir." dedi.
Aytan, çocukların daha çok akülü araba, bilgisayar, kıyafet ve oyuncak istediklerini, hediyelerini açmalarının ardından onlardaki mutluğu görünce ne kadar doğru bir iş yaptıklarını anladıklarını ifade etti.
- "Hedefimiz hematoloji ve onkoloji köyü kurmak"
Dernek olarak kanser tedavisi gören hastaların her zaman yanında olduklarını vurgulayan Aytan, şöyle devam etti:
"İzmir'de derneğimize ait 4 evimiz var. Kent dışından gelen aileleri evlerimizde ücretsiz barındırabiliyoruz. Çocuklarımızın Almanya'da yapılan tahlillerine destek oluyoruz. Yılda dört kez yılbaşı, ramazan ve kurban bayramları ile 23 Nisan'da çocuklarımızın hediye listelerini temin ediyoruz. Bizim için önemli olan çocukların bir nebze de olsa mutluluğu ve hayallerinin gerçekleşmesinin hazzını yaşamaları. Hedefimiz tüm Türkiye'de lösemi tedavisi gören çocuklara dokunabilmek ve İzmir'de hematoloji ve onkoloji köyü kurarak 40 aileyi burada babalarıyla beraber misafir etmek. Lösemi sürecinde çocuklar babalarını göremiyor ve aile parçalanıyor. Bu projemizi hayata geçirmek istiyoruz."
- "Seni en çok hangi hediye mutlu eder ?"
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi'nde tedavi gören 14 yaşındaki Değer Varol, 2 ay önce doktorlarının "Seni en çok hangi hediye mutlu eder?" diye sorduğunu aktararak "Ben bir tabletimin olmasını çok istediğimi söyledim. Onlar da benim hayalimi gerçekleştirerek bana hediye etti. Derneğe ve hayırseverlere çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Hasta annelerinden Deniz Sencer ise çocuğunun 4 yaşında olduğunu, 6 aydan bu yana hastanede lösemi tedavisi gördüğünü anlatarak "Evladım sürekli internetten bakıp, 'Anne bana akülü araba al.' diyordu. Akülü araba çocuğumun hayaliydi. Allah onlardan razı olsun, çocuğumun hayallerini gerçeğe dönüştürdüler." dedi.