GRAFİKLİ - Lübnan İle İsrail'in Deniz Sınırı Anlaşmazlığı Yine Gündemde
İsrail'in, Lübnan'daki siyasi ve ekonomik krizi fırsat bilip bu ülkenin Akdeniz'deki gaz ve petrol kaynaklarına göz diktiği iddia ediliyor.
MAHMUT GELDİ - İsrail'in Lübnan karasularında petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinde bulunduğu iddiası, iki ülke arasında uzun yıllardır devam eden deniz sınırı anlaşmazlığını yeniden gündeme getirdi.
Lübnan basını, İsrail açıklarında aylardır çalışmalar yürüten Yunanistan'a ait Panama bandıralı "Med Surveyor" gemisinin geçen ay iki ülke arasındaki tartışmalı deniz sahasını geçerek Lübnan karasularında arama yaptığına dikkat çekti.
İsrail için Akdeniz’de 1 Nisan'dan beri çalışmalarda bulunan Panama bandrollü geminin, 27 Kasım'da Lübnan karasularında 7 -18 dakika boyunca kaldığı tespit edildi. İki ülke arasındaki kara ve deniz sınırlarını, gerginliklere karşı korumakla görevli Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) ise olayı görmezden geldi.
Tel Aviv'in iki ülke arasındaki tartışmalı deniz sahasında bulunan gaz ve petrol hacmiyle ilgili veri topladığı öne sürülürken, Lübnan'ın ise buna karşı vakit kaybetmeden Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurması gerektiğine işaret edildi.
- İsrail fırsatçılık mı yapıyor?
Basındaki haberlerde İsrail'in, Lübnan'daki siyasi ve ekonomik krizi fırsat bilip ülkenin Akdeniz'deki gaz ve petrol kaynaklarına göz diktiği iddia edildi.
Haberlerde İsrail'in, on yıllardan beri sürekli olarak siyasi iç çekişmelerle zaman kaybeden Lübnan'ı istikrarsızlaştırma ve zenginliklerine el koymaya dönük fırsatçılık yaptığı ifade edildi.
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri liderliğindeki Kalkınma ve Kurtuluş Bloku Genel Sekreteri Enver el-Halil, önceki gün başkent Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında, farklı konulara odaklanan Lübnanlıların, İsrail'in ülke egemenliğine yönelik ihlallerine kayıtsız kalmamaları gerektiğini söyledi.
İsrail için Akdeniz'de hidrografik ölçüm çalışmaları yapan Med Surveyor gemisinin Lübnan karasularını ihlal etmesine karşılık UNIFIL'in gerekli işlemleri başlatmadığını aktaran Halil, İsrail ihlalleri karşısında BM'ye sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.
Milletvekili Mişel Musa de ülkede yaklaşık 2 aydır devam eden protestolar ve istifa eden hükümetin yerine yeni bir hükümetin kurulmasına ilişkin yerel basına değerlendirmelerde bulunurken bu meseleye dikkati çekti.
Siyasi krizin aşılması ve yeni hükümetin biran önce kurulması gerektiğini söyleyen Musa, İsrail'in Lübnan'daki mevcut durumdan yararlanarak kendi adına birtakım kazanımlar elde etmeye çalıştığını ifade etti.
- İsrail ile Lübnan arasında deniz sahası anlaşmazlığı
Lübnan ile İsrail arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı, bir Amerikan şirketin 2009 yılında Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz rezervi keşfetmesi ile gündeme gelmeye başlıyor. İki ülke arasındaki anlaşmazlık, o tarihten bu yana belli aralıklarla tartışılıyor veya karşılıklı olarak bir tehdit aracı olarak kullanılıyor.
Uzmanlar, Lübnan'ın yaklaşık 22 bin kilometrekarelik deniz sahasındaki doğal gaz rezervinin 96 trilyon metreküp, petrol rezervinin ise yıllık 865 milyon varil olduğunu tahmin ediyor. Lübnanlı yetkililer, doğal gaz ve petrolden gelecek gelirin, dünyanın en fazla kamu borcu olan devletlerinden biri olan Lübnan'ın bu borcunu azaltacağını düşünüyor.
Daha önce de Beyrut yönetiminin, 2017 yılında Lübnan'ın deniz sahasında belirlenen 10 arama bloğundan 1, 4, 8, 9 ve 10 numaralı blokları ihaleye çıkartarak uluslararası şirketlerin yatırımına sunmasıyla tartışmalar alevlenmişti.
