'30 Senedir Dünyanın En Zor Coğrafyasında Mücadele Ediyoruz'
Eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar: 'Bu mücadele sadece askerle terörist, polisle eşkıya arasında kaldı. Allah'a bin şükür ki iman sahibi Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın çoğu devletin yanında saf tuttu'
Eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, "30 senedir dünyanın en zor coğrafyasında mücadele ediyoruz. Bu mücadele sadece askerle terörist, polisle eşkıya arasında kaldı. Allah'a bin şükür ki iman sahibi Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın çoğu devletin yanında saf tuttu." dedi.
Suriçi Grubunca düzenlenen toplantıda ABD Başkanı Trump tarafından imzalanan yaptırımlara tepki gösteren Ağar, " 'ABD ile olan ilişkilerimizde itidalle davranalım diyorlar' Neyin itidali? Nedir bu Amerikan uşaklığı anlamadım?" dedi.
Ağar, şöyle devam etti:
"Atatürk, CHP'yi neyle kurdu? Kuvaımilliye hukukuyla kurdu. Ne var bunun içinde? Anti emperyalist tavır var. Tam bağımsızlık var. Milli değerlere sahip olmak var. ABD senatosunda kabul edilen yaptırımların içinde F-35'lerden başka Türk Akım Projesine taşeronluk ve müteahhitlik yapan bütün şirketlere ambargo koyacaklar. Niye? Ne hakla? ABD bu dünyanın eşkıyası mı? Jandarması mı? Komşu bütün devletlerle anlaşmışım, Rusya ve Avrupalı ülkelerle de anlaşıyorum. Transit ülke olarak Türkiye çok büyük güç kazanıyor. Bir yandan Türk Akımı, diğer taraftan Azerbaycan doğalgazı TANAP ile Avrupa'ya yansıtıyoruz. Türkiye tabii bunlardan ciddi bir ekonomik ve siyasi güç kazanıyor. 'Bunların önünü nasıl keseceğiz?' çalışması içindeler."
Türkiye'nin bölgesinde güçlenmesiyle ABD'nin ekonomik baskıları artırabileceği uyarısında bulunan Ağar, "Bir başka NATO ülkesi Rusya'dan S-300, S-400 alırken ağzını açmayanlar, biz aldığımız vakit kabahat oluyor. Niye? Çünkü Türkiye güçleniyor. Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durmanın gayreti içinde. Bu yaptırımlar içine daha büyük enerji şirketlerinin veya bankacılığı koyarlarsa Türk ekonomisi üzerinde geçmiş iki sene evvel olduğu gibi ağır baskılar getirebilme ihtimali vardır." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin Libya ile imzaladığı mutabakata da değinen Ağar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Muhtıra imzalamakla iş bitmiş değil, şimdi ciddi problemler var tabii. Bir takım uşak güçler tarafından desteklenen Hafter güçleri, içerideki milli güçlere karşı saldırı içindeler. Bugün onların yanında şeklen duran BM kararlarına göre meşru tanınan Trablus hükümetini fiilen destekleyebilen tek ülke biziz. Maalesef emperyalizm her zaman yaptığı gibi uşak yönetimleri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır vasıtasıyla karşıt güçlere destek veriyor. Mısır öylesine bihaber ki dünyadan, İsrail bunun farkına vardı şimdi tereddüt içinde. Türkiye'nin Libya ile imzaladığı deniz mutabakatının Mısır'a çok büyük faydası var. Kendi münhasır bölgesinin çok sınırları genişleyecek. Mısır, Güney Kıbrıs Rum kesimi ile anlaşma yapıyor artık. Hangi gerekçeyle? Tarihsel bir beraberliğiniz mi var? Ekonomik avantajlar için değil sadece uşak olduğu için. Talimat veriliyor öyle yapılıyor."
Türkiye'nin devlet-millet kaynaşması içinde terörle mücadele ettiğine vurgu yapan Ağar, "30 senedir dünyanın en zor coğrafyasında mücadele ediyoruz. Bu mücadele sadece askerle terörist, polisle eşkıya arasında kaldı. Allah'a bin şükür ki iman sahibi Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın çoğu devletin yanında saf tuttu. Çok mübarek bir tavırdır. Bunu saygıyla karşılamak lazım." diye konuştu.
