Büyükşehir Meclise, Denizkızı A.Ş.'Ye Sermaye Artırımı Tartışması Damga Vurdu
MERSİN – İçel Büyükşehir Belediyesinin olağanüstü meclis toplantısına, Denizkızı Turizm A.Ş.’ye 10 milyon lira sermaye artırımı tartışması damga vurdu. Büyükşehir Belediyesinin talebinin, ilgili komisyonlarda, inceleme yapılmasına karar verilerek reddedilmesine, Başkan Seçer sert tepki gösterince mecliste tansiyon yükseldi.
İçel Büyükşehir Belediye Meclisi, Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında olağanüstü toplandı. 2019 yılının ikinci olağanüstü toplantısını gerçekleştiren Büyükşehir Belediye Meclisi, yıl bitmeden karara bağlaması gereken konuları görüştü.
Mecliste Denizkızı A.Ş. gerginliği
Olağanüstü toplantıda, Büyükşehir Belediyesinin, Denizkızı Turizm A.Ş.’nin borçlarının ödenebilmesi için 10 milyon TL sermaye artırımı talebine ilişkin teklifinin, Plan ve Bütçe Komisyonu ile Şirketlerin Hesaplarını İnceleme Komisyonunda, şirket hareketlerinin araştırılıp incelenmesine karar verilerek reddedilmesi, Başkan Seçer’in tepkisine neden oldu. Seçer’in sert açıklamaları, mecliste gerginliğe neden oldu.
“Apronda bekleyen alacaklılar var, haciz getiriyorlar”
Komisyon raporuna ilişkin konuşan Başkan Seçer, Denizkızı A.Ş.’ye 10 milyon lira sermaye artırımı taleplerini olduğunu, komisyon üyelerinin de konunun enine boyuna incelenmesi talebinde bulunduklarını söyledi.
Bu sermaye artırımı talebini keyiflerinden yapmadıklarını belirten Seçer, “Çok da bilançosu sağlam bir şirket devralmadık. Borçlar içerisinde bir şirket devraldık. 9 aydır da geriden gelen arızaları tamir etmekle uğraşıyoruz. Yılbaşı öncesi apronda bekleyen alacaklılar var, haciz getiriyorlar. İkili görüşmelerimizi durduruyoruz. Benim borcum değil, benim dönemimin borcu da değil. Benim yaptığım hatalar da değil. Bir önceki dönemin yaptığı hataları telafi için bu insanlarla ikili görüşme yapıyorum ve bekletiyorum. SGK bekliyor. Arkadaşlarımızla rica ettik, bir toplantı yaptık, Sosyal Güvenlik Kurumu bizi anlayışla karşıladı, bir süre verdi. Bütün bu borçların ödenmesi lazım” dedi.
“Bizim zaman kaybetmeye tahammülümüz yok. Ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz”
Böyle bir durumda bir belediye şirketinin sermaye artırımı talebinde bulunmasının doğal olduğunu vurgulayan Seçer, komisyonun konuyu önceden araştırıp meclise ya ret ya evet kararının gelmesini arzu ettiğini dile getirdi. Seçer, “Bu işi bekletip, buradan bize istikamet çizmek, ayar vermek niyetinde olan varsa mikrofon burada, söyleyeceğini söylesin. Burada esnaf var, kitaplar var. Bizim zaman kaybetmeye tahammülümüz yok. Ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz. İlçe belediyelerinin durumu benden farklı değil. Komisyonlar, bir takım gereksiz siyasi polemikler açıp bizleri zor durumda bırakma yeri değil. Biz oraya çözüm olsun diye gönderiyoruz” diye konuştu.