Lübnan'ın bu hamlesi Blok 9'un konumu nedeniyle İsrail'in tepkisine neden olmuştu. Çünkü İsrail sınırına paralel olarak uzanan Blok 9'un bir bölümü, Tel Aviv'in iddiasına göre İsrail karasuları içinde yer alıyor. Ayrıca İsrail ve Lübnan deniz sınırları arasında kalan 860 kilometrekarelik 3 blok nedeniyle de iki ülke arasındaki anlaşmazlık devam ediyor.
Son olarak iki ülke arasındaki sınırların nihai olarak karara bağlanması için bu yıl ABD'nin ara buluculuk ettiği bir diyalog süreci başlatıldı.
Eski ABD Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu Sorumlusu Müsteşar Vekili David Satterfield, bu çerçevede Lübnan ve İsrail'e birçok ziyaret gerçekleştirdi.
Beyrut yönetimi, ABD himayesinde Lübnan, İsrail ve BM'den oluşan üçlü bir komitenin kurulmasını öneriyor.
- Lübnan'ın doğal gaz ve petrol arama süreci
Lübnan hükümeti, 4 Ocak 2017'de, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) olarak adlandırılan Lübnan'ın deniz sahasındaki petrol ve doğal gaz aramalarını başlatacak iki kararnameyi onayladı. Kararnameler ile ihaleye açılacak blokların seçilmesi, arama yapacak şirketler için lisanslama ve gelirlerin paylaşılmasına ilişkin modelin belirlenmesi süreci başlamış oldu.
Lübnan Petrol İdaresi tarafından Lübnan deniz sahasında belirlenen 10 arama bölgesinden 5'i için teklif süreci açıldı.
Bakanlar Kurulu da Aralık 2017'de Fransa'nın Total, İtalya'nın ENI ve Rusya'nın Novatek şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma, Lübnan'ın deniz sahasında belirlenen 10 deniz bloğunun kuzeyindeki 4. blok ve güneyindeki 9. blok için petrol arama ve çıkarma izni verdi.
Lübnan hükümeti, bu ay içinde 4. blokta arama faaliyetlerini başlatmayı planlıyordu ancak 17 Ekim'de ekonomik kriz ve ardı arkası kesilmeyen vergilere karşı halkın sokağı dökülmesi sonucu önceki ay istifa etmek zorunda kaldı.
Kaynak: AA
Lübnan basını, İsrail açıklarında aylardır çalışmalar yürüten Yunanistan'a ait Panama bandıralı "Med Surveyor" gemisinin geçen ay iki ülke arasındaki tartışmalı deniz sahasını geçerek Lübnan karasularında arama yaptığına dikkat çekti.
İsrail için Akdeniz’de 1 Nisan'dan beri çalışmalarda bulunan Panama bandrollü geminin, 27 Kasım'da Lübnan karasularında 7 -18 dakika boyunca kaldığı tespit edildi. İki ülke arasındaki kara ve deniz sınırlarını, gerginliklere karşı korumakla görevli Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) ise olayı görmezden geldi.
Tel Aviv'in iki ülke arasındaki tartışmalı deniz sahasında bulunan gaz ve petrol hacmiyle ilgili veri topladığı öne sürülürken, Lübnan'ın ise buna karşı vakit kaybetmeden Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurması gerektiğine işaret edildi.
- İsrail fırsatçılık mı yapıyor?
Basındaki haberlerde İsrail'in, Lübnan'daki siyasi ve ekonomik krizi fırsat bilip ülkenin Akdeniz'deki gaz ve petrol kaynaklarına göz diktiği iddia edildi.
Haberlerde İsrail'in, on yıllardan beri sürekli olarak siyasi iç çekişmelerle zaman kaybeden Lübnan'ı istikrarsızlaştırma ve zenginliklerine el koymaya dönük fırsatçılık yaptığı ifade edildi.
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri liderliğindeki Kalkınma ve Kurtuluş Bloku Genel Sekreteri Enver el-Halil, önceki gün başkent Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında, farklı konulara odaklanan Lübnanlıların, İsrail'in ülke egemenliğine yönelik ihlallerine kayıtsız kalmamaları gerektiğini söyledi.
