Acıyı Dansla Harmanlayarak, Roman Soykırımını Anlatıyorlar
Edirne’nin Keşan ilçesinde Keşan’da bir araya gelen 4 arkadaş, kültür sanat topluluğu oluşturdu. 2. Dünya Savaşı sırasında romanlara uygulanan soykırımı sahneye taşıyan ekip, dansla harmanladıkları acı ile izleyiciyi önce güldürmeyi, sonra üzmeyi, salondan ayrılırken de düşündürmeyi planlanıyor.
Keşan Eğitim ve Dayanışma Federasyonu bünyesinde kurulan 3+1 Kültür ve Sanat Kulübü Türkiye’de ilk defa gösterime girecek oyunu sahneliyor. Keşan’da oynandığı ilk gün dakikalarca ayakta alkışlanan oyun, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya’sının kendi ırklarını üstün tutup ‘alt ırk’ olarak gördükleri romanlara yaptıkları soykırımı dans ile harmanlayarak sahneye koyacak ekip, izleyenleri 1 buçuk saatlik zamanda Hitler Almanyası’nın o soğuk yüzüne götürüyor.
Holocost sırasında katledilen romanların hayatından bir bölüm aldıklarını belirten Keşan Eğitim ve Dayanışma Federasyonu Başkanı Hasret Dinç, izleyenlerin romanların ve alt ırk olarak görülen milletlerin yaşadığını zulmü görüp hafızalarını tazeleyeceklerini anlatarak şunları söyledi: “Federasyon bünyesi içinde dansla ilgilenen bir grup, tiyatro ve sahne sanatlarıyla ilgilenen bir başka grup arkadaşımız var, biz bu grupları birleştirdik. “Drama-Dans” isimli gösterimiz sadece bir halk oyunu gösterisi değil ya da sadece bir tiyatro gösterisi de değil. İki sanatın iç içe geçtiği bir kolaj meydana geldi. Böyle bir proje de bir ilk olarak sahnelenecek.”
Oyunun Dans Kareografı Eray Erkanlı ise oyunlarda sadece halk oyunlarıyla bir şeyleri anlatmanın yetersiz kaldığını daha etkili bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüp kültür - sanat topluluğu kurduklarını anlattı: “Gerek müzik, gerekse dans, tiyatro gibi gösterileri karma haline getirdik. Mahalleden arkadaşlar ve daha önceden bu sanatları icra eden arkadaşlarımızla bir topluluk kurduk. ‘İlk gösterimiz ne olsun?’ derken 2. Dünya Savaşı’nda 500 bin kişilik bir Roman katliamı var, bunu oynamayacağız da neyi oynayacağız dedik. Artık Roman denilince ilk akla gelen Cennet Mahallesi kıvamından çıkıp kendi tarihimizi yansıtmak istedik. 3 ay gibi kısa bir sürede bu oyunu oluşturduk” dedi.
İlk oyunlarının Roman tarihini anlatmak olması gerektiği kararını hep birlikte aldıklarını belirten projenin genel koordinatörü Batuhan Devrim Kapucu ise Romanlara bu ilk oyunda pozitif bir ayrım yaptıklarını söyledi.
“Tarihimizi, bize unutturmaya çalıştılar, Yahudilere soykırım yapıldı, ama unutmayalım ki yarım milyona yakın roman da katledildi. Bunları anlatmamız gerekti ve ilk önce buradan başladık.” Kapucu oyun izleyenlerde uyandıracağı etkiler için ise şunları söyledi.
“İzleyenleri ilk önce güldürecek, sonra üzecek, ama çıkarken de düşündürecek bir oyunumuz var”
Oyunu yazan ve yöneten Dündar Kılıç ise oyunla ilgili olarak şunları anlattı; “Oyunda 1935 ve 1945 arasında bir dönem anlatılıyor, Hitler’in iktidara geldikten sonra Nürnberg Mahkemeleri ile aslında yasa dışı olan, ancak bunu yasallaştırdığı, kısırlaştırma yasaları, engelli ve down sendromlu bireyleri öldürme yasaları, Roman ve Çingene gibi onlara göre alt-ırk kategorisine giren insanları katletme çabalarını anlatıyor. Politikaya pek değinmedik, sadece yaşadığımız acıları anlatmaya, onları dansla harmanlamaya çalıştık. Kabul, Roman deyince aklınıza dans geliyor ama bu yaptığımız da işin gerçek kısmı.”
Roman soykırımını kimsenin bilmediğini bunun ihmal edilmiş bir tarih olduğunu belirten Kılıç, ilk defa böyle bir oyunun sahneleneceğini söyledi.