“Yaklaşık 7 milyon lira geçmişe dönük borçları ödedik”
“Her şey bitti Denizkızı’nın 10 milyon sermaye artırımı mı kaldı, burada hesaplaşacağımız” diyen Seçer, şirketin borçlarına ilişkin rakamları meclis üyeleri ile paylaştı. Denizkızı A.Ş.’nin borcunun, 31 Mart itibariyle 12 milyon 283 bin lira olduğunu bildiren Seçer, “Şirketin başlangıç sermayesi 1 milyon 510 bin lira. Toplamda geçmiş döneme ait, bizim dönemimizde 3 milyon 336 bin lira borcunu ödedik. 600 bin lira içmeler müteahhidi, 503 bin lira vergi borcu, 276 bin lira mahkeme borcu ödeme, 230 bin lira bir firmaya ödeme, 120 bin lira başka bir firmaya ödeme, sahil kira ödemesi 1 milyon 547 bin lira geriden gelen, 59 bin lira cari firma ödemeleri. Bütün bunlar bugüne kadar bizim tarafımızdan ödenmiş. Daha sonra 2 milyon 752 bin lira demirbaş ve mal alımı yapmışız. 170 bin lira geriye dönük tazminat ödemişim. 476 bin lira Emirler Kent Ormanının geriden gelen borcunu ödemişim. 95 bin lira Gülnar soğuk hava ve düğün salonları kiralarını ödemişim. Toplamda 3 milyon 494 bin lira da bunları ödemişim. Toplam yaklaşık 7 milyon lira geçmişe dönük borçları ödemişim, yeni döneme dönük yatırımlar yapmışım. Ama ona rağmen borcumu 1 milyon 200 bin lira azaltmışım ve 11 milyon liraya düşürmüşüm” ifadelerini kullandı.
“Teftiş Kurulunu harekete geçiriyorum. Orası arpalığa dönmüş”
“Teftiş Kurulunu harekete geçiriyorum” diyen Seçer, şöyle devam etti: “O dönemde hesap hareketleri, o şirketin hesabından kimden kimin hesabına para girmiş, şu anda hangi görevde, bunları ifşa edeceğiz. Şimdi çıkıp kamuoyuna, ‘Durun bakalım, bir hesabını verin’ demek yakışık değil. Biz kimsenin parasını kimsenin cebine atmadık. Kimsenin parasını da çalmadık. Bu sermaye artımı talep nedenimiz de bizim dönemimizde yapılan borçlar değil. Batmış bir şirketi ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Orası arpalığa dönmüş. Onlarca insan hiçbir görevi olmadan bütün kış boyunca yatıyor. Onlarca insan oradan maaş almış. Bunların hepsi teftişten geçirilecek.”
Sermaye artırımı yapılmamasıyla ilgili üzüntülerini dile getiren Seçer, sermaye artırımı yapmamanın saygın bir tavır olduğunu belirterek, “Ama benden sanki ortada gayriahlaki bir durum var, bizim dönemimizde sanki bu şirketin içi boşaltılmış gibi bir tavırla hem komisyonda hem de kamuoyu önünde bu tavrı göstermeyi, bir başkan olarak uygun bulmadım. Bu konuda üzüntülerimi dile getirmek istiyorum” şeklinde konuştu.
“Gayemiz sizi sorgulamak değil”
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı MHP’li Ali Usca ise talep komisyona geldiğinde, Şirketlerin Hesaplarını İnceleme Komisyonu tarafından incelenmesinin ardından karar verme görüşünde birleştiklerini söyledi.
Bu incelemeyi, afaki bilgi vermemek amacıyla istediklerini dile getiren Usca, “Biz, şirketin içi şu anda boşaltılmış demiyoruz. Şu anda borç batağında ama bunu nasıl kurtarabiliriz, bir gayemiz de odur. Onun için inceleme istedik” dedi.
AK Partili Meclis Üyesi Zafer Şahin Özturan da bugüne kadar saygıyla ilgili en ufak bir sorun yaşanmadığını vurguladı. Sermaye artırımı talebi komisyona geldiğinde sorgulama ya da art niyet arama noktasında olmadıklarının altını çizen Özturan, “Biraz üzülmüşsünüz. Gayemiz sizi sorgulamak değil. Şu ana kadar Plan ve Bütçe Komisyonuna gelen konuların yüzde 95’ini uyumlu şekilde kabul ederek meclise taşımışız. Komisyon üyelerimizin kesinlikle size karşı tavrı olmadı. Bu, bizim en doğal hakkımız, attığımız imzalardan sorumluyuz. Sonuçta 9 aydır bu şirketin batak olduğunu biliyordunuz, niye 9 ay sonraya bıraktınız diye komisyonda sitemde bulundum. Faiz ödüyoruz, icra ödüyoruz. O zaman son dakikaya bırakmasaydık. Bırakın da bir hafta da biz inceleyelim. Size bu şekilde yansıması bizleri de üzdü” diye konuştu.
“Alacaklılar, gelecek yarın şirkete haciz koyacak”
Bunun üzerine yeniden konuşan Başkan Seçer, 9 önce devralınan bir şirketin içinde neler olduğunu 9 gün içinde anlama şansları olmadığını söyledi.
