BBP Genel Başkanı Destici'den Nobel Edebiyat Ödülü Tepkisi Açıklaması
'Soykırıma sahip çıkan bir yazara Nobel Edebiyat Ödülü veriliyor. Sanki dünyada başka edebiyatçı kalmadı. Bu bütün insanlığa, özellikle mazlum Bosna Hersek halkına hakarettir' 'Doğu Türkistan'daki zulümlere son verilmediği sürece Çin'le ilişkilerimiz askıya alınmalı'
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, soykırıma sahip çıkan bir yazara Nobel Edebiyat Ödülü verildiğini belirterek, "Sanki dünyada başka edebiyatçı kalmadı. Bu bütün insanlığa, özellikle mazlum Bosna Hersek halkına hakarettir." dedi.
Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Yazar Hüseyin Nihal Atsız'a vefatının yıl dönümünde Allah'tan rahmet diledi.
Dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerinin evlat nöbetini sürdürdüğünü anımsatan Destici, "Kendilerini azimli, kararlı duruşlarından dolayı tebrik ediyorum. Netice de alınıyor. O annelerden Hatice Ceylan, evladına kavuştu. Ümidimiz bütün annelerin evlatlarına kavuşması." diye konuştu.
"Meclis çatısı altında varlığını sürdüren siyasi bölücülerin, PKK'nın sözcülerinin barıştan, insan haklarından, vicdandan bahsettiklerini, kadın ve çocuk hakları gündeme geldiğinde adeta meydanı kimseye bırakmadığını" ifade eden Destici, "Evlatlarını isteyen Diyarbakır annelerinin yüzüne bakacak halleri yok. Bunlar da bu işin içindeler. Onlara çağrımız; gittiğiniz yol, yol değildir. Terörü desteklemekle bir yere varılamaz. Terörle aranıza mesafe koyun ve terörü lanetleyin." dedi.
Yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine tepki gösteren Destici, "Bosna Hersek'te dünyanın kabul ettiği soykırım gerçekleştirildi. Uluslararası mahkemeler soykırımı gerçekleştiren başta Miloseviç ve Karaciç olmak üzere bunun emrini verenleri mahkum etti. Ama bütün bunlara sahip çıkan bir yazara Nobel Edebiyat Ödülü veriliyor. Sanki dünyada başka edebiyatçı kalmadı. Sanki dünyanın en iyi edebiyatçısı soykırım sevicisi Peter Handke'den başka kimse kalmadı. Bu bütün insanlığa, özellikle mazlum Bosna Hersek halkına hakarettir." değerlendirmesini yaptı.
Destici, Türkiye'nin Nobel Ödül Töreni'ne katılmamasını doğru bulduğunu, bu törenlere bundan sonra hiç katılmaması gerektiğini söyledi.
Dün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu hatırlatan Destici, insan haklarının başta Doğu Türkistan olmak üzere dünyanın pek çok noktasında ihlal edilmeye devam ettiğini belirtti.
"Doğu Türkistanlıların, katil Çin'in çizmeleri altında ezildiğine ve soykırıma tabi tutulduğuna" dikkati çeken Destici, "Doğu Türkistan'daki çocuklar ailelerinden zorla koparılarak zulüm kamplarına götürülüyor, orada asimile ediliyor. Artık Çin'e dur deme zamanı geldi. Bazı ülkelerden zulme karşı yükselen sesler var. En güçlü ses Türkiye'den ve TBMM'den yükselmelidir." diye konuştu.
Doğu Türkistan'ın yalnız olmadığını, zulümlere son verilmediği sürece Çin'le ilişkilerin askıya alınması gerektiğini vurgulayan Destici, "Esed rejimiyle ilişkilerimiz kendi halkına zulmediyor, halkını katlediyor diye koptu. Aynı tavır Çin'e karşı da gösterilmelidir. Biz Çin'e mahkum değiliz. Dış ticaret açığımızın önemli bir kısmı Çin'le olan ticaretimizden kaynaklanıyor. Çin'den petrol, gaz almıyoruz. Üreteceğimiz ya da farklı ülkelerin üreteceği şeyleri alıyoruz. Türkiye bu konuda daha fazla sessiz kalamaz. Sesini güçlü şekilde yükseltmek zorundadır." ifadelerini kullandı.
Kadın cinayetlerinin yürekleri yakmaya devam ettiğini söyleyen Destici, mevcut yasaların, bu cinayetleri önlemeye yetmediğini, bu suçları işleyenlerin daha ağır cezalarla muhatap olması gerektiğini belirtti.
Daha önce BBP olarak Meclise, kadınları öldürenler ve askeri, polisi ve sivilleri şehit edenlere idam cezası getirilmesine ilişkin Anayasa değişikliği teklifi verdiklerini hatırlatan Destici, "Mecliste her gün kadın, insan, çocuk haklarından bahseden gruplara da sesleniyorum, konuşmayla olmaz, uygulamaya geçmemiz lazım. Buna en çok Meclisteki kadın milletvekillerinin 'Evet' demesi lazım." görüşünü dile getirdi.
Türkiye ile Libya arasında imzalanan Akdeniz'de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik anlaşmaya değinen Destici, "Bu stratejik anlaşmayı gerçekleştirenleri tebrik ediyorum." dedi.
