Bakü'de 'Mevlid-İ Nebi' Programı
Programa Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da katıldı: 'İslam ümmeti olarak aynı tarihin, aynı hüznün ve sevincin mensuplarıyız. Bütün insanlığın huzuru ortak hedefimizdir. Sadece Müslümanlar değil, dünyada herkes huzurlu olsun. İslam'ın ana amacı budur zaten'
Azerbaycan'da, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın katılımıyla Mevlid-i Nebi programı düzenlendi.
Bakü'deki Ejderbey Camisi'nde Erbaş'ın kıldırdığı öğle namazı sonrasında başlayan programa Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, Azerbaycan Dini Kurumlardan Sorumlu Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Gündüz İsmayılov ve çok sayıda kişi katıldı.
Programda, Türkiye'den davet edilen hafızlar Yunus Balcıoğlu, Metin Çakar ve Ferruh Muştuer, Kur'an-ı Kerim, ilahi ve kasideler okudu.
Erbaş, program sonrasında yaptığı konuşmada Hazreti Muhammed'in Müslümanlar için her açıdan en güzel örnek olduğunu söyledi.
Peygamberi sevmenin onun üstün ahlakıyla ahlaklanmak ve getirdiği değerleri yaşamaya gayret etmek olduğunu belirten Erbaş, "Gençlerimizi, çocuklarımızı onun ahlakını öğreterek yetiştirmemiz gerekiyor. Arkamızda peygamber ahlakıyla yetişmiş nesil bırakmalıyız." dedi.
Müslümanların kardeş olduğunu vurgulayan Erbaş, "Bakü'de bir mümin kardeşimizin başına bir acı geldiğinde benim yüreğimin sızlaması gerekir. Benim başıma bir iş geldiğinde Bakü'deki kardeşimizin yüreğinin sızlaması gerekir. İşte kardeşlik bu." ifadelerini kullandı.
Endülüs'ten Orta Asya'ya kurulan ve insanlığa asırlarca adalet, merhamet ve iyilik götüren İslam medeniyetinin tüm Müslümanların ortak medeniyeti olduğunu ifade eden Erbaş, "Bizler bu topraklarda bütün etnik, mezhebi ve meşrebi farklılıklarımızla birlikte Müslümanlar olarak bir bedenin azaları gibiyiz. Mezhebimiz ne olursa olsun, esas Müslümanız. Önemli olan vahdeti sağlayabilmemiz. İslam ümmeti olarak aynı tarihin, aynı hüznün ve sevincin mensuplarıyız. Bütün insanlığın huzuru ortak hedefimizdir. Sadece Müslümanlar değil, dünyada herkes huzurlu olsun. İslam'ın ana amacı budur zaten. İslam barış demektir. Bütün dünya barış içerisinde yaşasın. Kimse zulme uğramasın." şeklinde konuştu.
Müslümanların ortak düşmanının cehalet ve nefret dili olduğuna dikkati çeken Erbaş, şunları söyledi:
"Kerbela ortak acımızdır. Halep, Şam, Gazze, Yemen ortak acımızdır. Kerbela'da, Hz. Hüseyin'in siyasi ihtiraslar uğruna hunharca, insafsızca şehit edilmesi bütün müminleri derinden yaralamış, kalplerimizi incitmiştir. Bunun acısını hep yüreğimizde taşıyoruz. O günden bugüne bölgesi, kültürü, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanları derin acılara gark etmiş, gözlerimizi yaşartmış, ciğerlerimizi dağlamış ve gönüllerimizi kanatmıştır. Bu konuda Müslümanlar arasında hiçbir farklılık yoktur. Dünyada Hz. Hüseyin'i sevmeyen bir tane Müslüman bulamazsınız. Bu zulümden üzüntü duymayan bir tane Müslüman bulamazsınız. Bu bizim için çok güzel bir vahdet göstergesidir."
