Otomotiv Sektörü Gelecek Yıla İyimser Bakıyor
Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş: 'Kredi büyümesini teşvik eden düzenlemeler, düşük faiz ortamı ve artan iç talep sayesinde 2020'ye dair çok daha iyimser bir iç pazar beklentisi içindeyiz' 'İç pazardaki dalgalanma dönemlerinde her zaman dengeleyici unsur olan ihracatta bir miktar durağanlaşma var ki bu da küresel dünyadaki ticaret dalgalanmalarının bir neticesi olarak 2020'de de devam edebilir' 'Eğer sağlanan ekonomik stabilizasyon korunur ve tüketici faizlerinin biraz daha düşmesi de mümkün olursa iç pazar adına beklentilere de paralel olarak otomotiv pazarının, normal kapasitesi olan 850900 binlik adetlere 2021 gibi ulaşmaması için bir engel görülmüyor'.
ABDULSELAM DURDAK - Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, "Kredi büyümesini teşvik eden düzenlemeler, düşük faiz ortamı ve artan iç talep sayesinde 2020'ye dair çok daha iyimser bir iç pazar beklentisi içindeyiz." dedi.
Çağdaş, AA muhabirine otomotiv sektöründe 2019'da yaşanan gelişmelere ve yeni yıl beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Otomotiv sektörünün 2019 yılını, hükumetin sağladığı farklı teşviklerin pozitif katkısı ile yılın başındaki karamsar öngörülerinden çok daha iyi bir sonuç ile tamamlayacağını dile getiren Çağdaş, "Hem ÖTV desteği, hem de hurda teşviği sayesinde desteklenen talep, yılın sonunda da yerli üretim araçlara kamu bankaları tarafından sağlanan finansman desteği ile pazarın 480 bin civarında bir rakam ile kapanacağı beklentisindeyiz." diye konuştu.
- "Otomotiv, Türkiye’nin lokomotif sektörü tanımını ziyadesi ile hak ediyor"
Türkiye otomotiv sektörünün 2 milyon üretim kapasitesine sahip olduğuna ve ülkenin gayri safi hasılasının yüzde 4-5’ni oluşturan kilit bir sektör olduğuna dikkati çeken Çağdaş, "Türkiye ihracatının yüzde 18’ini gerçekleştiren, kasım sonu itibari ile 28 milyar dolar ihracat gerçekleştiren ve bu sayede dış ticaret fazlası veren, 500 binin üzerinde istihdam yaratan sektör Türkiye’nin lokomotif sektörü tanımını ziyadesi ile hak ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ekonomisinin en güçlü özelliğinin, her kırılma döneminin devamında hızlıca dengeleme sürecine girebilmesi olduğunu ifade eden Çağdaş, otomotiv sektörünün de makro ekonomik salınıma, kriz ve tedirginliklere çabuk tepki verse de daralmaların devamında sağlanan ekonomik istikrar ile birlikte hızlıca kayıpların telafisine imkan veren bir dinamiğe sahip olduğunu dile getirdi.
Berk Çağdaş, "Kredi büyümesini teşvik eden düzenlemeler, düşük faiz ortamı ve artan iç talep sayesinde, 2020’ye dair çok daha iyimser bir iç pazar beklentisi içindeyiz. İç pazardaki dalgalanma dönemlerinde her zaman dengeleyici unsur olan ihracatta bir miktar durağanlaşma var ki bu da küresel dünyadaki ticaret dalgalanmaların bir neticesi olarak 2020’de de devam edebilir." öngörüsünde bulundu.