9 ay boyunca bu şirketin sorunlarıyla boğuştuklarına ve toparlamaya çalıştıklarına dikkat çeken Seçer, “Bunun için bekledik. Bir şeylerin üstünü örtelim, son dakikada oldubittiye getirme amaçlı yapmadık. Sermaye artırımı borçlanma mıdır? Geçmiş dönemin borçları ödemek için isteniyor. Ben borçları size göndereyim, SGK ile konuşun. İcrada olan dosyalar var. Benim dönemimden değil. Alacaklılarımız bizi aceleye getiriyor ya da sıkıştırıyor. Konu, acil alacaklılara para ödeme konusu. Denetimden korkmuyoruz, sorgulansın, başımız üzerine, burada bir sorun yok. Bizim buradaki itirazımız, şirketin alacaklıları, bizim itibarımıza zarar verecek noktaya getirdi işi. Haciz gelecek. Gelecek yarın şirkete haciz koyacak. Belediyenin bir şirketine haciz gelmesini hangimiz isteriz?” ifadelerini kullandı.
Despotluk ve saygısızlık tartışması
Seçer’in sert çıkışının meclis üyelerini üzdüğünü, bir art niyet olmadığını söyleyen MHP’li Meclis Üyesi Mehmet Topkara’nın, Seçer’i despotlukla itham etmesi ve Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz’ın ise bağırarak, azarlayarak konuşmasının tüm meclis üyelerine saygısızlık olduğunu, konunun suçlayıcı, tehdit edici ve artık çözülemeyecek bir noktaya geldiğini belirterek Seçer’e tepki göstermesi, meclisteki gerginliği artırdı.
“Despot değiliz ama kararlı adamız” diyen Seçer, “Bizde yalpalama olmaz. Aldığımız kararları dimdik uygularız. Hiçbir şeyden de korkmayız. Bu, despotluk olarak tanımlanacak en son karakter tipidir. Burada 9 aylık çalışma süremiz geçti. 9 aylık çalışma süresi, Türkiye’ye örnek olabilecek bir meclis çalışmasıydı. Birbirimizi kıracak bir lafın içinde olmak istemiyorum. Olay farklı boyutlara gidiyor. Buradaki bütün kızgınlığım, yıl sonu belediyenin ve şirketlerinin içinde bulunduğu mali sorundur, bunları aşma gayretidir. Bunun dışında hiçbir gerekçemiz, sizlere hakaret etme, sizleri incitme, rencide etme, kişiliğinize saldırı gibi bir kastımız olamaz” dedi.
Seçer, daha sonra komisyon raporunu oylamaya sundu. Oylamada, komisyon raporu oy çokluğuyla kabul edildi.
Kaynak: İHA
Mecliste Denizkızı A.Ş. gerginliği
Olağanüstü toplantıda, Büyükşehir Belediyesinin, Denizkızı Turizm A.Ş.’nin borçlarının ödenebilmesi için 10 milyon TL sermaye artırımı talebine ilişkin teklifinin, Plan ve Bütçe Komisyonu ile Şirketlerin Hesaplarını İnceleme Komisyonunda, şirket hareketlerinin araştırılıp incelenmesine karar verilerek reddedilmesi, Başkan Seçer’in tepkisine neden oldu. Seçer’in sert açıklamaları, mecliste gerginliğe neden oldu.
“Apronda bekleyen alacaklılar var, haciz getiriyorlar”
Komisyon raporuna ilişkin konuşan Başkan Seçer, Denizkızı A.Ş.’ye 10 milyon lira sermaye artırımı taleplerini olduğunu, komisyon üyelerinin de konunun enine boyuna incelenmesi talebinde bulunduklarını söyledi.
Bu sermaye artırımı talebini keyiflerinden yapmadıklarını belirten Seçer, “Çok da bilançosu sağlam bir şirket devralmadık. Borçlar içerisinde bir şirket devraldık. 9 aydır da geriden gelen arızaları tamir etmekle uğraşıyoruz. Yılbaşı öncesi apronda bekleyen alacaklılar var, haciz getiriyorlar. İkili görüşmelerimizi durduruyoruz. Benim borcum değil, benim dönemimin borcu da değil. Benim yaptığım hatalar da değil. Bir önceki dönemin yaptığı hataları telafi için bu insanlarla ikili görüşme yapıyorum ve bekletiyorum. SGK bekliyor. Arkadaşlarımızla rica ettik, bir toplantı yaptık, Sosyal Güvenlik Kurumu bizi anlayışla karşıladı, bir süre verdi. Bütün bu borçların ödenmesi lazım” dedi.
