Dil Öğreniminde Pratik İçin Yazılım Geliştirdiler
Kırıkkale Üniversitesinde KOSGEB desteğiyle geliştirilen ve sanal gerçeklik gözlüğünün içerisine yüklenen yazılımla bireylerin İngilizce eğitimi için pratik yapabilmeleri sağlanıyor Kırıkkale Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Rıdvan Kağan Ağca: 'Sanal ortamda yapay zekalı bir 'chatbot'la kullanıcıların sohbet edebilmelerini sağladık. Aslında çıkış felsefemiz bu. Dil öğrenmedeki pratik yapma sorununa çözüm üretme amacımız vardı' 'Bireyin gramer eğitimini aldıktan sonra sanal gerçeklik gözlüğünü takarak, gözlüğün içerisine yüklediğimiz 5 farklı senaryo ile İngilizce pratiği yapabilmesine yardımcı oluyoruz'
FATİH GÖKMEN - Dil öğrenmedeki pratik yapma sorununa çözüm üretmek amacıyla Kırıkkale Üniversitesinde (KKÜ) yazılım geliştirildi.
KKÜ Eğitim Fakültesinden Dr. Öğretim Üyesi Rıdvan Kağan Ağca, 3 öğrencisi ve bir mühendisle Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından (KOSGEB) aldıkları destekle "Sanal Gerçeklik Dil Laboratuvarı" isimli proje geliştirdi.
Ağca ve arkadaşları, Teknopark merkezindeki ofislerinde, dil öğrenmedeki pratik yapma sorununa çare olabilmek amacıyla geliştirdikleri sanal gerçeklik yazılımını "HELIGMA" ismiyle dijital platformlara yükledi.
Bu yazılım, bireylerin sanal gerçeklik gözlüğü içerisine yüklenen 5 farklı senaryo ile aldıkları İngilizce eğitimin pratiğini yapabilmesine yardımcı oluyor. Bir sonraki aşamada ise ders kitaplarındaki diyalogların sanal ortama aktarılması planlanıyor.
Ağca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanal gerçeklik gözlüğü üzerine bir ortam tasarladıklarını söyledi.
Yabancı dil öğretimiyle alakalı bazı problemlerin söz konusu olduğunu ve insanların sürekli eğitim aldığını dile getiren Ağca, şöyle konuştu:
"Bireyler aldıkları eğitimleri gerçek hayatta kullanamadığı için içselleştirme problemi yaşamakta. Bu sebeple benzer nitelikteki eğitimleri tekrar almak zorunda kalmaktalar. Okullarda da yıllarca gramer eğitimleri verilmesine rağmen gençlerimiz üniversiteye geldiklerinde İngilizce ile ilgili ciddi problem yaşıyor. Problemin temel kaynağı olarak yapılan çalışmalara baktığımızda pratik yapamama sıkıntısı baş gösteriyor. Biz de bu sıkıntıyı çözebilmek için sanal ortamda yapay zekalı bir 'chatbot'la kullanıcıların sanal ortamda sohbet edebilmelerini sağladık. Uygulamamız sayesinde mekandan bağımsız bir ortamda bireyler İngilizce dil pratiği yapabilmekte. Aslında çıkış felsefemiz bu. Dil öğrenmedeki pratik yapma sorununa çare ya da çözüm üretme amacımız vardı."
Ağca, bu anlamda proje sundukları KOSGEB'in kendilerine ofisin kurulması, makine teçhizatının alınmasıyla alakalı ciddi desteklerinin olduğunu ifade eden Ağca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatta çalıştırdığımız personelin maaşlarına dahi katkıda bulundu. Ürünümüzün prototipi ortaya çıktı. Ar-Ge çalışması sonuçlandırıldı. Bir sonraki aşamada da ders kitaplarındaki diyalogların sanal ortama aktarılması süreci var. Bireyin, gramer eğitimini aldıktan sonra aldığı eğitimin pratiğini yapabilmesi için sanal gerçeklik gözlüğünü takarak gözlüğün içerisine yüklediğimiz 5 farklı senaryo ile İngilizce pratiği yapabilmesine yardımcı oluyoruz. Bu, maliyeti yüksek cihazlarla bu ortamlar tasarlandı ama biz bunları android cihazlara yükleyerek evlerinde de cardboardlar kullanarak tatbik edebilmelerine yardımcı olacağız. Ücretsiz olarak da sunacağız."
- "Telaffuzu da kontrol eden bir sistem var"
Ağca, sanal gerçeklik gözlüğünün içerisinde 5 farklı senaryonun olduğunu anlatarak, geliştirilen senaryoların bir kişinin yurt dışına çıktığı zaman yaşadığı süreçleri kapsadığını aktardı.
Öncelikle pasaport kontrol noktasında polisle muhatap olması, uçakta yanındaki kişiyle konuşması, uçaktan inince taksiyle oteline gitmesi, otelde resepsiyondaki görevliyle konuşması ve restoranda geçen konuşmaların gözlükte yer aldığını dile getiren Ağca, "Bu, yapılabilirliğini gösteren bir çalışmaydı. Bunu başarıyla tamamladık ve şimdilik herhangi bir problem yok. Yaygınlaştırmaya çalışacağız. Konuşmalarda telaffuzla ilgili bir problem yaşarsa bunu tekrar edebileceği bir durum da ortaya koyduk. Karşılıklı farklı senaryolardan oluşan telaffuzu da kontrol eden bir sistem var." diye konuştu.
Ağca, projelerinin ismini yabancı dil öğretiminde yeni bir yaklaşımla "Sanal Gerçeklik Dil Laboratuvarı" olarak belirlediklerini aktararak, bunun yurt dışında da çok farklı örneklerinin olduğunu bildirdi.