- "Hurda teşvikinin daimi hale getirilmesi, hem sektöre hem de devlete katkı sağlar"
Sektörde orta vadeli tahminlerini paylaşan Çağdaş, şunları söyledi:
"Özellikle 2018’in ikinci yarısında tecrübe ettiğimiz üzere, ekonomik gidişatın en temel göstergelerinden biri olan döviz kurundaki salınım, belirsizliği besleyen her karar ve gelişme, talebin durmasına neden oluyor. Herhangi bir tüketici, alım gücü olsa bile bu salınım dönemlerinde satın alma yerine beklemeyi tercih ediyor. Eğer sağlanan ekonomik stabilizasyon korunur ve tüketici faizlerinin biraz daha düşmesi de mümkün olursa iç pazar adına beklentilere de paralel olarak otomotiv pazarının normal kapasitesi olan 850-900 binlik adetlere 2021 gibi ulaşmaması için bir engel görülmüyor. Çünkü yurt içi araç parkının yüksek yaş ortalaması ve demografik unsurlar Türk otomotiv sektöründe ekonomik stabilizasyonla beraber ciddi artışa geçecek yüksek büyüme potansiyeline işaret ediyor."
Burada önemli olanın vergi reformlarında sektörün tamamına katkı sağlayacak sürdürülebilir bir yapılanmaya gidebilmek olduğuna dikkati çeken Çağdaş, "Ve temel felsefe, birim araç başına artan vergi yerine, büyüyen piyasadan toplanacak vergi geliri artışı olmalı. Biz özellikle hurda teşvikinin daimi hale getirilerek, araç parkının gençleştirilmesinin hem sektöre hem de sürdürülebilir vergi geliri sayesinde devlete katkı sağlayacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
- "Yeni Clio ve yeni Captur 2020 yılında markamıza ve satışlarımıza olumlu destek sunacak"
Berk Çağdaş, şirketin beklentilerine de değindi.
Renault MAİS olarak, OYAK Grubu vizyonu doğrultusunda koşulsuz müşteri, bayi ve çalışan memnuniyeti konularında 3 yıldır önemli bir yol kat ettiklerini belirten Çağdaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"2019 yılında, uluslararası platformlarda önemli bir yere sahip olan Contact Center World yarışmasının dünya finallerinde kazandığımız 2 altın ve 2 gümüş madalyayı 3 yıllık emeğimizin karşılığı olarak görüyoruz. Müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemin bu saygın ödüllerle taçlandırılmasından büyük gurur duyuyoruz. 2020 yılında, Bursa’da OYAK Renault Fabrikaları’nda üretilen ve şubat ayı itibari ile müşterilerimizle buluşturmayı planladığımız yeni Clio’nun ayrıca yılın ilk yarısında pazara sunacağımız yeni Captur'ün de 2020 yılında markamıza ve satışlarımıza olumlu desteği olacağını öngörüyoruz."
Kaynak: AA
Çağdaş, AA muhabirine otomotiv sektöründe 2019'da yaşanan gelişmelere ve yeni yıl beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Otomotiv sektörünün 2019 yılını, hükumetin sağladığı farklı teşviklerin pozitif katkısı ile yılın başındaki karamsar öngörülerinden çok daha iyi bir sonuç ile tamamlayacağını dile getiren Çağdaş, "Hem ÖTV desteği, hem de hurda teşviği sayesinde desteklenen talep, yılın sonunda da yerli üretim araçlara kamu bankaları tarafından sağlanan finansman desteği ile pazarın 480 bin civarında bir rakam ile kapanacağı beklentisindeyiz." diye konuştu.
- "Otomotiv, Türkiye’nin lokomotif sektörü tanımını ziyadesi ile hak ediyor"
Türkiye otomotiv sektörünün 2 milyon üretim kapasitesine sahip olduğuna ve ülkenin gayri safi hasılasının yüzde 4-5’ni oluşturan kilit bir sektör olduğuna dikkati çeken Çağdaş, "Türkiye ihracatının yüzde 18’ini gerçekleştiren, kasım sonu itibari ile 28 milyar dolar ihracat gerçekleştiren ve bu sayede dış ticaret fazlası veren, 500 binin üzerinde istihdam yaratan sektör Türkiye’nin lokomotif sektörü tanımını ziyadesi ile hak ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ekonomisinin en güçlü özelliğinin, her kırılma döneminin devamında hızlıca dengeleme sürecine girebilmesi olduğunu ifade eden Çağdaş, otomotiv sektörünün de makro ekonomik salınıma, kriz ve tedirginliklere çabuk tepki verse de daralmaların devamında sağlanan ekonomik istikrar ile birlikte hızlıca kayıpların telafisine imkan veren bir dinamiğe sahip olduğunu dile getirdi.