“Bizim zaman kaybetmeye tahammülümüz yok. Ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz”
Böyle bir durumda bir belediye şirketinin sermaye artırımı talebinde bulunmasının doğal olduğunu vurgulayan Seçer, komisyonun konuyu önceden araştırıp meclise ya ret ya evet kararının gelmesini arzu ettiğini dile getirdi. Seçer, “Bu işi bekletip, buradan bize istikamet çizmek, ayar vermek niyetinde olan varsa mikrofon burada, söyleyeceğini söylesin. Burada esnaf var, kitaplar var. Bizim zaman kaybetmeye tahammülümüz yok. Ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz. İlçe belediyelerinin durumu benden farklı değil. Komisyonlar, bir takım gereksiz siyasi polemikler açıp bizleri zor durumda bırakma yeri değil. Biz oraya çözüm olsun diye gönderiyoruz” diye konuştu.
“Yaklaşık 7 milyon lira geçmişe dönük borçları ödedik”
“Her şey bitti Denizkızı’nın 10 milyon sermaye artırımı mı kaldı, burada hesaplaşacağımız” diyen Seçer, şirketin borçlarına ilişkin rakamları meclis üyeleri ile paylaştı. Denizkızı A.Ş.’nin borcunun, 31 Mart itibariyle 12 milyon 283 bin lira olduğunu bildiren Seçer, “Şirketin başlangıç sermayesi 1 milyon 510 bin lira. Toplamda geçmiş döneme ait, bizim dönemimizde 3 milyon 336 bin lira borcunu ödedik. 600 bin lira içmeler müteahhidi, 503 bin lira vergi borcu, 276 bin lira mahkeme borcu ödeme, 230 bin lira bir firmaya ödeme, 120 bin lira başka bir firmaya ödeme, sahil kira ödemesi 1 milyon 547 bin lira geriden gelen, 59 bin lira cari firma ödemeleri. Bütün bunlar bugüne kadar bizim tarafımızdan ödenmiş. Daha sonra 2 milyon 752 bin lira demirbaş ve mal alımı yapmışız. 170 bin lira geriye dönük tazminat ödemişim. 476 bin lira Emirler Kent Ormanının geriden gelen borcunu ödemişim. 95 bin lira Gülnar soğuk hava ve düğün salonları kiralarını ödemişim. Toplamda 3 milyon 494 bin lira da bunları ödemişim. Toplam yaklaşık 7 milyon lira geçmişe dönük borçları ödemişim, yeni döneme dönük yatırımlar yapmışım. Ama ona rağmen borcumu 1 milyon 200 bin lira azaltmışım ve 11 milyon liraya düşürmüşüm” ifadelerini kullandı.
“Teftiş Kurulunu harekete geçiriyorum. Orası arpalığa dönmüş”
“Teftiş Kurulunu harekete geçiriyorum” diyen Seçer, şöyle devam etti: “O dönemde hesap hareketleri, o şirketin hesabından kimden kimin hesabına para girmiş, şu anda hangi görevde, bunları ifşa edeceğiz. Şimdi çıkıp kamuoyuna, ‘Durun bakalım, bir hesabını verin’ demek yakışık değil. Biz kimsenin parasını kimsenin cebine atmadık. Kimsenin parasını da çalmadık. Bu sermaye artımı talep nedenimiz de bizim dönemimizde yapılan borçlar değil. Batmış bir şirketi ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Orası arpalığa dönmüş. Onlarca insan hiçbir görevi olmadan bütün kış boyunca yatıyor. Onlarca insan oradan maaş almış. Bunların hepsi teftişten geçirilecek.”
Sermaye artırımı yapılmamasıyla ilgili üzüntülerini dile getiren Seçer, sermaye artırımı yapmamanın saygın bir tavır olduğunu belirterek, “Ama benden sanki ortada gayriahlaki bir durum var, bizim dönemimizde sanki bu şirketin içi boşaltılmış gibi bir tavırla hem komisyonda hem de kamuoyu önünde bu tavrı göstermeyi, bir başkan olarak uygun bulmadım. Bu konuda üzüntülerimi dile getirmek istiyorum” şeklinde konuştu.
“Gayemiz sizi sorgulamak değil”
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı MHP’li Ali Usca ise talep komisyona geldiğinde, Şirketlerin Hesaplarını İnceleme Komisyonu tarafından incelenmesinin ardından karar verme görüşünde birleştiklerini söyledi.