Ahıska Türklerinin yaşadığı dramdan, 20 Ocak 1990'da Bakü'de Sovyet ordusu tarafından yapılan katliamdan ve Karabağ'ın işgal altında bulunmasından da bahseden Erbaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu acılar ortak acımızdır. Nitekim bundan bir asır önce ortak geleceğimiz için Çanakkale'de ecdadımız omuz omuza mücadele etmiş ve yan yana şehit olmuştur. Aynı şekilde bu toprakları müdafaa etmek için Kafkas İslam Ordusu'nda kardeşlerimiz aynı safta savaşmış ve şehit olmuştur. Daha pek çok örnek verebileceğimiz tarih de gösteriyor ki, biz kopmaz bağlarla, sarsılmaz duygularla birbirimize bağlıyız. Şimdi daha iyi bir geleceği beraber inşa edeceğiz.Yeniden bütün insanlığa huzur getirecek bir medeniyeti beraber kuracağız. Bunun için en büyük imkanımız imanımızdır. En büyük rehberimiz peygamber efendimiz, en büyük gücümüz kardeşliğimizdir."
Azerbaycan Dini Kurumlardan Sorumlu Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Gündüz İsmayılov ise konuşmasında, dünyadaki çatışmalara dikkati çekerek, "Sanki bir kurtarıcıya ihtiyaç var. Hazreti Muhammed'in iman ve ahlakıyla kuşanmış gerçek müminler kurtarıcı olacaktır. Dünyada barış ve huzurun sağlanması için müminlere büyük görev düşüyor." dedi.
- Erbaş, şehitlikleri ziyaret etti
Erbaş, temasları kapsamında Bakü'deki Türk ve Azerbaycan şehitliklerini ziyaret etti.
20 Ocak şehitlerinin yer aldığı Bakü Şehitler Hiyabanı'nı ziyaret eden Erbaş, mezarlara çiçek bıraktı.
Bakü Türk Şehitliği'ne geçen Erbaş, mezarlara çiçek bıraktı, anıt defterini imzaladı. Bakü Türk Şehitliği ziyaretinde şehitler için Kur'an-i Kerim okundu, dualar edildi.
Erbaş, daha sonra Türkiye'nin Bakü Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliğini de ziyaret etti.
Kaynak: AA
Bakü'deki Ejderbey Camisi'nde Erbaş'ın kıldırdığı öğle namazı sonrasında başlayan programa Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, Azerbaycan Dini Kurumlardan Sorumlu Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Gündüz İsmayılov ve çok sayıda kişi katıldı.
Programda, Türkiye'den davet edilen hafızlar Yunus Balcıoğlu, Metin Çakar ve Ferruh Muştuer, Kur'an-ı Kerim, ilahi ve kasideler okudu.
Erbaş, program sonrasında yaptığı konuşmada Hazreti Muhammed'in Müslümanlar için her açıdan en güzel örnek olduğunu söyledi.
Peygamberi sevmenin onun üstün ahlakıyla ahlaklanmak ve getirdiği değerleri yaşamaya gayret etmek olduğunu belirten Erbaş, "Gençlerimizi, çocuklarımızı onun ahlakını öğreterek yetiştirmemiz gerekiyor. Arkamızda peygamber ahlakıyla yetişmiş nesil bırakmalıyız." dedi.
Müslümanların kardeş olduğunu vurgulayan Erbaş, "Bakü'de bir mümin kardeşimizin başına bir acı geldiğinde benim yüreğimin sızlaması gerekir. Benim başıma bir iş geldiğinde Bakü'deki kardeşimizin yüreğinin sızlaması gerekir. İşte kardeşlik bu." ifadelerini kullandı.