İsrail için Akdeniz'de hidrografik ölçüm çalışmaları yapan Med Surveyor gemisinin Lübnan karasularını ihlal etmesine karşılık UNIFIL'in gerekli işlemleri başlatmadığını aktaran Halil, İsrail ihlalleri karşısında BM'ye sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.
Milletvekili Mişel Musa de ülkede yaklaşık 2 aydır devam eden protestolar ve istifa eden hükümetin yerine yeni bir hükümetin kurulmasına ilişkin yerel basına değerlendirmelerde bulunurken bu meseleye dikkati çekti.
Siyasi krizin aşılması ve yeni hükümetin biran önce kurulması gerektiğini söyleyen Musa, İsrail'in Lübnan'daki mevcut durumdan yararlanarak kendi adına birtakım kazanımlar elde etmeye çalıştığını ifade etti.
- İsrail ile Lübnan arasında deniz sahası anlaşmazlığı
Lübnan ile İsrail arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı, bir Amerikan şirketin 2009 yılında Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz rezervi keşfetmesi ile gündeme gelmeye başlıyor. İki ülke arasındaki anlaşmazlık, o tarihten bu yana belli aralıklarla tartışılıyor veya karşılıklı olarak bir tehdit aracı olarak kullanılıyor.
Uzmanlar, Lübnan'ın yaklaşık 22 bin kilometrekarelik deniz sahasındaki doğal gaz rezervinin 96 trilyon metreküp, petrol rezervinin ise yıllık 865 milyon varil olduğunu tahmin ediyor. Lübnanlı yetkililer, doğal gaz ve petrolden gelecek gelirin, dünyanın en fazla kamu borcu olan devletlerinden biri olan Lübnan'ın bu borcunu azaltacağını düşünüyor.
Daha önce de Beyrut yönetiminin, 2017 yılında Lübnan'ın deniz sahasında belirlenen 10 arama bloğundan 1, 4, 8, 9 ve 10 numaralı blokları ihaleye çıkartarak uluslararası şirketlerin yatırımına sunmasıyla tartışmalar alevlenmişti.
Lübnan'ın bu hamlesi Blok 9'un konumu nedeniyle İsrail'in tepkisine neden olmuştu. Çünkü İsrail sınırına paralel olarak uzanan Blok 9'un bir bölümü, Tel Aviv'in iddiasına göre İsrail karasuları içinde yer alıyor. Ayrıca İsrail ve Lübnan deniz sınırları arasında kalan 860 kilometrekarelik 3 blok nedeniyle de iki ülke arasındaki anlaşmazlık devam ediyor.
Son olarak iki ülke arasındaki sınırların nihai olarak karara bağlanması için bu yıl ABD'nin ara buluculuk ettiği bir diyalog süreci başlatıldı.
Eski ABD Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu Sorumlusu Müsteşar Vekili David Satterfield, bu çerçevede Lübnan ve İsrail'e birçok ziyaret gerçekleştirdi.
Beyrut yönetimi, ABD himayesinde Lübnan, İsrail ve BM'den oluşan üçlü bir komitenin kurulmasını öneriyor.
- Lübnan'ın doğal gaz ve petrol arama süreci
Lübnan hükümeti, 4 Ocak 2017'de, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) olarak adlandırılan Lübnan'ın deniz sahasındaki petrol ve doğal gaz aramalarını başlatacak iki kararnameyi onayladı. Kararnameler ile ihaleye açılacak blokların seçilmesi, arama yapacak şirketler için lisanslama ve gelirlerin paylaşılmasına ilişkin modelin belirlenmesi süreci başlamış oldu.
Lübnan Petrol İdaresi tarafından Lübnan deniz sahasında belirlenen 10 arama bölgesinden 5'i için teklif süreci açıldı.
Bakanlar Kurulu da Aralık 2017'de Fransa'nın Total, İtalya'nın ENI ve Rusya'nın Novatek şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma, Lübnan'ın deniz sahasında belirlenen 10 deniz bloğunun kuzeyindeki 4. blok ve güneyindeki 9. blok için petrol arama ve çıkarma izni verdi.
Lübnan hükümeti, bu ay içinde 4. blokta arama faaliyetlerini başlatmayı planlıyordu ancak 17 Ekim'de ekonomik kriz ve ardı arkası kesilmeyen vergilere karşı halkın sokağı dökülmesi sonucu önceki ay istifa etmek zorunda kaldı.