Bu incelemeyi, afaki bilgi vermemek amacıyla istediklerini dile getiren Usca, “Biz, şirketin içi şu anda boşaltılmış demiyoruz. Şu anda borç batağında ama bunu nasıl kurtarabiliriz, bir gayemiz de odur. Onun için inceleme istedik” dedi.
AK Partili Meclis Üyesi Zafer Şahin Özturan da bugüne kadar saygıyla ilgili en ufak bir sorun yaşanmadığını vurguladı. Sermaye artırımı talebi komisyona geldiğinde sorgulama ya da art niyet arama noktasında olmadıklarının altını çizen Özturan, “Biraz üzülmüşsünüz. Gayemiz sizi sorgulamak değil. Şu ana kadar Plan ve Bütçe Komisyonuna gelen konuların yüzde 95’ini uyumlu şekilde kabul ederek meclise taşımışız. Komisyon üyelerimizin kesinlikle size karşı tavrı olmadı. Bu, bizim en doğal hakkımız, attığımız imzalardan sorumluyuz. Sonuçta 9 aydır bu şirketin batak olduğunu biliyordunuz, niye 9 ay sonraya bıraktınız diye komisyonda sitemde bulundum. Faiz ödüyoruz, icra ödüyoruz. O zaman son dakikaya bırakmasaydık. Bırakın da bir hafta da biz inceleyelim. Size bu şekilde yansıması bizleri de üzdü” diye konuştu.
“Alacaklılar, gelecek yarın şirkete haciz koyacak”
Bunun üzerine yeniden konuşan Başkan Seçer, 9 önce devralınan bir şirketin içinde neler olduğunu 9 gün içinde anlama şansları olmadığını söyledi.
9 ay boyunca bu şirketin sorunlarıyla boğuştuklarına ve toparlamaya çalıştıklarına dikkat çeken Seçer, “Bunun için bekledik. Bir şeylerin üstünü örtelim, son dakikada oldubittiye getirme amaçlı yapmadık. Sermaye artırımı borçlanma mıdır? Geçmiş dönemin borçları ödemek için isteniyor. Ben borçları size göndereyim, SGK ile konuşun. İcrada olan dosyalar var. Benim dönemimden değil. Alacaklılarımız bizi aceleye getiriyor ya da sıkıştırıyor. Konu, acil alacaklılara para ödeme konusu. Denetimden korkmuyoruz, sorgulansın, başımız üzerine, burada bir sorun yok. Bizim buradaki itirazımız, şirketin alacaklıları, bizim itibarımıza zarar verecek noktaya getirdi işi. Haciz gelecek. Gelecek yarın şirkete haciz koyacak. Belediyenin bir şirketine haciz gelmesini hangimiz isteriz?” ifadelerini kullandı.
Despotluk ve saygısızlık tartışması
Seçer’in sert çıkışının meclis üyelerini üzdüğünü, bir art niyet olmadığını söyleyen MHP’li Meclis Üyesi Mehmet Topkara’nın, Seçer’i despotlukla itham etmesi ve Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz’ın ise bağırarak, azarlayarak konuşmasının tüm meclis üyelerine saygısızlık olduğunu, konunun suçlayıcı, tehdit edici ve artık çözülemeyecek bir noktaya geldiğini belirterek Seçer’e tepki göstermesi, meclisteki gerginliği artırdı.
“Despot değiliz ama kararlı adamız” diyen Seçer, “Bizde yalpalama olmaz. Aldığımız kararları dimdik uygularız. Hiçbir şeyden de korkmayız. Bu, despotluk olarak tanımlanacak en son karakter tipidir. Burada 9 aylık çalışma süremiz geçti. 9 aylık çalışma süresi, Türkiye’ye örnek olabilecek bir meclis çalışmasıydı. Birbirimizi kıracak bir lafın içinde olmak istemiyorum. Olay farklı boyutlara gidiyor. Buradaki bütün kızgınlığım, yıl sonu belediyenin ve şirketlerinin içinde bulunduğu mali sorundur, bunları aşma gayretidir. Bunun dışında hiçbir gerekçemiz, sizlere hakaret etme, sizleri incitme, rencide etme, kişiliğinize saldırı gibi bir kastımız olamaz” dedi.
Seçer, daha sonra komisyon raporunu oylamaya sundu. Oylamada, komisyon raporu oy çokluğuyla kabul edildi.