Berk Çağdaş, "Kredi büyümesini teşvik eden düzenlemeler, düşük faiz ortamı ve artan iç talep sayesinde, 2020’ye dair çok daha iyimser bir iç pazar beklentisi içindeyiz. İç pazardaki dalgalanma dönemlerinde her zaman dengeleyici unsur olan ihracatta bir miktar durağanlaşma var ki bu da küresel dünyadaki ticaret dalgalanmaların bir neticesi olarak 2020’de de devam edebilir." öngörüsünde bulundu.
- "Hurda teşvikinin daimi hale getirilmesi, hem sektöre hem de devlete katkı sağlar"
Sektörde orta vadeli tahminlerini paylaşan Çağdaş, şunları söyledi:
"Özellikle 2018’in ikinci yarısında tecrübe ettiğimiz üzere, ekonomik gidişatın en temel göstergelerinden biri olan döviz kurundaki salınım, belirsizliği besleyen her karar ve gelişme, talebin durmasına neden oluyor. Herhangi bir tüketici, alım gücü olsa bile bu salınım dönemlerinde satın alma yerine beklemeyi tercih ediyor. Eğer sağlanan ekonomik stabilizasyon korunur ve tüketici faizlerinin biraz daha düşmesi de mümkün olursa iç pazar adına beklentilere de paralel olarak otomotiv pazarının normal kapasitesi olan 850-900 binlik adetlere 2021 gibi ulaşmaması için bir engel görülmüyor. Çünkü yurt içi araç parkının yüksek yaş ortalaması ve demografik unsurlar Türk otomotiv sektöründe ekonomik stabilizasyonla beraber ciddi artışa geçecek yüksek büyüme potansiyeline işaret ediyor."
Burada önemli olanın vergi reformlarında sektörün tamamına katkı sağlayacak sürdürülebilir bir yapılanmaya gidebilmek olduğuna dikkati çeken Çağdaş, "Ve temel felsefe, birim araç başına artan vergi yerine, büyüyen piyasadan toplanacak vergi geliri artışı olmalı. Biz özellikle hurda teşvikinin daimi hale getirilerek, araç parkının gençleştirilmesinin hem sektöre hem de sürdürülebilir vergi geliri sayesinde devlete katkı sağlayacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
- "Yeni Clio ve yeni Captur 2020 yılında markamıza ve satışlarımıza olumlu destek sunacak"
Berk Çağdaş, şirketin beklentilerine de değindi.
Renault MAİS olarak, OYAK Grubu vizyonu doğrultusunda koşulsuz müşteri, bayi ve çalışan memnuniyeti konularında 3 yıldır önemli bir yol kat ettiklerini belirten Çağdaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"2019 yılında, uluslararası platformlarda önemli bir yere sahip olan Contact Center World yarışmasının dünya finallerinde kazandığımız 2 altın ve 2 gümüş madalyayı 3 yıllık emeğimizin karşılığı olarak görüyoruz. Müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemin bu saygın ödüllerle taçlandırılmasından büyük gurur duyuyoruz. 2020 yılında, Bursa’da OYAK Renault Fabrikaları’nda üretilen ve şubat ayı itibari ile müşterilerimizle buluşturmayı planladığımız yeni Clio’nun ayrıca yılın ilk yarısında pazara sunacağımız yeni Captur'ün de 2020 yılında markamıza ve satışlarımıza olumlu desteği olacağını öngörüyoruz."