“Yahudi soykırımını herkes biliyor, Hitler’i herkes tanıyor, Auschwitz’i herkes biliyor ama Roman Soykırımı’nı kimse bilmiyor. Biz bunu anlatmak istiyoruz. Bu ilk olacak, Avrupa’da yapıldı mı bilmiyorum ama Türkiye’de daha önce kimse yapmadı.”
Oyunu hazırlarken epey zorlandıklarını da kaydeden Kılıç, misafirlerin de izlerken zorlanacaklarını “İzlerken siz de zorlanacaksınız, kolay kolay yenilir yutulur bir oyun yapmadık çünkü” diyerek seyircilere iyi seyirler diledi.
Kaynak: İHA
Holocost sırasında katledilen romanların hayatından bir bölüm aldıklarını belirten Keşan Eğitim ve Dayanışma Federasyonu Başkanı Hasret Dinç, izleyenlerin romanların ve alt ırk olarak görülen milletlerin yaşadığını zulmü görüp hafızalarını tazeleyeceklerini anlatarak şunları söyledi: “Federasyon bünyesi içinde dansla ilgilenen bir grup, tiyatro ve sahne sanatlarıyla ilgilenen bir başka grup arkadaşımız var, biz bu grupları birleştirdik. “Drama-Dans” isimli gösterimiz sadece bir halk oyunu gösterisi değil ya da sadece bir tiyatro gösterisi de değil. İki sanatın iç içe geçtiği bir kolaj meydana geldi. Böyle bir proje de bir ilk olarak sahnelenecek.”
Oyunun Dans Kareografı Eray Erkanlı ise oyunlarda sadece halk oyunlarıyla bir şeyleri anlatmanın yetersiz kaldığını daha etkili bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüp kültür - sanat topluluğu kurduklarını anlattı: “Gerek müzik, gerekse dans, tiyatro gibi gösterileri karma haline getirdik. Mahalleden arkadaşlar ve daha önceden bu sanatları icra eden arkadaşlarımızla bir topluluk kurduk. ‘İlk gösterimiz ne olsun?’ derken 2. Dünya Savaşı’nda 500 bin kişilik bir Roman katliamı var, bunu oynamayacağız da neyi oynayacağız dedik. Artık Roman denilince ilk akla gelen Cennet Mahallesi kıvamından çıkıp kendi tarihimizi yansıtmak istedik. 3 ay gibi kısa bir sürede bu oyunu oluşturduk” dedi.
İlk oyunlarının Roman tarihini anlatmak olması gerektiği kararını hep birlikte aldıklarını belirten projenin genel koordinatörü Batuhan Devrim Kapucu ise Romanlara bu ilk oyunda pozitif bir ayrım yaptıklarını söyledi.
“Tarihimizi, bize unutturmaya çalıştılar, Yahudilere soykırım yapıldı, ama unutmayalım ki yarım milyona yakın roman da katledildi. Bunları anlatmamız gerekti ve ilk önce buradan başladık.” Kapucu oyun izleyenlerde uyandıracağı etkiler için ise şunları söyledi.
“İzleyenleri ilk önce güldürecek, sonra üzecek, ama çıkarken de düşündürecek bir oyunumuz var”
Oyunu yazan ve yöneten Dündar Kılıç ise oyunla ilgili olarak şunları anlattı; “Oyunda 1935 ve 1945 arasında bir dönem anlatılıyor, Hitler’in iktidara geldikten sonra Nürnberg Mahkemeleri ile aslında yasa dışı olan, ancak bunu yasallaştırdığı, kısırlaştırma yasaları, engelli ve down sendromlu bireyleri öldürme yasaları, Roman ve Çingene gibi onlara göre alt-ırk kategorisine giren insanları katletme çabalarını anlatıyor. Politikaya pek değinmedik, sadece yaşadığımız acıları anlatmaya, onları dansla harmanlamaya çalıştık. Kabul, Roman deyince aklınıza dans geliyor ama bu yaptığımız da işin gerçek kısmı.”
Roman soykırımını kimsenin bilmediğini bunun ihmal edilmiş bir tarih olduğunu belirten Kılıç, ilk defa böyle bir oyunun sahneleneceğini söyledi.
“Yahudi soykırımını herkes biliyor, Hitler’i herkes tanıyor, Auschwitz’i herkes biliyor ama Roman Soykırımı’nı kimse bilmiyor. Biz bunu anlatmak istiyoruz. Bu ilk olacak, Avrupa’da yapıldı mı bilmiyorum ama Türkiye’de daha önce kimse yapmadı.”
Oyunu hazırlarken epey zorlandıklarını da kaydeden Kılıç, misafirlerin de izlerken zorlanacaklarını “İzlerken siz de zorlanacaksınız, kolay kolay yenilir yutulur bir oyun yapmadık çünkü” diyerek seyircilere iyi seyirler diledi.