Türkiye'nin anlaşmanın uygulanabilmesi ve uzun süre yürürlükte kalabilmesi için Libya'ya her türlü desteği vermesi gerektiğinin altını çizen Destici, "Libya hükümeti böyle bir talepte bulunursa bu TBMM'ye gelecek. Şimdiden BBP olarak bunu destekliyoruz. Çünkü bu anlaşma Doğu Akdeniz'deki varlığımızın garantilerinden biridir." diye konuştu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun çalışmalarını sürdürdüğüne işaret eden Destici, asgari ücretin 2 bin 475 lira olması gerektiğini bildirdi.
Kaynak: AA
Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Yazar Hüseyin Nihal Atsız'a vefatının yıl dönümünde Allah'tan rahmet diledi.
Dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerinin evlat nöbetini sürdürdüğünü anımsatan Destici, "Kendilerini azimli, kararlı duruşlarından dolayı tebrik ediyorum. Netice de alınıyor. O annelerden Hatice Ceylan, evladına kavuştu. Ümidimiz bütün annelerin evlatlarına kavuşması." diye konuştu.
"Meclis çatısı altında varlığını sürdüren siyasi bölücülerin, PKK'nın sözcülerinin barıştan, insan haklarından, vicdandan bahsettiklerini, kadın ve çocuk hakları gündeme geldiğinde adeta meydanı kimseye bırakmadığını" ifade eden Destici, "Evlatlarını isteyen Diyarbakır annelerinin yüzüne bakacak halleri yok. Bunlar da bu işin içindeler. Onlara çağrımız; gittiğiniz yol, yol değildir. Terörü desteklemekle bir yere varılamaz. Terörle aranıza mesafe koyun ve terörü lanetleyin." dedi.
Yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine tepki gösteren Destici, "Bosna Hersek'te dünyanın kabul ettiği soykırım gerçekleştirildi. Uluslararası mahkemeler soykırımı gerçekleştiren başta Miloseviç ve Karaciç olmak üzere bunun emrini verenleri mahkum etti. Ama bütün bunlara sahip çıkan bir yazara Nobel Edebiyat Ödülü veriliyor. Sanki dünyada başka edebiyatçı kalmadı. Sanki dünyanın en iyi edebiyatçısı soykırım sevicisi Peter Handke'den başka kimse kalmadı. Bu bütün insanlığa, özellikle mazlum Bosna Hersek halkına hakarettir." değerlendirmesini yaptı.
Destici, Türkiye'nin Nobel Ödül Töreni'ne katılmamasını doğru bulduğunu, bu törenlere bundan sonra hiç katılmaması gerektiğini söyledi.
Dün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu hatırlatan Destici, insan haklarının başta Doğu Türkistan olmak üzere dünyanın pek çok noktasında ihlal edilmeye devam ettiğini belirtti.
"Doğu Türkistanlıların, katil Çin'in çizmeleri altında ezildiğine ve soykırıma tabi tutulduğuna" dikkati çeken Destici, "Doğu Türkistan'daki çocuklar ailelerinden zorla koparılarak zulüm kamplarına götürülüyor, orada asimile ediliyor. Artık Çin'e dur deme zamanı geldi. Bazı ülkelerden zulme karşı yükselen sesler var. En güçlü ses Türkiye'den ve TBMM'den yükselmelidir." diye konuştu.
Doğu Türkistan'ın yalnız olmadığını, zulümlere son verilmediği sürece Çin'le ilişkilerin askıya alınması gerektiğini vurgulayan Destici, "Esed rejimiyle ilişkilerimiz kendi halkına zulmediyor, halkını katlediyor diye koptu. Aynı tavır Çin'e karşı da gösterilmelidir. Biz Çin'e mahkum değiliz. Dış ticaret açığımızın önemli bir kısmı Çin'le olan ticaretimizden kaynaklanıyor. Çin'den petrol, gaz almıyoruz. Üreteceğimiz ya da farklı ülkelerin üreteceği şeyleri alıyoruz. Türkiye bu konuda daha fazla sessiz kalamaz. Sesini güçlü şekilde yükseltmek zorundadır." ifadelerini kullandı.
Kadın cinayetlerinin yürekleri yakmaya devam ettiğini söyleyen Destici, mevcut yasaların, bu cinayetleri önlemeye yetmediğini, bu suçları işleyenlerin daha ağır cezalarla muhatap olması gerektiğini belirtti.
Daha önce BBP olarak Meclise, kadınları öldürenler ve askeri, polisi ve sivilleri şehit edenlere idam cezası getirilmesine ilişkin Anayasa değişikliği teklifi verdiklerini hatırlatan Destici, "Mecliste her gün kadın, insan, çocuk haklarından bahseden gruplara da sesleniyorum, konuşmayla olmaz, uygulamaya geçmemiz lazım. Buna en çok Meclisteki kadın milletvekillerinin 'Evet' demesi lazım." görüşünü dile getirdi.
Türkiye ile Libya arasında imzalanan Akdeniz'de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik anlaşmaya değinen Destici, "Bu stratejik anlaşmayı gerçekleştirenleri tebrik ediyorum." dedi.
Türkiye'nin anlaşmanın uygulanabilmesi ve uzun süre yürürlükte kalabilmesi için Libya'ya her türlü desteği vermesi gerektiğinin altını çizen Destici, "Libya hükümeti böyle bir talepte bulunursa bu TBMM'ye gelecek. Şimdiden BBP olarak bunu destekliyoruz. Çünkü bu anlaşma Doğu Akdeniz'deki varlığımızın garantilerinden biridir." diye konuştu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun çalışmalarını sürdürdüğüne işaret eden Destici, asgari ücretin 2 bin 475 lira olması gerektiğini bildirdi.