"Çocuğu yanlış yola sapmış, çatışmada ölmüşse 'devlete karşı gelmeyecekti, Allah devlete zeval vermesin' diyebilecek haysiyete sahip insanlar olduğu için ne kadar iftihar etsek azdır." diyen Ağar, şöyle konuştu:
"Bu bakımdan çok yıllar uğraşmalarına rağmen Türkü Kürtten ayıramazlar. Türkiye bu çatışmayı asla halka yansıtmadı. Halkın desteğini de yanına alarak bu mücadeleyi yapabilecek dünyada başka bir devlet yoktur. Cumhurbaşkanın kişiliği fevkalade önemlidir. Onu ayrı bir yerde tutmak lazım. Gerek FETÖ mücadelesi, gerekse PKK mücadelesinde kitleler tarafından algılanışı, duyulan güven bu mücadelenin sağlıklı ve başarılı bir şekilde götürülmesinde de önemli bir unsur olduğunu gözden ırak tutmamak lazım. Türkiye'nin iktidar ve muhalefetiyle dış politikada tek ses olması önemli. Türkiye hakikaten önemli bir eşiktedir. Bu eşiği de Allah'ın izniyle geçecektir. Bunun için yüksek bir irade birliği, karakter birliği gerekir. Ben isterim ki dış politikalar konusunda dış işleri bakanı muhalefet partileriyle daha iyi olsun. Karşılıklı fikir alışverişi olsun ve kale gibi de hükümetin ve devletin arkasında dursunlar. Dışarıya karşı bizim en önemli göstergemiz budur."
- "Biz uşak olamayız"
15 Temmuz darbe teşebbüsü karşısında ABD'nin tavrını eleştiren Ağar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Allah'ın her zaman bu ülkeyi koruduğuna inanırım. 15 Temmuz gecesi nasıl bir felaketten döndüğümüz ortada. Bir büyük felaketten nasıl kurtulduğumuz ortadadır. Bir yanda milletin feraseti, imanı, Cumhurbaşkanın liderliği, bir yanda devlete sadakatle bağlı asker ve polisimizin varlığı ve Allah'ın yardımıyla kurtulduk. Gece yarısı üçte olsa ne sıkıntılar olacağı ortada. İncirlik Üssü'nden tanker uçakları kalkıyor. Diyarbakır'dan gelip Ankara'yı bombalayacak uçaklar havada ikmal yapıyorlar Amerikalı beylerin haberi yok. Sabaha kadar da bekliyorlar. Başarılı olursa o zaman kanaat açıklayacaklar ama açıklayamıyorlar. Bir yandan da bu işlerin başındaki adamı ABD'de güle oynaya misafir ediyorlar. Bu nasıl dostluk? Ne zaman samimi olacaksınız? 'Bizim dilediğimiz gibi, bir BAE gibi, Suudi Arabistan gibi olursanız dost olursunuz' Biz uşak olamayız."
Kaynak: AA
Suriçi Grubunca düzenlenen toplantıda ABD Başkanı Trump tarafından imzalanan yaptırımlara tepki gösteren Ağar, " 'ABD ile olan ilişkilerimizde itidalle davranalım diyorlar' Neyin itidali? Nedir bu Amerikan uşaklığı anlamadım?" dedi.
Ağar, şöyle devam etti:
"Atatürk, CHP'yi neyle kurdu? Kuvaımilliye hukukuyla kurdu. Ne var bunun içinde? Anti emperyalist tavır var. Tam bağımsızlık var. Milli değerlere sahip olmak var. ABD senatosunda kabul edilen yaptırımların içinde F-35'lerden başka Türk Akım Projesine taşeronluk ve müteahhitlik yapan bütün şirketlere ambargo koyacaklar. Niye? Ne hakla? ABD bu dünyanın eşkıyası mı? Jandarması mı? Komşu bütün devletlerle anlaşmışım, Rusya ve Avrupalı ülkelerle de anlaşıyorum. Transit ülke olarak Türkiye çok büyük güç kazanıyor. Bir yandan Türk Akımı, diğer taraftan Azerbaycan doğalgazı TANAP ile Avrupa'ya yansıtıyoruz. Türkiye tabii bunlardan ciddi bir ekonomik ve siyasi güç kazanıyor. 'Bunların önünü nasıl keseceğiz?' çalışması içindeler."