Endülüs'ten Orta Asya'ya kurulan ve insanlığa asırlarca adalet, merhamet ve iyilik götüren İslam medeniyetinin tüm Müslümanların ortak medeniyeti olduğunu ifade eden Erbaş, "Bizler bu topraklarda bütün etnik, mezhebi ve meşrebi farklılıklarımızla birlikte Müslümanlar olarak bir bedenin azaları gibiyiz. Mezhebimiz ne olursa olsun, esas Müslümanız. Önemli olan vahdeti sağlayabilmemiz. İslam ümmeti olarak aynı tarihin, aynı hüznün ve sevincin mensuplarıyız. Bütün insanlığın huzuru ortak hedefimizdir. Sadece Müslümanlar değil, dünyada herkes huzurlu olsun. İslam'ın ana amacı budur zaten. İslam barış demektir. Bütün dünya barış içerisinde yaşasın. Kimse zulme uğramasın." şeklinde konuştu.
Müslümanların ortak düşmanının cehalet ve nefret dili olduğuna dikkati çeken Erbaş, şunları söyledi:
"Kerbela ortak acımızdır. Halep, Şam, Gazze, Yemen ortak acımızdır. Kerbela'da, Hz. Hüseyin'in siyasi ihtiraslar uğruna hunharca, insafsızca şehit edilmesi bütün müminleri derinden yaralamış, kalplerimizi incitmiştir. Bunun acısını hep yüreğimizde taşıyoruz. O günden bugüne bölgesi, kültürü, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanları derin acılara gark etmiş, gözlerimizi yaşartmış, ciğerlerimizi dağlamış ve gönüllerimizi kanatmıştır. Bu konuda Müslümanlar arasında hiçbir farklılık yoktur. Dünyada Hz. Hüseyin'i sevmeyen bir tane Müslüman bulamazsınız. Bu zulümden üzüntü duymayan bir tane Müslüman bulamazsınız. Bu bizim için çok güzel bir vahdet göstergesidir."
Ahıska Türklerinin yaşadığı dramdan, 20 Ocak 1990'da Bakü'de Sovyet ordusu tarafından yapılan katliamdan ve Karabağ'ın işgal altında bulunmasından da bahseden Erbaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu acılar ortak acımızdır. Nitekim bundan bir asır önce ortak geleceğimiz için Çanakkale'de ecdadımız omuz omuza mücadele etmiş ve yan yana şehit olmuştur. Aynı şekilde bu toprakları müdafaa etmek için Kafkas İslam Ordusu'nda kardeşlerimiz aynı safta savaşmış ve şehit olmuştur. Daha pek çok örnek verebileceğimiz tarih de gösteriyor ki, biz kopmaz bağlarla, sarsılmaz duygularla birbirimize bağlıyız. Şimdi daha iyi bir geleceği beraber inşa edeceğiz.Yeniden bütün insanlığa huzur getirecek bir medeniyeti beraber kuracağız. Bunun için en büyük imkanımız imanımızdır. En büyük rehberimiz peygamber efendimiz, en büyük gücümüz kardeşliğimizdir."
Azerbaycan Dini Kurumlardan Sorumlu Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Gündüz İsmayılov ise konuşmasında, dünyadaki çatışmalara dikkati çekerek, "Sanki bir kurtarıcıya ihtiyaç var. Hazreti Muhammed'in iman ve ahlakıyla kuşanmış gerçek müminler kurtarıcı olacaktır. Dünyada barış ve huzurun sağlanması için müminlere büyük görev düşüyor." dedi.
- Erbaş, şehitlikleri ziyaret etti
Erbaş, temasları kapsamında Bakü'deki Türk ve Azerbaycan şehitliklerini ziyaret etti.
20 Ocak şehitlerinin yer aldığı Bakü Şehitler Hiyabanı'nı ziyaret eden Erbaş, mezarlara çiçek bıraktı.
Bakü Türk Şehitliği'ne geçen Erbaş, mezarlara çiçek bıraktı, anıt defterini imzaladı. Bakü Türk Şehitliği ziyaretinde şehitler için Kur'an-i Kerim okundu, dualar edildi.
Erbaş, daha sonra Türkiye'nin Bakü Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliğini de ziyaret etti.