Proje kapsamında sanal gerçeklik gözlüğünü takan kişilerin karşıdan gelen alternatif sorulara cevaplar vermeye çalıştığını ifade eden Ağca, "şunları kaydetti:
Bir cevap üzerinden değil, birden fazla cevap da verebilme söz konusu. Günlük hayatta da sorulan sorulara birden fazla cevap verebilme durumunu göz önüne alarak alternatif cevaplar ürettik. Birey bu cevaplardan birini ifade ettiğinde senaryo ilerliyor."
Kaynak: AA
KKÜ Eğitim Fakültesinden Dr. Öğretim Üyesi Rıdvan Kağan Ağca, 3 öğrencisi ve bir mühendisle Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından (KOSGEB) aldıkları destekle "Sanal Gerçeklik Dil Laboratuvarı" isimli proje geliştirdi.
Ağca ve arkadaşları, Teknopark merkezindeki ofislerinde, dil öğrenmedeki pratik yapma sorununa çare olabilmek amacıyla geliştirdikleri sanal gerçeklik yazılımını "HELIGMA" ismiyle dijital platformlara yükledi.
Bu yazılım, bireylerin sanal gerçeklik gözlüğü içerisine yüklenen 5 farklı senaryo ile aldıkları İngilizce eğitimin pratiğini yapabilmesine yardımcı oluyor. Bir sonraki aşamada ise ders kitaplarındaki diyalogların sanal ortama aktarılması planlanıyor.
Ağca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanal gerçeklik gözlüğü üzerine bir ortam tasarladıklarını söyledi.
Yabancı dil öğretimiyle alakalı bazı problemlerin söz konusu olduğunu ve insanların sürekli eğitim aldığını dile getiren Ağca, şöyle konuştu:
"Bireyler aldıkları eğitimleri gerçek hayatta kullanamadığı için içselleştirme problemi yaşamakta. Bu sebeple benzer nitelikteki eğitimleri tekrar almak zorunda kalmaktalar. Okullarda da yıllarca gramer eğitimleri verilmesine rağmen gençlerimiz üniversiteye geldiklerinde İngilizce ile ilgili ciddi problem yaşıyor. Problemin temel kaynağı olarak yapılan çalışmalara baktığımızda pratik yapamama sıkıntısı baş gösteriyor. Biz de bu sıkıntıyı çözebilmek için sanal ortamda yapay zekalı bir 'chatbot'la kullanıcıların sanal ortamda sohbet edebilmelerini sağladık. Uygulamamız sayesinde mekandan bağımsız bir ortamda bireyler İngilizce dil pratiği yapabilmekte. Aslında çıkış felsefemiz bu. Dil öğrenmedeki pratik yapma sorununa çare ya da çözüm üretme amacımız vardı."
Ağca, bu anlamda proje sundukları KOSGEB'in kendilerine ofisin kurulması, makine teçhizatının alınmasıyla alakalı ciddi desteklerinin olduğunu ifade eden Ağca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatta çalıştırdığımız personelin maaşlarına dahi katkıda bulundu. Ürünümüzün prototipi ortaya çıktı. Ar-Ge çalışması sonuçlandırıldı. Bir sonraki aşamada da ders kitaplarındaki diyalogların sanal ortama aktarılması süreci var. Bireyin, gramer eğitimini aldıktan sonra aldığı eğitimin pratiğini yapabilmesi için sanal gerçeklik gözlüğünü takarak gözlüğün içerisine yüklediğimiz 5 farklı senaryo ile İngilizce pratiği yapabilmesine yardımcı oluyoruz. Bu, maliyeti yüksek cihazlarla bu ortamlar tasarlandı ama biz bunları android cihazlara yükleyerek evlerinde de cardboardlar kullanarak tatbik edebilmelerine yardımcı olacağız. Ücretsiz olarak da sunacağız."
- "Telaffuzu da kontrol eden bir sistem var"
Ağca, sanal gerçeklik gözlüğünün içerisinde 5 farklı senaryonun olduğunu anlatarak, geliştirilen senaryoların bir kişinin yurt dışına çıktığı zaman yaşadığı süreçleri kapsadığını aktardı.
Öncelikle pasaport kontrol noktasında polisle muhatap olması, uçakta yanındaki kişiyle konuşması, uçaktan inince taksiyle oteline gitmesi, otelde resepsiyondaki görevliyle konuşması ve restoranda geçen konuşmaların gözlükte yer aldığını dile getiren Ağca, "Bu, yapılabilirliğini gösteren bir çalışmaydı. Bunu başarıyla tamamladık ve şimdilik herhangi bir problem yok. Yaygınlaştırmaya çalışacağız. Konuşmalarda telaffuzla ilgili bir problem yaşarsa bunu tekrar edebileceği bir durum da ortaya koyduk. Karşılıklı farklı senaryolardan oluşan telaffuzu da kontrol eden bir sistem var." diye konuştu.
Ağca, projelerinin ismini yabancı dil öğretiminde yeni bir yaklaşımla "Sanal Gerçeklik Dil Laboratuvarı" olarak belirlediklerini aktararak, bunun yurt dışında da çok farklı örneklerinin olduğunu bildirdi.
Proje kapsamında sanal gerçeklik gözlüğünü takan kişilerin karşıdan gelen alternatif sorulara cevaplar vermeye çalıştığını ifade eden Ağca, "şunları kaydetti:
Bir cevap üzerinden değil, birden fazla cevap da verebilme söz konusu. Günlük hayatta da sorulan sorulara birden fazla cevap verebilme durumunu göz önüne alarak alternatif cevaplar ürettik. Birey bu cevaplardan birini ifade ettiğinde senaryo ilerliyor."