Türkiye'nin bölgesinde güçlenmesiyle ABD'nin ekonomik baskıları artırabileceği uyarısında bulunan Ağar, "Bir başka NATO ülkesi Rusya'dan S-300, S-400 alırken ağzını açmayanlar, biz aldığımız vakit kabahat oluyor. Niye? Çünkü Türkiye güçleniyor. Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durmanın gayreti içinde. Bu yaptırımlar içine daha büyük enerji şirketlerinin veya bankacılığı koyarlarsa Türk ekonomisi üzerinde geçmiş iki sene evvel olduğu gibi ağır baskılar getirebilme ihtimali vardır." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin Libya ile imzaladığı mutabakata da değinen Ağar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Muhtıra imzalamakla iş bitmiş değil, şimdi ciddi problemler var tabii. Bir takım uşak güçler tarafından desteklenen Hafter güçleri, içerideki milli güçlere karşı saldırı içindeler. Bugün onların yanında şeklen duran BM kararlarına göre meşru tanınan Trablus hükümetini fiilen destekleyebilen tek ülke biziz. Maalesef emperyalizm her zaman yaptığı gibi uşak yönetimleri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır vasıtasıyla karşıt güçlere destek veriyor. Mısır öylesine bihaber ki dünyadan, İsrail bunun farkına vardı şimdi tereddüt içinde. Türkiye'nin Libya ile imzaladığı deniz mutabakatının Mısır'a çok büyük faydası var. Kendi münhasır bölgesinin çok sınırları genişleyecek. Mısır, Güney Kıbrıs Rum kesimi ile anlaşma yapıyor artık. Hangi gerekçeyle? Tarihsel bir beraberliğiniz mi var? Ekonomik avantajlar için değil sadece uşak olduğu için. Talimat veriliyor öyle yapılıyor."
Türkiye'nin devlet-millet kaynaşması içinde terörle mücadele ettiğine vurgu yapan Ağar, "30 senedir dünyanın en zor coğrafyasında mücadele ediyoruz. Bu mücadele sadece askerle terörist, polisle eşkıya arasında kaldı. Allah'a bin şükür ki iman sahibi Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın çoğu devletin yanında saf tuttu. Çok mübarek bir tavırdır. Bunu saygıyla karşılamak lazım." diye konuştu.
"Çocuğu yanlış yola sapmış, çatışmada ölmüşse 'devlete karşı gelmeyecekti, Allah devlete zeval vermesin' diyebilecek haysiyete sahip insanlar olduğu için ne kadar iftihar etsek azdır." diyen Ağar, şöyle konuştu:
"Bu bakımdan çok yıllar uğraşmalarına rağmen Türkü Kürtten ayıramazlar. Türkiye bu çatışmayı asla halka yansıtmadı. Halkın desteğini de yanına alarak bu mücadeleyi yapabilecek dünyada başka bir devlet yoktur. Cumhurbaşkanın kişiliği fevkalade önemlidir. Onu ayrı bir yerde tutmak lazım. Gerek FETÖ mücadelesi, gerekse PKK mücadelesinde kitleler tarafından algılanışı, duyulan güven bu mücadelenin sağlıklı ve başarılı bir şekilde götürülmesinde de önemli bir unsur olduğunu gözden ırak tutmamak lazım. Türkiye'nin iktidar ve muhalefetiyle dış politikada tek ses olması önemli. Türkiye hakikaten önemli bir eşiktedir. Bu eşiği de Allah'ın izniyle geçecektir. Bunun için yüksek bir irade birliği, karakter birliği gerekir. Ben isterim ki dış politikalar konusunda dış işleri bakanı muhalefet partileriyle daha iyi olsun. Karşılıklı fikir alışverişi olsun ve kale gibi de hükümetin ve devletin arkasında dursunlar. Dışarıya karşı bizim en önemli göstergemiz budur."
- "Biz uşak olamayız"
15 Temmuz darbe teşebbüsü karşısında ABD'nin tavrını eleştiren Ağar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Allah'ın her zaman bu ülkeyi koruduğuna inanırım. 15 Temmuz gecesi nasıl bir felaketten döndüğümüz ortada. Bir büyük felaketten nasıl kurtulduğumuz ortadadır. Bir yanda milletin feraseti, imanı, Cumhurbaşkanın liderliği, bir yanda devlete sadakatle bağlı asker ve polisimizin varlığı ve Allah'ın yardımıyla kurtulduk. Gece yarısı üçte olsa ne sıkıntılar olacağı ortada. İncirlik Üssü'nden tanker uçakları kalkıyor. Diyarbakır'dan gelip Ankara'yı bombalayacak uçaklar havada ikmal yapıyorlar Amerikalı beylerin haberi yok. Sabaha kadar da bekliyorlar. Başarılı olursa o zaman kanaat açıklayacaklar ama açıklayamıyorlar. Bir yandan da bu işlerin başındaki adamı ABD'de güle oynaya misafir ediyorlar. Bu nasıl dostluk? Ne zaman samimi olacaksınız? 'Bizim dilediğimiz gibi, bir BAE gibi, Suudi Arabistan gibi olursanız dost olursunuz' Biz uşak olamayız."