Genç kızın yaşadığı korkunç anlar

Ayşe Arman, 21 yaşındaki Begüm B.'nin yaşadığını cinsel saldırı girişimini köşesine taşıdı.

Genç kızın yaşadığı korkunç anlar
Genç kızın yaşadığı korkunç anlar
Gazeteci Ayşe Arman'ın köşesine taşıdığı tecavüz girişiminde yaşananlar ders niteliğinde.

Bir arkadaşının tuzağına düşen Begüm B. cinsel istismardan kendisini banyoya kitleyerek kurtuldu.

Begüm B. yaşadığı korku dolu anları Ayşe Arman'la paylaşırken, şunları anlattı;

Begüm geçmiş olsun. Korkunç bir olay yaşadın. Sana nitelikli cinsel saldırıda bulunan ve 5 yıl ceza alan kişi, üç ay içeride yattı ve tahliye oldu... Şimdi elini kolunu sallaya sallaya dışarıda dolaşıyor. Nasıl oluyor bu?


İnanın ben de bilmiyorum! Şok oldum! Asla böyle bir şey tahmin etmiyordum. Çünkü bir mantığı yok. Sen birini suçlu buluyorsun, 5 yıl hüküm giydiriyorsun ve sonra dışarı salıyorsun. Neden? Dışarıda aynı suçu işlemeyeceğine dair bir garanti var mı? Ya yine bir kadına cinsel saldırıda bulunursa...

- Sen neler hissediyorsun?


Çok üzgünüm. Kırgınım. Öfkeliyim. Beni ve tüm kadınları hiçe saymak bu. “Sizin bir öneminiz, bir değeriniz yok!” demek. Tecavüze uğramama ramak kaldı, son anda kendimi tuvalete kilitledim, sırf bu yüzden sonuca ulaşamadı. Ama bakar mısınız duruma: Hem iyi halden indirim yaptılar hem de ceza almasına rağmen üç ay sonra serbest bıraktılar. Bir madalya takmadıkları kaldı! O kadar sarsılmış vaziyetteyim ki. Haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Ama anlıyorum ki bu sadece benim meselem değil, eminim yüzlerce kadın vardır bu durumda.

- Şimdi gelelim olaya... Nasıl oldu?

Dediğim gibi Kanada'da okuyorum. Değişim öğrencisi olarak gittim, başarılı olunca kalmamı istediler, kaldım. Geçen Ağustos'ta tatil için İstanbul'daydım. Annem aile hekimi, babam da savcı. Annemin işyerinde çalışan Şafak arkadaşım. Yaşıtız, buluşup bir yerlere gidiyorduk. Genelde Kadıköy'e. Ben Ataşehir'de oturuyorum. O gün, “Samandıra'ya gidelim!” dedi. Biraz bana sapaydı çünkü annemin-babamın beni gelip alması zor olacaktı ama “Tamam” dedim. Bir kafeye gittik. Sadece ikimizdik.

- Sonra Yusuf ve Can da dahil oluyor size. Kim onlar?


Şafak'ın kuzenleri. Yusuf'u bir iki kere gördüm, Can'ı hiç görmemiştim daha önce. Şafak, “Can polis. Altında arabası da var, seni eve bırakırız. Hatta Yusuf'ların evi burada, Samandıra'da. Biraz oturalım sonra hep beraber seni Ataşehir'e götürürüz!” dedi.

- Sonra?

Arabaya bindik. Arabada sürekli bir polis muhabbeti dönüyor. Can polismiş, kartını gösteriyor filan. Araba da bildiğimiz ekip otolarına benziyor. Üzerinde böyle polis kartları, rozetleri var. Onları gösteriyor, nerede çalıştığından nöbetlerinden bahsediyor.

- Peki doğru muymuş?

Polis olduğu mu? Hayır. O da yalanmış. Birtakım kimlikler gösterdi bana. Öyle aval aval baktım. Ben hayatımda görmemişim ki polis kimliği, anlamam mümkün değil. Ama karşındakinin polis olduğunu söylemesi bir güven oluşturuyor. Bir kötülük geleceğini düşünmüyorsun. Ben bir arkadaşımın kuzeninin evine gittim. Nasıl olsa biraz oturup kalkacağız diye. Gıcıklık yapmak istemediğim için gittim. Bir de yanımda güvendiğim bir arkadaşım var. O olmasa, kesinlikle o eve çıkmazdım. Ama güveniyorsun ve hiç böyle felaket bir şeyle karşılaşacağını düşünmüyorsun...

- Yukarı çıktınız, sonra ne oldu?

İlk başta çay kahve diyorlardı, sonra içki çıkardılar. Ben almadım. Sadece enerji içeceği içtim. Sürekli bana da ısrar ediyorlardı. Ben de içiyor gibi yapıyordum. Arada Şafak ve Yusuf balkona çıkıyorlardı sigara içmeye. Ben çıkmadım çünkü sigara kullanmıyorum. Sonra ben Şafak'ın yanına balkona gitmek isterken, Can beni öpmeye kalktı. İttim ve dedim ki Şafak'a “Artık gidiyoruz hadi!”. Sonra lavaboya girdim. Çıktığımda karşımda Can vardı. Kâbus ondan sonra başladı...

- Ne oldu?

Beni yatak odasına doğru sürükledi. Yatağa itti. Ben tabii bağırmaya başladım. Ama Şafak gelmedi. Adam kapıyı kilitledi. Sonra direkt üzerime çullandı, benimle birlikte olmak için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Nasıl iğrendim, nasıl nefret ettim anlatamam. Ama en ağır basan duygu korku ve bir şok haliydi. Başınıza gelenlere inanamıyorsunuz. Tabii ki boğuşma geçiyor aramızda. Sürekli onu üzerimden atmaya çalışıyorum... Sonra bir şekilde başardım ve kapıya yöneldim. Kilitliydi kapı ama anahtar üzerindeydi. Çıktım... Şafak'a ve Yusuf'a sesleniyorum. Fakat tuhaf bir şekilde ses yok, sonra anladım ki evde kimse yok. Ben bu manyakla baş başayım. Öbürleri gitmiş... Sokak kapısını açmaya çalıştım anladım ki o da kilitli. Nasıl paniğe kapıldım anlatamam. Sonra bir şekilde peşimden gelmesine rağmen banyoya girdim ve kendimi banyoya kilitledim..